Editörler : E.Kayı Han

yeniceri53
Başbakan Müsteşarı
07 Aralık 2016 11:20

Cevşen Süryanice olduğuna göre demekki Arami sofilerince yazılmış.Aynen Tevrat Mezmurlar ve İnciller gibi.Bütün bunlar Akıl ve gönül ilişkilerini müteşabihen açıklayan manevi kitaplardır.

yeniceri53, 7 yıl önce

Cevşen uydurmaysa ki uydurmadır! Kuranda uydurmadır ! Tevratta uydurmadır İncilde uydurmadır!Gökten kimseye kanatlı melekler gelipte Allahtan haber getirmez.


Baki B.
Kapalı
07 Aralık 2016 11:32

Burda herkesin kitabı farklı,

peygamberi de,

din de farklı haliyle.

nur dini, peygamberi said, kitabı bilumum risaleler.

La ilahe illa Allah.


ilksosyalci
Kapalı
07 Aralık 2016 11:35

vay be.. yoruma bak.. orta cag filozoflari bile böyle sacma, akildan izandan uzak bir yorum yapamazlardi. herifin kendisi yalan bir bedenden ibaret, kalkmis kutsal kitaplara laf atiyor. insanda biraz utanma olur..

Baki B.
Kapalı
07 Aralık 2016 11:48

Kutsal kitaplar !! :)


Gaffar.Alim
Yasaklı
07 Aralık 2016 12:08

Saidi-i KÜRDİ; gericiliği ve yobazlığı temsil ederdi.

Kuryuluş Savaşı yıllarında, 4 yıl boyunca İngilizlerden maaş alarak Haçlılara uşaklık ederdi.

Kara cahilin tekiydi.

İlkokulda bile okumamıştı.

Muzır derneklerden olan KÜRT TEALİ CEMİYETİ üyesiydi.

1950 li yıllarda çarşafların altına saklanarak, o çirkin yüzünü ahaliden saklardı.

Her şeye GAVUR İCADI derdi ama CADİLLAC ve CHEVROETTEN de inmezdi.

O ne cahildi, ne cahil?


yeniceri53
Başbakan Müsteşarı
07 Aralık 2016 13:19

Kitabı yazan İnsandır.Ama o kitabı hangi makamdan yazmış ? Nefsi Emmerade seks kitabıda yazarsın Nefsi safiyede Fen ve Felsefe kitabıda yazarsın.


İdris.Hulusi
Yasaklı
07 Aralık 2016 13:23

Akıl ve zeka yolu varken, bu devirde ilkokul okumamış bir cahilin peşine takılanları cahil görürüm.

Bu devirde, FETÖ de ilkokulda okumamıştı, SAİD-İ KÜRDÜ de!..


bursengiz
Şef
07 Aralık 2016 16:09

drayf

Beni kendinle karıştırıyorsun

Ben kimseye öküz adam demem , hakaret etmem, anlatırım gerisine karışmam.

Cevşenin ispata ihtiyacı yokmuş,

Allah'ın varlığını ispat etmeye çalışırsın,

Kutsal kitaplarınızdan örnekler verirsin,

Lakin Cevşenin ispata ihtiyacının olmadığını iddia edersin,

Bu yaklaşım sana ve senin gibi düşünenlere yakışır.....

drayf, 7 yıl önce

Bursengiz hayırdır yoktun baya kafanı tamir ettin döndün mü?Bilader hadis düşmanı sen değil misin? Kur'an bize yeterdeyip din görüntüsü altında dinsizliği yayan sen değil misin?

Şimdi kalkmış hadis diyorsun? Bu neyinalemeti..

Birisi sana dese ki ya bana güneşi ispatet.. Sen demen mi be öküz adam kafanıkaldır bir bak..

Cevşen güneş gibidir kendi kendine delildir Isbata lüzum yoktur..

Münafıklar gibi konuşacağına cevşeni bir açda oku.. Ondan sonra konuş..


bursengiz
Şef
07 Aralık 2016 16:12

Peygamberimize izafe ediyorsan ispat etmeye mecbursun.

Peygamberimiz sizin gibiler için:" Kim benim söylemediğim bir şeyi bana izafe ederse cehennemdeki yerine hazırlansın." diyor.

Mesela bana bu sözün, hadisin kaynağını sor söyleyeyim....

Bunun peygamberimize ait olduğunu iddia edenler sizlersiniz..

