Çağın hastalığı olarak nitelendirilen Alzheimer Hastalığı ilerleyen yaşlarda birçok insanı etkisi altına alıyor. Dünya Sağlık Örgütü verileri, Türkiye?nin 2050 yılında dünyada en fazla Alzheimer hastası olacak 4 ülkeden biri olacağını gösteriyor. Uzmanlara göre; Alzheimer?ın kesin tedavisi olmasa da hastalık sürecini uzatabilen ve yaşam konforunu arttıran tedaviler olduğu söyleniyor.
Alzheimer Hastalığı Nedir?
Alzheimer Hastalığı; beynin öncelikle bellek olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba neden olan, dil, soyut düşünme, problem çözme, yönelim gibi bilişsel işlevlerde ilerleyici yıkım ile ortaya çıkar. Sosyal işlevsellik ve entelektüel kapasitede gerileme ile devam eden, oldukça hızlı ilerleyen ve tanı konulduktan kısa bir süre sonra, bireyin giderek başkalarına bağımlı hale geldiği bir hastalıktır.
Hastalığın ilk ve orta evrede bilişsel yetiler tam olarak kaybolmamıştır ve hastaların işlevselliği yapılan farklı uygulamalar ile yeniden kazandırılabilir. Alzheimer hastalığının özellikle ikinci evresinde beynin etkilendiği alanın genişlemesiyle birlikte hastalarda öfke ve saldırganlık görülmeye başlar. Bu süreçte hastaları sakinleştirmek bakım veren açısından oldukça zorlayıcı bir süreçtir. Özellikle bu dönemde müziğin sakinleştirici etkisinden faydalanmakta yarar olduğu belirtiliyor.
Müziğin Hastalıkların Tedavisindeki Tarihsel Süreci
Yaklaşık 2500 yıldır kullanılan bir yöntem olan müzik terapisi, geçmişten günümüze birçok medeniyette kullanılmış bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Anadolu ve eski antik medeniyetlerde müzik, her türlü erdemin kaynağı sayılarak ruh eğitimi ve arındırılmasında etkili olmuş. Tarihsel verilere bakıldığında müziğin sadece dinleme özelliğinden faydalanılmadığı, bununla birlikte iletişim kurma ve psikolojik tedavi için yardımcı araç olarak kullandığı anlaşılıyor.
Müzik terapi; bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamada müziği ve müzik aktivitelerini kullanan bir uzmanlık alanı olarak tanımlanıyor. Müziğin kendine özgü dili, yapısı ve anlatım öğeleriyle insanın duygu ve düşüncelerine etki ettiği gözlemleniyor.
Alzheimer Hastalarına Müzikle Tedavi
Müziğin, bireylerin psikolojik sağlığı için faydalı sonuçlar doğurduğu bilinmektedir. Bu amaçla, Alzheimer hastalarına özellikle öfke ve psikolojik belirtiler üzerinde olumlu etkisi olduğu tespit edilen müzik türlerinin dinletilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. Müzik terapisi, Alzheimer hastaları için kullanılan ilaç dışı tedavi yöntemlerinden biridir. Müzik terapide özellikle ritim ve melodi gibi müzik unsurları tedavi amaçlı kullanılmaktadır.
Müzik, Alzheimer hastalarının sinir ve nörolojik sistemine olumlu etkiler yaparak, hastaların duygu ve düşüncelerinde anlamlı tepkilerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Yapılan farklı araştırmalarda; müziğin ruhsal hastalıkların oluşumunda etkisi olan ve insanın duygusal durumunu düzenleyen serotonin, dopamin, adrenalin, testosteron gibi hormonları olumlu etkilediği; kan basıncı, solunum ritmi gibi fizyolojik işlevleri düzenlediği ve beyindeki oksijen ve kanlanma dengesini kurduğu gözlemlenmiş.
Hangi Müzik Türü Seçilmeli?
Devamı: https://www.istanbulmedicalcenter.com/Uzman-Bilgilendirme/Hemsire/Alzheimer-Hastalarinda-Muzik-Terapisi
Çağın hastalığı olarak nitelendirilen Alzheimer Hastalığı ilerleyen yaşlarda birçok insanı etkisi altına alıyor. Dünya Sağlık Örgütü verileri, Türkiye?nin 2050 yılında dünyada en fazla Alzheimer hastası olacak 4 ülkeden biri olacağını gösteriyor. Uzmanlara göre; Alzheimer?ın kesin tedavisi olmasa da hastalık sürecini uzatabilen ve yaşam konforunu arttıran tedaviler olduğu söyleniyor.
Alzheimer Hastalığı Nedir?
Alzheimer Hastalığı; beynin öncelikle bellek olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba neden olan, dil, soyut düşünme, problem çözme, yönelim gibi bilişsel işlevlerde ilerleyici yıkım ile ortaya çıkar. Sosyal işlevsellik ve entelektüel kapasitede gerileme ile devam eden, oldukça hızlı ilerleyen ve tanı konulduktan kısa bir süre sonra, bireyin giderek başkalarına bağımlı hale geldiği bir hastalıktır.
Hastalığın ilk ve orta evrede bilişsel yetiler tam olarak kaybolmamıştır ve hastaların işlevselliği yapılan farklı uygulamalar ile yeniden kazandırılabilir. Alzheimer hastalığının özellikle ikinci evresinde beynin etkilendiği alanın genişlemesiyle birlikte hastalarda öfke ve saldırganlık görülmeye başlar. Bu süreçte hastaları sakinleştirmek bakım veren açısından oldukça zorlayıcı bir süreçtir. Özellikle bu dönemde müziğin sakinleştirici etkisinden faydalanmakta yarar olduğu belirtiliyor.
Müziğin Hastalıkların Tedavisindeki Tarihsel Süreci
Yaklaşık 2500 yıldır kullanılan bir yöntem olan müzik terapisi, geçmişten günümüze birçok medeniyette kullanılmış bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Anadolu ve eski antik medeniyetlerde müzik, her türlü erdemin kaynağı sayılarak ruh eğitimi ve arındırılmasında etkili olmuş. Tarihsel verilere bakıldığında müziğin sadece dinleme özelliğinden faydalanılmadığı, bununla birlikte iletişim kurma ve psikolojik tedavi için yardımcı araç olarak kullandığı anlaşılıyor.
Müzik terapi; bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamada müziği ve müzik aktivitelerini kullanan bir uzmanlık alanı olarak tanımlanıyor. Müziğin kendine özgü dili, yapısı ve anlatım öğeleriyle insanın duygu ve düşüncelerine etki ettiği gözlemleniyor.
Alzheimer Hastalarına Müzikle Tedavi
Müziğin, bireylerin psikolojik sağlığı için faydalı sonuçlar doğurduğu bilinmektedir. Bu amaçla, Alzheimer hastalarına özellikle öfke ve psikolojik belirtiler üzerinde olumlu etkisi olduğu tespit edilen müzik türlerinin dinletilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. Müzik terapisi, Alzheimer hastaları için kullanılan ilaç dışı tedavi yöntemlerinden biridir. Müzik terapide özellikle ritim ve melodi gibi müzik unsurları tedavi amaçlı kullanılmaktadır.
Müzik, Alzheimer hastalarının sinir ve nörolojik sistemine olumlu etkiler yaparak, hastaların duygu ve düşüncelerinde anlamlı tepkilerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Yapılan farklı araştırmalarda; müziğin ruhsal hastalıkların oluşumunda etkisi olan ve insanın duygusal durumunu düzenleyen serotonin, dopamin, adrenalin, testosteron gibi hormonları olumlu etkilediği; kan basıncı, solunum ritmi gibi fizyolojik işlevleri düzenlediği ve beyindeki oksijen ve kanlanma dengesini kurduğu gözlemlenmiş.
Hangi Müzik Türü Seçilmeli?
Devamı: https://www.istanbulmedicalcenter.com/Uzman-Bilgilendirme/Hemsire/Alzheimer-Hastalarinda-Muzik-Terapisi