Beyefendi bu durum dünyanın her yerinde böyledir. Amerika birleşik devletlerine hiç gittiniz mi bilmiyorum. Bir dönem gözlemci olarak eğitim için bulundum.
Amerika birleşik devletlerinde bir hemşire yılda 40-50 bin dolar kazanır. Fakat onlarda farklı bir sistem var. Üstüne 2 yıl süren bir eğitim alırlarsa -belli semptomlarda- reçete yazma hakları oluyor. Bu haklarını da bir pratisyen hekim gözetiminde çalışırlarsa kullanabiliyorlar. Örneğin bir acilde 1 acil tıp uzmanı, 4 pratisyen hekim, bu şekilde üst ihtisas yapmış 10 hemşire, ve diğer 15-20 hemşire çalışıyor. Bu hemşireler reçete yazdıktan sonra bu hekimlere danışıp kaşeliyorlar. Gözlem altında çalışan bu reçete yazan hemşireler ise 75 bin dolar civarında kazanıyor.
Amerika birleşik devletlerinde pratisyen hekimler de yıllık 225 bin dolar arası kazanıyor. Yani hemşirenin 5 katı, reçete yazabilen hemşirenin 3 katı.
Uzman doktorlar da alanlarına ve yerlerine göre değişiyor. Pediatristler yıllık 450 bin dolar, ortopedistler 700 bin dolardı sanırım. Yani pratisyenin 3-4 hemşirenin 16 katı.
Avrupa bu konuda bir tık daha eşit gelir politikası uyguluyor. Fakat Avrupa'da herkes birbirine yakın maaşlar alıyor. Orda da Euro bazında pratisyen hekim hemşirenin iki katını, uzman doktor da yaklaşık olarak pratisyen hekimin 2 katını devlet kurumlarında kazanıyor. Özelde işler değişiyor tabi. Orda her şey kişinin kazancına göre sınırsız olur.
Ülkemiz bu açıdan aslında en sade fiyat politikasına sahip yani. Kendinizi bu kadar yormayın, bu konuyu da ordudaki kıdemli başçavuş-asteğmen ilişkisine dönüştürmeyin lütfen. Çünkü orda gerçekten deneyimli astsubayın saha bilgisi kimi yerde herçekten fazlayken, iş sağlık sektörüne geldiğinde bir hekimin bilgisi sorgulanamayacak düzeydedir.
Beyefendi bu durum dünyanın her yerinde böyledir. Amerika birleşik devletlerine hiç gittiniz mi bilmiyorum. Bir dönem gözlemci olarak eğitim için bulundum.
Amerika birleşik devletlerinde bir hemşire yılda 40-50 bin dolar kazanır. Fakat onlarda farklı bir sistem var. Üstüne 2 yıl süren bir eğitim alırlarsa -belli semptomlarda- reçete yazma hakları oluyor. Bu haklarını da bir pratisyen hekim gözetiminde çalışırlarsa kullanabiliyorlar. Örneğin bir acilde 1 acil tıp uzmanı, 4 pratisyen hekim, bu şekilde üst ihtisas yapmış 10 hemşire, ve diğer 15-20 hemşire çalışıyor. Bu hemşireler reçete yazdıktan sonra bu hekimlere danışıp kaşeliyorlar. Gözlem altında çalışan bu reçete yazan hemşireler ise 75 bin dolar civarında kazanıyor.
Amerika birleşik devletlerinde pratisyen hekimler de yıllık 225 bin dolar arası kazanıyor. Yani hemşirenin 5 katı, reçete yazabilen hemşirenin 3 katı.
Uzman doktorlar da alanlarına ve yerlerine göre değişiyor. Pediatristler yıllık 450 bin dolar, ortopedistler 700 bin dolardı sanırım. Yani pratisyenin 3-4 hemşirenin 16 katı.
Avrupa bu konuda bir tık daha eşit gelir politikası uyguluyor. Fakat Avrupa'da herkes birbirine yakın maaşlar alıyor. Orda da Euro bazında pratisyen hekim hemşirenin iki katını, uzman doktor da yaklaşık olarak pratisyen hekimin 2 katını devlet kurumlarında kazanıyor. Özelde işler değişiyor tabi. Orda her şey kişinin kazancına göre sınırsız olur.
Ülkemiz bu açıdan aslında en sade fiyat politikasına sahip yani. Kendinizi bu kadar yormayın, bu konuyu da ordudaki kıdemli başçavuş-asteğmen ilişkisine dönüştürmeyin lütfen. Çünkü orda gerçekten deneyimli astsubayın saha bilgisi kimi yerde herçekten fazlayken, iş sağlık sektörüne geldiğinde bir hekimin bilgisi sorgulanamayacak düzeydedir.
uzmanhemşir , 2 yıl önce
doktora kimse bir şey demiyor ama biri 1 alırken diğeri 2 alsın üstü almamalı kesinlikle