Kimin ve hangi öğretmenin daha faydalı olabileceğinin kanıtı; sırf tercih ve seçime dayalı olmaktan çıkarılmalı, bunun yerine; başarı ölçümü ve performans ölçeği gibi unsurlar ile tespit ve takdir edilebilen bir görev dağılıma gidilmelidir. Aksi olduğunda maalesef öğrencilerin, tecrübe ve bilgi birikimini baz alan değil, bunun aksine kursta; nazını, sözünü, kendi (face) dalgasını dinletebileceği, öte tarafta; öğrenci ve veliye yaranma endişesinden kurtulamayan yeni nesil öğretmenleri seçme yoluna gittikleri netleşmiştir.(!) Sorunu yeni*eski terazisinde görmek istediğimden değildir sevgili arkadaşlar. Yoksa yarın öte gün, bilindiği üzere hepimiz yaş almaya adayız.
--Şimdi haklı olarak ben de /kendimce/ şunu savunuyor ve sorguluyorum: Özellikle ve öncelikle şunu belirteyim ki, bir meslektaşımı kıskanmam asla söz konusu değil. Emeğinin hakkıdır ve karşılığından hayır bulsun. Ne var ki: 5 ila 10 saat aralığında bile ek ders imkanı sağlanamayan arkadaşımız tonladır...Fakat buna rağmen, destek kursu görev dağılımındaki ORANTISIZLIK had safhada. Bakanlığa duyurulur, konu için bimer ve eğitim destek sendikalarına da mail atalım. Eğer tercih konusu ise, diğer öğretmenler tercihte düşük kaldıklarından mı tamamen saf dışılar ?'!
--Bilmecesi çok, kör düğümü çok, tasarruf hakkı yanlı ve yanlış idari ayrımcılıklara sahne oluyor..--Kısacası uygulama çok ham ve adil boyutlarda değil. Ayriyeten başarılı öğrencilerin istifade sağlamak istedikleri tecrübeli ve birikimli eski öğretmenlere olan talep ayrışmış, ötelenmiş durumda.. Kim neyi ne kadar başarabiliyor bunun test/check edilmesinden yanayım ve bu yüzdendir ki: Bu görev dağılımlarında, tercihli öğretmene 10 saat azami ders hakkı tanınacak ise, Diğer talepçilere de bu seçim ile yapılan görevin yarısı kadar öngörelim ki, performans odağı ve başarı alımı öne çıkabilen Hakkaniyetli eğitim uygulamalarını desteklemiş olalım. Hep Birlikte Bu Sorunun Önünü Alabilmeliyiz. BAKANLIĞIN YAPMASI GEREKEN yığılmayı (İdareci rantı dahil) giderici/engelleyici nitelikte bir yapılandırmadır. Allah ınızı severseniz gerçeklerden yana olalım. Yeminle birçok idareci eline dilekçe tutuşturulan kağıtlar ile, öğrencilere kendi ismini yazdırmıştır. Bizzat tanığım..
***
Kimin ve hangi öğretmenin daha faydalı olabileceğinin kanıtı; sırf tercih ve seçime dayalı olmaktan çıkarılmalı, bunun yerine; başarı ölçümü ve performans ölçeği gibi unsurlar ile tespit ve takdir edilebilen bir görev dağılıma gidilmelidir. Aksi olduğunda maalesef öğrencilerin, tecrübe ve bilgi birikimini baz alan değil, bunun aksine kursta; nazını, sözünü, kendi (face) dalgasını dinletebileceği, öte tarafta; öğrenci ve veliye yaranma endişesinden kurtulamayan yeni nesil öğretmenleri seçme yoluna gittikleri netleşmiştir.(!) Sorunu yeni*eski terazisinde görmek istediğimden değildir sevgili arkadaşlar. Yoksa yarın öte gün, bilindiği üzere hepimiz yaş almaya adayız.
--Şimdi haklı olarak ben de /kendimce/ şunu savunuyor ve sorguluyorum: Özellikle ve öncelikle şunu belirteyim ki, bir meslektaşımı kıskanmam asla söz konusu değil. Emeğinin hakkıdır ve karşılığından hayır bulsun. Ne var ki: 5 ila 10 saat aralığında bile ek ders imkanı sağlanamayan arkadaşımız tonladır...Fakat buna rağmen, destek kursu görev dağılımındaki ORANTISIZLIK had safhada. Bakanlığa duyurulur, konu için bimer ve eğitim destek sendikalarına da mail atalım. Eğer tercih konusu ise, diğer öğretmenler tercihte düşük kaldıklarından mı tamamen saf dışılar ?'!
--Bilmecesi çok, kör düğümü çok, tasarruf hakkı yanlı ve yanlış idari ayrımcılıklara sahne oluyor..--Kısacası uygulama çok ham ve adil boyutlarda değil. Ayriyeten başarılı öğrencilerin istifade sağlamak istedikleri tecrübeli ve birikimli eski öğretmenlere olan talep ayrışmış, ötelenmiş durumda.. Kim neyi ne kadar başarabiliyor bunun test/check edilmesinden yanayım ve bu yüzdendir ki: Bu görev dağılımlarında, tercihli öğretmene 10 saat azami ders hakkı tanınacak ise, Diğer talepçilere de bu seçim ile yapılan görevin yarısı kadar öngörelim ki, performans odağı ve başarı alımı öne çıkabilen Hakkaniyetli eğitim uygulamalarını desteklemiş olalım. Hep Birlikte Bu Sorunun Önünü Alabilmeliyiz. BAKANLIĞIN YAPMASI GEREKEN yığılmayı (İdareci rantı dahil) giderici/engelleyici nitelikte bir yapılandırmadır. Allah ınızı severseniz gerçeklerden yana olalım. Yeminle birçok idareci eline dilekçe tutuşturulan kağıtlar ile, öğrencilere kendi ismini yazdırmıştır. Bizzat tanığım..
***