Sayın ve saygıdeğer milletvekilim,
Öncelikle yardımcı doçentlik ve doçentlik yasa tasarısındaki mesai ve emekleriniz için teşekkürü bir borç bilirim. Tasarı hakkıda bir konuda dikkatinizi çekmek amaçlı yazacağım biraz uzun mesajı okumanızı istemekle birlikte, değerli ve kısıtlı vaktinizi aldığım içinde ayrıca özürlerimi iletmek isterim.
1- Şuan mevcut doçentlik yasası bildiğiniz gibi dosya ve sözlü aşaması olmak üzere 2 adımdan oluşmaktadır. Sözlüden başarılı olan Doçentlik belgesini ÜAK tan almaktadır. Bu belgeye sahip olmak mevcut bulunduğunuz üniversitede doçent olarak atanmanıza yeterli değildir. Doçent kadrolarını yine üniversiteler kendi iç tüzüklerinde senato tarfından belirlenen atama şartlarını sağlamanız durumında vermektedir.
2- Yeni Doçentlik tasarısı sözlü aşamasını kaldırarak sadece dosya aşamasını geçenlere ÜAK tarafıdan Doçentlik yeterlilik belgesinin verilmesini ve Doçent kadrolarını yine üniversiteler kendi iç tüzüklerinde senato tarfından belirlenen atama şartlarını sağlamanız durumında vermesini içermektedir.
Anlıyacağınız tasarıdaki yenilik sözlü sınav aşamasının kalkması ve verilecek belgde "yeterlilik" ibaresinin eklenmesini içermektedir. Üniversiteler her iki durumda da (mevcut ve yeni tasarıda) kendi iç doçentlik kriterlerine uygun olarak atama yapmaktadır.
Buradaki sıkıntı şudur ,
1. madde ile belirttiğim mevcut şartlarda Doçentlik belgesini alan akadmisyenler direkt doçent sayıldığından Profösörlük için ön şart olan, bu belgeyi aldığı (sınavı geçtiği) tarih başlangıç sayılarak, üniversitelerdeki iç doçentlik kriterlerini sağlayayamayıp kadro olarak ataması gerçekleşmese bile 5 yıl doçent olarak bekleme süresinin hemen başlaması ve bu 5 yıllık süreçte şartları sağladığında profösör ünvanını alabilmektedir.
Fakat , yeni tasarıda verilen belge Doçentlik yeter lilik belgesi olduğundan bu 5 yıllık geri sayım süreci ancak bu belgeyi alan akademisyenin ünivesitelerde kadro olarak ataması gerçekleşmesi durumunda mümkün olacaktır.
Kısaca ÜAK tan Doçentlik yeter lilik belgesi alan akademisyen üniversitenin kendi iç tüzüğündeki doçentlik atama şartlarını sağlaması durumunda bile ataması siyasi, kişisel...vs gibi sebeplerden üniversite yönetimi tarafıdan aylar veya yıllarca bekletilmesi sonucu bu 5 yıllık Profösörlük sürceninde başlamaması sebebi ile inanılmaz derecede hem doçentliğinin geç verilmesi hemde Profösörlük süreceninde uzaması gibi mağduriyetler oluşacaktır.
Özetle , yeni tasarıda belgenin adı ister Doçentlik ister Doçentlik yeterlilik belgesi olsun, bu 5 senelik geri sayım sürecinin şuan mevcut yönetmelikte olduğu gibi üniversitelerden alınacak kadro atamasından bağımsız olmaya, yani ÜAK tarafından verilecek belgenin alındığı tarihin baz alınarak devam etemsi önem arz etmektedir.
Teşekkürler,
İyi çalışmalar.
Sayın ve saygıdeğer milletvekilim,
Öncelikle yardımcı doçentlik ve doçentlik yasa tasarısındaki mesai ve emekleriniz için teşekkürü bir borç bilirim. Tasarı hakkıda bir konuda dikkatinizi çekmek amaçlı yazacağım biraz uzun mesajı okumanızı istemekle birlikte, değerli ve kısıtlı vaktinizi aldığım içinde ayrıca özürlerimi iletmek isterim.
1- Şuan mevcut doçentlik yasası bildiğiniz gibi dosya ve sözlü aşaması olmak üzere 2 adımdan oluşmaktadır. Sözlüden başarılı olan Doçentlik belgesini ÜAK tan almaktadır. Bu belgeye sahip olmak mevcut bulunduğunuz üniversitede doçent olarak atanmanıza yeterli değildir. Doçent kadrolarını yine üniversiteler kendi iç tüzüklerinde senato tarfından belirlenen atama şartlarını sağlamanız durumında vermektedir.
2- Yeni Doçentlik tasarısı sözlü aşamasını kaldırarak sadece dosya aşamasını geçenlere ÜAK tarafıdan Doçentlik yeterlilik belgesinin verilmesini ve Doçent kadrolarını yine üniversiteler kendi iç tüzüklerinde senato tarfından belirlenen atama şartlarını sağlamanız durumında vermesini içermektedir.
Anlıyacağınız tasarıdaki yenilik sözlü sınav aşamasının kalkması ve verilecek belgde "yeterlilik" ibaresinin eklenmesini içermektedir. Üniversiteler her iki durumda da (mevcut ve yeni tasarıda) kendi iç doçentlik kriterlerine uygun olarak atama yapmaktadır.
Buradaki sıkıntı şudur ,
1. madde ile belirttiğim mevcut şartlarda Doçentlik belgesini alan akadmisyenler direkt doçent sayıldığından Profösörlük için ön şart olan, bu belgeyi aldığı (sınavı geçtiği) tarih başlangıç sayılarak, üniversitelerdeki iç doçentlik kriterlerini sağlayayamayıp kadro olarak ataması gerçekleşmese bile 5 yıl doçent olarak bekleme süresinin hemen başlaması ve bu 5 yıllık süreçte şartları sağladığında profösör ünvanını alabilmektedir.
Fakat , yeni tasarıda verilen belge Doçentlik yeter lilik belgesi olduğundan bu 5 yıllık geri sayım süreci ancak bu belgeyi alan akademisyenin ünivesitelerde kadro olarak ataması gerçekleşmesi durumunda mümkün olacaktır.
Kısaca ÜAK tan Doçentlik yeter lilik belgesi alan akademisyen üniversitenin kendi iç tüzüğündeki doçentlik atama şartlarını sağlaması durumunda bile ataması siyasi, kişisel...vs gibi sebeplerden üniversite yönetimi tarafıdan aylar veya yıllarca bekletilmesi sonucu bu 5 yıllık Profösörlük sürceninde başlamaması sebebi ile inanılmaz derecede hem doçentliğinin geç verilmesi hemde Profösörlük süreceninde uzaması gibi mağduriyetler oluşacaktır.
Özetle , yeni tasarıda belgenin adı ister Doçentlik ister Doçentlik yeterlilik belgesi olsun, bu 5 senelik geri sayım sürecinin şuan mevcut yönetmelikte olduğu gibi üniversitelerden alınacak kadro atamasından bağımsız olmaya, yani ÜAK tarafından verilecek belgenin alındığı tarihin baz alınarak devam etemsi önem arz etmektedir.
Teşekkürler,
İyi çalışmalar.