Ben şehit yakını memur arkadaşların iyi niyeti suistimal ettiğine inanmıyorum. Fakat adalet bozulursa dünyanın en temiz insanı da olsa 'kişi' bozulabilir. Bizim Türk Milleti olarak şehitlere saygımız sonsuzdur. Lafı bile edilmez! Hakeza şehit yakınlarımızın da başımızın üstünde yerleri vardır. Burada suçlu şehit yakınlarını atama yapan kurum ve kuruluşlardır. Örneğin şehit yakınları genelde yaş ve eğitimden dolayı Hizmetli atanıyor. Geçenlerde çıkan genelge(şehit yakınlarına onur kırdırıcı iş yaptırılamaz, bundan dolayı masabaşında görevlendirilecektir diye) sanırım en az lise şartı filan olmadı yani. İlkokul, ortaokul herkes masabaşında görevlendirildi. Burada iki sakınca var: 1.si ve en büyük hata, madem şehit yakınları masabaşı iş yapacak, madem onur kırıcı işleri yapmayacak o zaman ne diye Hizmetli olarak atıyorsunuz? Bundan dolayı Hizmetli olarak atanınca hem kadro doluyor hem de amir, o kurumdaki Hizmetli mağdur oluyor hem de şehit yakını arkadaş 2 arada 1 derede kalıyor.
Kardeşim genelge çıksın fakat bir şart koy ortaya mesela, Lise mezunu olsun en az de. De ki hem şehit yakını zorluk çekmesin hem de amir iş yaptırma yönünden zorluk çekmesin. Sıkıntı burada yani. Sonuçta şehit yakınlarının hakkını ödeyemeyiz ama dengeyi de bozmamamız lazım. Şehit yakınlarına devlet, memurluğu vererek az da olsa borcunu ödüyor. Ha, asla ödenmez diyenler çıkan olur, ben de derim ki peki o zaman Hizmetli yetmez, memurlukta yetmez, öğretmen de yapın, mühendis de yapın genel müdür de yapın. Ben de böyle derim yani. Olur mu peki? Örneğin 50 yaşında ilkokul mezunu kişiyi iyi kötü memur yaptın, hadi öyleyse vali yap. Eeee, gördün mü demek ki her şey bir yere kadar. Kimse kimseye kızmasın kimse kimseye gönül koymasın.
Devlet bu sorunları biliyorsa baştan Hizmetli yapmayacak, yapacaksa da herkes eğitimine göre uygun yere gelecek. Hem şehit yakını Lise mezunu olsa sınavsız da GiH'e geçebiliyor mesela. Kısacası her şeyin bir dozu vardır...
Ben şehit yakını memur arkadaşların iyi niyeti suistimal ettiğine inanmıyorum. Fakat adalet bozulursa dünyanın en temiz insanı da olsa 'kişi' bozulabilir. Bizim Türk Milleti olarak şehitlere saygımız sonsuzdur. Lafı bile edilmez! Hakeza şehit yakınlarımızın da başımızın üstünde yerleri vardır. Burada suçlu şehit yakınlarını atama yapan kurum ve kuruluşlardır. Örneğin şehit yakınları genelde yaş ve eğitimden dolayı Hizmetli atanıyor. Geçenlerde çıkan genelge(şehit yakınlarına onur kırdırıcı iş yaptırılamaz, bundan dolayı masabaşında görevlendirilecektir diye) sanırım en az lise şartı filan olmadı yani. İlkokul, ortaokul herkes masabaşında görevlendirildi. Burada iki sakınca var: 1.si ve en büyük hata, madem şehit yakınları masabaşı iş yapacak, madem onur kırıcı işleri yapmayacak o zaman ne diye Hizmetli olarak atıyorsunuz? Bundan dolayı Hizmetli olarak atanınca hem kadro doluyor hem de amir, o kurumdaki Hizmetli mağdur oluyor hem de şehit yakını arkadaş 2 arada 1 derede kalıyor.
Kardeşim genelge çıksın fakat bir şart koy ortaya mesela, Lise mezunu olsun en az de. De ki hem şehit yakını zorluk çekmesin hem de amir iş yaptırma yönünden zorluk çekmesin. Sıkıntı burada yani. Sonuçta şehit yakınlarının hakkını ödeyemeyiz ama dengeyi de bozmamamız lazım. Şehit yakınlarına devlet, memurluğu vererek az da olsa borcunu ödüyor. Ha, asla ödenmez diyenler çıkan olur, ben de derim ki peki o zaman Hizmetli yetmez, memurlukta yetmez, öğretmen de yapın, mühendis de yapın genel müdür de yapın. Ben de böyle derim yani. Olur mu peki? Örneğin 50 yaşında ilkokul mezunu kişiyi iyi kötü memur yaptın, hadi öyleyse vali yap. Eeee, gördün mü demek ki her şey bir yere kadar. Kimse kimseye kızmasın kimse kimseye gönül koymasın.
Devlet bu sorunları biliyorsa baştan Hizmetli yapmayacak, yapacaksa da herkes eğitimine göre uygun yere gelecek. Hem şehit yakını Lise mezunu olsa sınavsız da GiH'e geçebiliyor mesela. Kısacası her şeyin bir dozu vardır...