Neden kimse üniversitelere bakmıyor?

Asıl sorunu göremedikleri/ görmek istemedikleri için sürekli birşeyler değiştirip duruyorlar. Örnek vermek gerekirse: FIRIN BOZUK. Ama herkes iyi pişmeyen yemek için sorunu ya malzemelerde ya aşçıda ya tepside vs arıyor. MEB diyor ki aşçı/öğretmen beceriksiz, ya da şef/müdür beceriksiz. Öğretmen diyor ki hayır malzeme/öğrenci-veli-derskitabı kalitesiz. Ya da tarifin/program-müfredat bozuk. Ne kadar malzeme değiştirirlerse değiştirsinler sonuç yine aynı: bozuk yemek.Evet MEB in bize çok yardımcı olduğu söylenemez, evet ders kitaplarının öğrenci açısından doyurucu olduğu söylenemez, evet müfredatın günümüz koşullarına uygun olduğu söylenemez, evet okulların yeterli fiziki ortam donanıma sahip olduğu söylenemez, evet öğretmenlerin yüzde yüz kaliteli olduğu söylenemez, evet idarecilerin gerçekten liyakatli olduğu söylenemez ancak tüm bunlara rağmen iyi YEMEK yapılabilir yeter ki FIRIN tamir edilsin. yani Üniversiteler torpilden uzak, başarılı olanın hakedenin ilerleyebildiği ve üniversitelerin bilim yapabilmek için yeterli donanımlara ve hocalara sahip olduğu bir yapıya kavuşursa.. yoksa Einsteini getirsen bizim üniversitelere soksan sınıfı geçemez.

Sayın banlandım dediklerine katılıyorum. Ve birkaç şey daha eklemek istiyorum. Ülkemizde öğrenciler zorunlu eğitimi bitiyor. 12 yıl okuyor. Üniversiteyi de kazanamazsa yada iyi bölüm kazanamazsa boşta geziyor. Bir meslek sahibi olmuyor. Şu anda meslek liseleri malum çok yetersiz. Meslek okullarının kalitesi arttırılıp bu gençlere bir meslek öğretmeliler. Güncel meslekleri öğretmeliler. Çocuklar okulu bitirdiğinde okuduğu bölümle alakasız alakasız yerlerde çalışıyorlar. Çocuklar hiç değilse bir meslek sahibi olsunlar. Herkesi klasik eğitime sokmak gerekmez. Klasik eğitim alan öğrenciler ezbere yöneliyor. Çok kaliteli meslek okulları açılmalı ve öğrenciler burada bir meslek sahibi olup, kendi hayatını idame ettirmelidir. Üniversiteyi bitiren öğrencilerin de çoğu boşta geziyor. Ezberci eğitim sınavlara yönlendiriyor. Sınavlarda bütün öğrencilerin çok azı başarılı oluyor. Herkes sınavdan yüz çekse bu sınavların gene de bir kaybedeni olacak . Çünkü alıncak kontenjan belli. Biz kaybedenler açısından bakmamız lazım. Bu çocuklar ne olacak. Bütün herkesi avukat, doktor, öğretmen, yapmak gerekmez. İnsan ihtiyaçları olan başka meslekler de var. Geçenlerde bir lavabo değiştirttim. Adam benden 200.TL para istedi.

Sorun hükümet politikasında. Herkes üniversite mezunu olmak, formasyon almak zorunda değil.Ancak herkese lisans mezuniyeti vermeyi kafalarına koymuşlar. Yetersiz öğrencilerin tamamını bırakan akademisyenler rol model olmalı. Ucundan tanım ezberleyip ucundan itelersen geçer düzeyde kağıt veren öğrencileri derslerden geçiriyorlar. Sorun buradan başlıyor. Dersini öğrenemeyen adamı geçirmeyeceksin. Sınav ölçeğini de buna göre hazırlayacaksın.

ilk defa biri esas sorunu olduğu yere değinmiş ama ilgilenen olmamış

Üniversiteler üniversite enflasyonu yüzünden bu halde, herkes lisans mezunu olmak zorundaymış gibi her köşe başına üniversite açarsanız kalite tabi yerlerde gezer, sayı arttıkça üniversiteye yerleşme puanları düştü ve üniversitelere kalitesiz öğrenciler yerleşti hocalar da bu okullardaki öğrenciler içinden seçildiğinden liyakat falan kalmadı, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, enstitü vs. fark etmez okulu okul yapan öğrencisi ve çevresidir.

Kardeşim yanlış düşünüyorsun. Mesela en zeki öğrencilerimiz - sınavda fule yakın çekenler- hep tıp fakültesine giriyor. Yani senin mantığınla öğrenciler başarılı. Sonuç ne? 35 yıldır en zekiler tıpa gitti. Ne oldu. Hangi ilacı üretebildik? Hangi hastalığa çare bulabildik? Kaç tane nobel tıp ödülü alabildik? Öğrenciyi suçlamak kadar ucuz bir şey olamaz.

1) Üniversitedeki hocalar kaliteli mi?

Tabii ki HAYIR. Hepsini öğrencilerinin girdiği sınava soksan yüzde doksanı öğrencilerinden daha az puan alır. Kaldı ki torpilin hakim olduğu bir ortamda hangi üniversite hocasının bulunduğu mevkiye LAYIK olduğu söylenebilir?

2) Üniversitedeki ortam bilim yapmaya uygun mu?

Bunu en iyi üniversitedekiler bilir. Yabancı üniversitedekiler en ileri teknolojideki laboratuar ekipmanlarıyla çalışırlarken, bizim üniversitelerin hali içler acısı.

3) Üniversiteler arası rekabet var mı?

Sizce? Rekabet olmadan gelişim olmaz. Üniversitelerin rekabete neden ihtiyaçları olsun ki? İyi üniversite olarak nitelendirilen ODTÜ deki akademisyenler ile (kafadan atıyorum) Ağrıdaki üniversitedeki akademisyen farklı maaş mı alıyor. Neden yarışsınlar?

REKABET sıfır LİYAKAT sıfır GELİŞİM sıfır BAŞARI sıfır KALİTE sıfır amaaaaaa

EGO tavan SAYGISIZLIK tavan AHKAM KESMEK tavan BECERİKSİZLİĞİ BAŞKASINA YÜKLEMEK tavan ÖĞRENCİYİ EZMEK tavan.

Biz artık öğretmenler olarak bize yöneltilen parmakları doğru adrese yönlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Öğrencilerimizin beceriksiz öğretmenlerimizin başarısız olduğunu KABUL ETMİYORUM. BİZ öğrencilerimizi gayet güzel yetiştiriyoruz ve üniversitelere emanet ediyoruz. Ancak bizim yetiştirdiğimiz başarılı öğrencileri köreltiyorlar. Heveslerini kırıyorlar. Kendi beceriksizliklerini örtmek için öğrencilerimizde kusur buluyorlar. Ben bir öğretmen olarak maddi durumum elverirse çocuğumu onlara emanet etmeyeceğim.

Eleştirim öğrencilere değil önüne gelen yere üniversite açıp kadrolaşarak buraları çiftliğe çevirenleredir hocam beni yanlış anladınız.

Üniversiteler işsiz gençler üreten bağımsız kuruluşlardır.