Editörler : "eskiyara"Pangaea
28 Mart 2019 11:27

Lisede sınıf yönetimi

Merhabalar,

İyi bir Anadolu lisesine yeni atanmış, 2018 mezunu bir İngilizce öğretmeniyim. Şubat'a kadar bir kolejde çalıştım fakat çocuklarım küçüklerdi (İlkokul-Ortaokul kademesi ve Anasınıfı). Bir erkek öğretmen olarak özellikle anasınıfı ve ilkokulda çok eğlenmeme rağmen inanılmaz yorulduğum için tercihlerimde lise yazdım.

Fakat gel gelelim hiç lise tecrübem olmadı staj dahil olmak üzere. Sınıf yönetimi konusunda tecrübesiz olduğum için bilgili öğretmenlerimden yardım almak istiyorum. Dersi bağır çağır işlemeyi seven bir öğretmen olmadım hiç. Fakat fazla samimiyetin göz çıkardığını da çok gördüm. Kendi hocalarım ilk derslerine her zaman soğuk girmişler ve daha sonradan açılmışlardı ben ortaokuldayken ve lisedeyken. Mesela bir hocamın siyah kaplı bir defteri vardı. "Bu deftere girmeyin, çıkamazsınız." diye ürkütmüştü bizi, çok da güzel işe yaramıştı. Ben de mi böyle yapsam? Kötüyü cezalandırmaktan çok başarıyı ödüllendirmeye yönelik bir yaklaşımım var ama nasıl bir yol izleyeceğimi kestiremiyorum.


Evlenmek Gerek
Genel Müdür
28 Mart 2019 18:20

Hocam her yiğidin yoğurt yeme tarzı farklıdır. Her okulun durumu da farklıdır. Ama ağzınız iyi laf yapmalı. Anından okkalı lafı yapıştırmak gerekiyor (hakaret değil). Çok aşırı kibar olmamak lazım. Kırmızı çizgiler çok fazla olmamalı ama olanları da sıkı sıkıya korumalısınız. Bir kere çiğnenirse her zaman çiğnenir. Bütün olumsuzlukları düzeltmek imkansız. Çok fazla sorun teşkil etmiyorsa görmezden/duymazdan gelmek lazım. Sınıf içinde yaptıramayacağınız talimatlardan kaçının. Örneğin "çık dışarı" diyeceğiniz bir öğrenci "çıkmıyorum" diyebilir. İmajınız o anda yerle bir olur. O yüzden "dışarı çıkar mısın?" denildiğinde "çıkmıyorum" derse "fiziken çıkmasan da değer olarak çıktın" deyip imajınızı zedeletmeden konuyu kapatabilirsiniz. Tabii bunu bir örnek olarak verdim. Benzer durumlarda kesin emirler vermekten kaçınmak lazım. Ders anlatmak için sesinizi yükseltmeyin. Siz yükselttikçe öğrenciler de sesini yükseltir. Siz susarsanız bir müddet sonra onlar da susar.

Başrol oyuncusu siz olmalısınız. Öğrencilerden biri olursa dersiniz sık sık bölünür. Öğrencilerin dikkatini kendi üzerinizde canlı tutmak için 40 dk. boyunca ders yapmak yerine ders aralarına ufak sataşmalar, espriler, ilginç bilgiler/anılar sıkıştırmak lazım. Bunları yapabilmek için de öğrencileri iyi i tanımak lazım. Kim şaka kaldırır, kim eleştiriye açıktır, kim asabidir bilinmeli.

İlk yılınızda sorunlar yaşamanız çok normal. Sorun sadece sizin dersiniz yaşanmıyor, buna emin olabilirsiniz. Tecrübe arttıkça, sınıf yönetimi de kolaylaşır. Okulunuzdaki kıdemli öğretmenlerden de ufak ufak bilgi alınabilir.

Kolaylıklar dilerim...


bluesjunior
Aday Memur
30 Mart 2019 11:12

Değerli bilgileriniz için teşekkür ederim hocam. Tek derdimiz daha iyi bir ortam oluşturup çocuklardan maksimum verimi alabilmek tabii ki... Yeni mezun olunca bazen karışıyor insanın kafası. Yaşadıkça öğreneceğiz anlaşılan.

Evlenmek Gerek, 5 yıl önce

Hocam her yiğidin yoğurt yeme tarzı farklıdır. Her okulun durumu da farklıdır. Ama ağzınız iyi laf yapmalı. Anından okkalı lafı yapıştırmak gerekiyor (hakaret değil). Çok aşırı kibar olmamak lazım. Kırmızı çizgiler çok fazla olmamalı ama olanları da sıkı sıkıya korumalısınız. Bir kere çiğnenirse her zaman çiğnenir. Bütün olumsuzlukları düzeltmek imkansız. Çok fazla sorun teşkil etmiyorsa görmezden/duymazdan gelmek lazım. Sınıf içinde yaptıramayacağınız talimatlardan kaçının. Örneğin "çık dışarı" diyeceğiniz bir öğrenci "çıkmıyorum" diyebilir. İmajınız o anda yerle bir olur. O yüzden "dışarı çıkar mısın?" denildiğinde "çıkmıyorum" derse "fiziken çıkmasan da değer olarak çıktın" deyip imajınızı zedeletmeden konuyu kapatabilirsiniz. Tabii bunu bir örnek olarak verdim. Benzer durumlarda kesin emirler vermekten kaçınmak lazım. Ders anlatmak için sesinizi yükseltmeyin. Siz yükselttikçe öğrenciler de sesini yükseltir. Siz susarsanız bir müddet sonra onlar da susar.

Başrol oyuncusu siz olmalısınız. Öğrencilerden biri olursa dersiniz sık sık bölünür. Öğrencilerin dikkatini kendi üzerinizde canlı tutmak için 40 dk. boyunca ders yapmak yerine ders aralarına ufak sataşmalar, espriler, ilginç bilgiler/anılar sıkıştırmak lazım. Bunları yapabilmek için de öğrencileri iyi i tanımak lazım. Kim şaka kaldırır, kim eleştiriye açıktır, kim asabidir bilinmeli.

İlk yılınızda sorunlar yaşamanız çok normal. Sorun sadece sizin dersiniz yaşanmıyor, buna emin olabilirsiniz. Tecrübe arttıkça, sınıf yönetimi de kolaylaşır. Okulunuzdaki kıdemli öğretmenlerden de ufak ufak bilgi alınabilir.

Kolaylıklar dilerim...

Toplam 2 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi