Bu sizin mutsuzluğunuzun sebebi olabilir mi acaba? Veyahut, bir müddet sonra susan kadını tatsız tuzsuz bir kişiye benzetip aldatılması için bir mazeret olabilir mi?
Zamanın birinde bu forumda kaleme aldığım yazıyı tekrar bulup buraya eklemek istedim;
Kur'an-ı Kerim kadın için erkeklere der ki; "Onlar sizin ekinliğiniz (bir kaç mealde de tarlanız)" der.
Tarla ne demektir?
Bir buğday tanesi atılıp 11 adet buğdayı içinde barındıran başak veren nimet yeridir. İçinden yağmur suyu fışkıran rahmet deryasıdır. Tarla yeryüzüdür, yeryüzü üstüne 4 duvar kondurulup güzel aileleri oluşturan en fedakar kucaktır. Kadın güzel bir tarladır, sevgi ekersen aşk verir. Saygı ekersen vefa verir, güven ekersen o erkeğe dünyayı ayaklarına serer. Çünkü kadın sevdiği erkeği önceden mezara gönderendir, çünkü bilir ki, önden giderse zerim sefil kalacaktır. Bir erkek eşini kaybettiğinde hemen evlenmeye niyetlenirken, kadın kocasının arkasından asla böyle bir işe girişmez, anılarıyla yaşar.
Biz erkekler dünya etrafımızda döner sanarız, olgunlaşıncaya kadar kimseye minnet etmeyiz, hele de kadına söz hakkı vermek erkeklik gururunu ayaklar altına almakla eşdeğerdir, yapmayız. Ne zaman olgunlaşırsak, o gün der ki erkek, o benim diğer yarım. Benim eksik yanımı tamamlayan diğer suretim. Beni güçlendiren diğer koltuk değneğim. Kadın, beni mutlu eden ve eksik kalan çocuk ruhum... Liste öyle bir uzar ki, kadın ansiklopedi gibi oku oku bitmez.
Mesela bugünlerde söylenilen sözlerden biri: kadın dırdırı . Bu nasıl acı bir sözdür. Bir gün Peygamber Efendimiz eve gelince eşi Hz. Aişe'yi yanına gelmesini rica etmiş. Gelince de "konuş ya Aişe, konuş ki gönlüm şenlensin" demiş. Biz ne diyoruz, dırdır... Konuşması bitmemeli kadının, bitmediği müddetçe kendi kendini güdüleyerek aslında ruhunun açılmasına yardımcı olur. Kadının psikolojisi bahar ayı gibidir, sabah güneşli, akşam yağmur yağdırabilir. :) Çünkü duygularını böylesine özgürce yaşayan erkek var mı?
Bu arada aşırı bir şekilde de cinsiyetçilik moduna da geçtim, halbuki erkek kadın ayrımını sevmem, insan derim her zaman. :)
Ancak bir konuda ben de şikayetçiyim. Bu zamanın kadın görünümlü canlılarının çoğu ne istediğini bilmeyen, bazı gönlü saf, kalbi temiz erkekleri kandırarak kendini mutlu etmeye çalışan, bencillik abidesi ve insanlıktan nasibini almamış kişiliğe sahip olduklarını burada ve gerçek hayatta bir çok kere müşahede ettim. Bu tarz tiksindirici eylemleri sebebiyle böylelerine uzak durmak en iyisidir diyerek sonlandırıyorum yazımı.
;)
Bu sizin mutsuzluğunuzun sebebi olabilir mi acaba? Veyahut, bir müddet sonra susan kadını tatsız tuzsuz bir kişiye benzetip aldatılması için bir mazeret olabilir mi?
Zamanın birinde bu forumda kaleme aldığım yazıyı tekrar bulup buraya eklemek istedim;
Kur'an-ı Kerim kadın için erkeklere der ki; "Onlar sizin ekinliğiniz (bir kaç mealde de tarlanız)" der.
Tarla ne demektir?
Bir buğday tanesi atılıp 11 adet buğdayı içinde barındıran başak veren nimet yeridir. İçinden yağmur suyu fışkıran rahmet deryasıdır. Tarla yeryüzüdür, yeryüzü üstüne 4 duvar kondurulup güzel aileleri oluşturan en fedakar kucaktır. Kadın güzel bir tarladır, sevgi ekersen aşk verir. Saygı ekersen vefa verir, güven ekersen o erkeğe dünyayı ayaklarına serer. Çünkü kadın sevdiği erkeği önceden mezara gönderendir, çünkü bilir ki, önden giderse zerim sefil kalacaktır. Bir erkek eşini kaybettiğinde hemen evlenmeye niyetlenirken, kadın kocasının arkasından asla böyle bir işe girişmez, anılarıyla yaşar.
Biz erkekler dünya etrafımızda döner sanarız, olgunlaşıncaya kadar kimseye minnet etmeyiz, hele de kadına söz hakkı vermek erkeklik gururunu ayaklar altına almakla eşdeğerdir, yapmayız. Ne zaman olgunlaşırsak, o gün der ki erkek, o benim diğer yarım. Benim eksik yanımı tamamlayan diğer suretim. Beni güçlendiren diğer koltuk değneğim. Kadın, beni mutlu eden ve eksik kalan çocuk ruhum... Liste öyle bir uzar ki, kadın ansiklopedi gibi oku oku bitmez.
Mesela bugünlerde söylenilen sözlerden biri: kadın dırdırı . Bu nasıl acı bir sözdür. Bir gün Peygamber Efendimiz eve gelince eşi Hz. Aişe'yi yanına gelmesini rica etmiş. Gelince de "konuş ya Aişe, konuş ki gönlüm şenlensin" demiş. Biz ne diyoruz, dırdır... Konuşması bitmemeli kadının, bitmediği müddetçe kendi kendini güdüleyerek aslında ruhunun açılmasına yardımcı olur. Kadının psikolojisi bahar ayı gibidir, sabah güneşli, akşam yağmur yağdırabilir. :) Çünkü duygularını böylesine özgürce yaşayan erkek var mı?
Bu arada aşırı bir şekilde de cinsiyetçilik moduna da geçtim, halbuki erkek kadın ayrımını sevmem, insan derim her zaman. :)
Ancak bir konuda ben de şikayetçiyim. Bu zamanın kadın görünümlü canlılarının çoğu ne istediğini bilmeyen, bazı gönlü saf, kalbi temiz erkekleri kandırarak kendini mutlu etmeye çalışan, bencillik abidesi ve insanlıktan nasibini almamış kişiliğe sahip olduklarını burada ve gerçek hayatta bir çok kere müşahede ettim. Bu tarz tiksindirici eylemleri sebebiyle böylelerine uzak durmak en iyisidir diyerek sonlandırıyorum yazımı.
;)