SOSYAL FOBİ
İnsanların günlük hayatta yaşamlarını idame ettirirken birbirleriyle konuşmaları,
bir araya gelip oturmaları, gezmeleri, sinemaya gitmeleri, gezidüzenlemeleri veya bir sıkıntıları olduğunda konuşacak birini aramalarıen tabii ihtiyaçlarıdır ve en tabii faaliyetlerdir. Ancak bazı insanlar bu saydıklarımıza ya çok uzak yaşarlar ya da yaparken zorlanırlar.
İnsanların arasında kendini rahat hissetmeyen, kendini ifade etmektezorlanan, içine kapanık, kalabalık ortamlardan uzaklaşmaya çalışan insanlarda sosyal fobi söz konusudur. Bu durum da insanlarla sağlıklı iletişim kurmayı zorlaştıran psikolojik bir rahatsızlıktır.
En genel anlamda tanımlayacak olursak sosyal fobi, bir ya da birden fazla sosyal durumdan kaçınma halidir. Bu durum, topluluk önünde konuşma, yeni insanlarla tanışma, sosyal ortamlara (düğün, parti, eğlence, cenaze vb.) katılma gibi alanlarda kendini gösterir. Sosyal fobisi olan kişiler yaptıklarından dolayı muhatap olduğu kişilerin kendisi hakkında olumsuz düşüneceğini, eleştiri alacağını ve yadırganacaklarını düşünürler. Kendisinin yaşadığı utangaçlık, yüz kızarması gibi kaygı belirtilerinin
karşı taraf tarafından fark edileceği endişesini yaşarlar. Rahatsız olunan durum veya ortamdan uzaklaşma çabası bazen panik ataklara neden olur.
Sosyal fobinin ilerlemesi durumu depresyon gibi başka sorunlara da yol açabilir. Utangaçlığın ağır ve işlev bozucu hali olan sosyal fobi, kişinin sağlıklı arkadaşlık ilişkilerini geliştirmede, sınıfta söz almak istememesinde, iş ortamında düşük performanslara, karşı cinsle ilişki kurmakta zorluk çekme gibi
Amerikan psikoloji topluluğu sosyal fobiyi tanımlarken şu ifadeleri kullanmıştır:
Sosyal fobi, utanmaktan, küçük düşmekten, sosyal ortamlarda başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten yoğun şekilde korkma ve korkulan durulardan kaçınma eğilimi ile tanımlanabilecek yaygın bir anksiyete (kaygı, bunaltı) bozukluğudur.Genellikle ergenlik yılarında karşımıza çıkan bu rahatsızlığın küçük çocuklarda da olduğu görülür. Maddi açıdan sıkıntılı olan, sosyal imkânları kısıtlı,
işsiz ve eğitim düzeyi düşük olan insanlarda görülme olasılığı yüksektir.
Bu konu ile temel çekingenlik konusu karıştırılmamalıdır. Topluluk önünde konuşma konusunda çoğu insanda çekingenlik olabilir fakat hastalık seviyesinde olmayanlardan bahsediyorum. Başka örnek vermek gerekirse, bir işe tam anlamıyla hazırlanmayan bir kişinin ?acaba yapabilir miyim?
kaygısı onun işini daha iyi yapmasına yani daha iyi hazırlanmasına sebep olabilir. Bir öğrencinin yapılacak olan sınava tam hazırlanmaması ve sınıfta acaba hoca bana sorar mı diye duyduğu kaygıdan bahsetmiyorum. Bu verdiğim örneklerde yaşanan durumlardan duyulan çekingenliğin yanında
kaçmak veya kendini zorlayarak katlanmak durumuna sosyal fobi diyoruz.
Yani kişi katlanırken duyduğu rahatsızlığın aşırı ve anlamsız olduğunu
bilir.
Başlıca belirtiler şunlardır:
Yüz kızarması, çarpıntı, nefes darlığı
Ağız kuruluğu, terleme,
Kas gerginliği, titreme, ishal.
