Tepki verenlerden biri olarak cevap hakkımı kullanıyorum.
Öncelikle KPSS'ye hakkıyla çalışıp atanan öğretmenlerime helal hoş olsun. Sağlıkla ve mutlulukla görevlerine başlayıp devam etmeleri dileğiyle
Ben sınıf öğretmenliğine atanıp bilmem şu kadar saatlik sertifikayla alan değişikliği soytarılığından faydalananlara tepkimi koyuyorum. Bu sertifika olayı, memur öğretmen soytarılığından farklı değil. Kimisi rahalığın peşinde kimisi avantanın peşinde kimisi de maaşına bin lira ekleme derdinde. Üstelik reelde de sosyal medyada da duyar kasıyorlar utanmadan.
Bir parantez açayım. Alan değişikliği yapmak isteyen öğretmenim varsa bu onun elbette hakkı. Görevine devam ederken bitirirsin ikinci üniversiteni hakkıyla. Girersin tekrardan KPSS'ye. Dünyanın emeğini veren her aday gibi alırsın puanını girersin, sıralamaya, mülakata ve iyi bir puan alırsın. Bize de "Ananın ak sütü gibi helal olsun" demek düşer. Yok yönetmelik, yok sertifika gibi ucuz yollu, kişilik ve ahlak dışı yolları benimseyip bunları savunursan o zaman bu tepkileri de eleştirileri de kabulleneceksin arkadaşım.
Konuya dönüyorum. Bu alan değişikliği densizliği yüzünden her yıl branşlar doluyor, normlar güncelleniyor ve sınıfçılara gani gani kontenjan ayrılıyor. Merak ediyorum ülkemizdeki çocuklar 4.sınıfı bitirince buharlaşıyor mu, okulu mu bırakıyor ya da yeni doğan çocuklara reenkarne mi oluyorlar da her yıl bu kadar sınıfçıya ihtiyaç duyulurken branşlar ağzına kadar dolu doluyor?
Ücretli-sözleşmeli-kadrolu çalışan öğretmenlerimin hepsi bürokrasinin nasıl işlediğini illa ki görmüştür. Hele elden ele dolaşan listelere de tanık olmuşlarsa tepkimi daha iyi anlayacaklardır. Egosu-çıkarı zedelenenler bu yazdıklarıma karşı çıkacaklar elbet. Neden karşı çıkacaklarını zaten biliyorum. Uzun uzun yazmasınlar. Tek şey soruyorum: Öneriniz nedir? Akıllı olup, sesimizi kesip biat mı edelim yoksa bu tepkileri gösterdiğimizden dolayı özür mü dileyelim?
Tepki verenlerden biri olarak cevap hakkımı kullanıyorum.
Öncelikle KPSS'ye hakkıyla çalışıp atanan öğretmenlerime helal hoş olsun. Sağlıkla ve mutlulukla görevlerine başlayıp devam etmeleri dileğiyle
Ben sınıf öğretmenliğine atanıp bilmem şu kadar saatlik sertifikayla alan değişikliği soytarılığından faydalananlara tepkimi koyuyorum. Bu sertifika olayı, memur öğretmen soytarılığından farklı değil. Kimisi rahalığın peşinde kimisi avantanın peşinde kimisi de maaşına bin lira ekleme derdinde. Üstelik reelde de sosyal medyada da duyar kasıyorlar utanmadan.
Bir parantez açayım. Alan değişikliği yapmak isteyen öğretmenim varsa bu onun elbette hakkı. Görevine devam ederken bitirirsin ikinci üniversiteni hakkıyla. Girersin tekrardan KPSS'ye. Dünyanın emeğini veren her aday gibi alırsın puanını girersin, sıralamaya, mülakata ve iyi bir puan alırsın. Bize de "Ananın ak sütü gibi helal olsun" demek düşer. Yok yönetmelik, yok sertifika gibi ucuz yollu, kişilik ve ahlak dışı yolları benimseyip bunları savunursan o zaman bu tepkileri de eleştirileri de kabulleneceksin arkadaşım.
Konuya dönüyorum. Bu alan değişikliği densizliği yüzünden her yıl branşlar doluyor, normlar güncelleniyor ve sınıfçılara gani gani kontenjan ayrılıyor. Merak ediyorum ülkemizdeki çocuklar 4.sınıfı bitirince buharlaşıyor mu, okulu mu bırakıyor ya da yeni doğan çocuklara reenkarne mi oluyorlar da her yıl bu kadar sınıfçıya ihtiyaç duyulurken branşlar ağzına kadar dolu doluyor?
Ücretli-sözleşmeli-kadrolu çalışan öğretmenlerimin hepsi bürokrasinin nasıl işlediğini illa ki görmüştür. Hele elden ele dolaşan listelere de tanık olmuşlarsa tepkimi daha iyi anlayacaklardır. Egosu-çıkarı zedelenenler bu yazdıklarıma karşı çıkacaklar elbet. Neden karşı çıkacaklarını zaten biliyorum. Uzun uzun yazmasınlar. Tek şey soruyorum: Öneriniz nedir? Akıllı olup, sesimizi kesip biat mı edelim yoksa bu tepkileri gösterdiğimizden dolayı özür mü dileyelim?