Okul aile dedikodu birlikleri

99 Dahi değil; % 100 katıldığım bir tespit.

Eğitimin en tepesindekiler de korkuyor ki artık bu velilerden. Kimi nereye söyleyecez.

Çorlu daki olaydan sonra bile öğretmene "etkili sınıf yönetimi" veren meb in gücünün artık tek

bize yettiğini görmemiz lazım. artık tek kelimeyle aciziz. Müdürü de aciiz, öğretmeni de.

Aciz bırakıldık.

Arkadaşlar biz sesimizi çıkarmadığımız sürece hep ezilen bizler oluruz. Mesela ben şikayet edildiğimde öğretmen arkadaşlara bakın bu gün ben bu olumsuz durumu yaşıyorum fakat aynı gemideyiz ve yarın sizin yaşama ihtimaliniz muhtemeldir dedim. Arkadaşlardan biri hepimizin bir ailesi var boşverelim dedi. Ve bir zaman sonra sınavlar geldiğinde onun yakasına yapıştılar ve okul aile birliği üyelerinden birinin çocuğunun notunu yükseltmediği için 147 ye şikayet edildi. müdür tarafından uyarıldı. sonuçta hoş bir durum değil bu. Herkesin başına gelebilir gelir gelecektir de. işte buna dur demenin zamanın gelmiştir. Bir sistem artık yürütülemeyecek denli konuşmuşsa o zaman ona bir dur demenin tam zamanıdır. Bizde bu olumsuz durumlara bir dur deyip gündem oluşturup sesimizi yetkililere duyurmak için twitter de #OkulAileBirlikleriKaldırılsın diye bir tag açtık. Oraya bakanları müdürleri ve yetkilileri etiketleyerek yazalım arkadaşlar. sosyal medyanın gücünü gösterelim.

Ses çıkarmayalım diyen yok ki. Terbiyesizliği yapan veliye çıkar sesini, o veliye bir şey demeyen

müdüre çıkar sesini. En azından içini boşaltır, akşama migren ağrısı çekmezsin ve tarafını belli

etmiş olursun. Ama Meb e derdini anlatma. Çünkü nitekim kendisi dipsiz bir kuyu.

Çıkardığın ses bu kuyu içinde azala azala kayboluyor. Terbiyesizin yanına kar, sana da migren

kalıyor. Eğitimdeki unsurlarının (öğretmen, öğrenci, veli vb) sınırlarını koruyamayan bir kuruma

derdimi anlatmak istemiyorum artık.

Hz İbrahim in ateşine su taşıyan karınca gibi olmak istiyorum. Kuyulara büyük sesler çıkarmak

yerine direk olarak terbiyesize, olay anında tepki vermek, o anda tarafımı belli etmek. Bence bu

karıncalar çoğalmalı.

Çok haklısın hocam. en nihayetinde tecrübelerine dayanarak bu sonuca varmışsınız. Fakat o karıncalar ses çıkarmasını bilmeli. Tek tek değil toplu halde. Şunu bilin ki okul aile birliği denen saçma yapıda olan dört beş kadın örgütlü oldukları için yüz kişilik bir öğretmen kadrosuna sahip bir okula istedikleri her şeyi yaptırabiliyorlar. İstedikleri öğretmeni iftira ile okulundan uzaklaştırabiliyor istediklerini ise tehdit ve türlü hile,entrika ve dedikodularla hizaya getirtip kendilerine zorunlu bağlanan onursuz yağcı yalaka öğretmen konumuna düşürebiliyorlar. O yüzden öğretmenlerin sosyal medyada bu tür sorunları dile getirmeleri ve birleşmeleri birlik olmaları kolektif hareket etmeleri gerekiyor.

hocam, çok ödev veriyor diye öğretmeni ilçe milli eğitime şikayet eden veli gördüm ben.İşin aslının

öğrencinin ödev yapmadığı sevmediği için az bir ödevin bile gözüne çok görünmesi olduğunu

ben biliyorum. densiz veli problemi sadece okul aile birliğinde yok.

Sorun veli de değil. Öğretmenin saldırıya açık hale bırakılması genelde. Gelen vuruyor giden

vuruyor.Öğrencisi idarecisi çok mu saygılı?

