Eveeet şimdi bir durum analizi yapmanın sırasıdır düşüncesindeyim. bak güzel kardeşim, bak canım hocam, bak sevgili müdürcük veya kardeş (gerçi müdür olduğun kanısında değilim ya neyse)
Günümüzde eğitim işi ve okullar açısından gelinen nokta adeta bir çıkmaz sokak tabelasıdır.
Nedeni ?
Okulların disiplin, rehberlik ve sınıf geçme örüntüsüne dayalı temel eğitim stratejileri iflas etmiş, olanı düzenlemeye yönelik eğitim camiasından gelen tepki, sitem ve talepler göz ardı edilmiş, okullar okul olmaktan çıkmış öğrenciler için (tabi çalışkan olanları için) birer hapishane, olmayanları içinse 7/8 zayıf demeksizin at koşturdukları, cirit attıkları, okulu oyun bahçesi gördükleri bir panaromaya dönüşmüştür. Yani demem o dur ki: "Öğretmenin sınıf yönetimi sağlayacak hiçbir ensturmanı kalmamış hepsi de yok edilmiştir" Bu assimilasyon geçmiş bakanlığın suçu olmakla beraber, yeni umutları 147'yi kaldırmakla tazeleyen sayın bakanın yolunun kesildiği ise; torpilin gırla köke sardığı mülakat batağını kurutamamasından açık, net, izhar şekilde ortaya çıkmıştır.
Şimdi bu durumda sen karşımıza geçmiş "sınıf yönötömüüü" diyebiliyorsun. Neye dayanarak ?
Sana şu kadarını belirteyim ki an itibariyle sınıfta öğrencilerin sessizliğini sağlayabilen, öğrenim ortamını ve hedeflenen müfredatı günü saatine yetiştirebilen öğretmen sayısı elin parmağı kadar.
Peki bu durumda sence ya da sizce aradığın suçlu sınıf hakimiyeti elde edemeyen öğretmen mi?
Günah keçisi aramayalım lütfen, yandaşlık ve yalakalık yüzünden bu konjektüre gelinmiştir.
Devletin milli ve yerel bir eğitim sistemi kurulamamış, fetöcü bürokratların içine ettiği sistemin açmazları iade-i itibar kazanammıştır.
Özetine vareste: Öğrenci topluluğunu sınıfında tutabilen öğretmen çalışmak şöyle dursun ibadet ediyordur ibadet YAZ BUNU BİR KENARA EMİ
Eveeet şimdi bir durum analizi yapmanın sırasıdır düşüncesindeyim. bak güzel kardeşim, bak canım hocam, bak sevgili müdürcük veya kardeş (gerçi müdür olduğun kanısında değilim ya neyse)
Günümüzde eğitim işi ve okullar açısından gelinen nokta adeta bir çıkmaz sokak tabelasıdır.
Nedeni ?
Okulların disiplin, rehberlik ve sınıf geçme örüntüsüne dayalı temel eğitim stratejileri iflas etmiş, olanı düzenlemeye yönelik eğitim camiasından gelen tepki, sitem ve talepler göz ardı edilmiş, okullar okul olmaktan çıkmış öğrenciler için (tabi çalışkan olanları için) birer hapishane, olmayanları içinse 7/8 zayıf demeksizin at koşturdukları, cirit attıkları, okulu oyun bahçesi gördükleri bir panaromaya dönüşmüştür. Yani demem o dur ki: "Öğretmenin sınıf yönetimi sağlayacak hiçbir ensturmanı kalmamış hepsi de yok edilmiştir" Bu assimilasyon geçmiş bakanlığın suçu olmakla beraber, yeni umutları 147'yi kaldırmakla tazeleyen sayın bakanın yolunun kesildiği ise; torpilin gırla köke sardığı mülakat batağını kurutamamasından açık, net, izhar şekilde ortaya çıkmıştır.
Şimdi bu durumda sen karşımıza geçmiş "sınıf yönötömüüü" diyebiliyorsun. Neye dayanarak ?
Sana şu kadarını belirteyim ki an itibariyle sınıfta öğrencilerin sessizliğini sağlayabilen, öğrenim ortamını ve hedeflenen müfredatı günü saatine yetiştirebilen öğretmen sayısı elin parmağı kadar.
Peki bu durumda sence ya da sizce aradığın suçlu sınıf hakimiyeti elde edemeyen öğretmen mi?
Günah keçisi aramayalım lütfen, yandaşlık ve yalakalık yüzünden bu konjektüre gelinmiştir.
Devletin milli ve yerel bir eğitim sistemi kurulamamış, fetöcü bürokratların içine ettiği sistemin açmazları iade-i itibar kazanammıştır.
Özetine vareste: Öğrenci topluluğunu sınıfında tutabilen öğretmen çalışmak şöyle dursun ibadet ediyordur ibadet YAZ BUNU BİR KENARA EMİ
yalnizzlink , 5 yıl önce
siz hepiniz kafanızı kuma gömüp konuşuyorsunuz. Şunu unutmayın işini yapamayan öğrencilere faydalı olmayan öğretmen vardır. Yoktur diye birşey yok. % 1 de olsa 10 da olsa vardır. Buna yok diyen zaten öğretmen değildir. Peki bir öğretmenin işini yapamazsa nasıl belli eder, öncelikle bunu idarecilerden önce kendi zümreleri fark eder. Çoğu zaman iyi arkadaş ayağına onu uyarırlar, uyarıdan fazla çok üstüne gitmez diğer öğretmenler. Çünkü bir yere kadar yani. Daha sonra o sınıftan veli şikayetleri gelmeye başlar, şikayetlerin önü arkası kesilmez, sınıftaki çocuklar derslerinde başarılı olamazlar, sınıf çoğu zaman gürültülüdür, sınıf yönetimi vb. öğretmen sağlayamadığı için derste de ileri gidemez. Bu gibi durumda bu öğretmene yaptırım olmasın böyle işlesin diyorsanız benimle aynı fikirde değilsiniz. İçinde ben de dahilim kim ki sınıfında başarılı olamıyorsa, bu mesleği icra edemiyorsa okul müdürü ona yasal işlem yapmalıdır. Yapmıyor ise maaşını hak etmiyordur o ezilen masum çocukların günahına öğretmen kadar hakkında işlem yapmayan müdür de girer. Veli şikayetiyle işlem mi yapılır deyip konuyu bulandıran arkadaşlar olmuş tabii ki yapılmaz, öğretmen velinin şikayetleri karşısında ezdirilmez fakat başarısız bir öğretmenin başarısızlığını saptamanın yollarından birisi veli şikayetleridir. veli şikayetleri tek başına öğretmenin başarısız olması için yeterli değildir. konu her yönüyle araştırılmalıdır. öğretmen sınıfında dinlenmeli, çocukların defterleri kontrol edilmeli, zümrelerden bilgi alınmalı gerçekten öğretmenin öğretmenliği yapamadığına % 100 emin olunursa hakkında yasal işlem yapılmalıdır. a