Hay ağzınıza sağlık.
Bakın hem evet hem hayır diyen bir kadın modeli, bahsettiğiniz tip! Neden böyle bir kadın modeli doğdu? Çünkü dünyaya gelen kız çocuklarına babaları prenses gibi davrandı. Erkeklerin bir gün gelip kızlarını kandırıp yatağa atıp iğfal edeceğini düşündü. Ama bunu dile getirmedi ve hep baba kızını çok sever de yok efendim üstüne çok düşer de onun için baba kızına düşkün lafının altına gizlendi. Ulan şerefsiz baba, sen böyle düşünüyorsun da sen elin kızını yatağa atıp, kız çocuk dünyaya getirmeyi nereye koyuyorsun diye kimse sormadı. Ne de olsa kızının biricik babası, baba da kızının bir numaralı bankamatik kartı ve özgürlükler koruyucusuydu.
Kızların çoğu hayal kurdu; babam gibi bir erkek istiyorum diyerek... Kendisine hem bankamatik kartı olacak, hem de istediği kıyafeti giyerken, istediği alkolü içerken, istediği erkekle konuşurken özgür davranabileceği bir alan kendisine sunulacaktı. Yeter mi? Yetmez. Sonra pişkin pişkin gribe girip ya adam beni sevmiyor mu, bunları yapıyorum kıskanmak şöyle dursun sormuyor bile kavgaya neden arayacaktı. Kavga ettiği gibi soluğu önce baba evinde, sonra mahkemenin karşısında ağlarken bulacaktık. Çünkü bu canlı kadının ne olduğu ve sorumluluğunun ne olup olmadığı noktasında bilinçlendirilmemişti. Bir insan, bir kadın ve bir birey olarak bu topluma, bulunduğum aileye (ister bekar, baba evine, ister evli kendi evine) ve kendime karşı sorumluluklarım neler diye bir gün sorgulamadı. Hayal kurdu cüzdanı kalın, yakışıklı, karizmatik bir erkekle yaşamak için... Sonra yakışıklı, hali vakti yerinde olan bir erkekle birlikte oldu, hayaliydi çünkü. Sonra erkek kullanıp atınca hoooop "orkoklorun hopsu boylo" diye şırfıntılık yapmaya kalktı. Çünkü kendine öğretilen prenseslikte kadının yapacakları değil, kadına yapılması gerekenler öğretildi. Kalın cüzdan bunun ilk kriteriydi. Ulan cüzdan düşünüyorsan o kadına düpedüz "or..bu" gözüyle bakılabilir mi? Bence kesinlikle evet. Çünkü insanlık ancak insan olanlarc aranılan önemli bir maddedir.
Her neyse...
Kadın bulunduğu her topluma ayrı bir güç katan varlıktır ama Türkiye'dekilerin %95'lik bir kesimi eşektir. İhtiyaç hasıl olunca binilir, iş bitimi ait olduğu yere yollanır.
Yani babalar maalesef kız evlatlarını doğru yetiştirmedikleri gibi erkekleri potansiyel düşman olarak gören bir anlayışla kız çocuklarını büyütüyorlar. O kız büyüyünce de babasının kendisine öğrettiği yoldan ilerlemeye devam ediyor. Bu büyük bir başarı. Ama bu toplumda hala kadınlar taciz ediliyor, tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Bu bakış açısı kimseyi kurtarmadığı gibi mutlu da etmiyor.
Empati yapayım.
Kadın olsam acaba ne yapar, nasıl olmak isterdim.
1. Eşit düzeyli bir işbirliğini sağlayacağım ve kendi kültür ve kategorimde ayakları benim gibi sağlam yere basan bir erkeğe ilgi duyardım.
2. Babamın prensesi olmak kadar zavallı bir durum olamaz diyerek, her konuda herkesle ters düşeceğimi bilsem de fikirlerimi savunur, gitmek görmek gezmek istediğim yerlere giderdim. Ben böyle bir kız çocuğu tanıyorum, daha 18 yaşında ve ülkenin dört bir yanını gezdiği yetmezmiş gibi yurtdışına da dört kere çıkmış. Ama bir konuşmasını dinleyin, konuşan ansiklopedi mübarek. Yani kimse biz kadınız, işte tecavüze uğrarız yalanın altına saklanmasın. Kıza soruyorum, hiç sana tacizde bulunan oldu mu? Hayır hatta Aydın'da daha iki hafta tanımış olduğum bir erkeğin evinde zorunlu (aşırı yağmur) kaldım, adam evden gitti dedi. Yani uydurduğunuz veya geçmişte de bir elin parmakları kadar olan meseleleri kadınların büyüttüğüne defaetle şahit oldum, oluyorum.
3. Kendimi her konuda geliştirirdim. En az bir sanat dalı, en az bir spor dalı ve en az bir bilim dalında konu uzmanı olacak şekilde geliştirmek ve becerilerimi artırmak derdinde olurdum.
4. Erkeğe yük olmamak için kazanç sahibi ama kazanç sahibi oldum diye k.çı kalkık davranan yeni yetmelere benzemezdim. Bir olmayı, beraber olmayı ve aynı şekilde karşımdakinin de benim gibi düşünmesini sağlardım. Baktım, olmuyor olsun diye değiştirmeye kalkmaz, ayrılırdım.
5. Fiziğime, özellikle meme, bel ve basen genişliğime dikkat ederek yememi içmemi kontrol altında tutardım. Sağlıklı yaşamak adına kendime uyguladığım hal ve programları erkeğe de zorunlu uygulatırdım.
6. Ne istediğimi bildiğim gibi, istediklerimi yaptırma konusunda hem cesaret hem de bilgi sahibi olurdum.
7. Akademik eğitime önem verirdim.
Daha yazacağım bir dolu düşünce var da, kadınların bunu okuyup anlamaları imkansız. Çünkü eşeğe altın semer vurmuşlar eşek yine ...
:)
Ha diyelim ki, bu ülkede doktoru, mühendisi, valisi, kaymakamı var... Onlara ne diyeceksin kedi deseler? Elime sadece 1 haftalığına verin, bakın ne "mal" olduklarını size ispatlayarak geri göndereyim.
Çünkü her kesimden kadınla tanıştım ama daha intelijansını görmedim...
Görürsem kaçıracağım o kişiyi, anam avradım olsun. :)))
Hay ağzınıza sağlık.
Bakın hem evet hem hayır diyen bir kadın modeli, bahsettiğiniz tip! Neden böyle bir kadın modeli doğdu? Çünkü dünyaya gelen kız çocuklarına babaları prenses gibi davrandı. Erkeklerin bir gün gelip kızlarını kandırıp yatağa atıp iğfal edeceğini düşündü. Ama bunu dile getirmedi ve hep baba kızını çok sever de yok efendim üstüne çok düşer de onun için baba kızına düşkün lafının altına gizlendi. Ulan şerefsiz baba, sen böyle düşünüyorsun da sen elin kızını yatağa atıp, kız çocuk dünyaya getirmeyi nereye koyuyorsun diye kimse sormadı. Ne de olsa kızının biricik babası, baba da kızının bir numaralı bankamatik kartı ve özgürlükler koruyucusuydu.
Kızların çoğu hayal kurdu; babam gibi bir erkek istiyorum diyerek... Kendisine hem bankamatik kartı olacak, hem de istediği kıyafeti giyerken, istediği alkolü içerken, istediği erkekle konuşurken özgür davranabileceği bir alan kendisine sunulacaktı. Yeter mi? Yetmez. Sonra pişkin pişkin gribe girip ya adam beni sevmiyor mu, bunları yapıyorum kıskanmak şöyle dursun sormuyor bile kavgaya neden arayacaktı. Kavga ettiği gibi soluğu önce baba evinde, sonra mahkemenin karşısında ağlarken bulacaktık. Çünkü bu canlı kadının ne olduğu ve sorumluluğunun ne olup olmadığı noktasında bilinçlendirilmemişti. Bir insan, bir kadın ve bir birey olarak bu topluma, bulunduğum aileye (ister bekar, baba evine, ister evli kendi evine) ve kendime karşı sorumluluklarım neler diye bir gün sorgulamadı. Hayal kurdu cüzdanı kalın, yakışıklı, karizmatik bir erkekle yaşamak için... Sonra yakışıklı, hali vakti yerinde olan bir erkekle birlikte oldu, hayaliydi çünkü. Sonra erkek kullanıp atınca hoooop "orkoklorun hopsu boylo" diye şırfıntılık yapmaya kalktı. Çünkü kendine öğretilen prenseslikte kadının yapacakları değil, kadına yapılması gerekenler öğretildi. Kalın cüzdan bunun ilk kriteriydi. Ulan cüzdan düşünüyorsan o kadına düpedüz "or..bu" gözüyle bakılabilir mi? Bence kesinlikle evet. Çünkü insanlık ancak insan olanlarc aranılan önemli bir maddedir.
Her neyse...
Kadın bulunduğu her topluma ayrı bir güç katan varlıktır ama Türkiye'dekilerin %95'lik bir kesimi eşektir. İhtiyaç hasıl olunca binilir, iş bitimi ait olduğu yere yollanır.
Yani babalar maalesef kız evlatlarını doğru yetiştirmedikleri gibi erkekleri potansiyel düşman olarak gören bir anlayışla kız çocuklarını büyütüyorlar. O kız büyüyünce de babasının kendisine öğrettiği yoldan ilerlemeye devam ediyor. Bu büyük bir başarı. Ama bu toplumda hala kadınlar taciz ediliyor, tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Bu bakış açısı kimseyi kurtarmadığı gibi mutlu da etmiyor.
Empati yapayım.
Kadın olsam acaba ne yapar, nasıl olmak isterdim.
1. Eşit düzeyli bir işbirliğini sağlayacağım ve kendi kültür ve kategorimde ayakları benim gibi sağlam yere basan bir erkeğe ilgi duyardım.
2. Babamın prensesi olmak kadar zavallı bir durum olamaz diyerek, her konuda herkesle ters düşeceğimi bilsem de fikirlerimi savunur, gitmek görmek gezmek istediğim yerlere giderdim. Ben böyle bir kız çocuğu tanıyorum, daha 18 yaşında ve ülkenin dört bir yanını gezdiği yetmezmiş gibi yurtdışına da dört kere çıkmış. Ama bir konuşmasını dinleyin, konuşan ansiklopedi mübarek. Yani kimse biz kadınız, işte tecavüze uğrarız yalanın altına saklanmasın. Kıza soruyorum, hiç sana tacizde bulunan oldu mu? Hayır hatta Aydın'da daha iki hafta tanımış olduğum bir erkeğin evinde zorunlu (aşırı yağmur) kaldım, adam evden gitti dedi. Yani uydurduğunuz veya geçmişte de bir elin parmakları kadar olan meseleleri kadınların büyüttüğüne defaetle şahit oldum, oluyorum.
3. Kendimi her konuda geliştirirdim. En az bir sanat dalı, en az bir spor dalı ve en az bir bilim dalında konu uzmanı olacak şekilde geliştirmek ve becerilerimi artırmak derdinde olurdum.
4. Erkeğe yük olmamak için kazanç sahibi ama kazanç sahibi oldum diye k.çı kalkık davranan yeni yetmelere benzemezdim. Bir olmayı, beraber olmayı ve aynı şekilde karşımdakinin de benim gibi düşünmesini sağlardım. Baktım, olmuyor olsun diye değiştirmeye kalkmaz, ayrılırdım.
5. Fiziğime, özellikle meme, bel ve basen genişliğime dikkat ederek yememi içmemi kontrol altında tutardım. Sağlıklı yaşamak adına kendime uyguladığım hal ve programları erkeğe de zorunlu uygulatırdım.
6. Ne istediğimi bildiğim gibi, istediklerimi yaptırma konusunda hem cesaret hem de bilgi sahibi olurdum.
7. Akademik eğitime önem verirdim.
Daha yazacağım bir dolu düşünce var da, kadınların bunu okuyup anlamaları imkansız. Çünkü eşeğe altın semer vurmuşlar eşek yine ...
:)
Ha diyelim ki, bu ülkede doktoru, mühendisi, valisi, kaymakamı var... Onlara ne diyeceksin kedi deseler? Elime sadece 1 haftalığına verin, bakın ne "mal" olduklarını size ispatlayarak geri göndereyim.
Çünkü her kesimden kadınla tanıştım ama daha intelijansını görmedim...
Görürsem kaçıracağım o kişiyi, anam avradım olsun. :)))