SOSYAL FOBİ
İnsanların günlük hayatta yaşamlarını idame ettirirken birbirleriyle konuşmaları,
bir araya gelip oturmaları, gezmeleri, sinemaya gitmeleri, gezidüzenlemeleri veya bir sıkıntıları olduğunda konuşacak birini aramalarıen tabii ihtiyaçlarıdır ve en tabii faaliyetlerdir. Ancak bazı insanlar bu saydıklarımıza ya çok uzak yaşarlar ya da yaparken zorlanırlar.
İnsanların arasında kendini rahat hissetmeyen, kendini ifade etmektezorlanan, içine kapanık, kalabalık ortamlardan uzaklaşmaya çalışan insanlarda sosyal fobi söz konusudur. Bu durum da insanlarla sağlıklı iletişim kurmayı zorlaştıran psikolojik bir rahatsızlıktır.
En genel anlamda tanımlayacak olursak sosyal fobi, bir ya da birden fazla sosyal durumdan kaçınma halidir. Bu durum, topluluk önünde konuşma, yeni insanlarla tanışma, sosyal ortamlara (düğün, parti, eğlence, cenaze vb.) katılma gibi alanlarda kendini gösterir. Sosyal fobisi olan kişiler yaptıklarından dolayı muhatap olduğu kişilerin kendisi hakkında olumsuz düşüneceğini, eleştiri alacağını ve yadırganacaklarını düşünürler. Kendisinin yaşadığı utangaçlık, yüz kızarması gibi kaygı belirtilerinin
karşı taraf tarafından fark edileceği endişesini yaşarlar. Rahatsız olunan durum veya ortamdan uzaklaşma çabası bazen panik ataklara neden olur.
Sosyal fobinin ilerlemesi durumu depresyon gibi başka sorunlara da yol açabilir. Utangaçlığın ağır ve işlev bozucu hali olan sosyal fobi, kişinin sağlıklı arkadaşlık ilişkilerini geliştirmede, sınıfta söz almak istememesinde, iş ortamında düşük performanslara, karşı cinsle ilişki kurmakta zorluk çekme gibi
Amerikan psikoloji topluluğu sosyal fobiyi tanımlarken şu ifadeleri kullanmıştır:
Sosyal fobi, utanmaktan, küçük düşmekten, sosyal ortamlarda başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten yoğun şekilde korkma ve korkulan durulardan kaçınma eğilimi ile tanımlanabilecek yaygın bir anksiyete (kaygı, bunaltı) bozukluğudur.Genellikle ergenlik yılarında karşımıza çıkan bu rahatsızlığın küçük çocuklarda da olduğu görülür. Maddi açıdan sıkıntılı olan, sosyal imkânları kısıtlı,
işsiz ve eğitim düzeyi düşük olan insanlarda görülme olasılığı yüksektir.
Bu konu ile temel çekingenlik konusu karıştırılmamalıdır. Topluluk önünde konuşma konusunda çoğu insanda çekingenlik olabilir fakat hastalık seviyesinde olmayanlardan bahsediyorum. Başka örnek vermek gerekirse, bir işe tam anlamıyla hazırlanmayan bir kişinin ?acaba yapabilir miyim?
kaygısı onun işini daha iyi yapmasına yani daha iyi hazırlanmasına sebep olabilir. Bir öğrencinin yapılacak olan sınava tam hazırlanmaması ve sınıfta acaba hoca bana sorar mı diye duyduğu kaygıdan bahsetmiyorum. Bu verdiğim örneklerde yaşanan durumlardan duyulan çekingenliğin yanında
kaçmak veya kendini zorlayarak katlanmak durumuna sosyal fobi diyoruz.
Yani kişi katlanırken duyduğu rahatsızlığın aşırı ve anlamsız olduğunu
bilir.
Başlıca belirtiler şunlardır:
Yüz kızarması, çarpıntı, nefes darlığı
Ağız kuruluğu, terleme,
Kas gerginliği, titreme, ishal.