Tüberküloz Hastalığı
Tüberküloz, bir verem hastalığıdır. Bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalıktır. Halk içinde ince hastalık olarak bilinir. Tüberküloz?un kısaltılmış hali TB?dir.
Tüberkükloz hastalığı, Mycobacterium tuberculosis bakterisi tarafından oluşur. Yani bu bakteri, tüberküloz hastalığına yol açar. Bu bakteriyi Robert Koch 24 Mart 1882 tarihinde tanımlamış ve Tıp alanında Nobel Ödülü almıştır. Bu bakterinin genomu ise 1999 yılında çözülmüştür.
Bakterinin Özellikleri
Yavaş büyüyen bir bakteridir. Her 18 saatte bir bölünür (pek çok diğer bakteri 1 saat veya daha az zamanda bölünür).
Kültürünün negatif olması için 6-8 hafta beklenmesi gerekir.
Löwenstein-Jensen besiyerinde yetiştirilebilir. Bu özel besi yeri yumurta ve patates gibi farklı içeriklere sahiptir.
Bu bakteri zorunlu bir aerobdur. Aerobun anlamı ?Oksijen varlığında yaşayabilen ve üreyebilen herhangi bir organizma.?
Bakterinin hücre duvarında 3 farklı uzun zincirli lipid bulunur. Bunlar, mikolik asit, wax D ve kazeöz nekrozda rol oynayan fosfatidlerdir.
Bakterinin belirlenmesi için PPD testi yapılır.
Bu bakteri asit ve bazlara karşı dirençlidir. Örneklerdeki M. tuberculosis konstantrasyonunu arttırmak için sodyum hidroksit kullanılır. Bu madde diğer canlı hücre ve bakterileri yok ederken M. tuberculosise zarar vermez. Susuz koşullara dayanıklıdır. Kuru balgamda hayatta kalabilir. Bu özelliği bulaşıcılığını arttırır.
Pek çok ?MDR? bu bakterinin suşu tespit edilmiştir. ?MDR? ?Çoklu ilaç dayanıklılığı olan? bakteri demektir. Bu suşların izoniazide dayanıklı olmaları dünya çapında problem teşkil etmektedir.
Mycobacterium türleri gram pozitif, hareketsiz, asit fast boyalara dirençli (bu yüzden Ziehl-Nielsen gibi özel metodlarla boyanırlar) basillerdir.
Tüberküloz, birden fazla organda görülen bir enfeksiyon olmasına karşın, daha çok akciğerler ve akciğerlere ait mediastinal lenf bezlerinde gözlenir.
Basil, aktif bir tüberküloz hastasından öksürük, hapşırık ya da diğer yollarla tükürük içerisinde havaya damlacık yoluyla saçılır ve havada asılı kalan partiküllerin alınmasıyla enfeksiyon yayılır.
Pek çok vakada bakteri, akciğerlere yayılarak tüberkül denilen peynir benzeri yapılar oluşturur ve solunum dokularına zarar vererek akciğerlerde oyuklar oluşturur.
Kan dolaşım sistemindeki hasar nedeniyle, hastalığın ileri safhalarında hasta, parlak renkte kan tükürebilir.
Genel olarak Mycobacterium türlerinden ileri gelen tüm enfeksiyonlar, mikobakteriozis olarak isimlendirilmekle birlikte tüberkülozis terimi sadece insan ve sığırların mikobakteriozisinde kullanılır.
İnsanlarda çoğu enfeksiyon semptomsuzdur ve latent enfeksiyon olarak kalır. Bunların da yaklaşık onda biri ileride aktif enfeksiyona (hastalığa) ilerler.
Hastalık Sürecinde Görülebilir Durumlar
Sistemik belirtiler ateş, titreme, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı ve yorgunluktur. Çomak parmak da görülebilir.
Akciğer ile ilgili göğüs ağrısı, yan ağrısı, 2 hafta ya da daha uzun süren öksürük, nefes darlığı, hemoptizi, balgam, ses kısıklığı gibi çeşitli semptom ve bulgular görülebilir.
Akciğer dışında görülen tüberkülozda semptomlar ve bulgular, tüberkülozun görüldüğü yere göre geniş bir yelpazede değerlendirilir.
Tüberkülozun Bulaşması
Hastalığın bulaşmasında portörler önemli rol oynarlar. Portör?ün anlamı Taşıyıcı demektir. Bir mikroorganizmayı veya parazit bir canlıyı vücudunda barındıran ve başka canlılara ulaşmasına aracılık eden canlılara Portördenir.
Tüberkülozu aktif bir hastanın akciğerinde, hastadan öksürmek, hapşırmak, konuşmak, şarkı söylemek, tükürmek gibi eylemlerle, 0,5 ? 5 mikron çapında bulaşıcı damlacıklar dışarı atılır.
Tek bir hapşırık ile 40.000 damlacık dışarı atılabilir.
Bu damlacıklar(partiküller) havada asılı kalarak bir süre canlılıklarını korurlar.
Sağlam kişilerin bu damlacıkları(partikülleri) almasıyla hastalık bulaşmış olur.
10 bakteri bile, enfeksiyona neden olabilir.En bulaştırıcı hastalar balgam mikroskopisinde basil görülen akciğer ve larinks tüberkülozlu hastalardır.
Mikroskopisinde basil gösterilemeyen hastaların bulaştırıcılığı düşüktür.
Bulaşma riski en yüksek grup ise hasta ile yakın temaslılardır. Bunlar aile fertleri, ev arkadaşları, işyeri arkadaşlarıdır.
Uygun ve düzenli tedavi ile bulaştırıcılık 2-3 haftada sona erer.
Bu sebeple hasta izole edilmeli ve tedavisine hemen başlanılmalıdır.
Aktif; ancak tedavi edilmemiş tüberkülozu olan bir kişi, yılda 10-15 insana hastalık bulaştırabilir.
Tüberkülozun Tedavisi
Tüberküloz, kesinlikle başarıyla tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Tedavide rifampisin, izoniazid, pirazinamid ve etambutol içeren antibiyotikler kullanılır.
Tedavinin ilk iki ayında bu 4 ilaç kullanılmaktadır.
İki aydan sonraki 4 ayda rifampisin ve izoniazid kullanılmaktadır.
Standart tedavi süresi 6 aydır.
Bunun yanında tedavi süresi tüberküloz basilinin tuttuğu organ, dirençli basille enfekte olma durumu, nüks ya da kronik vaka olması, eşlik eden diğer hastalıkların varlığı ve hastanın diğer özellikleri dikkate alınarak düzenlenir.
Kaynak: http://www.teveccuh.com/tuberkuloz-hastaligi/
Tüberküloz Hastalığı
Tüberküloz, bir verem hastalığıdır. Bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalıktır. Halk içinde ince hastalık olarak bilinir. Tüberküloz?un kısaltılmış hali TB?dir.
Tüberkükloz hastalığı, Mycobacterium tuberculosis bakterisi tarafından oluşur. Yani bu bakteri, tüberküloz hastalığına yol açar. Bu bakteriyi Robert Koch 24 Mart 1882 tarihinde tanımlamış ve Tıp alanında Nobel Ödülü almıştır. Bu bakterinin genomu ise 1999 yılında çözülmüştür.
Bakterinin Özellikleri
Yavaş büyüyen bir bakteridir. Her 18 saatte bir bölünür (pek çok diğer bakteri 1 saat veya daha az zamanda bölünür).
Kültürünün negatif olması için 6-8 hafta beklenmesi gerekir.
Löwenstein-Jensen besiyerinde yetiştirilebilir. Bu özel besi yeri yumurta ve patates gibi farklı içeriklere sahiptir.
Bu bakteri zorunlu bir aerobdur. Aerobun anlamı ?Oksijen varlığında yaşayabilen ve üreyebilen herhangi bir organizma.?
Bakterinin hücre duvarında 3 farklı uzun zincirli lipid bulunur. Bunlar, mikolik asit, wax D ve kazeöz nekrozda rol oynayan fosfatidlerdir.
Bakterinin belirlenmesi için PPD testi yapılır.
Bu bakteri asit ve bazlara karşı dirençlidir. Örneklerdeki M. tuberculosis konstantrasyonunu arttırmak için sodyum hidroksit kullanılır. Bu madde diğer canlı hücre ve bakterileri yok ederken M. tuberculosise zarar vermez. Susuz koşullara dayanıklıdır. Kuru balgamda hayatta kalabilir. Bu özelliği bulaşıcılığını arttırır.
Pek çok ?MDR? bu bakterinin suşu tespit edilmiştir. ?MDR? ?Çoklu ilaç dayanıklılığı olan? bakteri demektir. Bu suşların izoniazide dayanıklı olmaları dünya çapında problem teşkil etmektedir.
Mycobacterium türleri gram pozitif, hareketsiz, asit fast boyalara dirençli (bu yüzden Ziehl-Nielsen gibi özel metodlarla boyanırlar) basillerdir.
Tüberküloz, birden fazla organda görülen bir enfeksiyon olmasına karşın, daha çok akciğerler ve akciğerlere ait mediastinal lenf bezlerinde gözlenir.
Basil, aktif bir tüberküloz hastasından öksürük, hapşırık ya da diğer yollarla tükürük içerisinde havaya damlacık yoluyla saçılır ve havada asılı kalan partiküllerin alınmasıyla enfeksiyon yayılır.
Pek çok vakada bakteri, akciğerlere yayılarak tüberkül denilen peynir benzeri yapılar oluşturur ve solunum dokularına zarar vererek akciğerlerde oyuklar oluşturur.
Kan dolaşım sistemindeki hasar nedeniyle, hastalığın ileri safhalarında hasta, parlak renkte kan tükürebilir.
Genel olarak Mycobacterium türlerinden ileri gelen tüm enfeksiyonlar, mikobakteriozis olarak isimlendirilmekle birlikte tüberkülozis terimi sadece insan ve sığırların mikobakteriozisinde kullanılır.
İnsanlarda çoğu enfeksiyon semptomsuzdur ve latent enfeksiyon olarak kalır. Bunların da yaklaşık onda biri ileride aktif enfeksiyona (hastalığa) ilerler.
Hastalık Sürecinde Görülebilir Durumlar
Sistemik belirtiler ateş, titreme, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı ve yorgunluktur. Çomak parmak da görülebilir.
Akciğer ile ilgili göğüs ağrısı, yan ağrısı, 2 hafta ya da daha uzun süren öksürük, nefes darlığı, hemoptizi, balgam, ses kısıklığı gibi çeşitli semptom ve bulgular görülebilir.
Akciğer dışında görülen tüberkülozda semptomlar ve bulgular, tüberkülozun görüldüğü yere göre geniş bir yelpazede değerlendirilir.
Tüberkülozun Bulaşması
Hastalığın bulaşmasında portörler önemli rol oynarlar. Portör?ün anlamı Taşıyıcı demektir. Bir mikroorganizmayı veya parazit bir canlıyı vücudunda barındıran ve başka canlılara ulaşmasına aracılık eden canlılara Portördenir.
Tüberkülozu aktif bir hastanın akciğerinde, hastadan öksürmek, hapşırmak, konuşmak, şarkı söylemek, tükürmek gibi eylemlerle, 0,5 ? 5 mikron çapında bulaşıcı damlacıklar dışarı atılır.
Tek bir hapşırık ile 40.000 damlacık dışarı atılabilir.
Bu damlacıklar(partiküller) havada asılı kalarak bir süre canlılıklarını korurlar.
Sağlam kişilerin bu damlacıkları(partikülleri) almasıyla hastalık bulaşmış olur.
10 bakteri bile, enfeksiyona neden olabilir.En bulaştırıcı hastalar balgam mikroskopisinde basil görülen akciğer ve larinks tüberkülozlu hastalardır.
Mikroskopisinde basil gösterilemeyen hastaların bulaştırıcılığı düşüktür.
Bulaşma riski en yüksek grup ise hasta ile yakın temaslılardır. Bunlar aile fertleri, ev arkadaşları, işyeri arkadaşlarıdır.
Uygun ve düzenli tedavi ile bulaştırıcılık 2-3 haftada sona erer.
Bu sebeple hasta izole edilmeli ve tedavisine hemen başlanılmalıdır.
Aktif; ancak tedavi edilmemiş tüberkülozu olan bir kişi, yılda 10-15 insana hastalık bulaştırabilir.
Tüberkülozun Tedavisi
Tüberküloz, kesinlikle başarıyla tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Tedavide rifampisin, izoniazid, pirazinamid ve etambutol içeren antibiyotikler kullanılır.
Tedavinin ilk iki ayında bu 4 ilaç kullanılmaktadır.
İki aydan sonraki 4 ayda rifampisin ve izoniazid kullanılmaktadır.
Standart tedavi süresi 6 aydır.
Bunun yanında tedavi süresi tüberküloz basilinin tuttuğu organ, dirençli basille enfekte olma durumu, nüks ya da kronik vaka olması, eşlik eden diğer hastalıkların varlığı ve hastanın diğer özellikleri dikkate alınarak düzenlenir.
Kaynak: http://www.teveccuh.com/tuberkuloz-hastaligi/