Editörler : oto-danisman-expert
12 Mayıs 2019 14:20

Türk ordusu ikiye ayrılır.

1.Muharip olanlar

2. Tsk'nın asıl sahipleri!

...

1.Muharip olanlar ağırlıklı olarak sözleşmeli personelden oluşmaktadır. Evinden uzakta ve operasyon bölgelerinde yaşarlar. Şehitlik, gazilik gibi onurlu ünvanlar genellikle onlara layık görülür.

2.Bu kesim kariyer derdi olmayan subaylar, geri hizmette çalışan astsubaylar(geneli öyledir) ve torpilli ya da ağlak uzman çavuşlar olarak kendi içinde sınıflara ayrılır.

Var olma sebepleri evrak işleri, getir götür, lojistik faaliyetlerini yürütmek olsa da lojistik faaliyetleri yürümek yerine geri geri gitmektedir. :)

Bunların silah ve teçhizatla çok fazla işleri olmaz.

Ama sorsanız hepsi yaptığı işten dert yanar, çok ağır şartlarda çalışıyorlardır.Gel gör ki akşama kadar masa başında nema hesaplayıp çay içenlerine sıkça rastlanmaktadır.

Bunlara ek olarak bu personellerin çoğunluğu subay astsubay olup TSK'nin bütün imkanlarından faydalanabilirler.

Muharip personelin çoğunluğu uzman çavuşlardan oluşur , eğer hayatta kalmışsa Tsk tesislerine girmeleri tehlikeli ve yasaktır. Bu tehlikeli ve potansiyel sabıkalı personelin ailelerinden dahi uzak durulmalıdır. Yüksek düzey de radyasyon yaydıkları bilinmektedir. :)

....

Bu bilgiler ışığında o muhteşem eğitimli ileri görüşlü Tsk'nın göz bebeği olanların neden cephe de değilde geri hizmette görev almak için birbirlerini ezdiklerini anlamakta güçlük çekmiyor değilim.

Bana gelince...

Ben egitimsiz, ezik, bunca yıllık operasyonlara rağmen hala hayatta kalabilmiş ama hâlâ yıllardır ailesinden ayrı kalmak zorunda olan, bir uzman çavuşum. :)

O yüzden cahil cahil yazdığım şeyler için çok fazla kaale almayınız.

Saygılar efendim..


ahkalin
Aday Memur
12 Mayıs 2019 14:25

sözleşmeli ve durumdan memnun değilsen neden sözleşme yeniliyorsun

GÖKTÜRK2588
Kapalı
12 Mayıs 2019 14:31

Adam neden yenilediğini sorgulama kardeş garibandır iş imkanı yoktur ondandır... ayrımcılık veya bu tepeden bakış veya iş yaptığını zannedenlere bu adamlardsn daha fazla neden önem veriliyor onu sorgula... 1000 şehidin 900 ü uzman
12 Mayıs 2019 16:18

Mantıklı bir soru..

Çünkü kalifiye eleman değilim ve TSK'da görev yapmak fazla zeka istemiyor. 😊

ahkalin, 5 yıl önce
sözleşmeli ve durumdan memnun değilsen neden sözleşme yeniliyorsun

ahkalin
Aday Memur
12 Mayıs 2019 16:46

işte tamda konu burda farklilasiyor kendinizi niye o zaman kalifiye olanlarla karsilastiriyorsunuz ki? sizde benim bildiğim kadarıyla astsubay olabilirsiniz oradan da subay sonra general bile olabilirsiniz. son düzenlemeler ile önünuz açık. bence kafanızı başkaları ile meşgul edeceginize biraz çalışıp kendinize daha güzel bir gelecek kurabilirsiniz.
Atatürkün Askeri1981, 5 yıl önce

Mantıklı bir soru..

