Editörler : E.Kayı Han
20 Ağustos 2016 14:10

Kur'an gözlüğü ile şehitliğe , ölüme bakış ve şehitlerin diri hayy olması

müm'in ölümden korkmaz.müslümanlar ölümü,hayattan daha çok sevdikleri zaman zafer kazandılar galib geldiler.ve dünyaya da hakim oldular. evet sanki paradoks gibi ancak bir şeyyin en uc noktası zıddına dönüşür prensibi göre bu hakikattir.

ne zaman ki fani dünyayı baki sandılar ölümü unutup bu fani dünyevi hayatı ebedi sandılar o zaman ölümden koktular kaçtılar ölüm isminin anılması dahi onları rahatsız etti.mezarlıklarını dahi cami avlularından şehir merkezinden şehir dışına görünmez uzak noktalara taşıdılar o zaman gerçekten öldüler.

ebedi baki ahireti unuttular.oysa islam ve iman dünyayı fani oyun geçici görüyor, uzun bir yolda bir kaç dakika gölgelenecek bir ağaç gölgesi addediyor asıl olanın bu yolun sonunda varılacak baki menzili ve kalıcı meskene gözleri çeviriyordu.

insanın aceleci ve hazır olana tamahsını temayyülünü isteğini çok ayet arz eder. o yüzden insan hazır olan yakın olan hali hazırdakine , fani dünya hayatını uzak olan bir nevi gaybta olan ancak ebedi sonsuz hayata tercih etmektedir.yapılan deneylerde bunu gösterir.bir çok insana :şu an 5 lokum mu istersin. yoksa 5 gün sonra 50 lokum mu istersin. ekser insanlar hep hazır ve az olanı tercih ediyor. yani hemen olanı istiyor.bu insan fıtratında vardır.

insan pek aceleci fıtratta yaratılmıştır ayetindeki a-c-l lafzı esasen nakit para içinde kullanılır.

yani nakit hazır ödeme daima sonradan ödemelerden daha makbuldur ve istenir.o yüzden nakitte indirim vaadelide fark vardır.

yiyeceklerin kızartılması da pişirilmenin aceleli olanıdır.esasen yavaş pişirme uzun olsada en sağlıklı ve lezzetli olandır.

sofrada asıl yemeğin gelmesi hazırlanmaıs uzun süreceği için önceden hemen getirilen atıştırımalık yiyeceklerede acul denir.

dünya hayatı bir nevi bu babdandır.

dul kadınlar ile yapılan ve hızlandırılmış evlilik hazırlıklarına da denir.malum ilk evliliklerde prosedürler uzundur.

ön alma önde gitme öne çıkma dahi acelece istenen bir durumdur.

henüz olgunlaşmamış meyvelerin daha ham iken acelece yenilmeside bu manadadır.

erken doğumlar için acile kullanılır.

hatta aceleciler için bazı deyimler vardır.

arapçada tekerlekler içinde çarklar içinde acile denir.yani hızla dönerler erkence dönerler.ancak tam hareket ve yol alma uzun sürede olur.

henüz yaşı gelmediği halde erken doğuran develer içinde acele denir.

doğup kısa sürede ölen hayvanlar yavrular içinde kullanılır.

***

ayetlerde geçen a-c-l kelimesi insan için çokça kullanıldığı için ölüm hayat şehitlik dünya ahiret kavramına geçmeden önce bunu açıklamakta hayati fayda vardır.

insan daima hazır ve yakın olanı daha çok ister.uzak ve gaybda olanı daha az ister.

hayat hazır ve yakın olandır.şehadet ölüm ise uzak ve bir nevi gayb olandır. o yüzden dünyevi olanı daima daha çok ister. oysa bin sene yaşasanda sonunda bitecek fani dünya hayatı sonunda ebedi cehenneme gitmek ile az dünya hayatına rağmen ebedi bir cennete gitmek arasında tercih olsa tabii ki sonuncusunu tercih etmek hem fıtri hem akli olandır.

şehadet böyle bir tercihdir.şehadet esasen fani olan dünya hayatını ebedi hayata dönüştürmedir.

ve dahi hayatı sona ermiyor. yani dünya hayatı şehadetle sona ermiyor devam ediyor.adeta ebedileşiyor.

bunun zıttında şu vardır ki normal ölen kişi ölüm ile diriliş arasında ölüdür uykudadır.ve diriltildiğinde de cennete gideceği garanti değildir.ancak şehit olan adeta dünyevi hayatı şehadet ile sona ermeyip daha üst düzeyde devam eder rızıklanır haydır.ve sorgu suali aşıp günahları dahi silinip ebedi bir cenneti hemen yaşamaya başlıyor.bu ne büyük bir makamdır.


shining diamond
Daire Başkanı
03 Eylül 2016 15:26

3:169:"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rab'leri katında rızıklanmaktadırlar."

2:154:"Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz sezemezsiniz."

burda iki farklı kelime kullanılmıştır.hasebe teşurun. teşur şuur demektir.esasen şiir le aynı köktür.ilhamla sezgi ile yazılan şey demek. şuur içe ruha dönüktür.bilinç dışa zahire bedene dönüktür.

esasen hayatın esası harekettir.zıddı olan ölüm ise durgunluktur hareketsizliktir.uyku sabitlik durgunluk olarak vasıflandırılmış.bu yönü ile uyku ölüm ile kardeştir.hatta uykuda ölen kimse bu yakınlıktan dolayı ölümü uykudamı bell değildir.

bir saate saniye gözle fark edilir şekilde hareket ettiği için hareketi(hayatı) hissedilir.yani şuur içindedir.ancak yelkovan ve akrep te hareket ettiği halde yavaş olduğu için hareketini hissetmeyiz(yani ölü durgun gibi görünür.) oysa bir saat sonra gelsek baksak farklı noktalarda duruyorlar. mantıken biliriz ki (hesab ederizki) bunlar durgun olsa aynı yerde ölü gibi kalırlar.ancak ileri gittikleri yer değiştirdikleri için demek hareket ediyorlar. ancak hareketleri gözle hissedilir değildir.

aynen uyuyan kişi görsek hareketsiz durmakta. sonra gelsek başka tarafa dönmüş uyumakta.deriz ki canlıdır zira yönü değişmiş.

oysa aynı kişi ölse her ne zaman gelsek aynı pozisyonda durur.aynen pili biten saat gibi.

saniye beden gibidir.onu esas hareket ettiren ruh ise motoru ve enerjisidir.pil bitse durur. o yüzden beden hükmündeki saniye saaten koparılıp alınsa zahiren saat durmuş gibi gözükse dahi esasen çalışmaya devam eder. bir tel bağlansa yine o hareket ortaya çıkar.

beden ruha tabiidir.ruh bedene tabii değildir.şehitlerde adeta saaten koparılmış saniyye gibi,beden ruhtan kopmuş durgun ölü duruyor. oysa ruhu sağdır haydır diridir rızıklanmaya devam eder.ancak biz dışardan baktığımızda durgun ölü hareketsiz görürüz.şayet o beden ile ruh birlşese veya o ruha münasib bir beden giydirilse hareketsiz saniyenin yeniden saate takılması gibi harekete devam eder.

başka ayette şuurunda olmamak manasında neml suresinde karıncanın konuşmasında geçer.karıncalara süleymanın ordusu geliyor meskenlerinize giriniz. farkına varmadan sizi ezmesin derken bu kelime kullanılır.zira karınca insana göre çok küçük olduğu için aynen yavaş olan akrebin hareketinin hissedilmemesi aynen şehidin canlı ve diriliğinin hissedilmemesi gibi karınca dahi ayak altında hissedilmez. bastığın yerde yüz karınca olsa ezilse dahi farkına varılmaz. oysa bir kedi veya fare olsa fark edilir.

tahsebu(sanma hesab etme) kelimesi kehf suresinde de geçer:

18:18:"Mağara ehli uykuda iken sen onları uyanık sanırdın. Biz onları sağa ve sola döndürürdük. Köpekleri dirseklerini eşiğe uzatmıştı. Onları görsen, için korkuyla dolar, geri dönüp kaçardın."

yine Allah c.c.:" Allah yolunda öldürülenleri ölü sanma" için kullandığı hasebe aynen serabı su sanma içinde kullanılır:

24:39:"İnkâr edenlere gelince; onların amelleri ıssız bir çöldeki serap gibidir. Susamış kimse onu su sanır. Yanına geldiğinde hiçbir şey bulamaz. (Tıpkı bunun gibi kâfir de hesap günü amellerinden bir şey bulamaz). Ancak Allah?ı yanında bulur da Allah onun hesabını tastamam görür. Allah, hesabı çabuk görendir."

serab su gibi görünür. gidersin hiç bir şey yok.

yine :

27:88:"Dağları görürsün, onları hareketsiz sanırsın. Hâlbuki onlar bulutların geçişi gibi hareket ederler. Bunu, her şeyi sağlam ve yerli yerince yapan Allah yapmıştır. Şüphesiz O, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır."

aslında bu son ayet dünyanın döndüğüne kati işarettir.zira nasıl ki bulut gök yüzünde rüzgar ile hareket eder hareketi zati değildir rüzgar kesilse yerinde durur.dağlar dahi görünüşte sakindir ancak dünya döndüğü için dünya dışında bakılsa dünya ile beraber dağların da bulutların geçişi gibi hareket ettiği görünecektir.aynı hızda aynı yöne giden araçtakileirn birbirini durgun görmesi gibi bir göz aldanmasıdır.

o halde hasebe göz yanılmaları için uyarıdır. misal: serab su gibi görünür gidersin su yok.

veya dağ sabit gibi durur aslında dönüyor bulut gibi.zaten bulutlar gökyüzünün beyaz pamuktan dağlarıdır. ki içinde berd soğuklar dolular taşır.

yine dalgalar bir nevi suyun dağlarıdır ki hz nuh kısasında dağ tabiri kullanılır. zaten buzdağlar dahi sanki dalgaların donmuş halleridir.

demek var olanı yok gibi görmek ile yok olanı var gibi görmek bir hissi yanılmadır. ve bu yüzeysel bakıştan kurtarılıp ilim ile irfan ile işin hakikati anlaşılır.

şehidler dahi zahiren ölü gibi görünür. esasta ise hayydırlar diridirler canlı dırlar ancak insan sathi nazarı ile onu ölü sanır.işte ayetler sakın onları ölü sanmayın aksine diridirler diye gözlerimizi kalbimizi hakikate açar.

....devam edecek.


shining diamond
Daire Başkanı
03 Eylül 2016 15:51

şehadet ne büyük makamdır. ama her kese nasib olmaz.şu islam ülkesini şu mümin milleti şu günde beş kez Allahu Ekber nidalarının semalara çıktığı vatanı haçlı siyonist kafirlere ve onların dinsiz maşalarına karşı savunmak en büyük cihaddır.ölen şehid kalan gazidir.ve dahi kafirlerin maşalarının şu islam memleketini ele geçirmek için yaptığı darbeler karşısında durmak direnmek ve bu uğurda ölmek te şehitliktir kalan gazidir bu mücadele dahi yine küfür iman mücadelesidir bedir gibi çanakkale gibidir.

bir canımız var er geç onuda vereceğiz.bin sene yaşasanda öldüğün gün hiç yaşamamış gibi bir saniye yaşamış gibi öleceksin. bu işin fıtratında var. o halde ne kadar yaşadığın mühim değil nasıl öldüğün ne için öldüğün mühimdir ki senin fani kısa geçici hayatını ebedi mesud bir hayata dönüştürüyor.


shining diamond
Daire Başkanı
04 Eylül 2016 12:53

şu konu çok mühim zamanım ise çok az:)

inşaAllah devam ederiz.

Toplam 3 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi