Ali Tantavi başından geçen olayı anlatıyor ve diyor ki; Şam'da kadı idim. Bir grup arkadaşla bir akşam bir kardeşimizin evinde toplanmıştık. Nefesimin daraldığını hissettim ve şiddetli bir şekilde boğulacak gibi oldum. Ayrılıp gitmek için arkadaşlarımdan müsaade istedim onlar ise sohbete devam etmemizi ısrarla kalmamızı istediler lakin ben dayanamadım ve temiz hava almak için yürüyeceğimi belirttim. Onlardan ayrılıp karanlıkta bir başıma yürümeye başladım. Ben bu haldeyken arkamda Allah'a yalvaran, hıçkırarak ağlayan bir bayan gördüm. Zor bir durumda olduğu her halinden belliydi. Allah'a yalvararak dua ediyor acıklı bir şekilde ağlıyordu. Ona yaklaşıp, "kardeşim seni ağlatan nedir?" diye sordum. Dedi ki; eşim çok sert ve zalim birisidir, beni kovdu ve bugünden böyle evlatlarımı göremeyeceğime dair yemin etti. Benim gidebileceğim ne bir evim ne de bir kimsem vardı. Ona neden kadıya gidip şikayette bulunmuyorsun diye sorduğumda çok ağladı ve dedi ki; Benim gibi bir aciz kadın nasıl kadıya ulaşabilir ki?
Kadı Tantavi ağlayarak anlatmasına devam ediyor ve diyor ki; kadın bunu söylerken Allah'ın kadıyı boynundan çekerek ayağına kadar getirdiğini bilmiyordu. Subhanallah! Gecenin karanlığında çıkmasını ona kim emretti? Kadı'nın ayağına kadar gitmesini ve bizatihi ona derdini sormasını sağlayan neydi? O zavallı kadının hangi duasıydı ki acaba? Nasıl bir dua etmişti ki bu şekilde ve bu hızda duasına icabet edildi? Ey tasa içinde olduğunu ve dünyasının karardığını hisseden kimse! Nasıl halolacak diye tasalanma, ellerini semaya doğru kaldır, sabırdan sonra seni güzel bir şeyin beklediğini şüphe etmeden inan. Bu dediklerimden sonra hala sıkılıp daralacak mısın? Bilhakis karıncanın ayak sesini işitene yönel. Şüphesiz sen tersini düşünmüş olsan da Allah'ın seni sınadığı hiçbir şey yoktur ki onda senin için bir hayır bulunmasın. Kalbini ferah tut. Allahu Teala Yusuf Aleyhisselamı sınava tabi tutmamış olsaydı belki de babasının kucağında şımartılmaya devam edecekti lakin sınanınca Mısır'a hakim kılındı. Bundan sonra göğsün daralır mı?
Sabırdan sonra seni bir şeyin beklediğini şüphe etmeden inan. Öyle ki o şey seni şaşırtacak sıkıntını, acını unutturacaktır.
Allah (cc) sabredenlerle beraberdir.
Ali Tantavi başından geçen olayı anlatıyor ve diyor ki; Şam'da kadı idim. Bir grup arkadaşla bir akşam bir kardeşimizin evinde toplanmıştık. Nefesimin daraldığını hissettim ve şiddetli bir şekilde boğulacak gibi oldum. Ayrılıp gitmek için arkadaşlarımdan müsaade istedim onlar ise sohbete devam etmemizi ısrarla kalmamızı istediler lakin ben dayanamadım ve temiz hava almak için yürüyeceğimi belirttim. Onlardan ayrılıp karanlıkta bir başıma yürümeye başladım. Ben bu haldeyken arkamda Allah'a yalvaran, hıçkırarak ağlayan bir bayan gördüm. Zor bir durumda olduğu her halinden belliydi. Allah'a yalvararak dua ediyor acıklı bir şekilde ağlıyordu. Ona yaklaşıp, "kardeşim seni ağlatan nedir?" diye sordum. Dedi ki; eşim çok sert ve zalim birisidir, beni kovdu ve bugünden böyle evlatlarımı göremeyeceğime dair yemin etti. Benim gidebileceğim ne bir evim ne de bir kimsem vardı. Ona neden kadıya gidip şikayette bulunmuyorsun diye sorduğumda çok ağladı ve dedi ki; Benim gibi bir aciz kadın nasıl kadıya ulaşabilir ki?
Kadı Tantavi ağlayarak anlatmasına devam ediyor ve diyor ki; kadın bunu söylerken Allah'ın kadıyı boynundan çekerek ayağına kadar getirdiğini bilmiyordu. Subhanallah! Gecenin karanlığında çıkmasını ona kim emretti? Kadı'nın ayağına kadar gitmesini ve bizatihi ona derdini sormasını sağlayan neydi? O zavallı kadının hangi duasıydı ki acaba? Nasıl bir dua etmişti ki bu şekilde ve bu hızda duasına icabet edildi? Ey tasa içinde olduğunu ve dünyasının karardığını hisseden kimse! Nasıl halolacak diye tasalanma, ellerini semaya doğru kaldır, sabırdan sonra seni güzel bir şeyin beklediğini şüphe etmeden inan. Bu dediklerimden sonra hala sıkılıp daralacak mısın? Bilhakis karıncanın ayak sesini işitene yönel. Şüphesiz sen tersini düşünmüş olsan da Allah'ın seni sınadığı hiçbir şey yoktur ki onda senin için bir hayır bulunmasın. Kalbini ferah tut. Allahu Teala Yusuf Aleyhisselamı sınava tabi tutmamış olsaydı belki de babasının kucağında şımartılmaya devam edecekti lakin sınanınca Mısır'a hakim kılındı. Bundan sonra göğsün daralır mı?
Sabırdan sonra seni bir şeyin beklediğini şüphe etmeden inan. Öyle ki o şey seni şaşırtacak sıkıntını, acını unutturacaktır.
Allah (cc) sabredenlerle beraberdir.