Çünkü kalifiye eleman değilim ve TSK'da görev yapmak fazla zeka istemiyor. 😊


ahkalin
Aday Memur
12 Mayıs 2019 16:53

çünkü TSK da 1000 kişide 900 uzman 80 astsubay 20 subay oluyor. daha kaç gün oldu bir denizci yzb Suriye'de sehit olalı. benim demek istediğim kimse kimseye silah zoruyla bu işleri yaptirmiyor. ülkede herkes zengin değil zaten çoğunluk gariban her gariban da uzman çavuş olmak zorunda değil.
GÖKTÜRK2588, 5 yıl önce
Adam neden yenilediğini sorgulama kardeş garibandır iş imkanı yoktur ondandır... ayrımcılık veya bu tepeden bakış veya iş yaptığını zannedenlere bu adamlardsn daha fazla neden önem veriliyor onu sorgula... 1000 şehidin 900 ü uzman

efelerinefesi33
Yasaklı
12 Mayıs 2019 20:15

Bana gelinceden sonraki paragrafa sonuna kadar katılıyorum

12 Mayıs 2019 22:27

O kadar mantıksızsın ki ama zeki olmadığın da aşikar. :)

Kalifiye olanlar neden koltukta basen yapıyor o zaman?

Hadi ironiyi bırakalım..

Bizim devrelerin yükselme şansı yotku. Çünkü o zamanlar uzmanların yükselmesini kimse istemiyordu.

İlk astsubaylik sınavına başvurduğumda s1 deki boşçavuş pardon başçavuşum evrakları mühürsüz yolladığı için başvuru geçersiz sayıldı. Giremedim sonra yüksekokul şartı geldi.

Okuyalım dedik anamdan emdiğimiz sütün burnumuz da getirildiği yılardı o zamanlar. Bitireyim derken yaş 28 i geçti. Bir daha da giremedim.

2010 yılında tam bırakacağım yıl babam kanser oldu 4 yıl baktım ve meslekten ayrılmaya fırsatım olmadı.

Artık benden geçti..

Sadece 20 yılın dolmasını bekliyorum ondan sonra emekliliğe kadar başımın çaresine bakarım siz merak etmeyin..

Asıl mesele sizin haliniz ne olacak?

ahkalin, 5 yıl önce
işte tamda konu burda farklilasiyor kendinizi niye o zaman kalifiye olanlarla karsilastiriyorsunuz ki? sizde benim bildiğim kadarıyla astsubay olabilirsiniz oradan da subay sonra general bile olabilirsiniz. son düzenlemeler ile önünuz açık. bence kafanızı başkaları ile meşgul edeceginize biraz çalışıp kendinize daha güzel bir gelecek kurabilirsiniz.

keskeolaydı
Aday Memur
12 Mayıs 2019 22:29

Değerli büyüklerim ben sizlerden daha cahil bir biri olarak, nacizane birkaç cümle kurmak istiyorum. Psikolojinizi veya suanki durumunuzu bilemem, bilsem bile anlayamam. Bunu sadece yaşayan bilir. Rütbe hicbir zaman bir tercihim olmadı. Sınıf ve kuvvet hariç; Kara-Piyade. Sizler böyle şeyler yazınca bizler tedirgin oluyoruz. Bizlere yol gostermenizi ve ışık tutmanızı temenni ediyoruz. Belki TSK, İlker Paşamın zamanındaki gibi olmayabilir. Türkiye de en çok yıpratılmaya maruz bırakılan kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Rabbim korusun. Benim aklımın yettiği kadarıyla komutanlarıma tek arz ettiğim husus tiktok denen naleti acemi askerlerden uzak tutmalarıdir, özelikle hava kuvvetleri. Allah'a emanet olun.

yer6adresi
Memur
12 Mayıs 2019 22:33

Uzmanlık için evet
Atatürkün Askeri1981, 5 yıl önce

Mantıklı bir soru..

Çünkü kalifiye eleman değilim ve TSK'da görev yapmak fazla zeka istemiyor. 😊


atezcan03
Kapalı
12 Mayıs 2019 22:41

Ordunun her bir personeli kıymetlidir. Hele ki sahada birebir mücadele verenlerin yeri daha bir ayrıdır.

Kolluk kuvveti
Yasaklı
13 Mayıs 2019 00:21

Bir zamanlar bu forumda Anıl_anı nickli subay olduğu söyleyen inanmış biri vardı.Bayadır görünmüyor.Bu tip konulara hep emniyet teşkilatını bağdaştırırdı.Demek ki her kurumda bu tip çekişmeler/sıkıntılar olabiliyormuş.

Astsb0720
Memur
13 Mayıs 2019 02:27

Değerli silah arkadaşım Atatürk'ün Askeri 1981;

Ben senin tabirinle TSK.nın içindeki 2'nci gruptan bir silah arkadaşınım.

Yazdığın yazıda o kadar çok yanlış bilgi ve iddialar var ki hangisini düzeltsem bilemedim.

Ama en azından şunları belirtmek isterim.

1. İlk astsubaylık sınavında S1'deki başçavuşunun evrakı mühürlemediği için sınava giremediğini bahsetmişsin. Hiçbir zaman S1.lik yapmadım ama işlerinin ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum. TSK.da birçok birlikte S1.liğe astsubaylar vekalet etmektedir. Vekalet diyorum dikkat et.TMK, ya göre S1. kadrosu binbaşıdır. Ayrıca bir Kd.Bçvş. ve yeteri kadar yazıcı olması gerekmektedir. Ancak S1.deki astsubaylar görevlerini o kadar iyi yapmaktadır ki normalde kısa süreli zamanlarda ve zorunlu hallerde yapılması gereken 2 kişilik yapılabilecek bir iş S1.deki astsubayın sanki asli görevi olarak üzerine yapışmıştır. Gelelim mühür meselesine. S1.deki astsubayı bırak S1 olan binbaşının mühür kullanma yetkisi yoktur. (Mevzuat olarak) Mühür bizzat Tabur Komutanı tarafından kullanılmalıdır. Hele ki kanaat kullanılan bir evrak mühürlenecek ise bunu S1.personelinin bırakın kontrol etmesini, görmesi bile uygun değildir. Mühür eksiği varsa o eksiklik Tabur Komutanınındır.

2. Türk toplumunda herkes konu astsubay olduğu zaman kıyaslama ve eleştirme hakkını kendisinde görmektedir. Özellikle ANTK 41 göre hiç uygun olmayan boşçavuş sözü hiçbir TSK personeline yakışmamakta hatta suç işleme noktasına getirmektedir. Yıllar önce bir kişi general'e keneral dediği için ceza almıştır. Kendini S1.deki astsubayın yerine koy, şöyle düşün bakalım. Amirin olarak bir binbaşı olması gerekirken onun atanmaması nedeniyle onun işini de yapmak zorunda kaldığın, masa başı iş diyerek yeterli yazıcı personel verilmediğini, astın olan bir personel tarafından hangi işlerin yapıldığının sorgulandığı, rütbenle alay edildiği vb. bir ortamda ne kadar verimli çalışabilirsin

3. Ordular mideleri üzerinde yürür sözünü hiç duydunmu bilmiyorum. Sen cephede çatışmaya giderken senin tabirinle 2nci grupta olan personelin görevini eksik yapması nedeniyle maaşının yatmadığını düşün ve evine haciz geldiğini, SGK işlemlerinin yapılmaması nedeniyle doğum yapacak eşinin hastaneye alınmadığını. Bu durumda sağlıklı bir muharebe yürütebilir misin?

4. Bahsettiğin 2nci grup insanlar elektrik gibidir. Olduğu zaman hiçbir aksaklık olmadığında kimse kıymetini bilmez, ancak eksikliğinde insanların dünyası kararır.

5. Demek ki masa başında oturan sence işleri çok önemli olmayan personelin ne kadar kalifiye olması gerektiğini en iyi senin anlaman gerekir. Çünkü eksik basılmış bir mühür senin ve ailenin tüm yaşamını değiştirebiliyor sonuçta. Belki astsubay sonra subay belki general olacaktın. Hiç görevi olmamasına rağmen S1'deki astsubay mühürü bassa ve sınavı kazansan acaba s1 astsubayının senin hayatına ne kadar önemli bir dokunuş yaptığını hayatın boyunca düşünecekmiydin?

