Selcuk üniversitesi üak tan sözlü talep edecek mi ?

Selçuk Üniversitesi Atama ve Yükselme Kriterlerinde;

1) "Üniversitelerarası Kurul Tarafından Yapılacak Doçentlik sözlü sınavında başarılı olmak" ifadesi var. Siz başvurunuzu yapın Selçuk Üniversitesi ÜAK'tan sözlü talep etsin bakalım ne oluyor? Sözlüye alınabilecek misiniz? Başarılı olmuş olmak demiyor çünkü.

2) YÖK'teki atama yükselme kriterlerinde ise böyle bir ifade yok. Daha önce de bu tarz bir ilan verdiği düşünüldüğünde ise YÖK'e göndermedi yada onay almadı. Onay almadan uygulaması da ilginç.

http://www.selcuk.edu.tr/dosyalar/files/101/OgretimUyeligi_AtamaKriterleri_2018.pdf

Ayrıca ilanın giriş cümlesine dikkat ediniz.

"Üniversitemizin aşağıda belirtilen birimlerinde boş bulunan kadrolarına, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği hükümleri ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından onaylanan Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyeliği Kadrolarına Başvuru İle İlgili Atanma ve Yükseltme Ölçütleri ve Uygulama Esaslarına göre öğretim üyesi alınacaktır."

onay almış mı oluyor yani YÖK'ten?

Ben ayrı bir yönetmelik gerektiğini düşünmüyorum. Zaten sözlü kaldırılırken üniversitenin sözlü koşulu koyması durumunda ÜAK a başvuracağı yeni jüri atanacağı belirtilmişti. İlan sonrası sürecin işleme biçimi net.

1. İlana sözlüden geçmiş yada girememiş adaylar başvurur.

2. Eğer bütün adaylar sözlüden geçmişse süreç üniversitede devam eder.

3.. Sözlüye girmemiş veya geçememiş adaylar başvurursa Üniversite ÜAKa sözlüye girmesi gereken adayların başvurusunu iletir.Ve Jüri talep edilir.

4.Başvuran adaylar aynı jüriye yollanmak zorunda olduğu için jüri sözlüyü önceden almış aday için sadece dosya, diğeri için dosya ve sözlü işlemini yürütür.

5. Sözlü süreci sonuçlanınca jüri raporlarına dayalı olarak sürece devam edilir.

Burada gerçek mağdur sözlüye girememiş değil sözlüye girerek doçentlik belgesini alan adaydır. Çünkü bu doçentler eski kanundaki sözlü süreci nedeniyle 1 kerede sözlüyü geçseler bile sözlü için en az 3 ay geç ulaştılar ünvana. Şimdi de kadroya başvuran sözlü almamaş aday olursa onun sözlü sınavını da bekleyecekler.

Bu arada moralinizi bozmak gibi olmasın ama üniversite senatosunun sistem içindeki yetkisi ve ağırlığı sandığınızdan fazladır. Senato kararları çok güçlüdür. YÖK bu kararlardan sadece program açma ve öğrenci alma ilgili kısma müdahale edebilmektedir. Çünkü bu konudaki planlama yetkisi açıkça kanunda yazar. YÖK diğer senato kararlarını içeriksel değil yasalara uygunluk açısından denetler ve onaylar. Yani senatodan çıkan karar doçentlik belgesi olmasa da doçentliğe başvurur gibi açıkça kanuna uygun değilse onaylanmaz.

Çıkan yasal düzenleme zaten dil puanı belirleme, ek koşul koyma ve sözlü isteme hakkını Üniversiteye yani senatoya vermiştir.

Dolayısıyla YÖK, ya da kamuoyunda oluşturulacak baskıyla bu sorunu çözemezsiniz. İkna etmeniz gereken senatodur.

Doçentliğinizi aldığınız jüriye gitmeyecek ki. Yeniden jüri atanacak. Zaten iki ayrı aday başvurduysa doçentlik öncesi jürileri tamamen farklı bile olabilir. Olası itirazları önlemek için eski jürilerinin yer almadığı bir jüri göndermek zorunda ÜAK

Aynı kadroya başvuranlara hiçbir aşamada farklı jüri belirlenemiyor. Yardımcı doçentlikte başıma geldi. Dekanlık benim ve aynı kadroya başvuran diğer adayın jürilerini ayrı belirlemiş. Hukuk bürosu uyardı düzeldi. Benim 4. maddede belirttiğim adayların aynı jüriye gönderilme zorunluluğu idi.

Yapılacak olan çok basit. Kadroya başvuracaksınız, Selçuk Üniversitesi sizin durumunuzu değerlendirmeye alıp ÜAK'tan juri talep edecek. Süreç bu şekilde ilerlemez ise dava açacaksınız, mahkeme %100 sizi haklı bulur ve hatta S. Ü. yönergesini değiştirmek zorunda kalabilir. Çünkü ÜAK'a sözlü için danışanlara verilen cevap ''kanunla sözlü kalktı, sorunu başvurduğunuz üniversite ile çözün''

Unutmadan kadro açıklamasına genel ifadeler yerine çok spesifik belirteçler koymak hukuki değil. Bu kadrolara başvurup başvurusu kabul edilmediği için dava açanlar genelde davayı kazanıyor ancak mahkeme kararı ile gittiği Anabilim dalında huzur verilmeyeceği için birçok kimse bu yolu tercih etmiyor. Konulan şarta uymasanız dahi kadroya başvurup dava açma hakkınız var.

Genellikle doktora tezleri açıklama kısmına ''..... konuda çalışması olmak'' şeklinde ekleniyor. Hangi üniversitenin sadece bir konuda becerisi olan bir akademisyene ihtiyacı olur, bu kesinlikle akla ve mantığa uygun değil.