Müddei iddiasını ispatla mükelleftir......

cenkderda, 7 yıl önce
Cevsen-ül Kebir Münacati, mütedavil hadis kitaplarinda tamaminin bu-lunmadigini söylemeye gerek yoktur. Sirli ve hususi hadisler kismindan oldugu da kesindir. Bununla beraber Cevsen-ül Kebir'in bazi kisimlari (Cevsen-ül Kebir duasi olarak degil) Peygamber'in (A.S.M.) sair dualari icinde olarak, bazi hadis kitablarinda bulunmaktadir.

bursengiz
Şef
07 Aralık 2016 16:16

Hem İSM-İ AZAM olduğunu iddia edeceksin,

Hem de hiç bir sahabi bilmeyecek, rivayet etmeyecek...

Tabi sahabiler sizin kadar müttaki insanlar değildi, öyle değil mi?

Hiç bir muhaddisin duymaması, bilmemesi, rivayet etmemesi mümkün mü?

Hem de İSM-İ AZAM olan bir duayı,

SİZE GÖRE MÜMKÜN,

LEKÜM DİYNÜKÜM VELİYEDİYN......

cenkderda, 7 yıl önce
Cevsen-ül Kebir Münacatini, bil-farz senedi olmayan sadece dillerde dolasan bir hadis olarak kabul etsek bile; iman-? Suyuti Hazretleri "Sened-ü Musafaha" Risalesi Mukaddemesinde, mukarrer bir hadis kaidesi olarak yazdigi su: "Senedi bulunmayan hadisler görülürse, eger o hadis, usul-u islamiyeye zid, akla münafi ve ayrica da sair sahih hadislere muhalif ise, o zaman mevzuluguna hükmedilebilir. Eger bu sartlar yoksa, o hadis bir taraf; birakilir ve ilisilmez." iste, bu hadis kaidesine göre, Cevsen-ül Kebiri ölctügümüz zaman, kaidedeki menfi üc kaziyeden hicbirisinin Cevsen'de bulunmadigini görmekteyiz. Kaideye muhalefet söyle dursun, bastan sona kadar Kur'an ayetlerini, Esma-i Hüsna'yi ve hakiki halis tevhidi terennüm etmektedir. Böylelikle Cevsen-ül Kebir, usul-ü islamiyenin en mühim temeli olan tevhid hakikatini tahkim ve takviye ediyor. Hem Marifet-i ilahiye'ye dair harikulade tavsifat göstermesi ve hicbir arifin, hicbir kamil velinin münacatlarina benzememesi, elbette Cevsen-ül Kebir'in, Mu'ciz-Beyan olan Lisan-i Nübüvvet ten geldigini gösterir.

bursengiz
Şef
07 Aralık 2016 16:22

Sonra Hz. Cebrail'in, Âlâ Nebiyyina (a.s.m.) huzur-u nebevide getirip Hz. Ali'ye sekine namıyla bir sahirede yazılı ism-i âzam, Hz. Ali (r.a.)'nin kucağına düşmüş:

“Ben Cebrail'in şahsını yalnız alaim-üs-sema (gök kuşa­ğı) suretinde gördüm. Sesini işittim. Sahifeyi aldım; bu isimleri içinde buldum” diyerek bu ism-i azamdan bahs ile hadisat-ı zikirden sonra tahdis-i nimet suretinde diyor ki: Yani “evvelki dünyadan kıymete kadar ulumu esrar-ı mühimme (bilinmeyen gizli ilimler) bize meşhud derecesinde inkişaf etmiş. Kim ne isterse sorsun, sözümüzde şüphe edenler zelil olur.

Fazilet sen 18. lemayı bir daha oku.

Cebrail Hz. Ali'nin kucağına yazılı bir sayfa bırakıyor.

İlk mesajımda şunları sormuştum,

Sorulan hiç bir soruya cevap vermeme, aynı şeyleri tekrar etme alışkanlığınızdan vazgeçin,

Gökten yazılı halde inen metin neden Peygamberin kucağına değil de Hz. Alinin kucağına düşmüştür.

Peygamberimize yazılı metin olarak gelen başka vahiyler de hatırlıyor musunuz?

Bir ayet bile olsun yazılı olarak gelmiş midir?

Gökten kucağa sayfalar düşürme şeklind vahiy veya ilham alan fakat Resul bile olmayan başka hangi beşer var mıdır?

Allah neden Kuran inzal olunup dururken Resul bile olmayan başka bir kuluna da vahyetsin.Neden Kuran varken başka ve ayrı sayfalar. Neden Hz. Muhammed varken başka birisi.

Hz. Aliye vahyedilen şey eğer pek önemliyse neden kurana dahil değil.

Sekinede belirtilen çok daha SIRLI ve ERDİRİCİ -İSMİ AZAM olduğuna göre vahye muhatap olmada kim daha değerli

Peygamberlerde bulunması gereken sıfatlardan TEBLİĞ bu arada nerede.

fazilet_83, 7 yıl önce

Okuduğunu anlamaktan aciz olman veyahut da anlamamak istememen senin sorunun.

Vahyin mertebeleri çokda güzel anlatılmış senin okumadığın veyahut da anlamadığın veyahut da anlamak istemediğin bölümde. Celcelutiyyenin de aslı vahiydir denmiş. Kelimatı ibaresi ifade şekli bütün hepsi vahiydir denmemiş. Ayâtın mertebesinde vahyi sarihidir diye kimse bir kelam etmemiştir. Tekrar söylüyorum :Vahyi sarihinin vahyi zımni ile olan farkını Bediüzzaman bedî bir şekilde ifade etmiş naklettiğim kısımda. İnsan suretindeki dessas şeytanlar anlamasa veyahut da anlamazlıktan gelsede hakiki insanlar ve hakiki mü'minler anlar merak etme. Ki, mevzuya girmemden maksat da :muhtemel mütehayyir müstemi ve karileri bilgilendirmek zaten.


cenkderda
Kapalı
07 Aralık 2016 18:58

CEVSEN VE SEK?NEY? ANLAMAK ?STEYEN iCiN: Bir konu hakkinda yorum ve tahlil yaparken, o konuyu dogru okuyup dogru anlamak ve dogru bilmek esastir. Bilmedigi bir konu hakkinda yorum yapmak; su-i zana sebebiyet verir ve o kisiyi "Hakkinda bilgin olmayan seyin ardina düsme; cünkü kulak, göz ve kalp, bunlarin hepsi ondan sorumludur." (isra,17/36) geregi mesul eder. ilgili metin 18.Lemada gecmektedir. Bediüzzaman Hazretleri bu Lemanin önsözünde: Risale-i Nur sakirtlerine isaret eden Hazret-i Ali'nin (r.a.) bir keramet-i gaybiyesidir. Gizli kalmis gaybi mühim bir mucize-i Ahmediyeyi (a.s.m.) beyan eder, diyerek konunun öncelikle Efendimiz (SAV)in bir mucizesi ve Ben ilmin sehriyim. Ali ise, onun kapisidir.' isaretine mazhar Hz.Ali (K.V)nin bir kerameti olarak takdim etmektedir. Soruda sorulan metin su sekildedir; Sonra Hazret-i Cebrail'in, Ala Nebiyyina (a.s.m.) huzur-u Nebevide getirip Hz. Ali'ye Sekine namiyla bir sayfada yazili ism-i Azam, Hz. Ali'nin (r.a.) kucagina düsmüs. Hz. Ali diyor: 'Ben Cebrail'in sahsini yalniz alaimü's-sema suretinde gördüm. Sesini isittim, sayfayi aldim, bu isimleri icinde buldum'(18.Lema) Görüldügü üzere, Hz.Ali?ye (K.V.) inen bir Sekineden bahis vardir, yoksa hasa- Peygamberane bir vahiyden degil! Bahse konu Sekine, Mecmuatü'l-Ahzabta Kaside-i Ercuze seklinde gecmektedir. Allahin alti ism-i Azami olan Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl, Kuddus isimleri ile bir dua-yi münacattir. Bediüzzaman Hazretleri bu 'Sekine' tabir edilen ism-i Azamin okunma seklini de yetmis bir ayet ile yüz yetmis bir defa daimi vird edinmeli (Lemalar:Sayfa 425) seklinde dile getirmektedir. itiraz edilen husus; ifadede gecen Sekine namiyla bir sayfa ise Sayfadan murat ilahi bir ilhamvari mesajdir, yoksa Efendimize (SAV) inen vahiy sayfalari ile karistirilmamalidir. Sayet itiraz Cebrail'i(AS) görmüs olma Keyfiyeti ise, basta Hz.Aise, Hazret-i Ömer, ibni Abbas, Üsame bin Zeyd, Ümmü Seleme, Sad ibni Ebi Vakkas gibi pek cok Sahabe, Cebrail (AS)'i Dihye veya bir süvari veya baska keyfiyette gördüklerini ilan etmektedirler. Sayet itiraz Sayfanin kucagina düsme keyfiyeti ise, imami Gazali bu hususu veciz bir sekilde aciklamistir: 'Onlar vahiyle Peygambere (a.s.m.) nazil oldugu vakit, imam-i Aliye (r.a.) emretti, Yaz; o da yazdi, sonra nazmetti.'(sualar:635) Konuyu özetlemek gerekirse; Cebrail (AS) Peygamberimizin (SAV) huzuruna geldigi vakit, alti ism-i Azamli münacat duasini, murad-i ilahi geregi, ilim sehrinin Anahtari Hz.Aliye (K.V.) nazmetmesi icin getirmis, Efendimiz de (SAV) Hz.Aliye Sekineyi bir Kaside seklinde düzenlemesi icin bildirmistir. Murad-i ilahi , nazmetme islevini Hz.Alinin yapmasi istediginden, Bediüzzaman Hazretleri Hz. Ali'nin (r.a.) kucagina düsmüs seklinde belirtmektedir. Sekine hakkinda Kuran-i Kerimde gecen; "Mü'minlerin kalplerine, imanlarina iman katip-arttirsinlar diye, Sekine(güven duygusu ve huzur) indiren O'dur." (Fetih Suresi, 4)Ayetin tefsirinde Elmali Hamdi Yazir; Hz. Ali'nin Sekine ile neyi kast ettigini söyle aciklamaktadir: 'Sekine müminin kalbine sakin olup onu güvenli kilan melektir.' Sekine ifadesini pek cok Hadis-i Serifte de görmek mümkündür : Bir zat Kehf suresini okuyordu. Yaninda da iki uzun iple bagli olan ati duruyordu. Derken etrafini bir bulut kapladi. Ve bu bulut ona yaklasmaya basladi. At da bu durumdan huysuzlanmaya, ürkmeye koyuldu. Sabah olunca adam Resulullah (sav)'a gelip vak'ayi anlatti. Hz. Peygamber (sav) ona su aciklamada bulundu: 'Bu sekine idi, Kur'an icin inmisti.' Resulullah (sav) buyurdular ki: 'Bir grup, Kitabullah'i okuyup ondan ders almak üzere Allah'in evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka üzerlerine sekine iner ve onlaru Allah'in rahmeti bürür. Melekler de kanatlariyla sararlar. Allah, onlari, yaninda bulunan yüce cemaatte anar.' Ben sehadet ederim ki Ebu Hüreyre ve Ebu Said (ra) Resulullah (sav)'in soyle söyledigine sehadet ettiler: 'Bir cemaat oturup Allah'i zikrederse, mutlaka melekler etraflarini sarar, Allah'in rahmeti onlari bürür, üstlerine sekine iner ve Allah onlari yaninda bulunan (büyük melek)lere anar.' Netice olarak, Hz.Alinin Sekine mahiyetinde ism-i Azam duasini nazmetme keyfiyetine mazhar olmasinin Ehl-i Sünnet perspektifinde bir sakincasi yoktur. Bu Hz.Ali?ye inen bir vahiy degildir, Efendimiz (SAV)e inen ismi Azam duasinin, Hz.Aliye bildirilerek onun nazmetmesidir...

cenkderda
Kapalı
07 Aralık 2016 19:17

Ayrica: imam Hüseyin: Babam imam-? Ali (k.v.) bana hitaben: ?Peygamber'in (asm) bana ögrettigi yüce Allah'in esrarindan bir kismini sana ögreteyim mi?? dedi. Ben de: ?Evet babacigim? dedigimde sunlar? söyledi: Ben cok sicak bir günde ve zirhli bir vaziyette Uhud'a do?ru giderken, göge baktim ve Allah 'a dua ettim. Derken gök kapilarinin acildigini gördüm. Yukaridan Cebrail bir nur icerisinde bana geldi ve söyle dedi: Yüceler Yücesi Allah, sana selam ediyor ve ?Bu zirhi cikar su duayi oku; cünkü bu dua, o zirhtan daha büyüktür [seni daha fazla korur]? buyuruyor. Ben: ?Ey Cibril kardesim! Bu dua sadece benim icin hususi bir sey mi, yoksa ümmetim için de gecerli midir?? diye sordugumda, Cebrail: ?Bu dua, yüce Allah'in hem sana, hem de ümmetine bir hediyesidir? dedi. Bu konu hakkinda Gümü?hanevi Hz.leri de, senedin tamamini bildigini ima eden sözlere de yer vermis ve bu rivayet zincirini söz konusu ettigi yerde, su noktalarin alt?ni cizmistir: "Bu duanin kaynagi hakkinda daha bircok önemli senetler ve fazileti ile ilgili daha nice uzun rivayetler vardir. Ancak biz, Cevsenü 'l-Kebir adiyla meshur olan bu dua ile ilgili kisa bilgilerle yetiniyoruz." Bediüzzaman Said Nursi de nesrettirdi?i Cevsenü'l-Kebir münacatinin basinda yazdigi kisa bir takdim yazisinda, Cevsen'in senedi hakkinda sunlari söylemistir: "Hz. Peygamber'e Cebrail'in vahiy ile getirdigi ve 'zirhi cikar bunu oku' dedigi, gayet yüksek ve cok kiymettar bir münacat-i peygamberi'dir ki imam Zeynelabidin'den (r.a) tevatürle rivayet edilmistir."

saidtr
Müsteşar
07 Aralık 2016 21:31

Teferruat meseleler çok su götürür.

Sekine neticede İslam'ın ana kaynağı değildir.

Bula bula 18.Lem'a yı bulmuşlar,

demek ki kusur bulacak başka noktaları bulamıyorlar. Elhamdülillah.


saidtr
Müsteşar
07 Aralık 2016 21:32

http://forum.memurlar.net/konu/1960906/1.sayfa

burada bu konular epey tartışıldı. yazıldı.


Mete Turan
Yasaklı
08 Aralık 2016 02:25

aynen :)))

İdris.Hulusi, 7 yıl önce

Akıl ve zeka yolu varken, bu devirde ilkokul okumamış bir cahilin peşine takılanları cahil görürüm.

Bu devirde, FETÖ de ilkokulda okumamıştı, SAİD-İ KÜRDÜ de!..


Mete Turan
Yasaklı
08 Aralık 2016 03:48

kıvırma sanatını nurculardan daha iyi yapabilen görmedim :)))


Bilinmiyor
Şube Müdürü
08 Aralık 2016 22:58

tarikatler ilhamı vahiyten öte görürler.

keramet ve keşfi seyri sülükü adeta peygamberlikten daha öte görürler

ibni arabi gazali ile sezgiyi ilmin kaynağı olarak görüp ilhamı vahiy ötesine taşımaları ile adeta çığırdan çıkılmıştır

said nursi iyi bir islam alimidir.ancak bazı şeylere getirdiği yorumlar ne yazık ki islamla bağdaşmaz.

misal cifir ve ebced ile belli tarihler çıkarıp bunları yorumlaması gaybı bilmeye girer ki bu tür şifreler ile gaybı bilmek mümkün değildir.kendisi de daha sonra bu hatalarını kabul etmiş cifir ebced türü şeylerden vazgeçmiştir.

ancak tarikat ortamında yetiştiği için her ne kadar devir tarikat devri değil dese de ister istemez tarikatın tesirinde kalmış fikriyatı belli yerlerde tarikat mantığı ile şekillenmiştir.

özellikle ilhamı vahiy ile aynı kategoriye koymasından dolayı risalei nurların Kur'anın inzal olduğu yerden iniyor gibi geliyor gibi demesi islam ile açıklanacak bir şey değildir.

evet said nursi eserleri ile mücadelesi ile büyük hizmetler etmiştir. ancak şu an yaşasa idi yazdıklarını katiyen tashih edecekti.

imdi vahiy sözlük manasında gizli bir kelam konuşma ani ve hızlı bir surette kelam etme işaretle remiz ile bilginin gelmesidir.bazen kalbe ilka şeklinde ve şeri olarak melek ile cebrail ile Allahtan resule emirlerin gelmesidir inmesidir

umumiyetle ilham vahiyin altındadır ve kalbe gizli kapaklı buğulu bulutlu manaların gelmesi de kast edimektedir.ancak peygamberlere gelen sarihdir açıktır nettir.

Kur'anı kerimde vahiy ilham manasında da kullanılır

buna göre vahiy ve ilham şu şekilde sınıflandırılabilir:

1.içgüdüsel olarak gelen ilham manasında vahiy: arıya yapılan bu şekildedir.

hakikaten arının altıgen gibi en mükemmel en az malzeme ile en kısa sürede yapılıp en fazla miktarda bal tutabilen veya arı larvalarının ta yumuradan yetişkin hale gelmesine kadar içinde tutması

ile tam mucizevidir harikadır.

esasen üçgen kare ve altıgen dışında aralarında açıklık boşluk olmadan petek örülebilir

ancak en mucizevi olan altıgendir.bu matematiksel ve ilmi olarak ispat edilmiştir.

arının yolunu kovanını bulmasıda ayrı bir mucizedir. yaptığı bal ise kıyas kabul etmez en tatlı en aromatik en şifa verici gıdadır.

2.fıtri ilham: hz musa nın annesine yapılan vahiy böyledir.aksi halde heyecanlanıp her şey ortaya çıakrdı korkudan ölebilirdi.

3.vesvese manasında: şeytanın kendi yandaşlarına olan fısıltılarıda bu kelime ile anılır.şeytanın kötü olanı süsleme güzel gösterme ve insanın içine aklına gösterme söyletme durumudur

ancak bu içten olan şeydir. oysa kafir taife haşa hz peygamber içinde iftira atıp efendim işte muhammede cinler bir şey söyledi şeytan üfledi filan. oysa şeytanın verdiği vesvese içten akla kalbe üfle gösterme şeklindedir.resullere gelen vahiy ise dıştan zahirden peygambere gelendir.dağlar kadar fark var.

4.remz ve işaret olarak hızlı şekilde gelen ilham:hz zekeriyaya ya gelen bu babdandır.

5.melek cebrail as vasıtası ile kesin net şekilde resullere Allahın şeriatı hükümlerini yasak ve farzlarını getirme şeklinde olan asıl vahiy manası budur.

ancak miraçta direk Allah vasıtasız kelamı ile hz resul ile konuşmuştur

tur dağında hz musa ile olan da bir nevi böyledir.ancak nerde yer yüzü nerde 7 gök semalar ötesi.

..

yine söylemeliyiz ki şeytanın vesveseleri veya insan aklına kalbine gelen rahmani ilhamlar veya şeytani vesveseler ilham şeklinde olup insanın dahilinde içinde meydana gelir

vahiy ise dıştan Allahtan melek vasıtası ile semadan resule iner. kati kesin hükümlerdir

vahiy Allah ile resulu arasında hafi gizli bir iletişim şeklidir.

esasen biz seslerin çok yüksek veya alçak olanını duyamayız

ancak bazı hayvanlar çok düşük sesleride duyar.

veya bir sesi hızlandırdığımız yada yavaşlattığımız zaman anlaşılmaz hale gelir. oya kulağımıza

yavaş ise normal hıza hızlı ise yine normal hıza indiren bir aparat takılsa o ses normal hale gelir

dıştan duyan hiç kimse bir şey anlamaz ancak biz normal anlarız

veya çok yüksek sesi normale düşüren,veya çok alçak sesi normale yükselten bir aparat kulağa takılsa hiç kimsenin duyamadığı sesi biz duyabiliriz.

bu ilmen çok açıktır.

bu gün belli ışınlar ile görünmeyen şeyleri görebiliriz.ışığın yanlızca görünen kısmında görebiliriz.

oysa paraların üzerindeki gizli yazıların mor ışıkta görünmesi gibi belli ilmi şeyler ile görünmeyenler görünüz x ışınları ile görüntülerme gibi.

demek ki normal şekilde duyulmayan ve görülmeyenler belli metotlat ile duyulur görülür hale gelir.

hala bazı cahillerin bu ilmi şeylere rağmen peygamber nasıl cebraili duydu gördü de başka kimse görmedi gibi hamakat izhar eden şeyler söylenebilinmektedir.

bu vahiy konusu çok geniştir.

sonra belki daha yazarız.

......

not: Resullerden başka kimselere melek vasıtası ile kitap dua v.s gelmemiştir.

hz musaya yardımcı olan hz haruna ayrı kitap inmemiştir. hz musa tura levhaları almak için giderken hz harunun yanında altın buzağı yapılmış tapılmıştır. hz musa gelip olaya el koymuştur.

hz meryeme gelen vahy de ilham şeklindedir.ancak beşer şeklinde göründü demesinde başka izah vardır.yoksa resule inen vahiy nevinden bir kelam geçmemiştir.ilham olarak gelmiştir.


Mete Turan
Yasaklı
09 Aralık 2016 01:26

kesinlikle öyle. nurculuk islamdan daha farklı bir dindir

Baki B., 7 yıl önce

Burda herkesin kitabı farklı,

peygamberi de,

din de farklı haliyle.

nur dini, peygamberi said, kitabı bilumum risaleler.

La ilahe illa Allah.

Toplam 79 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi