Şimdi arkadaşlar. Soruların geneli "Ne yaparsam kazanırım?" tarzı olmuş.
Bugün adliyelerin durumu çok sıkıntıda. Şöyle anlatayım. Adalet bakanlığı personel alımını kısıtlıyor, katip ve mübaşir sayısını limitte tutuyor. Şöyle söyleyeyim. Bir kalemde bir kişi yıllık izin kullandığında o kalemde parmaklar klavyeden kalkmıyor.
Böyle bir durumda komisyon üyesi olduğunuzu düşünün.
Adliyenizin katibe ihtiyacı var ve klavye merkezi kriter, fakat komisyon ilk görüşte bu işleri hızlı kavrayacak, disiplin sahibi, çalışkan, 2 yıl sonra ben gidiyorum demeyecek ve kendinden ödün verecek insanları arıyor.
Klavyeden geçtiniz tebrikler.
Komisyonda hemen hemen soracakları ilk soru: Kazandın diyelim, 2 yıl sonra tayin ister misin?
Mahkemeler konusunda ne biliyorsun?
Kaç çeşit mahkeme vardır?
(Nasıl bir işin içine giriyorsun inceleyip geldin mi? tarzı başka sorular)
Siz katip sayısı konusunda sıkıntıda olsaydınız kimleri seçerdiniz? Bunu düşünün, bu karaktere girin, şansınızı yükseltin.
Ben ilk başladığımda 29 gün boyunca 8'den önce adliyeden çıkmadım, 22:39 rekor süremdir. Kimse de kal demedi, git demedi. Çayımı kattım, bisküvimi açtım, oda spreyini sıktım, müziği açtım, evde hanım yok, çocuk yok. Yardırdım. 2 gün küfrediyorsunuz, sonra hayat tarzınız oluyor.
Benim gibi olacağınızın farkına varıp kabullenenler şimdiden tebrikler. Benim babam bana bakarcılara tavsiyem, sadece kalabalık yaparsınız, bu lafıma kızarsınız ama olacak olan da bu, başınıza gelince kime kızacaksınız?
Bir sürü adalet mezunu var, klavyeden kalmış, gelip burada "Katiplik adalet mezunlarınındır" diye köpürüyor. Tamam sizin de, daha katiplik alfabesinin a'sında kalmışsın? Zaten adliyeler de barajı geçmiş adalet mezunlarını ilk sıralara koyuyorlar, bu da bir gerçek.
Şimdi arkadaşlar. Soruların geneli "Ne yaparsam kazanırım?" tarzı olmuş.
Bugün adliyelerin durumu çok sıkıntıda. Şöyle anlatayım. Adalet bakanlığı personel alımını kısıtlıyor, katip ve mübaşir sayısını limitte tutuyor. Şöyle söyleyeyim. Bir kalemde bir kişi yıllık izin kullandığında o kalemde parmaklar klavyeden kalkmıyor.
Böyle bir durumda komisyon üyesi olduğunuzu düşünün.
Adliyenizin katibe ihtiyacı var ve klavye merkezi kriter, fakat komisyon ilk görüşte bu işleri hızlı kavrayacak, disiplin sahibi, çalışkan, 2 yıl sonra ben gidiyorum demeyecek ve kendinden ödün verecek insanları arıyor.
Klavyeden geçtiniz tebrikler.
Komisyonda hemen hemen soracakları ilk soru: Kazandın diyelim, 2 yıl sonra tayin ister misin?
Mahkemeler konusunda ne biliyorsun?
Kaç çeşit mahkeme vardır?
(Nasıl bir işin içine giriyorsun inceleyip geldin mi? tarzı başka sorular)
Siz katip sayısı konusunda sıkıntıda olsaydınız kimleri seçerdiniz? Bunu düşünün, bu karaktere girin, şansınızı yükseltin.
Ben ilk başladığımda 29 gün boyunca 8'den önce adliyeden çıkmadım, 22:39 rekor süremdir. Kimse de kal demedi, git demedi. Çayımı kattım, bisküvimi açtım, oda spreyini sıktım, müziği açtım, evde hanım yok, çocuk yok. Yardırdım. 2 gün küfrediyorsunuz, sonra hayat tarzınız oluyor.
Benim gibi olacağınızın farkına varıp kabullenenler şimdiden tebrikler. Benim babam bana bakarcılara tavsiyem, sadece kalabalık yaparsınız, bu lafıma kızarsınız ama olacak olan da bu, başınıza gelince kime kızacaksınız?
Bir sürü adalet mezunu var, klavyeden kalmış, gelip burada "Katiplik adalet mezunlarınındır" diye köpürüyor. Tamam sizin de, daha katiplik alfabesinin a'sında kalmışsın? Zaten adliyeler de barajı geçmiş adalet mezunlarını ilk sıralara koyuyorlar, bu da bir gerçek.
E.Kayı Han