Dyk kursları kapatılmalı

DYK'lar değerlidir. Çünkü DYK'lardan kazanılan kolay parayı öğretmen başka hiçbir yerden kazanamaz. Başarı amacı falan filan hikaye. Açıkça şunu diyelim. Buradan güzel, kolay para kazanılıyor.

Her türlü özel eğitime sonuna kadar karşıyım. Burada dersanecilerle de zamanında çok tartıştım.

Şöyle ilginç bir nokta var. Yıllardır DYK'lar var ama öğrenciler halen etüt merkezlerini dolduruyor. Sebebi de şudur. DYK'ların önemli kısmı ciddiyetten uzak. Çok ciddi bir denetim lazım.

Bir sınıfın 6 dersine giren bir hoca, dersi 2 saatlik kursta nasıl öğretecek aynı öğrenciye? Bunun çok örneği var. İşini iyi yapan herkese sonsuz saygılar ama bu işi sadece para kazanma amacı olarak gören çoook öğretmen var.

Buraya gelip para kazanmamız sizi kıskandırıyor, demeniz ucuz bir sataşma. Gerek yok.

HOCAM VERDİĞİNİZ ÖRNEKLER İÇİN VE BU SAMİ YETİNİZ TEŞEKKÜRLER.ÇOK HAKLISINIZ BU ÖRNEKLERDE AMA BAZI YERLERDE 1 PİRE İÇİN YORGAN YAKMAYA DÖNÜŞÜYOR KİŞİLER TARAFINDAN SADECE ŞUNU DİLE GETİRMEK İSTEDİM SİZ EVLADINIZ İÇİN NASIL ÇABALIYORSANIZ BİZLERDE AYNI ŞEKİLDE UĞRAŞIYORUZ ACABA NASIL İYİ DAHA GÜZEL OLUR ÇABASINDAYIZ.

Hadi bakalım yürü önüne bak gardaş! ODTÜ fen bilgisi mezunu eczacılık fakültesi terkim.Tıp fakültesi kazandım fakat devam edemiyorum ogretmenlik yaptığım için.Ögrencilerimle öğrenci gibiyim onlar beni örnek alıyorlar gardasim siz rahat olabilirsiniz.

Gayet normal dönüşmesi. Çünkü bu tek taraflı bir iş değil. Eğitime bakış da: üç beş çocuğa söz geçirmekten ibaret algılanınca iş farklı noktalara gidiyor. Eğitim uzmanlığın özellikle bu kadar değersiz olduğu bir dönem oldu mu bilmiyorum.

Mesela doktora gidip: hocam şu ilaçları yazsanız daha iyi olur mu demiyorlar, cerraha gidip kesiği şöyle at demiyor, polise gidip operasyonu şuradan yapın demiyor, itfaiyeye gidip suyu şuradan sıksana demiyor hakime gidip şöyle ceza versen daha iyi olmaz mı demiyor ama gelen her veli "hocam şöyle yapsan daha iyi olur" diye akıl veriyor. Evde çocuğu dinleyip derslerde olanlar hakkında bilgi sahibi olduğunu sanıyorsunuz. Tüm veliler için söylüyorum.

Okul kapanmadan anket yolladık. Her hafta ödev kontrolünde 20 ödev üzerinden en fazla 5 tanesini yapan öğrenci velisi veli görüşüne şunu yazmış: çok az ödev veriyorsunuz. Daha çok ödev verilmeli. :)

Bunlar örnek ama genel durum hakkında fikir sahibi olun diye. Çocuğun defterinden soru soruyorum sınavda veliye: "siz bunları anlamamışsınız nasıl soruyorsunuz" diye hesap soruyor. Çocuğun defterini getirip gösterince hocam kusura bakmayın çocuk öyle söyledi diyor. Kocaman kocaman adamlar çocuk aklı ile hareket etmemeli. Bunlar birikir ister istemez. Her davranış diğerini tetikler. Ve ne yazık ki a'dan z'ye yanlış milli eğitim.

Çok şükür ki kurs mezvusunda yaşanılanlar en sonunda Sn Cumhurreisin dahi kulağına değdi.

https://www.memurlar.net/haber/808966/takviye-kurslari-baska-okulun-ogretmenleri-verecek.html

Aynı okul yerine farklı okullardan öğretmenle verilen kurslar, çözümü yeniden sağlayabilir. Çünkü aynı okulun öğretmeni (gördüğümüz tanık olduğumuz kadarıyla en azından ) ya yalnızca test dağıtıyor veya yetiştiremediği müfredat konularını kurs sayesinde tamamlama yolunu seçiyor. Bir yüzdeye vurmak istemem işin açığı. İllaki yapmayanlar tenzihtir fakat görünen köy ve klavuz da açık.

Öğrenciden TC alıp liste oluşturmak zorlaşacak desenize :))

farklı öğretmen demek farklı soru demek farklı çözümler demek. bence güzel bir uygulama olur. sadece hafta sonu olursa daha iyi olur.

Sayın Hocam kesinlikle doğru olan. Allah razı olsun C.B'ye iletenlerden. İnşallah uygularlar.

Çok güzel bir gelişme. Belki bir nebze olsun okullara yeniden işbarışı gelecektir. Dyk kursları mutlak surette farklı okullardan alınmaldır, ancak öğrenci öğretmen seçsin ayağı ve polemiği altındaki tüm yandaş beslemeler, idare mekanizmasındaki görece rantlı uygulamalar son bulmalıdır.

Aynı okuldan olmasının bir hayli dezavantajları var. Mesela öğrenci memnun olmadığı bir kursu bırakamıyor, neden ? Çünkü dersine yine aynı öğretmen giriyor ve bu durum tepkisellik doğurmasın yaklaşımlarını, verimsizliği, dersi ders yerine kursta yetiştirme vb. gibi tüm olumsuzların önünün alınmasında faydası olacak bir yol ve düzenleme olacaktır. Öğrenci öğretmen seçsin zihniyetinin nereden mezkur olduğunu artık bilmeyen kalmış değil..

Kurs mevzularının Cumhurbaşkanına iletildiği linke görüş belirtsem de faydası olacak eminim.

Kesinlikle ilgili kurslar özünü yitirmiş, kaldırılan LGS sınav sistemi sonucunda devletin sırtına ilave yük ve fuzulu bütçe olmaktan öteye geçememiştir sayın cumhurbaşkanım. Diğer yanda rant odaklı yandaş besleme durumu ve konumuna ötelenmiştir. Mutlak surette bütün tamamı hafta sonuna alınmalı, ders sonları öğrenciye eziyet sona ermeli, ayrıca geçmiş bakanlığın mimli ve kirli projelerinden olan "öğrenciye öğretmeni puanlatma" sistemine benzer şekilde "öğrenci öğretmen seçsin" gibi polemikli bir düzenleme sona ermelidir. Şunu herkes iyi bilir ki, öğrenci tercihlerini okul idarelerinin mekanizması (elden tutuşturulan dilekçeler vasıtasıyla) belirlemekte ve maalesef yaşanılagelenler okulların iş barışı yok etmektedir. Birbirine düşman olmamış öğretmen ve idareci kalmış değildir (!) Bir kısım öğretmenler okul dersini 15 saatle sınırlandırmak suretiyle ayarladıkları yandaş idarelere rant kursu verdirir duruma gelmişlerdir. Kurslar, her adımı ve basamağı ile rehabilite edilmeli, şayet mümkün değilse bir ihtiyaç kalmadığından kapatılmalıdır. Not: Dershaneciliğe karşı görüşte bir öğretmen olarak fikirlerimi serdettim. Artık hayırlısı olsun.

Dersin kendi öğretmeni yerine farklı öğretmenlerden kurs alınması gerektiği yolundaki görüş, gözlem ve yorumlara kesinlikle katılıyorum. Nedeni de ? Okul derslserinde yetiştirilmeyen veya sırf kurs amacıyla yetiştirilemeyen müfredatın kurslarda işlenildiğini az öğrenci belirtmiyor. Öte yanda bir öğrenci kendi dersine giren öğretmenin açığı ve suistimalini dile getirmesi hemen-hemen olanaksız. Çünkü kursu gelen öğrencilere sözlü notu vereceğim yaklaşımları kadar, sırf fotokopi çektirerek önlerine test atılan veya dersi ders yerine kurslarda işleyen öğretmeni ifşa ettiğinde başına geleceği pekala iyi bilir. Çünkü bunun aksini düşünmek eşyanın tabiatına terstir. Yapılanmadaki görüşümse şudur: Kurslar talepçi öğretmenlere eşit dağıtılmalı, akabinde performans verileri bir sonraki görev dağılımı için esas alınmalıdır. Kesinlikle öğrenci öğretmen seçsin polemiği bitirilmeli ve adam akıllı hafta sonuna çekilerek öğrenciye meydan verilen zulümlü profil ortadan kaldırılmalıdır. Ücret meselesi %100 aksine % 50 artırımlı uygulanmalıdır şeklinde düşünüyorum. Liyakat konularından sonra takviye kurslarının içine düştüğü rant maalesef ki başı çekmektedir.