MKE kurumunda herşey baştan aşağı değişecek

Arkadaşlar lütfen birbirimize sataşmalarda bulunmayalım. Kökleri 1453 yılına dayanan Kurumumuza uygun davranışlarda bulunalım. Kişisel husumetler bir tarafa güzel paylaşımlar, içerikler ve bilgi sunalım. Kurumumuz bu atışmalar, husumetler nedeniyle yeteri kadar yıprandı enerjimizi pozitif değerlendirelim.

Alomatik yazdıklarına katılıyorum. Özel sektörle yarışacaksak, üretken olacaksak duran, durduran, oturan personele ihtiyacımız yok. Kurum inisiyatifi ne olacak bekleyip göreceğiz.

Zaman değişti paylaşımın çok düşündürücü ve uyarı niteliği taşıyor diyebilirim. Paylaşımın sayesinde çoğu arkadaşımızın gelecekle ilgili planları değişebilir. Anlaşılan 399 KHK'dan çıkmak pek akıl karı değil gibi. Ki şöyle de bir durum var ki, gerçi onaylanmadı geri döndü yönetimden ama şeflik ve müdürlük sınavlarına idari hizmet sözleşmeli statüsünde olma şartı getirilmişti. Gerçekten büyük pusu gibi gördüm ben bunu. Ya da ön yargılıyım. Bu durum hoşuma gitmedi doğrusu.

Her neyse bakalım gelecek günler izler için neler gösterecek.

Bilgi paylaşımına devam.

defalarca söylediğimiz bir şey var..

Daire başkanı müdür genel müdür yardımcısı hatta genel müdüre dokunmadığı sürece(399/1) o işten bir şey çıkmaz.

İHS ile görevde yükselme koymak hangi canbazların fikri. bunuda söylemek gerek.Hiç özel sektörde görmemiş sadece devletin kanatları altında yeşermişlerin..

size bir anektot :adamın biri fabrika müdürlüğünden emekli olur.bir özel sektör firmasının başına geçer 3-5 ay gecer fabrikanın yabancı ortagı gelir bakarki zarar üstüne zarar apar top en ağır hakaretlerle bu adamı kovar.tek söylediği sey su Bu MKE nin fabrika müdürü diye bu adamı yapmışlarsa devlet ve millet gerçekten çok fedakar.boğazından kesip böyle adamları yıllarca istihdam etmiş.

çalışmak out. takla in. :))

Arkadaşımız çok güzel bir başlık açmış teşekkür ediyorum.

Kurumda değişiklik olacağının söylendiği şu günlerde; çalışmayan yan gelip yatan halk arasındaki tabirle Bankamatik memurları, gerçekten çalışan gayret gösteren personelin aşkını şevkini kırıyor. Böyle personelin işine son verilmeli diyorum bundan kim neden rahatsızlık duyuyorki.

Tekrar söylüyorum ister Genel Müdürlükte ister Fabrikalarda unvanı kadrosu ne olursa olsun çalışmayan yan gelip yatan odalarda boş boş oturup akşama kadar bilgisayar başında borsa oynayıp internette dolaşan, aldığı maaşı hak etmeyen buraları çiftlik olarak gören kim olursa olsun işten atılmalı. bundan da kimse rahatsızlık duymamalı..

alomatik ne alaka sistem tartışılıyor onu atıyon bunu atıyorn.

şimdi bir genel müdür yardımcısı kalkıpta buna iş vermeyin çünki bu bizim yolsuzluğumuzu ortaya çıkartı .bir daire başkanı bizim ekip ortada bir teftiş kurulu başkanı bunu kapatmalıyız diyorsa.

bunuda bir güzel itiraf ettiriyorsanız..kimde suç...?

sonrada sen çıkıp ilaç kullanıyon falan filan deyip kişisel bilgileri ifşaya gidiyorsan ilk önce seni atmaları lazım...

çünki senin sistemin bunun üzerine ..sen adaletli sistemi kur sonra otur konuş.kurum batmış üç beş kişinin insiyatifine kalmış sonrada su oturuyor bu oturuyor diye çıkıyorsun ortaya.

direk söylüyorum kaç yardımcı varsa hepsinde bir şey var...kaç müfettiş varsa hepsinde bir şey var.

akif müfettişi hemşerisinin işini yapması örnektir.Çık akif yapmadım desinde göreyim.

insan kaynakları başkanı önce personelle ihtiyaç yok yazsın sonra el altından akifin müfettiş hemşerisinin atamasını yapsın yuh yani...

akif insankaynakları daire başkanı kapı gibi mahkeme kararlarını yok saysın ....

daha yazayım mı...akif adamların var mı daha onalarıda yazayımmı..mesala askeri mahkemeyi de yazayım mı...?

ya bi öte git alomatik öyle personel yönetilmez...koskaca küskünler ordusu yaratılacak hala farkında değilsiniz..

Değerli arkadaşlarım aslında hepimiz aynı şeyi istiyoruz. Her ne kadar birbirinizin fikrinizi desteklemekten kaçınsanız da ortak noktanız "haksızlık" . Öyle değil mi ?

Alomatik çok doğru söylüyor söylediklerine aynen katılıyorum. Çalışma ortamında insanın şevkini kıran, işten soğuyup kurum menfaatini düşünmez hale getiren olaylar değil mi anlattıkları? Güzide kurumumuzun hangi fabrikasında yok böyleleri ? Sen inisiyatif alırsın, işler yürüsün diye uğraşıp durursun, yeri gelir imzanın peşinde fabrikada dört dönersin ama hemen yanındaki bahsi geçen "bankamatik memurlarını" görmez misin ? Rahatsız olmaz mısın? Açık söyleyeyim ben çok rahatsız olurum, ben çok üzülürüm, sorgularım, kızarım ve en önemlisi neden ve niçin sorularını sorarım. İşte bu sorular bu düşünceler çok tehlikeli. Bilinmelidir ki iş barışı bitmek üzeredir böyle bir durumda.

Biz bu kurumun parçalarıyız. En iyisini biz biliriz. Çünkü mevzunun içindeyiz arkadaşlar. Geçtik mevzu bahis memurları. Yönetim, amirler, şefler gibi gibi ünvanlara sahip arkadaşlarımız neden birbirlerine küsler? Bir evde dahi küslük varken bereket, hareket olmazken, binlerce çalışanı olan bir aile küskünlüklerle, egolarla bilimum kişisel husumetlerle ilerleyebilir mi ? Ben söyleyeyim ASLA. Çünkü bu insanlar en basiti birbirlerini rakip olarak görmeye başlıyor. Yani bir maç düşünün gol yiyen maçı kaybedecek. Bu maçın zevkli olmasına imkan var mı tabiki de yok.. Emsal sektörlerle yarışacağımız yerde birbirimizle cebelleşiyoruz.

Adaletin olmadığı yerde uzun uzadı yazmayacağım kötü olan her şey olur.

Takma adın şu an için çok anlamlı zaman değişti. Bak bir ışık vardır belki tünelin içinde. Sence tünelin sonuna gidip bakmalı mı, yoksa boşver bitti bu iş deyip 600 yıllık kurumu kapatmalı ya da özelleştirmeli mi ? Zaman değişiyor.

Şu sözü çok severim. Sözlerimi bu şekilde noktalamak istiyorum.

Yapılacak bir iş, hiç bir iş yapılmamasından daima iyidir. Çünkü umut vardır. Umut insanı bir tutar, diri tutar.

İnsan kaybetmek kolaydır aslolan o insanı kazanmaktır. Personelin atılmasından çok kazandırılmasından yanayım. Kurumda a kişisine be kişisine hatta kurumun kendisine küs olan tonla insan var. Tabi hiç bir küskünlüğü olmayıp yan gelip yatmayı sevenler de yok değil. Çözümleme gerek. Profesyonellik gerek. Kritik nokta bu. Tekrar söylüyorum atmak kolay. Peki ya getireceğin kişilerin iyi olma garantisi var mı? O da yok. Dolayısı ile etkin, verimli, üretime dayalı, görev ve sorumlulukları net, ve kısmen de olsa düzenli üretime sahip bir sistem gerekli. İşte o zaman çalışan çalışmayan ayırt edilebilir. Ya da en azından şöyle söyleyeyim, çürük elmalar göze batar.

Gizli işsizlik çok olduğu için net bir rapor koyamazsınız ortaya. Kimsenin hakkına girilmemeli. Hepimizin ailesi var.

Birbirimize daime saygılı olup, kurumumuz menfaati için yapılması gereken ne varsa hiç çekinmeden yapmalı ve söylemeliyiz.

Aynı geminin içindeyiz. Biz kurumumuzu sevdiğimiz için çabalıyoruz burada. Kurumumuzu eskiden olduğu gibi güzel günlerine döndürmek hepimizin boynunun borcudur.

Her ne kadar zaman değişse de düşünceler ve fikirler değişmiyor.

"İster Genel Müdürlükte ister Fabrikalarda unvanı kadrosu ne olursa olsun çalışmayan yan gelip yatan odalarda boş boş oturup akşama kadar bilgisayar başında borsa oynayıp internette dolaşan, aldığı maaşı hak etmeyen buraları çiftlik olarak gören kim olursa olsun" işten atılmalı diyorum bu sözümü anlamayanlar

"Daire başkanı müdür genel müdür yardımcısı hatta genel müdüre dokunmadığı sürece(399/1) o işten bir şey çıkmaz." diyor. ben kadro ve unvan ayırımı yapmadım ki. Kadrosuna unvanına bakılmaksız diyorum. Zamanın değişimine ayak uyduramayanlar bozuk plak gibi aynı şeyleri söyleyip duruyorlar.

Bu kurumda her birimde, atölyede işleri birileri sırtlamış gidiyor. çalışana daha çok iş, çalışmayıp yan gelip yatana hiç iş mantığı var. sen çalışacaksın çabalayacaksın yasal hakkın olan yıllık iznini almak için amirinin yanına gittiğin zaman amirinden işler yoğun sonra kullan cevabı alacaksın.

çalışmayıp yan gelip yatan ne zaman yıllık izin, mazeret iznini istese alacak keyfine bakacak. böyle düzen olmaz. çalışana emek harcayana hakkını verip çalışmayana kapıyı göstereceksin.

Çalışmayan aldığı maaşı hak etmeyen elini işe süremeyen iş yapmamak için türlü türlü bahaneler süren planlama ve üretimii bilmeyen bu nedenle kurumu zarara uğratan kim olursa olsun işine son verilsin. bu nedenle ben kişiler ve şahıslar üzerinden gitmiyorum. hani bir söz vardır.;

"küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar fikirleri tartışırlar"

Zamanın değişimine ayak uydurmalı artık kişileri değil fikirleri tartışmak gerekir.

Daha neyin geldiğini bilmeyenler onu atarlar bunu atarlar...

daha atelyeye hiç girmemişler neyin ne olduğunu bilmeyenler herkesi kovarlar.

tek dertleri motivasyon değil KORKU İMPARATORLUĞU kurmaktır.

Getirilenin ne olduğunda bir haber olanlar ise böyle laf salatası ile ortada kıvırtırlar.

Ahmet Taşkına giden veya söz edilen dosyalar nelerdir haberin bile yok..

maksad takla...

böylece kurumu korumuş olur aklınca .Normaldir düşünce ve geleceği görme kapasitesi.

İşçi sendikalarının kapılarını aşındıran nice müdür var.Hadi bakalım işçiler 1iş fazla yaptır.Alomatik.

bilmezsin sen 1-C keşfini Bilmezsin insan yönetmeyi.Sadece burada zırvalar durusun İnan ki benim 1 gr umrumda deği.Benim hedefim belli.

Onu at bunu at kimle çalışacan artık sen geçer çalışırsın.Acaba bir tezgah bile kullanabilirmisin merak ediyorum.Bir adet iş işleyebilirmisin merak ediyorum.

Size anlatılan Özel senin bildiğin gibi değil .Bazı işler var ki orada bulamazsın.Mesala Sertifakalı kaynakçı. iyi bir CNC operatörü bu böyle gider.

tabi sen TAKLA atmak zorundasın .Ekibin peşinde gitmek zorundasın .500 kişiyle mutlu yaşamak zorundasın.sıcak ve mutlu.

kurumun batışı hızlanacak.borç sarmalına girecek.

bir tane elle tutulur projeniz yok.Bir tek HURDA diyip duruyorlar.evet MKE A.Ş. olacak .elinde 120 bin ton çelik üretne bir tesis olacak ancak 20 bin tonu işleyeceksin.Peşin sattığın bombaları ilerki senelerde zarar olarak sana dönecek.MPT dah çok yeni bebek ne olacağı belli değil.bu kadar bilnmezlikte ezilecek kurum.

sonra parçayacaksın o parçaları satacaksın 1-2 yıl idare edeceksin Ama hiç bir zaman Aselsan olamıyacaksın.Bu arad Banka borçlarından maaş bile ödeyemeyeceksin.Ankara olacak 1000 kişi.senaryo bu.

İHS ile çözüm aramak yanlış .PTT çözüm bulmuş olsa bile bir bankalar kanun değişikliği ile gider.

PTT bank kazanır diğer birimler zarar eder.bizde nasıl hurda finansörse PTT de banka kısmı finanssördür.

Sen iş buldunda kim yapmadı alomatik BOŞ KONUŞUYORSUN ben özel sektörden geldim neyin ne olduğunu bilirim.NASIL RÜŞVET DAĞITILACAĞI nıda.Mesala spor klup bağışları.

akıllı mantıklı konuş.Varsa projen yaz genel isteklerini.amacını hedeflerini yani tamamen Süreçlerini yok onu atarım bunu atarı deyip kayseri esnaflığı yapma.

İş barışı sağlanmadıkça herkes sınırlarına çekilmedikçe adamcılığı bırakmadık ça sen ne getirirsen getir temelsizdir o binada başına çöker..

Peki arkadaşlar hepimiz gayet mantıklı güzel konuştuk. Verimli olduğunu düşünüyorum güzel bir ön çalışma yaptık.

Şimdi bu forumda Kurumumuzun tüm çalışanlarından açık yüreklilik, samimiyet ve iyi niyet esaslarına göre bir isteğim olacak. İsteğim şu ki;

Evet bir eylem planı hazırlamamız isteniyor. Kurumumuz yeniden yapılanıp bir sistem değişikliğine gidiyor. Nelerin değişmesini istiyorsunuz. Yapılacaklar listeniz nedir? Sizlerden açıklayıcı bir eylem planı istiyorum.

Bir yerde her türlü kuralı değiştirebilirsiniz yeni kurallar koyabilirsiniz madde madde bir sürü şey sıralayabilirsiniz ama bunlara uyulmadığı zaman Mke'de şimdi olduğu gibi hemen hemen her şey kağıt üstünde kaldığı zaman hiç bir sonuç alamazsınız.

Kural koyucular kuralları ilk çiğneyen olduğu zaman, kurala uymayanlar kurallara uymadığında hiç bir şey kaybetmeyeceğini bildiği zaman, üstüne üstlük kurala uyanlar daha doğrusu uymaya çalışanlar ezildiği zaman, bu kurumda işler dursun mu diye hemen duygu sömürüsü ile kurallar çiğnetilmeye çalışıldığı zaman, çalışan müfettiş odalarında hesap vermekle meşgulken çalışmadığından mütevellit yanlışı da olmayanlar matah oldukları zaman, el üstünde tutuldukları zaman kısacası tüm bunlar olduğunda zaman değişse ne olur değişmese ne olur zihniyet değişmedikten sonra.

İnsanlar başlarına bir şey gelmeyeceğini bilse neler anlatırlar da o güvence yok.nelerin değişmesi gerektiğini anketlerle belli kalıp sorularla değil de bizzat çalışanlarla görüşürseniz daha iyi sonuç alırsınız.Tabi ki Kırıkkale çıkarlarını kolay kazanılan parayı düşünen değil de gerçekten düşünen kişilerle.

Çok güzel tespit. İşler yürüsün diye bazen haberimiz dahi olmayan şeylere imza attığımız oluyor ya da yapılan bir yanlışın ardını toplamak için yapılanlar gibi gibi. Bunu sanırım yaşamayan yapmayan yoktur aramızda. İyi niyetli gibi görünsekte müfettişlerin gazabından kurtulamıyoruz.

Çalışılan yerde her zaman hata olur bunu hep söylerim. Bu, çalışanların yeteneksiz olduğunu tek başına göstermez. İş yoğunluğu ne kadar fazlaysa bilimsel olarak ortalama yapılacak yanlışlar ölçülür. Tabi çalışmazsan hatasızsın mükemmel görünürsün. Kimse iş vermez verse de yapmazsın zaten. Sonuç? Çalışan adam küstü. Küstürdüler onu.

Çıkarılan her yönetmelik her yönerge istisnasız uygulanmalı. Bu, hem çalışanların yönetime hem de yönetimin çalışanlarına olan saygısını artırır. İş yönünden bakarsak hiyerarşik düzen oturmalı, sorumluluk alması gerekenler geri çekilmemeli.

Kurumumuz kimsenin çiftliği değil. Ünvanı, niteliği, konumu her ne olursa olsun bu kurumun her çalışanı aynı değere sahiptir. Olanaklarından eşit faydalanmalı. Makam mevki kullanarak kimse kendini yüksek görmemeli. Bizim tek bir patronumuz var o da Devletimiz. Gerisi baştan aşağı memur. Görev tahsisi bulundukları yerlere gelmişlerdir ve günü geldiğinde o mevkileri bırakacaktırlar.

Reorganize olacağız arkadaşlar başka çaremiz yok.

Adil bir sistemle yönetilmemiz gerekiyor.

Ve en önemlisi üretmeliyiz arkadaşlar.

Ventil6262 sanki genel müdür gibi konuşuyorsun..

bak başına bir iş gelir karışmam..

hala bazı müfetişler var yemek içmek derdinde en iyi yumurtayı en iyi balığı en iyi güveci yapanları korur.hatta köpek bile besletir.özel etlerle parası nerden ödenir sorma

şimdi tekrar yapılanma demişsin adil sistem demişsin üretim demişsin...

kimle kimle kimle...?

kusurabakma pazar(satış) yoksa üretim olmuyor.

adil sistemde demek görv tanım demek adil sistem demek sınırlar demek .emret paşama alışmışlar buna nasıl uyacak.?

organizasyon en önemli kaynak kullanım planlarını kim yapacak.Kurumda bu konuda bilgisi olan biri var mı.?depolanamaz kaynaklardan biri insandır.hadi bakalım bunu çözün.mesala ben akiften torpilliyim ...:)

anlatmak istediğm şudur.Okumasını bilmeyen uygulayamaz uygulayaman üretemez üretemeyen organize olamaz. yarını düşünmeden bugünü kurtaranda MKE gibi çalıştığı yeri batırır.

sonrada İHS 399 mu yoksa 5bin kusurmu olsun der durur .sorun bunlar değil sorun sosyalojik derebeylik sorunu kurum olmaktan çok BAKKAL olma sorunu.Çırak zamanında siparişi götürmezse bakkal onu kovar.Neden BAKKALDIR.(kapital sahibi)..oturup onun neden siparişi zamanın da götürmediğini incelemez ve soruna çare için OKUMAZ.

bugün anket yapan firma darboğazı değil müşteri menuniyet anketi ile hastalığı tespit ediyor. doktorun hastayı muayene etmeden kapıdan sorduğu gibi neyin va grip? oysaki adam kansr...3 gün sonra ölür neden öldü gripten....yaz yaz bitmez OKUYACAN BİLİMSELEŞECEN ve DAR boğazı birdaha geri dönmemek kaydıyla tarihe kayıt edeceksin.

ben nede olsa kurum içnde deli damgası yemişim....sorun yok.

adamın birinin lastiği patlamış lastiği 4 bijonu sökmüş yeni lastiği sökerken dört bijon kanal kapağının içinden kanalizasyona düşmüş kanal kapağı ağır kaldıramamış sopayla denemiş olmamış başka seyle denemiş olmamış.oradaki tımarhaneden bir deli buna bakıp gülüyormuş.adam sinirlenmiş sen neden gülüyorsun gelde sen çıkar.diye bağırmış deli uğraşamam demiş adam iyice sinir olmuş neden uğraşmazsın cünki ben diğer 3 tekerden birer bijon söker düşen bijonlarla lastiği yerine takarım her tekerde 3 bijonla en yakın sanayiye gider 4 yeni bijon alıe eksik yerlere takar ve her tekerin bijonu tamamlanır. adam boyle bir cevap karşısında sen oraya neden düştün ben bunu neden akıl edemedim der.Deli aynen adama ben deliliğimden bura düştüm akılsızlığımdan değil.

sorunlar karşısında çare üretemezsek adamdan farkımız yok varsa problem kovalamıyacaksın işler hale getireceksin .senden akıllıysa yaralanmaya bakacaksın.Çözüm burda biz bunu yıllardır böyle yapıyoruz demek sorunu çözmek değil sadece sorunu ertelemektir.Efendim nu tren herkes vagon en kötüsü fren ler demek ise en kötü karalama yöntemidir.Bunu öne süren ya bilgisizliğndendir.çünkü trenler demiryollarda gider makasçılar yön veriri frenler ise yeterli miktarda hava basıncı varsa açıktır.lokomatif raydan çıkmış hava tankı delinmiş sonrada kaza olmuş frenin ne suçu var o işini yapmış...:))

..

arkadaşlar bu sayfa sadece mkek in yapılanması ile bilgisi olanların bilgi paylaşımı için açılmıştır.. burda boş boş konuşmalarınız için değil. siz kim mkek i geleceğine çare bulmak kim!!! yapılanma ile ilgili bişey biliyorsan söyle.. yoksa gidin başka yerde oynayınn!!! sadece mkek yapılanma ile bilgisi olanlar konuşsun.. diğerleri gidin başka yerde oynayın..

Yapılanma konusunda çalışmalar iyice hızlandı. Önümüzdeki 1-2 ay içinde değişimler olacak gibi. Sürekli bir evrak trafiği göze çarpıyor. Ne olursa olsun bu çalışma da eski çalışmalar gibi öylesine olabilir sonunda bir şey olmaz diye içten içe düşünsem de bu sefer işler farklı. 2016 yılı mart ayında söylenen herşey şu anda hayata geçmek üzere. Sanırım 15 Temmuz olaylarından sonra sekteye uğramış olduğu kesinleşti.

Ayrıca Ptt ile görüşülmüş bu kesinleşti. Bakalım sistem ne olacak.

Başlığı açan kişi burdayken senin başlığın açılma amacı bu başka şey yazmayın demen biraz garip olmuş.heralde kendisi daha iyi biliyordur başlığı niye açtığını.

Mke nin baştan aşşağa değişmesi lazım mülakatlarda müthiş torpil dönüyo soruları bilen çoğu kişi işe

mkenin baştan aşşağa değişmesi lazım mülakatlarda müthiş torpil dönüyo çoğu kişi soruları bilmesine rağmen işe alınmadı bimere başvurların yapılması lazım

Nasıl torpil dönüyor mesela. Biraz daha açarsanız konuyu iyi olur. Kurumumuza kötü bir imaj getirir bu söyledikleriniz. Bu yüzden böyle konularda tam emin olmadan, ispat olmadan bu işlere girilmemeli.

soruları bilen çoğu insan işe alınmadı kırıkkalede kırıkkalelilere öncelik tanındı diğer başlıklara bakarsanız çoğu kişi soruyu bilmesine rağmen işe alınmadığından şikayetci

Anlattıklarınız gerçek ise bu çok ağır bir suç. Sadece suç değil büyükte bir vebal demektir bu. Haklarının yendiğini düşünen arkadaşlar bir araya gelip bu durumu yetkili mahkemelere aksettirebilirler. Böylece hem adaleti sağlamış olup, hem de gelecek atamaların daha iyi ve daha adil bir şekilde sonuçlandırılmasına katkıda bulunacaktırlar.