Editörler : "eskiyara"Pangaea
«5678910111213141516»

farzettikki
Yasaklı
26 Nisan 2017 22:53

SN Ayberk aynı link sizde sıkıntısız açılıyor mu ki hocam ?


ayberk74
Daire Başkanı
26 Nisan 2017 22:57

Link açılıyor


farzettikki
Yasaklı
26 Nisan 2017 23:14

La Havle Vela Kuvvete İlla Billah-i Aliyül AZİM.

'ders' nitelemesinde bulunarak, ek ve ilave ücret talep ettiğiniz şeyin kendi uzmanlık faktörü ve kendi rehberlikleriniz olduğunu da hatırlayıverin. Ücretine de gelince: Valla gözümüzde yok ve dahi eminim hemen herkes de aynı kanıdadır. ek dersinizden 5 kuruş kesmesinler tek. Helali Hoş Ola. Yine de yazınızdan belirgin bir samimiyet okunuyor okunmasına

pdrci1234, 7 yıl önce

Eğer karşılığı verilecekse derse girer nöbet tutarız doğal olarak dyk da açarız no problem , şahsi görüşümdür polemiğe gerek yok


123forvet
Şef
26 Nisan 2017 23:25

Değişmesinden yanayım kesinlikle...5 yıllık idareciyim 3 yıl rehberlik kadromuz vardı, 2 yıldır da öğrenci sayımız düştüğü için kadromuz ve rehber öğretmenimiz yok valla olması ile olmaması arasında hiç fark yok..

Bunu ben demiyorum öğretmen arkadaşlar diyor. Rehberlik gerçekten işlevsel bir hale gelecek şekilde sil baştan değişmeli..


ayberk74
Daire Başkanı
26 Nisan 2017 23:29

123forvit hocam rehber öğretmenlerinin olduğu okullar daha disiplinsiz.olmayan okullar daha disiplinli.rehber öğretmenleri öğrencilere yaramazlık sizin de hakkınız diğer öğretmenler sizi anlamıyor gibi zırvalarla disiplini bozuyorlar.bence gereksiz.


canıtınHüsnü
Yasaklı
26 Nisan 2017 23:42

çalıştığım bir lisede idareciler aynısını demişti, olması olmaması farketmiyor.

123forvet, 7 yıl önce

Değişmesinden yanayım kesinlikle...5 yıllık idareciyim 3 yıl rehberlik kadromuz vardı, 2 yıldır da öğrenci sayımız düştüğü için kadromuz ve rehber öğretmenimiz yok valla olması ile olmaması arasında hiç fark yok..

Bunu ben demiyorum öğretmen arkadaşlar diyor. Rehberlik gerçekten işlevsel bir hale gelecek şekilde sil baştan değişmeli..


farzettikki
Yasaklı
26 Nisan 2017 23:58

Hocam naptınız kaş yapayım derken göz misali oldu. Nasıl farketmiyor.. Olan yerlerde şikayetler gırla havada uçuşuyor değerli hocam, öğrenciyi kesinlikle zaptedemiyorsunuz, hümanizmal yaklaşımlar kol geziyor, "Şikayet Alma Odağı" ve dedikodu merkezi gibi çalışılıyor, hepsini koy bir kenara:

Sayfa 5'te süper açıklama var. yazıda geçen "REHBERLİKLER KOZMİK ODA MI" cereyan ediyor.İdareciler maaesef hiç bir tutanak ve disiplin işlemi gerçekleştiremeksizin eli kolu bağlanıyor. . .

Eğitime Zul'dür, Zulumdür Bu. !

Disiplin başka bir işlemdir, İdari boyutun alanıdır. Lakin gelin görün ki öğrencilerin şikayet merci ve de birimi statüsüne büründürülmüş, adını koymak istemediğim ve eğer koyarsam ketöcü ve parametreci bir modelin...diye devam edecek cümle kurmam icap edecek

Her Neyse... Sabır.

Bakanlık İnşallah ve Bi-İznillah: bu b..t..lığı kurutarak, aydınlık bir hizmete dönüştürecektir.

canıtınHüsnü, 7 yıl önce

çalıştığım bir lisede idareciler aynısını demişti, olması olmaması farketmiyor.


fibermen
Yasaklı
27 Nisan 2017 00:08

Bi-İznillah Er45 Hocam,

Parametrecilerin tezgahları bolzukdukça bir takım eğitim düzenlemeleri birer birer geliyor. Parametreciden kastın ne olduğu çok kapalı bir örtülü msj değildir; ketöcü eğitim yerleşkesidir. Baknz. Mesela el yazısındaki garibet ortadan kaldırldı aynı şekilde rehberlikte yapılandırılıyor. Bilmiyorum dogmatik bir yaklaşım olarak ta görmüyorum Fakat "Bağımlı Değişken" Açıktır. Disiplin iş ve işlemlerinin tersinin Rehberlik olarak görülmesi elem vericidir, BÜYÜK BİR HATADIR...Tebrikler sayın bakanlığa Çünkü hatırı sayıılır bir puanı kazanç hanesine yazdıracak. Yönünüzü nereye çevirecek olursanız olsun (hatta bunun istatistiği araştırılabilir) rehberlik olan okullardaki öğrenci sorunları, polemikler ve türlü şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor. E bu da -kusura kılnmasın- ya da kalınırsa canınız sağolsun bir takım gerçeklerin içyüzüdür işte kardeşim.

Rehberlik Yönetmeliğindeki Yapılandırma için Tebrikler.


farzettikki
Yasaklı
27 Nisan 2017 00:15

Amin İnşaAllah.


aktasankara
Aday Memur
27 Nisan 2017 13:39

Adamlar 100 yıllık hükümet sistemin 6 ayda değiştiriyor, vatandaşlar kendilerini ve lobilerini nasıl büyütmüşlerse gözlerinde, bu sistemi değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez olarak görüyorlar. Şu bakış açısı bile ne kadar değiştirilmesi gerektiğini belirten bir ifade olarak karşımıza çıkıyor.

Hey yavrum hey, geçti bor'un pazarı...


ahmetbulut47
Genel Müdür
27 Nisan 2017 18:55

Pdr hizmet ve anlayışında zaten dünyadan 20 yıl gerideydik bu düzenleme ile 30 yıl geriye gideceğiz çünkü yönetmeliği bu şekilde hazırlayanların alandışı olduğu Ve çağdaş pdr anlayışından bi haber olduğu anlaşılıyor...

Şunu fark edelim pdr hizmeti ve psikolojik danışmanlar eğitim camiası açısından hayati öneme sahiptir..ergeç bu anlaşılacaktır münferit olumsuz örnekler ile tüm pdr camiasını töhmet altında bırakmak veya gereksiz diyebilmek en basit ifadesiyle insafsızlıktır keşke herkes kendi işini yapsa Ve diğer mesleklere saygılı olsa...çok düz mantık eleştiriler var neden derse girmiyor neden nöbet tutmuyor neden odası var gibi... öncelikle şunu bilmenizde fayda var biz öğretmen değiliz bunu anladığınız anda sizi rahatsız eden durumları büyük ölçüde çözmüş olacaksınız biz psikolojik danışman Ve rehberlik uzmanıyız elma ile armut toplanmaz bir zamanlar çalıştığımız okulda hemşire de çalışırdı 1 saat bile onu göremezdik fakat kimse kendini onunla kıyaslamazdı çünkü öğretme değildi(bunun müsebbibi sistemdir)...bizim sınıfımız var sınıfımız odamızdır biz ders anlatmayız bireysel veya grupla psikolojik danışmanlık yaparız Ve terapötik ilişki ve terapi süreci oturarak yapılır ayrıca danışan yeri gelir en mahremini bize anlatır Ve güvenir çünkü gizlilik ilkemiz vardır yaptığımız mahrem görüşme için oda lazım Ve odada yalnız olmamız lazım...nöbete gelince nöbet pdr ruhu Ve ilkeleriyle bağdaşmaz koridorda bahçe de yeri gelecek çocuklara bağıracak çağıracak kızacaksınız bu çocuklar daha sonra rehberlik servisine gelip size açılır mı? samimi ve güvene dayalı bir ilişki nasıl kuracaksınız.. demek istediğim bu haklarımız varsa hepsinin bir gerekliliği ve işlevi vardır biraz da bu açıdan bakıp empati kurmaya çalışın lütfen... neler yaparız konusunda sayfalarca yazabilirim fakat böyle ifade edenlerin samimi olduğunu düşünmediğim için anlatmıyorum lütfen biraz saygı...biraz samimiyet...


