Mahalle mektebi diye okulları küçümsememek gerekir diye düşünüyorum. Örnek verdiğiniz o 35 yıllık kurumsal kimliğini geliştirmiş lise, sınavla öğrenci almayınca birden bire kötü lise mi olacak? Öğretmenleri de kötü öğretmene mi dönüşecek? Bence hayır. Belirttiğiniz % 2lik dilime girmeyen ama başarılı diğer öğrenciler sınava girmeden o okula girmeye hak kazanacaklar.
Ülkemiz bir sınav fetişistine dönüştü. Genç nüfus baskısıyla her şeyi sınavla çözümlemek adil gibi görünüyor. Benim lise öğrencisi olduğum dönemde ülkemizde sadece 1 fen lisesi ve çok sınırlı sayıda Anadolu lisesi vardı. Bu okullarda okumayanlar da mahallemizdeki okullarda okurduk ve iyi kötü okul ayırımı olmazdı. Bu liselerin dışında kalan okullardan mezun olan öğrenciler de hayatta başarılı olmuştur ve üniversite sınavları eğer bir ölçütse iyi yerleri kazananlar oluyordu (hatta dersanelere ve kurslara bile gitmeden.)
Bence iyi kötü okuldan ziyade başarılı ve daha düşük başarılı öğrenci vardır. Sınıfta başarılı öğrenciye olduğu kadar başarısız öğrenciye de yer vardır ve teog sisteminde olduğu gibi okulları yüzdelik dilimlerle sınıflandırmak, düşük yüzdelik dilimdeki okullara giden öğrenci üzerinde en baştan kaybedenler arasında olduğu duygusu vermekten başka nedir?
Teog sistemi sadece % 1-2 lik dilim ve hemen arkasında yer alan öğrencilere kendileriyle aynı seviyede öğrencilerle birlikte eğitim almak olanakları sağlayan, düşük seviyeleri bir kenara atan bir sistemdir. bu öğrencilerin velileri ve yorumlarınızdan yaptığım çıkarımla seçkinci öğretmenler için faydalıdır.
Mahalle mektebi diye okulları küçümsememek gerekir diye düşünüyorum. Örnek verdiğiniz o 35 yıllık kurumsal kimliğini geliştirmiş lise, sınavla öğrenci almayınca birden bire kötü lise mi olacak? Öğretmenleri de kötü öğretmene mi dönüşecek? Bence hayır. Belirttiğiniz % 2lik dilime girmeyen ama başarılı diğer öğrenciler sınava girmeden o okula girmeye hak kazanacaklar.
Ülkemiz bir sınav fetişistine dönüştü. Genç nüfus baskısıyla her şeyi sınavla çözümlemek adil gibi görünüyor. Benim lise öğrencisi olduğum dönemde ülkemizde sadece 1 fen lisesi ve çok sınırlı sayıda Anadolu lisesi vardı. Bu okullarda okumayanlar da mahallemizdeki okullarda okurduk ve iyi kötü okul ayırımı olmazdı. Bu liselerin dışında kalan okullardan mezun olan öğrenciler de hayatta başarılı olmuştur ve üniversite sınavları eğer bir ölçütse iyi yerleri kazananlar oluyordu (hatta dersanelere ve kurslara bile gitmeden.)
Bence iyi kötü okuldan ziyade başarılı ve daha düşük başarılı öğrenci vardır. Sınıfta başarılı öğrenciye olduğu kadar başarısız öğrenciye de yer vardır ve teog sisteminde olduğu gibi okulları yüzdelik dilimlerle sınıflandırmak, düşük yüzdelik dilimdeki okullara giden öğrenci üzerinde en baştan kaybedenler arasında olduğu duygusu vermekten başka nedir?
Teog sistemi sadece % 1-2 lik dilim ve hemen arkasında yer alan öğrencilere kendileriyle aynı seviyede öğrencilerle birlikte eğitim almak olanakları sağlayan, düşük seviyeleri bir kenara atan bir sistemdir. bu öğrencilerin velileri ve yorumlarınızdan yaptığım çıkarımla seçkinci öğretmenler için faydalıdır.