Editörler : supporters.
29 Ekim 2017 18:27

Üak eser aşamasını geçenlere direk doçentlik ünvanı vermelidir

2.aşama adayın dezantajına olabilir. Kadro için üniversiteye başvurulabilir.


Docentlikson
Müsteşar Yardımcısı
29 Ekim 2017 18:30

Eser aşamasından başarılı bulunan tüm adaylara eser aşamasında başarılı bulunduğu tarih itibariyle doçent ünvanı verilmelidir. Umarım Yök'ün oluşturduğu maddelerde yanlış anlama ve ifade vardır.


silasrayas
Şube Müdürü
29 Ekim 2017 18:30

Yeni kriterler zaten ağır..Bundan dolayı eser incelemesi sonucu doçentlik ünvanı verilmelidir..Bunu da denetleyen yök mekanızması kurulmalıdır..


Docentlikson
Müsteşar Yardımcısı
29 Ekim 2017 18:32

Ünvan verme üak'ta, kadrolar olduğu gibi yine başvurulan üniversitelerde olmalıdır. mutlaka bu iş çözülecektir ve üak'a başvurup eser incelemeden başarılı olanlara hakettikleri ünvanlar verilecektir. bizler başvurularımızı ünvan almak için yaptık. subjektif sözlünün kaldırılması bunu değiştirmez

silasrayas, 6 yıl önce

Yeni kriterler zaten ağır..Bundan dolayı eser incelemesi sonucu doçentlik ünvanı verilmelidir..Bunu da denetleyen yök mekanızması kurulmalıdır..

29 Ekim 2017 18:33

21 kasımda sınava formaliteden mi gireceğim ben arkadaşlar ne dersiniz? Karara gıcık olup bırakırlar gibi geliyor bana...sağlıklı düşünemiyorum artık rahatlatıcı birşeyler söyleseniz:)


Docentlikson
Müsteşar Yardımcısı
29 Ekim 2017 18:36

hocam bazı arkadaşlarımızı bu karar çıkmadan önce bile nasıl olsa sözlü kaldırılıyor, kaldırılınca geçersiniz diye bıraktılar. burada çok yazıldı.

docentadayı1, 6 yıl önce

21 kasımda sınava formaliteden mi gireceğim ben arkadaşlar ne dersiniz? Karara gıcık olup bırakırlar gibi geliyor bana...sağlıklı düşünemiyorum artık rahatlatıcı birşeyler söyleseniz:)


Bran8
Memur
29 Ekim 2017 18:38

Kafan rahat.

docentadayı1, 6 yıl önce

21 kasımda sınava formaliteden mi gireceğim ben arkadaşlar ne dersiniz? Karara gıcık olup bırakırlar gibi geliyor bana...sağlıklı düşünemiyorum artık rahatlatıcı birşeyler söyleseniz:)


Docentlikson
Müsteşar Yardımcısı
29 Ekim 2017 18:40

bu süreçte sözlü sınavlar askıya alınmalıydı. hem sözlü sınavlar yıllardır şaibeli diye açıklama yapıp, sözlülere de devam ediyorsunuz. burada yaman bir çelişki var. biz farkındaysak onlar da farkında ama nasıl oluyorsa devam ediliyor

docentadayı1, 6 yıl önce

21 kasımda sınava formaliteden mi gireceğim ben arkadaşlar ne dersiniz? Karara gıcık olup bırakırlar gibi geliyor bana...sağlıklı düşünemiyorum artık rahatlatıcı birşeyler söyleseniz:)


sixfeetunder
Şube Müdürü
29 Ekim 2017 18:55

Güç savaşı işte. Kimin gücü kime yeterse. Bir kare kurulmuş. İnsanların kaderini tayin ediyor. Hiçbir yanlış uygulama sonsuza kadar sürmez.

