Sizin zihniyetiniz derken aşağılayıcı bir tavra müsaade edemem. Edebinizi takının. Yazdıklarım açık, net bir yazı. Ve hiçbir yerinde kadınlara yönelik hiçbir vurgulama yapılmamışken sizin yazınızdaki üslubu çok cahilce ve çok bencilce buluyorum. Bu size uyarımdır. Bir kadın olarak bir erkekle konuşmasını öğrenmediğiniz müddetçe bu uyarıları defalarca şahsımdan görürsünüz!
1. 41 yaşındayım, daha bir kadına tacizi bırakın gözünün orta yerine bakmışlığım yoktur. Ama iki kadın tarafından defalarca taciz edildiğimi burada anlatacak değilim. Yani hep erkek taciz eder, hep kadın tecavüze uğrar mantığından sıyrılmadığınız müddetçe toplumda egemen olan gücün dayatmalarıyla yol alır, sakız gibi bu konuyu çiğner çiğner durursunuz.
2. Kadın boşanmış veya evli veyahut bekar olsa ne fark eder? Bana ne onun medeni hâlinden ama bugün bir çok hanım bir çok erkekle yatıp kalkarken evleneceği kişiye bisikletten düştüm cahilliğinde yalan beyanda bulunuyor veya yana döne jinekolog adında terzi arıyorsa, bırakın da evlenmiş ya anlaşamamış ya da başka sebeplerden ayrılmış hanımlar da kendini bekarım diye tanıtmasın. Örnek mi istiyorsunuz, bu sitede bol miktarda var. Bunu söyleyen kim ben? Peki ben boşanmış biriyim? Evet. Nokta!
3. Bekâret kelimesinin nasıl türediğini, filolojik ve linguistik yönden açıklayacak değilim. Ancak kelimenin kökeni bakımından Arapça olması, bakir, bakire, bekar, bekâret, bekr gibi kelimeler incelenecek olursa, erken, önce, temiz anlamlarına geldiği görülecektir. Erken, önce hulâsa temizlik benzetmesindedir. (Küçük bir not, Arapça lisansınında aslolan ve kelimeye anlam veren sessiz harflerdir)
4. Sizin özel hayatınız ne beni, ne de benim gibileri ilgilendirmiyor ancak güneydoğu bölgesinde çoğu hanım öğretmen anlaşmalı evlilik yoluyla batı bölgesine gelmesine büyük katkı sağlamış evlilikler de gördük, okuduk bu toplumda. Eee bu tarz insanların şimdi çıkıp da ben bakireyim ama adım boşanmış olarak çıkıyor sümsüklüğüne karşın bu tarz uygulamalar ile yaptırımı olsun ki kimsenin kıçı başı ayrı oynamasın.
Meseleyi şahsi olarak ele almamıştım, şahsiyete getirmeseydiniz yine almazdım.
Sizin üslubunuza ve anlattıklarınıza bakarak yorumlamak gerekirse iyi niyetli biri değilsiniz. Zaten olmanızı da bekleyen yok. Tekrar ediyorum, benim derdim toplumun pusulasını bozan aykırı hallerle. Bu kadından gelsin, erkekten gelsin benim için hiç farketmiyor. Medeni halin ifşa edilmesini önemli buluyorum. Olmalı da diyorum.
Ancak...
Şu kadın mağduriyeti diye avazınızın çıktığı kadar yaptığınız borazanlığa son verin. Bu toplumda bir çok erkek tanıyorum kadınların aymazlıklarından bıkmış, yorulmuş hatta intihar etmeye kalkışan. Yazınız objektif olsaydı bunları yazmayacaktım. Sizin zihniyetinizde de erkekleri iftira ile veya hak etmediği halde nafaka ile hapse attıran bir çok hemcinsiniz var. Hatta ders olsun istiyorsanız profilimde kadınların erkeklere benzer yaşattığı gerçek yaşanmış bir hayat hikâyesi en üstte duruyor.
Bu toplumda iki şeyden bıktık:
- Haksızlıklardan,
- Kadınların olur olmaz her şeyi mağduriyete bağlama edebiyatlarından. Bir çoğu da sizin gibi, at gözlüğü ile bakıyor meseleler. Maalesef...
Baştan dediğim gibi cahilce ve bencilceydi yazdıklarınız.
Böyle bir yazı yazmak istemedim. Hakettiğiniz şekilde cevabınızı aldığınızı düşünüyorum. Sizin gibilerle de aynı sayfada, aynı mecrada, aynı toplumda, aynı ülkede yaşadığım için kendime acıyorum. Onun için bu da son sözüm:
Yazımı alıntı yapmazsanız mutlu edersiniz.
Hayatta başarılar diliyorum...
Sizin zihniyetiniz derken aşağılayıcı bir tavra müsaade edemem. Edebinizi takının. Yazdıklarım açık, net bir yazı. Ve hiçbir yerinde kadınlara yönelik hiçbir vurgulama yapılmamışken sizin yazınızdaki üslubu çok cahilce ve çok bencilce buluyorum. Bu size uyarımdır. Bir kadın olarak bir erkekle konuşmasını öğrenmediğiniz müddetçe bu uyarıları defalarca şahsımdan görürsünüz!
1. 41 yaşındayım, daha bir kadına tacizi bırakın gözünün orta yerine bakmışlığım yoktur. Ama iki kadın tarafından defalarca taciz edildiğimi burada anlatacak değilim. Yani hep erkek taciz eder, hep kadın tecavüze uğrar mantığından sıyrılmadığınız müddetçe toplumda egemen olan gücün dayatmalarıyla yol alır, sakız gibi bu konuyu çiğner çiğner durursunuz.
2. Kadın boşanmış veya evli veyahut bekar olsa ne fark eder? Bana ne onun medeni hâlinden ama bugün bir çok hanım bir çok erkekle yatıp kalkarken evleneceği kişiye bisikletten düştüm cahilliğinde yalan beyanda bulunuyor veya yana döne jinekolog adında terzi arıyorsa, bırakın da evlenmiş ya anlaşamamış ya da başka sebeplerden ayrılmış hanımlar da kendini bekarım diye tanıtmasın. Örnek mi istiyorsunuz, bu sitede bol miktarda var. Bunu söyleyen kim ben? Peki ben boşanmış biriyim? Evet. Nokta!
3. Bekâret kelimesinin nasıl türediğini, filolojik ve linguistik yönden açıklayacak değilim. Ancak kelimenin kökeni bakımından Arapça olması, bakir, bakire, bekar, bekâret, bekr gibi kelimeler incelenecek olursa, erken, önce, temiz anlamlarına geldiği görülecektir. Erken, önce hulâsa temizlik benzetmesindedir. (Küçük bir not, Arapça lisansınında aslolan ve kelimeye anlam veren sessiz harflerdir)
4. Sizin özel hayatınız ne beni, ne de benim gibileri ilgilendirmiyor ancak güneydoğu bölgesinde çoğu hanım öğretmen anlaşmalı evlilik yoluyla batı bölgesine gelmesine büyük katkı sağlamış evlilikler de gördük, okuduk bu toplumda. Eee bu tarz insanların şimdi çıkıp da ben bakireyim ama adım boşanmış olarak çıkıyor sümsüklüğüne karşın bu tarz uygulamalar ile yaptırımı olsun ki kimsenin kıçı başı ayrı oynamasın.
Meseleyi şahsi olarak ele almamıştım, şahsiyete getirmeseydiniz yine almazdım.
Sizin üslubunuza ve anlattıklarınıza bakarak yorumlamak gerekirse iyi niyetli biri değilsiniz. Zaten olmanızı da bekleyen yok. Tekrar ediyorum, benim derdim toplumun pusulasını bozan aykırı hallerle. Bu kadından gelsin, erkekten gelsin benim için hiç farketmiyor. Medeni halin ifşa edilmesini önemli buluyorum. Olmalı da diyorum.
Ancak...
Şu kadın mağduriyeti diye avazınızın çıktığı kadar yaptığınız borazanlığa son verin. Bu toplumda bir çok erkek tanıyorum kadınların aymazlıklarından bıkmış, yorulmuş hatta intihar etmeye kalkışan. Yazınız objektif olsaydı bunları yazmayacaktım. Sizin zihniyetinizde de erkekleri iftira ile veya hak etmediği halde nafaka ile hapse attıran bir çok hemcinsiniz var. Hatta ders olsun istiyorsanız profilimde kadınların erkeklere benzer yaşattığı gerçek yaşanmış bir hayat hikâyesi en üstte duruyor.
Bu toplumda iki şeyden bıktık:
- Haksızlıklardan,
- Kadınların olur olmaz her şeyi mağduriyete bağlama edebiyatlarından. Bir çoğu da sizin gibi, at gözlüğü ile bakıyor meseleler. Maalesef...
Baştan dediğim gibi cahilce ve bencilceydi yazdıklarınız.
Böyle bir yazı yazmak istemedim. Hakettiğiniz şekilde cevabınızı aldığınızı düşünüyorum. Sizin gibilerle de aynı sayfada, aynı mecrada, aynı toplumda, aynı ülkede yaşadığım için kendime acıyorum. Onun için bu da son sözüm:
Yazımı alıntı yapmazsanız mutlu edersiniz.
Hayatta başarılar diliyorum...