bu yazıyı alkışlıyorum.
şahsen ben de çocuklarımın dersine epilepsi hastası bir öğretmen girsin istemem. BURADA ÖZELLİKLE KONUYU BAŞLATAN VE BU HASTALIKTAN MUZDARİP KARDEŞİMİ TENZİH EDERİM.(büyük yazdım ki anlama özürlüler anlayabilsin)
ama bu demek değil ki bu hastalığa yakalananlar yada daha başka engeli olanlar, gitsin evde otursun, hayata katılmasın, iş yapmasın, üretmesin, sorgulamasın, mücadele etmesin...
İnanın O insanlara sağlam olanlardan daha çok ihtiyacımız var. amaaaaa.....
her mesleğin de kendine göre bir takım şart ve kuralları var olmalı da.
epilepsi hastalığı bildiğim kadarıyla derecelendirilebilen ve ne zaman ne gibi tepkilere sebep olacağı tam kestirilemeyen bir hastalık. bu nedenle silahlı meslekler ve başka insanların emanet edildiği mesleklerde geri hizmet haricinde görevler verilmemeli diye düşünüyorum.
bu yazıyı alkışlıyorum.
şahsen ben de çocuklarımın dersine epilepsi hastası bir öğretmen girsin istemem. BURADA ÖZELLİKLE KONUYU BAŞLATAN VE BU HASTALIKTAN MUZDARİP KARDEŞİMİ TENZİH EDERİM.(büyük yazdım ki anlama özürlüler anlayabilsin)
ama bu demek değil ki bu hastalığa yakalananlar yada daha başka engeli olanlar, gitsin evde otursun, hayata katılmasın, iş yapmasın, üretmesin, sorgulamasın, mücadele etmesin...
İnanın O insanlara sağlam olanlardan daha çok ihtiyacımız var. amaaaaa.....
her mesleğin de kendine göre bir takım şart ve kuralları var olmalı da.
epilepsi hastalığı bildiğim kadarıyla derecelendirilebilen ve ne zaman ne gibi tepkilere sebep olacağı tam kestirilemeyen bir hastalık. bu nedenle silahlı meslekler ve başka insanların emanet edildiği mesleklerde geri hizmet haricinde görevler verilmemeli diye düşünüyorum.
alparslan... , 9 yıl önce
herkes bir şeyler yapmış, kimileri öğretmenlik öğretmiş kimileri çoluk çocuktan dem vurmuş. Bu işi içinizde yapan var mı bilmiyorum. bu mesleği bir kaç yıl yapın sonra görelim cevapları. kısaca cevap yazayım.
1 - elbette hepimizin yanlışları var ama burada bir hastalıktan söz ediyoruz. kişinin epilepsi krizi sınıfta olabilir mi? bu risk her zaman var bu durumda ben öğrencimi, çocuğumu düşünürüm. kişiye evde otur demiyoruz. ancak öğretmenlik için bazı şartlar olmalı. Örnekleri anlamayanlar için tekrar yazayım ben bu meslekte kekeme insanlar tanıdım, öğrencilerin yüzüne bak(a)madan ders anlatan ruh hastaları tanıdım, öğretmenler odasında, okulda, dışarıda hiç kimseyle konuşmayan selamlaşmayan rahatsızlar biliyorum. ailesinin okula/sınıfa kadar refakat ettiği ruh hastaları tanıdım. ve bunların hepsi 30 sn. muayene ile sağlam raporu alan kişiler. bu kişilerin yaptıkları tüm camiaya mal ediliyor. meslekte itibar adına hiç bir şey kalmadı. bu tip kişilerin sizin çocuğunuzun öğretmeni olmasını ister misiniz?bu mu doğrusu?
2 - sokakta gördüğümüz engelli insanlara nasıl davrandığımı ben biliyorum. meseleyi çarpıtmayın. bu ülkenin sorunu okuduğunu anlayamama özrü.
3 - çocuğundan çıkma meselesine gelince cevabımı buraya yazmayacağım.
son olarak cevaplar da genel tavsiye doktora bu rahatsızlığını söylemeseydin. yani yalan söyleseydin işin olurdu yönünde. demek ki çocuklara da işinizi yalanla halledebilirizi öğreteceğiz. öyle mi? eğitimcilerin birbirine yalanı tavsiye ettiği bir ülkede dönüp ülkenin haline çözüm mü arayacağız? bu ülkede öğretmen sağlık kurulu raporu her türlü test ile en zor şekilde verilmeli ve bu iş eğitim fakültesine girerken yapılmalı.