Adalet personelinin maaşları bellidir(ortalama 2500 TL'dir), çalışma koşulları da çok ağırdır. Küçük yerleşim birimlerindeki adliyeler hariç, hemen hemen her adliyedeki işler oldukça yoğundur. Bunu bilerek sınava giriniz. Bu arada, eğitim düzeyiniz ne olursa olsun, amirleriniz hakim ve savcılardır. Bu kurumda disiplin etkilidir. Gerektiğinde, mesaiye kalmalısınız, mesai ücreti almayabilirsiniz. Nöbetler de vardır. Bunu kabul ediyorsanız, sınavlara girip, kazanırsanız işe başlarsınız. Sonradan, yakınıp durmayın. Yok ben şu bölümü bitirdim, yok maaşım az, yok işler yoğun, mesaiye kalmak istemem, daha çok maaş isterim, amirlerimi takmam... demeyin!!! Aksi takdirde, başınız ağrır... Bunun yanında, adalet personelliği ciddi ve özelliği olan bir iştir, gerektiğinde özel hayatınızdan ödün vermelisiniz, evinizde otururken otopsiye veya acil bir işe çağrılabilirsiniz, yakınmamalısınız, derhal görevinizin başında olma iradesine sahip olmalısınız. Yorgun olsanız veya Allah göstermesin yatağa bağımlı hasta olmak dışında, hasta olsanız bile işinizin başında olmalısınız. Hakim veya savcının emrindesiniz. Yok ben yapmam dememelisiniz. Diklenmemelisiniz, aksi takdirde, başınız ağrır... Hakim ve savcının da, işleri çok yoğundur. Onlar da, bu yoğunluktan mustariptir. Ancak, onlar da işlerini yapmak çabasındadırlar. Hakim ve savcının işlerini biz yapıyoruz dememelisiniz. Basit, önünüze verilen örnek kararları, çok da maharet gerektirmeyen şekilde somut olaya uyarlamalısınız. Sonra da, kararları biz veriyoruz diye haklı olmayan sayıklamaları yapmayacaksınız. Bunları kabul ediyorsanız, sınava girin ve işe başlayın ve işinizi yapın. sonradan da ağlayıp sızlanmayın(adalet personelinin büyük çoğunluğu bu nitelik ve anlayışa sahiptir şükür ki, ama bazıları sanki farklı dünyadaymış gibi davranıyor ve hem meslektaşlarına, hem amirlerine, hem de adalet teşkilatına yük olmaktadırlar). Benden söylemesi, sonradan başınız ağrımasın. Saygı ve sevgilerimle.
Not: Çok deneyimli bir Adliyeci
Adalet personelinin maaşları bellidir(ortalama 2500 TL'dir), çalışma koşulları da çok ağırdır. Küçük yerleşim birimlerindeki adliyeler hariç, hemen hemen her adliyedeki işler oldukça yoğundur. Bunu bilerek sınava giriniz. Bu arada, eğitim düzeyiniz ne olursa olsun, amirleriniz hakim ve savcılardır. Bu kurumda disiplin etkilidir. Gerektiğinde, mesaiye kalmalısınız, mesai ücreti almayabilirsiniz. Nöbetler de vardır. Bunu kabul ediyorsanız, sınavlara girip, kazanırsanız işe başlarsınız. Sonradan, yakınıp durmayın. Yok ben şu bölümü bitirdim, yok maaşım az, yok işler yoğun, mesaiye kalmak istemem, daha çok maaş isterim, amirlerimi takmam... demeyin!!! Aksi takdirde, başınız ağrır... Bunun yanında, adalet personelliği ciddi ve özelliği olan bir iştir, gerektiğinde özel hayatınızdan ödün vermelisiniz, evinizde otururken otopsiye veya acil bir işe çağrılabilirsiniz, yakınmamalısınız, derhal görevinizin başında olma iradesine sahip olmalısınız. Yorgun olsanız veya Allah göstermesin yatağa bağımlı hasta olmak dışında, hasta olsanız bile işinizin başında olmalısınız. Hakim veya savcının emrindesiniz. Yok ben yapmam dememelisiniz. Diklenmemelisiniz, aksi takdirde, başınız ağrır... Hakim ve savcının da, işleri çok yoğundur. Onlar da, bu yoğunluktan mustariptir. Ancak, onlar da işlerini yapmak çabasındadırlar. Hakim ve savcının işlerini biz yapıyoruz dememelisiniz. Basit, önünüze verilen örnek kararları, çok da maharet gerektirmeyen şekilde somut olaya uyarlamalısınız. Sonra da, kararları biz veriyoruz diye haklı olmayan sayıklamaları yapmayacaksınız. Bunları kabul ediyorsanız, sınava girin ve işe başlayın ve işinizi yapın. sonradan da ağlayıp sızlanmayın(adalet personelinin büyük çoğunluğu bu nitelik ve anlayışa sahiptir şükür ki, ama bazıları sanki farklı dünyadaymış gibi davranıyor ve hem meslektaşlarına, hem amirlerine, hem de adalet teşkilatına yük olmaktadırlar). Benden söylemesi, sonradan başınız ağrımasın. Saygı ve sevgilerimle.
Not: Çok deneyimli bir Adliyeci