Bu durumdaki bir öğretmen duruma karşı oluşturacağı birliği önce kendi okulunda oluşturmalı.

burada yazmanın bir anlamı yok.

Her öğretmenin problemi sizinkinden farklı değil. Burada yazdıklarınız hiç bir öğretmene yabancı

gelmez heralde. Okulunuzda buna karşı birlik sağlanmışsa iyi, Meb in bu işe el atmasını

istemeyin, zira bu durumun sebebi bizatihi kendisi. Bizi saldırılara açık hale getirip sürekli

savunmada bırakma ya da işte böyle savunma birlikleri çağrısı yapma forumlardan.

Okulda birlik sağlansa bile yine de bu tür sosyal iletişim ağlarında sorunları paylaşmak gerektiğine inanıyorum. zaten öğretmenin en büyük hatası sorunları dar bir çerçevede ele alması ve lokal mahalle ve okul ortamında çözümsüzlüğe mahkum etmesi değil mi? Örneğin bu forumda bir sürü başlık gördüm fakat eğildiğim soruna yönelik kullanılan başlığın ilk kez bu forumda yazıldığını anladım. bu büyük bir eksiklik idi. mademki herkes bu tür sorunları yaşıyor neden paylaşmasın neden gündemleştirmesin. Tersine meb asla gündemleşmesini istemez. ben sizin yaklaşımınızı çok dar bir pratik olarak ele aldım. Tanımı yapılamayan sorunları aşmak mümkün olmaz. Birbirimize köşene çekil demektense paylaşımlarda cesaretlendirmek ve sorunların çözümü için daha çok paylaşım kapıları aralamak daha mantıklı değil mi? Tersi ise acizlik ve sorunlara kendini bile bile mahkum etmek teslim olmaktır.

Konu başlığınız için teşekkür ederim sayın hocam.

Okul aile birlikleri sizin de çok güzel belirttiğiniz gibi kesinlikle amacı ve maksadı aşmıştır, buradaki bir kısım veliler, öğretmen aleyhtarı bir mafya örgütseli içinde olup, çetevari bir şekilde öğretmen kellesi alma, onun adını çıkarma odaklı bir düzeneğe dönüşmüşlerdir. Eğitime musallat edilmiş en büyük belalardan birisi bu durum olup, yetki ve oluşumunun kaynağına hizmeti bırakmışlar, okul müdürünü dahi çekip çeviren, adeta öğretmene hesap sorma statüsüne büründürülmüş püsküllü bela boyutuna ulaşmıştır. Eğer eğitimden amaç öğrencilerin faydası ise, vatana hizmetse, ülkemizin milli birlik ve dirliği ise bu köhnemiş yapıya derhal el konularak, okul ve okulun yapısı; okul yönetimi ve Mem'lerin idaresine bırakılmalı kodaman veli ve onların örgütlü ev hanımlarının kisvesinden âzat edilmelidir. bu konuda dile getirmiş olduğunuz hassasiyete teşekkür ederim hocam. Bu konu kamu spotu ve bildirimine yansıtılarak, gerek hastaq ve gerekse diğer görsel iletişim kanalları vasıtası ile EN BAŞTA SENDİKALARIN el atması ve öncülük etmesi gereken aciliyette bir konudur.

Beni anladığınız için çok teşekkür ediyorum sayın hocam. Peki neler yapılabilir? Bu mafya gibi eğitimin öğretmenin üstüne çökmüş suç şebekelerini nasıl gündemleştirebiliriz. Ve şu korkmuş kabuğuna çekilmiş şikayetleri içlerinde kahıra dönüştüren öğretmen topluluklarını bu konuya nasıl ortak edebiliriz?

Okul Aile Birlikleri birer suistimal merkezleri halini almıştır, bu gidişata mutlak surette son verilmeli

Okul aile birlikleri, öğretmen suistimali konusunda 147'den hemen sonra gelen kara bir zulümdür.

Kodaman velilerin hanımları örgütlüyorlar, ilkin adını karalama hamleleri ardından tuzaklar filan...