canıtınHüsnü
Yasaklı
27 Nisan 2017 19:24

nöbet ücreti olunca tutmalıyız diyen rehberlikçileri bolca var, ayrıca ücret için aynı öğrencilere kurs veren rehberlikçiler var, öğrencileri işleri için kullananlar var...vs. bunun gibi nedenler "otorite" kavramına ters bence. sığınılan otorite kavramı için okulda bulunmak bile yeterli mesela. İlçe Ram'da çalışan yönetici arkadaş da çok dertli olduklarını demişti hatta sorunların il toplantılarında dile bolca geldiğini demişti. Hatta lise de çalışan md yrd arkadaş yalandan doldurulup sene sonu ilçeye gönderilen raporları dile getişmişti, hiç birsey yapmadan raporu bolca süslediklerini konuşmuşlardı. Tabi inanmak ya da inanmamak sizin elinizde ama duydum bunları. Özellikle Ram'a şaşırmıştım.


farzettikki
Yasaklı
27 Nisan 2017 20:13

ALINTI:

Prof. Dr. Sn Hasan BACANLI (Gazi Üni.) http://www.rehberlikservisi.com/Roportaj.asp?ID=7

" Türk PDR Derneği Görevini Yapmamaktadır ve Siyasallaşmıştır. Bir de bana göre dernek biraz fazla siyasallaştı. Siyasallaşmak değil de sendikalaştı ifadesi daha doğru olur. Yapılan tek şey burada MEB?de çalışanların rehber öğretmenleri rahatlatmak için iki parantez açmak ve parantezin içine psikolojik danışman unvanını koymak. Yapılan başka bir şey yok. Yani siz MEB?in söyleminde de Rehber Öğretmen?siniz YÖK?ün söyleminde de. Psikolojik danışman unvanını kabul etmede YÖK?ün de MEB?in de yetkisi yok. Bu yetki Devlet Personel Dairesinindir. Rehber Öğretmenler Bir Merkezde Toplanarak Uzmanlaşmalıdır."

RAM' lara geçilmelidir demektedir açık açık...

Yahu neresinde haksız şimdi..bunları belirten sıradan bir akademisyen mi ? açıklayın aydınlanalm.

Kaldı ki hiç bir Psikoloji Akademisyeni, rehber öğretmenlik dışında kalan oda hizmetine ve endeksine hapsedilmiş bir Psk. Danışman görev tanımını kabül etmiyor. Hepsi de Karşılar. Örnek çok...

SAYGILAR.

canıtınHüsnü, 7 yıl önce

nöbet ücreti olunca tutmalıyız diyen rehberlikçileri bolca var, ayrıca ücret için aynı öğrencilere kurs veren rehberlikçiler var, öğrencileri işleri için kullananlar var...vs. bunun gibi nedenler "otorite" kavramına ters bence. sığınılan otorite kavramı için okulda bulunmak bile yeterli mesela. İlçe Ram'da çalışan yönetici arkadaş da çok dertli olduklarını demişti hatta sorunların il toplantılarında dile bolca geldiğini demişti. Hatta lise de çalışan md yrd arkadaş yalandan doldurulup sene sonu ilçeye gönderilen raporları dile getişmişti, hiç birsey yapmadan raporu bolca süslediklerini konuşmuşlardı. Tabi inanmak ya da inanmamak sizin elinizde ama duydum bunları. Özellikle Ram'a şaşırmıştım.


farzettikki
Yasaklı
27 Nisan 2017 20:14

ALINTI: Merhum Prof. Dr. Sn. Nuri BİLGİN

" Psikologlar Kamuoyuna "

Ülkemiz üniversitelerinin psikoloji bölümleri ile PDR (psikolojik danışmanlık ve rehberlik veya rehberlik ve psikolojik danışmanlık) bölümleri arasındaki ilişkiler yakın bir gelecekte bir sorun yumağı olmaya doğru gitmektedir ve bunun ön işaretleri bugünden kendini göstermektedir.

2000'li yılların başlarında bazı üniversitelerin PDR bölümlerinin kendi bölümlerinden mezun olanlara 'psikolojik danışman' unvanı verilmesi yönündeki talepleri, psikoloji bölümlerinin de karşı çıkması üzerine Yüksek Öğretim Kurulu ve Üniversitelerarası Kurul nezdinde kabul görmemişti ve bu doğrultudaki talepler gündemden kalkmıştı. Ancak, bu bölümlerde lisans veya lisans-üstü düzeyde eğitim görmüş bazı mezunların ya da görmekte olan bazı öğrencilerin bu unvanı açıkça kullandıkları gözlenmektedir. Benzer şekilde, son günlerde pek çok meslektaşımıza ulaşan duyurulara göre, yakın bir zamanda üniversitelerimizden birisinde PDR Bölümünün sorumluluğunda bir ?Psikolojik Danışmanlık Kongresi? düzenlendiği de görülmektedir. Sanki Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında eğitim alan veya çalışanlarda, rehberliği atıp psikolojiye daha fazla yakınlaşma gibi bir eğilim var. Bu tür unvan kullanımları, bilinçli olsun ya da olmasın, psikologların diğer bilim ya da meslek alanlarıyla sınırlarının ihlal edilip edilmediği sorusunu akla getirmektedir. Ülkemizde psikologluk eğitimi ve mesleğini, bir yandan dünya ve AB standartlarına göre yapılandırma çabaları sürerken, diğer yandan komşu alanlara karşı kendini savunma durumunda kalınması gerçekten üzücü bir durumdur.

Şurası açık ki Eğitim Fakültelerinin Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü mezunlarına "Psikolojik Danışman" unvanı verilmesi, dünyadaki ve ülkemizdeki mesleki ve akademik örgütlenme esaslarına aykırı görünmektedir. Zira ?Psikolojik Danışman? unvanı, psikolojik meslekler sınıfına girmekte ve Eğitim danışmanı ile ?Psikolog? unvanı arasındaki mesleki ve akademik ayrımları ortadan kaldırmaktadır.

ABD ve Avrupa?nın pek çok ülkesinde psikologluk mesleğinin icrası ve psikolog unvanının kullanımı yasalarla düzenlenmektedir. Bu yasaların tümü ?psikolog? unvanının kazanılmasında ilk koşul olarak üniversitelerin psikoloji bölümlerinden formasyon almayı (lisans + lisans üstü eğitim) öngörmektedir. Ülkemizde de 02.01.1984 tarihinde YÖK?ün aldığı bir kararla, psikolog unvanının ancak üniversitelerin Edebiyat ve Fen-Edebiyat Fakültelerinin psikoloji bölümlerinden mezun olanlara verilebileceği belirlenmiştir. Söz konusu karar daha sonra 1985, 1988, 1989, 1990 ve 1991?de alınan yeni kararlarla da desteklenmiştir. Ayrıca Üniversitelerarası Kurul?un 1990?da aldığı ?Psikolog? unvanını korumaya yönelik bir kararı mevcuttur. Bu kararlar gerekli önkoşulları yerine getirmeden (ki bunun asgari koşulu yukarıda da belirtildiği gibi üniversitelerin psikoloji bölümlerinden mezun olmaktır) ?psikolog? unvanı kullanmayı engelleyici hükümler içermektedir.

Bir psikologun ?danışman psikolog?, ?klinik psikolog?, ?uzman psikolog? ?sosyal psikolog? gibi unvanlar alması ise, dört yıllık temel eğitimin üzerine psikolojinin ilgili alt-uzmanlık alanlarında tamamladığı yüksek lisans ve/veya doktora eğitimi ardından elde edilebilmektedir.

Bilindiği üzere, bu konuyla ilgili olarak Türk Psikologlar Derneği, psikologların eğitimi, uzmanlaşma ve çalışma alanlarının belirlenebilmesi için ?meslek yasası? projesi oluşturmuştur. Derneğimiz Avrupa Birliği?ndeki gelişme ve düzenlemelerle paralel olması amacıyla Psikologlar Derneği Avrupa Federasyonu (The European Federation of Psychologists? Association) ile başlattığı eşgüdüm sağlama girişimlerini sürdürmelidir. Avrupa Birliğindeki uygulamalarda hem Psikoloji eğitimi ile Eğitimde Rehberlik ve Danışmanlık eğitimi arasında, hem de mezunların unvan ve iş alanları arasında farklılıklar bulunmaktadır.

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, temelde eğitim alanındaki davranışlarla ilgilenen bir araştırma ve uzmanlık alanı olarak tanımlanmıştır. Rehberlik ve Danışmanlık Bölümlerinden mezun olan kişiler, eğitim kurumlarında örneğin rehber öğretmenlik, eğitim danışmanlığı gibi görevleri yerine getirecek donanıma sahiptirler ve nitekim halen de bu tür unvanlar altında çalışmaktadırlar. Öte yandan ülkemizde Üniversitelerarası Kurul da Doçentlik Alanları içerisinde Psikoloji bilimini Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler temel alanında tanımlarken, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bilimini Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme temel alanı içersinde tanımlamaktadır.

"Dolayısıyla Eğitim Fakültelerinin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümlerinde 4 yıllık lisans eğitimlerini tamamlayan kişilerin, ?Psikolojik Danışman? gibi psikoloji yüksek lisansı sonrası elde edilebilecek bir unvana sahip olmaları yukarıda sayılan gerekçelere aykırıdır. Danışman psikolog? ile büyük ölçüde örtüşen ?Psikolojik danışman? unvanını kullanacak olan bir kişi, temel psikoloji eğitiminin üzerine uzmanlık eğitimi almış bir kişiye göndermektedir. ?Esasen psikolojik danışmanlık, insan davranışlarının olduğu her alanda yürütülebilecek bir işlev ya da görevdir. Daha açık bir ifadeyle, bizim de dahil olmak istediğimiz Batı dünyasında psikolojik danışmanlar, endüstri, sağlık, eğitim, sosyal yaşam gibi alanlarda ve işletmeler, hastaneler, okullar ve sosyal hizmet merkezleri, rehabilitasyon ve readaptasyon merkezlerinde, ıslahevleri ve huzur evleri gibi kurumlarda görev yapmaktadırlar. Psikoloji bölüm mezunları, lisans eğitimleri üstüne bu alanlarda en az yüksek lisans düzeyinde bir uzmanlık eğitimi alarak çalışma hakkını elde etmektedirler. Eğitim Fakültelerinin çeşitli alanlarında uzmanlık kazananların ise ?Pedagojik Danışman?, ?Eğitim Danışmanı? (Educational Counselor, Conseiller Pedagogique) gibi unvanlar altında çalıştığı görülmektedir. Bu nedenle, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümlerinden mezun olan kişilerin ?eğitimde rehberlik, eğitimde danışmanlığın? vurgulandığı unvanlar dışında ?psikolojik danışman, danışman psikolog, psikolog? gibi unvanları kullanmaları sakıncalı görünmektedir.

Eğitim Fakülteleri?nin ?Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık? Bölüm veya Anabilim dallarının ders programlarında, pek çok psikoloji dersinin yer alması ve bu programların Psikoloji Bölümlerinin programlarına benzemesi ya da benzetilmesi, haklı bir gerekçe olamaz. PDR bölümleri ?psikolojik danışman?lar yetiştirmek? iddiasıyla ortaya çıktığında,şu soruyu sormak gerekir: Yüksek Öğretim Yasası, isabetli bir sınırlamayla, aynı üniversitede aynı değerde iki programın bulunmasına, bir başka deyişle aynı üniversitede iki farklı birimin aynı formasyon ve diplomayı vermesine izin vermemektedir. Bu açıdan PDR ve Psikoloji Bölümlerinin aynı eğitim öğretim programını izleme iddiaları, bu tür bir durum varit de olsa, ne akademik etik, ne de mevzuat bakımından geçerli bir dayanak oluşturmamaktadır

Üniversite eğitiminde, çeşitli uzmanlık konularının, ilke olarak, bu uzmanlık alanlarından gelen kişiler tarafından okutulması gerekir; örneğin bir tıp dersi tıp formasyonu; bir mühendislik dersi mühendislik formasyonu almış öğretim üyeleri tarafından verilmelidir. Danışmanlık niteliğindeki meslekî hizmetlerin verilmesinde de, formasyon ve unvan ilişkisine riayet edilmelidir; örneğin pratikte sağlık danışmanlığını tıp eğitimi almayan birinin vermesi yasal olarak mümkün değildir. Aynı şekilde ?hukuk danışmanlığı?nı da hukuk formasyonu olmayan birinin vermesi ve resmen ?hukuk danışmanı? titrini alması düşünülemez.

Bu gelişmeler karşısında, gerilimi tırmandırmadan, iki alanı çatışma içine sürüklemeden ve hatta onlarla işbirliği yaparak sorunu kalıcı bir biçimde çözmek ve bir takım seçenek çözümler geliştirmek yararlı olacaktır. Örneğin;

Eğitim Fakülteleri?nin söz konusu bölümlerinin programları, asıl işlevleri olan ?pedagojik rehberlik? yönünde yeniden düzenlenebilir. Bu çerçevede söz konusu bölümlerin adındaki ?psikolojik? sıfatının tümüyle kaldırılması ve bu bölümlerin isimlerinin ?Eğitimde Rehberlik ve Danışmanlık? veya ?Pedagojik Danışmanlık? gibi bir şekil alması düşünülebilir.

Psikolojik Danışmanlık bilim alanının, psikolojinin bir uzmanlık alanı olduğu dikkate alınarak, eğer ihtiyaç varsa psikoloji bölümlerine ?psikolojik danışmanlık? adıyla yeni bir anabilim dalı açılması ve Eğitim Fakültelerindeki PDR anabilim dallarının Psikoloji bölümlerine entegre edilmesi düşünülebilir, vb, vb, vb.

Sorunun büyüyebileceğini düşündüren ve dikkati çekmek istediğim son bir husus da bugünlerde ortaya çıktı. Bir süreden beri Talim Terbiye Kurulunun Özel Öğretim Kurumlarında çalışacak personelin niteliği konusundaki çalışmalarının, psikologların çalışma alanlarını sınırlandıran bir kararla sonuçlandığı görülüyor. Bu karara atfen Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından Valiliklere gönderilen 27 Mart 2009 tarihli yazı, psikologları açıkça devre dışı bırakmaktadır. Bu son gelişme nasıl yorumlanacak? Eğitim Fakültelerinin çeşitli bölümlerinden mezun olanların çalışma alanlarını giderek daha çok genişletme eğiliminde olduklarını ve bu sürecin, psikologların da aralarında bulunduğu diğer meslek alanlarının dışlanmasıyla sonuçlanacağını söylemek abartma olmayacaktır. Belki de yanılıyorum ve boş yere kaygılanıyorum. Ama böyle de olsa, gün geçtikçe mesleki sınırları belirsizleşen ve ilişkileri problematik bir hale gelen iki alanın ilişkilerinin en kısa zamanda rasyonel bir şekilde düzenlenmesi büyük önem arzetmektedir. Özel öğretim kurumlarından psikologların dışlanması konusunda da tüm psikologlar olarak, derneğimizin öncülüğünde acil bir eylem planı (basın açıklamaları, bürokratik girişimler, demokratik tepkiler, vb) hazırlayıp harekete geçmemiz ve konuyu sürekli gündemde tutmamız gerektiğine inanıyorum.

Tüm meslektaşlarımın ve Türk Psikoloji Derneğinin dikkatine sunulur.

Saygılarımla.

Prof. Dr. Nuri Bilgin "

***

Dip-Not: Kısaca Sayın profesörün yazısı şunu demektedir; Siz eğitim fakültesi mezunusunuz ve gerek görev tanımı ve gerekse akademik ayrışma presnsibine göre;

Psikolojik danışman değil aksine; "Rehber Öğretmen Yani Eğitim Danışmanısınız" diyor.

Haksız mı Dersiniz Peki ? İşte o ayrıntı da burada 3. paragrafta yer almıştır:

Şurası açık ki Eğitim Fakültelerinin Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü mezunlarına ?Psikolojik Danışman? unvanı verilmesi, dünyadaki ve ülkemizdeki mesleki ve akademik örgütlenme esaslarına aykırı görünmektedir. Zira ?Psikolojik Danışman? unvanı, psikolojik meslekler sınıfına girmekte ve Eğitim danışmanı ile ?Psikolog? unvanı arasındaki mesleki ve akademik ayrımları ortadan kaldırmaktadır.

BAKANLIK DOĞRU YOLDA..


farzettikki
Yasaklı
27 Nisan 2017 20:17

Örnekler mi ? Bu yazılar ile filan sınırlı sanmayınız derim. Birçok Titri yüksek Prof.lar var daha... Yazının tamamını mutlaka ve mutlka okumanızı öneririm. Tarayıp geçmeyin gerçeği görün.

Bir de: o zamanlardan, günümüzde yaşanacak realiteleri sezinleyen Merhuma Rahmet Olsun.

Bugün en sıkıntılı bakanlık neden MEB sorusuna cevap bulacaksınız ve Pdr Yönetmeliğini değiştime ve Aktif Rehberlik Yönetmeliğini kazandırma girişimi için Bakanlığa çok teşekkürler. İnşallah adam gibi eğitim adamları ve vicdanlı birkaç üst büroktat kalmışsa, ki kaldığına inanmak istiyoruz;

Bu kısır döngü ve kaosu sonlandırarak ilgili bölümü aydınlık bir birime dönüştürmeyi başaracaklar.

Üstelik kazanç hanelerine hatırı sayılır bir puan da girecektir Tıpkı el yazısındaki atılım misalidir.

TEŞEKKÜRLER.


kimene1
Yasaklı
28 Nisan 2017 00:29

"İdarecim disiplini uygulamak yerine Rehberliğe pas atıyor." e peki bu rehberlikler kozmik oda mı.. Rehberliğin görevi hani disiplin değildi..öyle ise, Neden İdare ve disipline paravan edilmekte...

ayberk74, 7 yıl önce

123forvit hocam rehber öğretmenlerinin olduğu okullar daha disiplinsiz.olmayan okullar daha disiplinli.rehber öğretmenleri öğrencilere yaramazlık sizin de hakkınız diğer öğretmenler sizi anlamıyor gibi zırvalarla disiplini bozuyorlar.bence gereksiz.


kimene1
Yasaklı
28 Nisan 2017 00:39

Olamaz diyorsun "oluyor Böyle devam edemez dünyada eşi benzeri kalmadı diyorsun "kalıyor." Akıl iz'an kaldırmıyor. nasıl olur ki kulak tıkanır bunca sitemlere diyorsun "tıkanıyor." arkadaş..!

Yeter diyorsun bir de ne göresin: "yeter kız ismi:) olarak kalıyor. Kaosdan besleniyor lobiciler.

Nasıl ve hangi yolla, hangi üst çatının bürokratlarını kandırmayı başarmışlar Koca bir Müsamma...

Burnuma bazı kokular yayılıyor. Eğer bu defa da düzeltilmez ve diğer devlet ve milletlerdeki emsal

Uygulamalar nazarına gidilerek "Aktif Rehberlik Görevleri" yada sistemi getirilmezse şayet

Syın müsteşarı istifaya davet eden girişim başlıkları açmaya kadar dayanacak işin sonu anlaşılan.


kimene1
Yasaklı
28 Nisan 2017 00:41

Çünkü nazarımda MEB bakanı kendileridir de


123forvet
Şef
28 Nisan 2017 09:43

Çok söze gerek yok arkadaşlar, işin kısası bu rehberlik sistemini rehber öğretmenler dışındaki öğretmenlere,idarecilereve velilere sorarak memnuniyet ölçüsü çıkarılabilir..ben şuna eminimki idareciler ve öğretmenlerin %95 gibi bir çoğunluğu memnun değil, rehber öğretmenin olması ile olmaması arasında fark göremiyorlar.şuanki öğretmenlere sorsanız tekrar elinizde fırsat olsa hangi branşı seçerdiniz diye hemen hemen hepsi rehberöğretmen der. Ve burdan bile bir sonuç çıkarırsınız.


yildizegitim
Daire Başkanı
28 Nisan 2017 10:15

Hem ben öğretmen değilim okul psikoloğuyum diyeceksin ama öğretmenlere ve öğretmen kökenli yöneticilere ödenen ek dersi full alırken ses etmeyeceksin, hem ahlaktan etikten bahsedeceksin. Çok çelişkili çok, ayrıca psikolojik danışman diye bir meslek tanımı ve meslek yoktur, bunu da kabul edin artık. Rehber öğretmenlik vardır beğenseniz de beğenmeseniz de.

Toplam 797 mesaj
«5678910111213141516»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi