1. Memuriyeti kazananlar en az 3 yıl başka bir sınava ve kadroya (açık veya merkezi) girememeli. Daha doğrusu KİT'ler için yeni getirilen bu kural açık ve merkezi tüm kadroları kapsamalı.
2. Üniversitede okutulan ve kendisine kod tayin edilmiş her kadro için her atama döneminde devlet en az 5'er kadro tahsis etmeli. Böylece gönlündeki mesleği okumak isteyen öğrenciler, hiç olmazsa en iyiler arasında girdiği sürece memur olabileceğini bilerek gönlündeki bölümü okumak konusunda tereddüt etmeyecekler. Ayrıca TR-1. olmuş ama kadro açılmadığı için atanamayan fizik öğretmenliği mezunu gibi skandallar gündemimizden çıkar. Kimse okuduğu bölüm yüzünden mağdur olmaz.
3. Başta mühendislik ve teknikerlik gibi teknik bölümler olma üzere tüm mezunlar sadece GY-GK bilgisi ile ölçülerek yerleştirilmemeli. Bunun için şöyle bir yol düşündüm;
İyi bir üniversitenin iyi dereceyle bitirmiş bir mezunu ile kötü bir üniversitenin kötü dereceyle bitirmiş bir mezunu eşit olmamalı. Bunun için üniversiteler, o seneki taban puanlarına göre 0 ile 10 puan arasında, %10 etki edecek şekilde sıralanmalı. Ayrıca öğrencinin 10'luk sistemde aldığı puan da %10 etki edecek şekilde sıralanmalı. Ayrıca alan sınavı da yapılıp %50 etki etmeli. GY-GK sınavının etkisi %30 olmalı.
4. Devlet önümüzdeki 5 sene boyunca alacağı kadroları (sonradan gerekirse güncelleyebilmek kaydıyla) ilan etmeli. Her şey belli bir plan ve program çerçevesinde yürütülmeli. Bu, adayların ve ailelerin gelecekleri konusunda daha ayakları yere basan gerçekçi seçimler yapabilmelerini sağlar.
---
Sizler de bu tavsiyelere gerek eleştiri gerek eklemeler yoluyla katkıda bulunabilirsiniz.Belki berabe4rce oluşturabileceğimiz nihai tavsiyeler bütününü, devlete bimer-cimer gibi yollarla bildirebiliriz.
1. Memuriyeti kazananlar en az 3 yıl başka bir sınava ve kadroya (açık veya merkezi) girememeli. Daha doğrusu KİT'ler için yeni getirilen bu kural açık ve merkezi tüm kadroları kapsamalı.
2. Üniversitede okutulan ve kendisine kod tayin edilmiş her kadro için her atama döneminde devlet en az 5'er kadro tahsis etmeli. Böylece gönlündeki mesleği okumak isteyen öğrenciler, hiç olmazsa en iyiler arasında girdiği sürece memur olabileceğini bilerek gönlündeki bölümü okumak konusunda tereddüt etmeyecekler. Ayrıca TR-1. olmuş ama kadro açılmadığı için atanamayan fizik öğretmenliği mezunu gibi skandallar gündemimizden çıkar. Kimse okuduğu bölüm yüzünden mağdur olmaz.
3. Başta mühendislik ve teknikerlik gibi teknik bölümler olma üzere tüm mezunlar sadece GY-GK bilgisi ile ölçülerek yerleştirilmemeli. Bunun için şöyle bir yol düşündüm;
İyi bir üniversitenin iyi dereceyle bitirmiş bir mezunu ile kötü bir üniversitenin kötü dereceyle bitirmiş bir mezunu eşit olmamalı. Bunun için üniversiteler, o seneki taban puanlarına göre 0 ile 10 puan arasında, %10 etki edecek şekilde sıralanmalı. Ayrıca öğrencinin 10'luk sistemde aldığı puan da %10 etki edecek şekilde sıralanmalı. Ayrıca alan sınavı da yapılıp %50 etki etmeli. GY-GK sınavının etkisi %30 olmalı.
4. Devlet önümüzdeki 5 sene boyunca alacağı kadroları (sonradan gerekirse güncelleyebilmek kaydıyla) ilan etmeli. Her şey belli bir plan ve program çerçevesinde yürütülmeli. Bu, adayların ve ailelerin gelecekleri konusunda daha ayakları yere basan gerçekçi seçimler yapabilmelerini sağlar.
---
Sizler de bu tavsiyelere gerek eleştiri gerek eklemeler yoluyla katkıda bulunabilirsiniz.Belki berabe4rce oluşturabileceğimiz nihai tavsiyeler bütününü, devlete bimer-cimer gibi yollarla bildirebiliriz.