"Emperyalizmin Bunalım Dönemleri ve Liberal Yavşaklıklar Üzerine" diye bir makale yazmaya kalksan,yakışık almaz...Neden?Çünkü "yavşak" genel ahlak kurallarına göre kötü bir söz,hele ki "liberallere" dersen bunu en kötü söz...O nedenle böyle sözü yani "liberal yavşaklık" gibi bir sözü kentli olmasa bile,kent soylu olan kültürüm gereği kullanmıyorum...
Efendim;mevzu şu...Kapitalizmin doğal seyrinde gelişemediği her ülkede liberalizm,toplumsal üst yapıda(kültür,ahlak vb) "solcu",toplumsal alt yapıda (ekonomi gibi) ise sağcı bir söyleme sahiptir...Piyasa ekonomisini savunan bir "aydının" aynı zamanda insan hakları,demokrasi,vb kavramlarını savunduğunu pekala görebilirsiniz...Bkz,ülkemiz....İşin vehameti de tam burada...Bir yandan neo-liberalizmi savunup,bir yandan demokrasi havarisi olmak...Bu beceri az gelişmiş ülke "aydıncıklarına" has bir durumdur...
Nedir,kimdir,nasıl oluyor bu aydıncık tipi? Şöyle açıklayalım...Geri bıraktırılmış her ülkede kendini "aydın" kategorisine koyan,okumuş yazmış çoğu kimsecikler,zor dönemlerde savrulur...Sağdan-soldan,dinden-laiklikten gelen bu aydıncıklar,alt yapıda kapitalist,üst yapıda sosyalist değerlerde buluşur...Hepsinin geçmişi parlak ve yaldızlıdır ve etki alanları çok iyidir...Bütün tv lerde onların sözü geçer...Haaa onlar bu ortak noktada buluşurken,nereden geldiği belli olan ama değiştiğine inanılan proje bir siyasal yapı ortaya çıkar...Ve hep beraber,güruh halinde kitleler oraya kanalize edilir...İktidarlar yıkılır,iktidarlar kurulur...
Sonra mı? Sonrası basit...Yeni gelen iktidar,onları kullanır ve bildiğini okumaya devam eder...Bu durumda ne yapar liberal yavşaklar?Pardon liberal arkadaşlar...çok namuslu bir öz eleştiri sürecine girerek, "tamam,yaptık ama sor bakalım,neden yaptık" derler...Özeleştirilerindeki samimiyet gözleri yaşartır...Halkımız mı,onu hak getire zaten...Her defasında yutar bu zokayı...
Veee yeni,yaldızlı,en seksi iç çamaşırı kadar dantelli,yani bir şeffaflıkla yeni nir proje angaje olunur hep beraber...
Bu arada memurlar net sakinleri,Ahmet Kaya üzerinden vatan hainliğini tartışır...Kimileri utangaçça savunur...Kimileri hain der...Cumanız hayrolsun diyen eleman pek ala iki ileti sonra ne zaman fingirdeşiyoruz diyebilir..Bunlara itirazım yok, olağan şeyler,fingirdeşmekte güzel,cuma kılmakta...
Galiba sıkıntı şurada...Hem Ahmet Kaya dinlerim,Cumhurbaşkanımız da dinliyor deyip,hem de cehapede terösist cenazesi aldı diyen ruh halinde...Bir yandan Ahmet Kaya'yı meşrulaştırma(ki hiç ihtiyacı yok),bir yandan da cehapeye çakarak iktidara yaranma...Bu ruh haline bir ad koymak çok zor...Liberal yavşaklık mı demiştik?...O bile ifade kalabalığı yapar,liberalini alın,sadeleştirin...
Sahi ben ne demek istedim şimdi?Kahrolsun kendim...Anlayan varsa beri gelsin...
Neyse,bir ara kısa kısa laf sokma babında yazarım bunları...Topunuzun engin birikiminden öpüyorum...
"Emperyalizmin Bunalım Dönemleri ve Liberal Yavşaklıklar Üzerine" diye bir makale yazmaya kalksan,yakışık almaz...Neden?Çünkü "yavşak" genel ahlak kurallarına göre kötü bir söz,hele ki "liberallere" dersen bunu en kötü söz...O nedenle böyle sözü yani "liberal yavşaklık" gibi bir sözü kentli olmasa bile,kent soylu olan kültürüm gereği kullanmıyorum...
Efendim;mevzu şu...Kapitalizmin doğal seyrinde gelişemediği her ülkede liberalizm,toplumsal üst yapıda(kültür,ahlak vb) "solcu",toplumsal alt yapıda (ekonomi gibi) ise sağcı bir söyleme sahiptir...Piyasa ekonomisini savunan bir "aydının" aynı zamanda insan hakları,demokrasi,vb kavramlarını savunduğunu pekala görebilirsiniz...Bkz,ülkemiz....İşin vehameti de tam burada...Bir yandan neo-liberalizmi savunup,bir yandan demokrasi havarisi olmak...Bu beceri az gelişmiş ülke "aydıncıklarına" has bir durumdur...
Nedir,kimdir,nasıl oluyor bu aydıncık tipi? Şöyle açıklayalım...Geri bıraktırılmış her ülkede kendini "aydın" kategorisine koyan,okumuş yazmış çoğu kimsecikler,zor dönemlerde savrulur...Sağdan-soldan,dinden-laiklikten gelen bu aydıncıklar,alt yapıda kapitalist,üst yapıda sosyalist değerlerde buluşur...Hepsinin geçmişi parlak ve yaldızlıdır ve etki alanları çok iyidir...Bütün tv lerde onların sözü geçer...Haaa onlar bu ortak noktada buluşurken,nereden geldiği belli olan ama değiştiğine inanılan proje bir siyasal yapı ortaya çıkar...Ve hep beraber,güruh halinde kitleler oraya kanalize edilir...İktidarlar yıkılır,iktidarlar kurulur...
Sonra mı? Sonrası basit...Yeni gelen iktidar,onları kullanır ve bildiğini okumaya devam eder...Bu durumda ne yapar liberal yavşaklar?Pardon liberal arkadaşlar...çok namuslu bir öz eleştiri sürecine girerek, "tamam,yaptık ama sor bakalım,neden yaptık" derler...Özeleştirilerindeki samimiyet gözleri yaşartır...Halkımız mı,onu hak getire zaten...Her defasında yutar bu zokayı...
Veee yeni,yaldızlı,en seksi iç çamaşırı kadar dantelli,yani bir şeffaflıkla yeni nir proje angaje olunur hep beraber...
Bu arada memurlar net sakinleri,Ahmet Kaya üzerinden vatan hainliğini tartışır...Kimileri utangaçça savunur...Kimileri hain der...Cumanız hayrolsun diyen eleman pek ala iki ileti sonra ne zaman fingirdeşiyoruz diyebilir..Bunlara itirazım yok, olağan şeyler,fingirdeşmekte güzel,cuma kılmakta...
Galiba sıkıntı şurada...Hem Ahmet Kaya dinlerim,Cumhurbaşkanımız da dinliyor deyip,hem de cehapede terösist cenazesi aldı diyen ruh halinde...Bir yandan Ahmet Kaya'yı meşrulaştırma(ki hiç ihtiyacı yok),bir yandan da cehapeye çakarak iktidara yaranma...Bu ruh haline bir ad koymak çok zor...Liberal yavşaklık mı demiştik?...O bile ifade kalabalığı yapar,liberalini alın,sadeleştirin...
Sahi ben ne demek istedim şimdi?Kahrolsun kendim...Anlayan varsa beri gelsin...
Neyse,bir ara kısa kısa laf sokma babında yazarım bunları...Topunuzun engin birikiminden öpüyorum...