Docentlikson, 6 yıl önce

bu süreçte sözlü sınavlar askıya alınmalıydı. hem sözlü sınavlar yıllardır şaibeli diye açıklama yapıp, sözlülere de devam ediyorsunuz. burada yaman bir çelişki var. biz farkındaysak onlar da farkında ama nasıl oluyorsa devam ediliyor


fzk1977
Daire Başkanı
29 Ekim 2017 18:55

Benim de 24 kasım, gerçekten sıkıntılı bir süreç; inşanlah tam tersini düşünürler yani zaten sözlü kalkacak uğraştırmayalım adayı derler. Hayal bizimki tabi :)

docentadayı1, 6 yıl önce

21 kasımda sınava formaliteden mi gireceğim ben arkadaşlar ne dersiniz? Karara gıcık olup bırakırlar gibi geliyor bana...sağlıklı düşünemiyorum artık rahatlatıcı birşeyler söyleseniz:)


sixfeetunder
Şube Müdürü
29 Ekim 2017 18:56

Şahsen yeni kriterlerin ağır olduğunu düşünmüyorum. Sosyal bilimlerde hala SSCI şartı yok. Olaya ağır ya da değil diye değil de olması gereken mi yoksa değil mi diye bakmak lazım gelir diye düşünüyorum.

silasrayas, 6 yıl önce

Yeni kriterler zaten ağır..Bundan dolayı eser incelemesi sonucu doçentlik ünvanı verilmelidir..Bunu da denetleyen yök mekanızması kurulmalıdır..


Docentlikson
Müsteşar Yardımcısı
29 Ekim 2017 20:51

Eser inceleme sonucu başarılı olan tüm adaylara doçent ünvanı verilmelidir.


fzk1977
Daire Başkanı
29 Ekim 2017 20:56

Kesinlikle olması gereken budur; kadro işi zaten üniversitelerde, bir de ünvan yetkisi niye verilsin.

Docentlikson, 6 yıl önce

Eser inceleme sonucu başarılı olan tüm adaylara doçent ünvanı verilmelidir.


Docentlikson
Müsteşar Yardımcısı
29 Ekim 2017 20:59

umarım hocam değişiklikte de bu şekil olur ve ünvan alırız, doçent olabilir gibi bir belge değil

fzk1977, 6 yıl önce

Kesinlikle olması gereken budur; kadro işi zaten üniversitelerde, bir de ünvan yetkisi niye verilsin.

29 Ekim 2017 23:14

yeni kriterler bence ağır değil. bölüme göre düzenleme yapılabilir.

silasrayas, 6 yıl önce

Yeni kriterler zaten ağır..Bundan dolayı eser incelemesi sonucu doçentlik ünvanı verilmelidir..Bunu da denetleyen yök mekanızması kurulmalıdır..


biyoloji_
Şef
30 Ekim 2017 00:17

Ciddi bir çalışma yapılmak isteniyorsa...

Alınır 8-10 istatistikçi... Sadece bilim dallarına değil, alt bilim dallarına göre de çıkan yıllık yayın sayısı belirlenir. Yapılacak ciddi analizlerin ardından her alt bilim dalı için doçentlik puan barajı açıklanır. Yani teorik fizikçi ile deneysel fizikçi; moleküler biyolog ile sistematikçi, klinik psikolog ile deneysel psikolog birbirinden ayrılır. Bazı alt bilim dalları için konulan kriterler balığın ağaca çıkması yaklaşımına benziyor.

Dolayısıyla bir bilim dalı için 80 bir diğeri için 350 puan toplamak gerektiğini herkes bilir. Herkes ona göre çalışır, herkes bu puanı aldığında doçent olacağını bilir. Diğer yandan şu an puan getirmeyen ancak bir branş için önemli unsurlar da puanlamaya katılır. (Örneğin ameliyat başarımı, ders geri dönütleri vs)

Ardından yine ÜAK jüri atar, ancak bu jüri sadece "etik ve bilim dalına uygunluk incelemesi yapar". Subjektik "başarılı-başarısız" değerlendirmesi ortadan kalkar. Jüriden bir itiraz çıkmadığında puanını toplayan kişiye doçentlik ünvanı verilir.

Maliye ile şekillenecek yeni akademik kadro düzenlemesi ile de üniversite bünyesinde akademik kadroların herhangi birinde olup doçentlik ünvanı alan kişinin ikinci bir değerlendirmeye ihtiyaç duyulmadan kadrosu doçent kadrosuna dönüştürülür.

Yukarıda yazdıklarım gerçekleşirse :

1. Daha çok yayını olanın eserden kalması, daha yetersiz yayını olan kişinin eserden geçmesini önler.

2. Sözlü sınav ve eser aşamasında subjektik inceleme ortadan kalkar.

3. Sözlü kalktığı için akademisyeni aşağılayan süreç sonlanmış olur.

4. Rektörün, dekanın ya da bölüm başkanının keyfiyetle vereceği kadro otomatiğe bağlanacağı için üniversite içi yalakalık ve politik yaklaşımlar sona erer, herkes bilimine odaklanır.

5. Her bilim dalı için değişen şartlar nedeniyle daha adaletli bir yaklaşım olur.

Eğer yök başkanının söylediği gibi unvan üniversitelere bırakılırsa

1. Daha çok yayını olan yine atanmaz. Liyakat yine olmaz.

2. Subjektif inceleme daha da ön plana çıkar.

3. Kadroyu alan akademisyen bile "kadronu ben verdim" söylemi ile aşağılanmaya devam eder.

4. İnsanlar üniversite içi politikadan ve yalakalıktan işini yapamaz.

5. Bilim dalları arası adaletsizlik sürer.


fzk1977
Daire Başkanı
30 Ekim 2017 00:40

Bence yazdıklarınız mükemmele yakın bir sistem için çok önemli öneriler içeriyor; inşanlah baştakilere boyle güzel yazılar ulaşmıştır; eğer ulaşmışsa umarım dikkate alırlar. Eğer üniversitelere gönderdikleri yazıya göre karar alırlarsa tamamen haksız uygulamalarla karşılaşacağız.

biyoloji_, 6 yıl önce

Ciddi bir çalışma yapılmak isteniyorsa...

Alınır 8-10 istatistikçi... Sadece bilim dallarına değil, alt bilim dallarına göre de çıkan yıllık yayın sayısı belirlenir. Yapılacak ciddi analizlerin ardından her alt bilim dalı için doçentlik puan barajı açıklanır. Yani teorik fizikçi ile deneysel fizikçi; moleküler biyolog ile sistematikçi, klinik psikolog ile deneysel psikolog birbirinden ayrılır. Bazı alt bilim dalları için konulan kriterler balığın ağaca çıkması yaklaşımına benziyor.

Dolayısıyla bir bilim dalı için 80 bir diğeri için 350 puan toplamak gerektiğini herkes bilir. Herkes ona göre çalışır, herkes bu puanı aldığında doçent olacağını bilir. Diğer yandan şu an puan getirmeyen ancak bir branş için önemli unsurlar da puanlamaya katılır. (Örneğin ameliyat başarımı, ders geri dönütleri vs)

Ardından yine ÜAK jüri atar, ancak bu jüri sadece "etik ve bilim dalına uygunluk incelemesi yapar". Subjektik "başarılı-başarısız" değerlendirmesi ortadan kalkar. Jüriden bir itiraz çıkmadığında puanını toplayan kişiye doçentlik ünvanı verilir.

Maliye ile şekillenecek yeni akademik kadro düzenlemesi ile de üniversite bünyesinde akademik kadroların herhangi birinde olup doçentlik ünvanı alan kişinin ikinci bir değerlendirmeye ihtiyaç duyulmadan kadrosu doçent kadrosuna dönüştürülür.

Yukarıda yazdıklarım gerçekleşirse :

1. Daha çok yayını olanın eserden kalması, daha yetersiz yayını olan kişinin eserden geçmesini önler.

2. Sözlü sınav ve eser aşamasında subjektik inceleme ortadan kalkar.

3. Sözlü kalktığı için akademisyeni aşağılayan süreç sonlanmış olur.

4. Rektörün, dekanın ya da bölüm başkanının keyfiyetle vereceği kadro otomatiğe bağlanacağı için üniversite içi yalakalık ve politik yaklaşımlar sona erer, herkes bilimine odaklanır.

5. Her bilim dalı için değişen şartlar nedeniyle daha adaletli bir yaklaşım olur.

Eğer yök başkanının söylediği gibi unvan üniversitelere bırakılırsa

1. Daha çok yayını olan yine atanmaz. Liyakat yine olmaz.

2. Subjektif inceleme daha da ön plana çıkar.

3. Kadroyu alan akademisyen bile "kadronu ben verdim" söylemi ile aşağılanmaya devam eder.

4. İnsanlar üniversite içi politikadan ve yalakalıktan işini yapamaz.

5. Bilim dalları arası adaletsizlik sürer.


Cerrahnrş
Memur
30 Ekim 2017 13:25

hocam sonuna kadar haklısınız mükemmel anlatmışsınız teşekkürler

biyoloji_, 6 yıl önce

Ciddi bir çalışma yapılmak isteniyorsa...

Alınır 8-10 istatistikçi... Sadece bilim dallarına değil, alt bilim dallarına göre de çıkan yıllık yayın sayısı belirlenir. Yapılacak ciddi analizlerin ardından her alt bilim dalı için doçentlik puan barajı açıklanır. Yani teorik fizikçi ile deneysel fizikçi; moleküler biyolog ile sistematikçi, klinik psikolog ile deneysel psikolog birbirinden ayrılır. Bazı alt bilim dalları için konulan kriterler balığın ağaca çıkması yaklaşımına benziyor.

Dolayısıyla bir bilim dalı için 80 bir diğeri için 350 puan toplamak gerektiğini herkes bilir. Herkes ona göre çalışır, herkes bu puanı aldığında doçent olacağını bilir. Diğer yandan şu an puan getirmeyen ancak bir branş için önemli unsurlar da puanlamaya katılır. (Örneğin ameliyat başarımı, ders geri dönütleri vs)

Ardından yine ÜAK jüri atar, ancak bu jüri sadece "etik ve bilim dalına uygunluk incelemesi yapar". Subjektik "başarılı-başarısız" değerlendirmesi ortadan kalkar. Jüriden bir itiraz çıkmadığında puanını toplayan kişiye doçentlik ünvanı verilir.

Maliye ile şekillenecek yeni akademik kadro düzenlemesi ile de üniversite bünyesinde akademik kadroların herhangi birinde olup doçentlik ünvanı alan kişinin ikinci bir değerlendirmeye ihtiyaç duyulmadan kadrosu doçent kadrosuna dönüştürülür.

Yukarıda yazdıklarım gerçekleşirse :

1. Daha çok yayını olanın eserden kalması, daha yetersiz yayını olan kişinin eserden geçmesini önler.

2. Sözlü sınav ve eser aşamasında subjektik inceleme ortadan kalkar.

3. Sözlü kalktığı için akademisyeni aşağılayan süreç sonlanmış olur.

4. Rektörün, dekanın ya da bölüm başkanının keyfiyetle vereceği kadro otomatiğe bağlanacağı için üniversite içi yalakalık ve politik yaklaşımlar sona erer, herkes bilimine odaklanır.

5. Her bilim dalı için değişen şartlar nedeniyle daha adaletli bir yaklaşım olur.

Eğer yök başkanının söylediği gibi unvan üniversitelere bırakılırsa

1. Daha çok yayını olan yine atanmaz. Liyakat yine olmaz.

2. Subjektif inceleme daha da ön plana çıkar.

3. Kadroyu alan akademisyen bile "kadronu ben verdim" söylemi ile aşağılanmaya devam eder.

4. İnsanlar üniversite içi politikadan ve yalakalıktan işini yapamaz.

5. Bilim dalları arası adaletsizlik sürer.


Cerrahnrş
Memur
30 Ekim 2017 13:32

hocam kesinlikle haklısınız ünvanı üak vermelidir. kriteri sağlayan sözlüsüz doçent olmalıdır.

Docentlikson, 6 yıl önce

Eser aşamasından başarılı bulunan tüm adaylara eser aşamasında başarılı bulunduğu tarih itibariyle doçent ünvanı verilmelidir. Umarım Yök'ün oluşturduğu maddelerde yanlış anlama ve ifade vardır.


uakyok
Aday Memur
30 Ekim 2017 15:07

Selam arkadaşlar,

Şimdiye dek yazdıklarımı hiç dikkate almadınız fakat söylediklerim hep çıktı. Şimdi olacakları söylüyorum. Kaynağım oldukça ciddi ve önemlidir.

1) Eski kriterlerden başvuru yapan ve eserden başarılı olan kişiler ya sözlü ya da yeni kriterlerden yeniden başvuru tercihini kullanacak.

2) Şuan için askıya alınan ve hala tebligatları gitmeyen aralık 2016 grubu sadece eser aşamasından sorumlu tutulacak.

3) Yeni kriterlere göre eserden başarılı olan herkese doçentlik belgesi verilecek (ÜAK tarafından). Öyle uygunluk belgesi vs gibi birşey söz konusu değil.

4) Yükseltme ve atanma aynen şimdi olduğu gibi üniversitelere bırakılacak ve üniversite senatoları istedikleri takdirde atanma kriterlerini revize edecek. Bu da hemen olacak birşey değil belirli bir zaman alır.

KİŞİSEL GÖRÜŞÜM: (BİLGİ ALDIĞIM KAYNAKLA İLGİSİ YOK) ESER İNCELEME AŞAMASI TAM BİR KABUSA DÖNÜŞECEK. İNANIN BANA SÖZLÜNÜN OLDUĞU DÖNEMLERİ ARAYACAK HERKES.

Saygılar.


Buse Mor
Şef
30 Ekim 2017 15:15

Bilgilendirme için teşekkür ederiz ama eserden geçen ve sözlüden kalanların ne günahı var söyler misiniz? Sittin sene sözlüden geçemeyeceğim belli benim 3. sözlüye kaldım. Eserden geçmişim, tekrar neden esere başvurayım? O zamanın şartlarında istenen azami puanın 4 katını sağlamışım şimdi tekrar başvuru neden yapayım? kırk katır mı kırk satır mı hesabı bu. Keşke hiç başvurmsaydım...

uakyok, 6 yıl önce

Selam arkadaşlar,

Şimdiye dek yazdıklarımı hiç dikkate almadınız fakat söylediklerim hep çıktı. Şimdi olacakları söylüyorum. Kaynağım oldukça ciddi ve önemlidir.

1) Eski kriterlerden başvuru yapan ve eserden başarılı olan kişiler ya sözlü ya da yeni kriterlerden yeniden başvuru tercihini kullanacak.

2) Şuan için askıya alınan ve hala tebligatları gitmeyen aralık 2016 grubu sadece eser aşamasından sorumlu tutulacak.

3) Yeni kriterlere göre eserden başarılı olan herkese doçentlik belgesi verilecek (ÜAK tarafından). Öyle uygunluk belgesi vs gibi birşey söz konusu değil.

4) Yükseltme ve atanma aynen şimdi olduğu gibi üniversitelere bırakılacak ve üniversite senatoları istedikleri takdirde atanma kriterlerini revize edecek. Bu da hemen olacak birşey değil belirli bir zaman alır.

KİŞİSEL GÖRÜŞÜM: (BİLGİ ALDIĞIM KAYNAKLA İLGİSİ YOK) ESER İNCELEME AŞAMASI TAM BİR KABUSA DÖNÜŞECEK. İNANIN BANA SÖZLÜNÜN OLDUĞU DÖNEMLERİ ARAYACAK HERKES.

Saygılar.

Toplam 214 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi