Kendimi kötü hissetmemek daha doğrusu çalışırken halsiz olmamak için
ettiğim kahvaltılar var şimdilerde mecbur olduğum için yaptığıma, katlandığıma inanamıyorum.
Şölen olurdu oysa benim için senden az uyuduğuma mutlu olurdum; değişikti herşey.
seni uyandıran olmak yaşamımdaki en özel duyguydu. Uyanmadan daha doğrusu yataktan kalkmadan
eğer günlerden cumartesi yada pazarsa dışarıdan geçen simitçi çoçukların sesini dinlerdim
saat 9,30la 11,30 arası geçerlerdi, sıcak taze olurdu sürekli küçücük sepette.
Hafta içiyse ekmek yada simit almak bana kalırdı herşeyi hazırlayıp çayı ocakta bırakır çıkardım
poğaça,simit, ekmek farketmezdi önemli olan en son çıkan olmasıydı benim için daima.
Sonra en güzel şey ... 'hadi can kahvaltı hazır, çayını dolduruyorum bak hadi ömrüm...uyan can' demek.
Son seslenme daha yüksek sesle mutfaktan olurdu 'bak can gerçekten doldurdum çayı soğuyor'
Aslında o gelmeden hiç bunu yapmazdım ama hep öyle derdim. Yani demem o ki Can
Sana kahvaltı hazırlamak dünyanın en güzel şeyleri arasındaydı.
Ne kadar çok yerdim iştahla, mutlulukla sofrada sevdiğim sevmediğim ne varsa olurdu
hepsindende yerdim. Üç öğünün içinde bir tek kahvaltı hazırlamak benim görevimdi
ve ben bu görevi mutlulukla,sevgiyle bıkmadan yapardım.
Şimdi sayende yada sayesizlikten ...yarım simitin fazla geldiği yanına hiçbir şey gerekmediği günlerde devriliyorum.
Bardak bardak çay ve sigara oldu kahvaltım.
Sayende hala hafızamda, yüreğimde yaşadığım hatıralarım var.
Kendimi kötü hissetmemek daha doğrusu çalışırken halsiz olmamak için
ettiğim kahvaltılar var şimdilerde mecbur olduğum için yaptığıma, katlandığıma inanamıyorum.
Şölen olurdu oysa benim için senden az uyuduğuma mutlu olurdum; değişikti herşey.
seni uyandıran olmak yaşamımdaki en özel duyguydu. Uyanmadan daha doğrusu yataktan kalkmadan
eğer günlerden cumartesi yada pazarsa dışarıdan geçen simitçi çoçukların sesini dinlerdim
saat 9,30la 11,30 arası geçerlerdi, sıcak taze olurdu sürekli küçücük sepette.
Hafta içiyse ekmek yada simit almak bana kalırdı herşeyi hazırlayıp çayı ocakta bırakır çıkardım
poğaça,simit, ekmek farketmezdi önemli olan en son çıkan olmasıydı benim için daima.
Sonra en güzel şey ... 'hadi can kahvaltı hazır, çayını dolduruyorum bak hadi ömrüm...uyan can' demek.
Son seslenme daha yüksek sesle mutfaktan olurdu 'bak can gerçekten doldurdum çayı soğuyor'
Aslında o gelmeden hiç bunu yapmazdım ama hep öyle derdim. Yani demem o ki Can
Sana kahvaltı hazırlamak dünyanın en güzel şeyleri arasındaydı.
Ne kadar çok yerdim iştahla, mutlulukla sofrada sevdiğim sevmediğim ne varsa olurdu
hepsindende yerdim. Üç öğünün içinde bir tek kahvaltı hazırlamak benim görevimdi
ve ben bu görevi mutlulukla,sevgiyle bıkmadan yapardım.
Şimdi sayende yada sayesizlikten ...yarım simitin fazla geldiği yanına hiçbir şey gerekmediği günlerde devriliyorum.
Bardak bardak çay ve sigara oldu kahvaltım.
Sayende hala hafızamda, yüreğimde yaşadığım hatıralarım var.