6. Senin tabirinle sana kesinlikle cahilsin demiyorum. Ama bilgi eksikliğin fazla.Bu birçok arkadaşımda böyle.

7. Örneğin sözleşme evrakını bile takip etmeyen birçok uzman erbaş arkadaşım oldu. Tugay Merkez Şube tarafından uyarmamız gerekti. Bakın 3269 da sözleşme bitimine 4 ay kala uzman erbaş sözleşme için başvurmadığında yıl sonunda sözleşmesi yenilenmeyebilir. O arkadaşın hiçbir hakkı da olmuyor. Düşünün bunu bile biz defalarca uyardık. Görevimiz olmamasına rağmen. Şimdi zamanında başvurmayan uzman erbaşın sözleşmesini tugay komutanı yenilemediği zaman senin gözünde merkez şubedeki başçavuş hatalı olacak değil mi?

8. Çok fazla uzattığımın farkındayım. Ama TSK bir zincirdir. Bütün sınıflar birbirini tamamlar. Muharip arkadaşların muharebede burnunun kanamaması için dua eden ve 14 yaşında TSK ya girdiği için birçok muharip arkadaşı şehit olmuş bir silah arkadaşın olarak söylüyorum.

9. Tabiki serzenişlerinde hak verdiğim konularda var. Ama lütfen bunları sana vermeyenleri belirterek eleştirirsen sevinirim. Sosyal tesislere girmeni engelleyen hiçbir zaman başçavuşlar değil. Sağlıcakla kal....


Son detail bükücü
Genel Müdür
13 Mayıs 2019 04:29

Konuyu açan silah arkadaşımı tebrik ederim , zira vurucu bir ironi yapmış , metafor seçiminde olabildiğince özenli davranmış

Hele son paragrafında , üstünlük takva iledir 'in altını kalın çizgilerle çizmiş , zira FM 21-76 survival evasion and escape ve daha güncel olan 2010 basımlı FM 3-05.70 wilderness survival'a göz gezdirdiği gün gibi aşikar

Keşke tüm sözleşmeli personel , bu arkadaş kadar donanımlı olabilse diyecektim fakat tepkisel ,içi boş ve esastan ziyade usüle matuf eleştirel mütalaaları okuyunca vazgeçtim

Emir komuta ettiği birliğinde , olan ve olmayan her şeyden sorumlu olan tüm sicil amiri -brl k- ita amirleri yönünden , maiyetinde bulunan ve paragraftaki cümleleri kurabilecek yetkinliğe sahip olan tüm ast personelini statü geçiş sınavlarına yönlendirmek , bir komutan sorumluluğudur

Tekrar tebrik eder, emsalleriniz arasında temayüz eden başarılarınızın devamını dilerim


Patron 38
Memur
13 Mayıs 2019 20:50

Eskidendi şimdi öyle bir ayrım yok. 1-para için askerlik hizmeti yapanlar 2-Vatan için askerlik hizmeti yapanlar var. Alımlar ve giren kişi profil ve kapasitesi ne yazık ki son yıllarda çok kötü. KPSS 60 barajını geçen Kara subayı oluyor. En önemli olan bu bayrak için canını seve seve verecek askerlere ihtiyacımız var
Son detail bükücü, 5 yıl önce

Konuyu açan silah arkadaşımı tebrik ederim , zira vurucu bir ironi yapmış , metafor seçiminde olabildiğince özenli davranmış

Hele son paragrafında , üstünlük takva iledir 'in altını kalın çizgilerle çizmiş , zira FM 21-76 survival evasion and escape ve daha güncel olan 2010 basımlı FM 3-05.70 wilderness survival'a göz gezdirdiği gün gibi aşikar

Keşke tüm sözleşmeli personel , bu arkadaş kadar donanımlı olabilse diyecektim fakat tepkisel ,içi boş ve esastan ziyade usüle matuf eleştirel mütalaaları okuyunca vazgeçtim

Emir komuta ettiği birliğinde , olan ve olmayan her şeyden sorumlu olan tüm sicil amiri -brl k- ita amirleri yönünden , maiyetinde bulunan ve paragraftaki cümleleri kurabilecek yetkinliğe sahip olan tüm ast personelini statü geçiş sınavlarına yönlendirmek , bir komutan sorumluluğudur

Tekrar tebrik eder, emsalleriniz arasında temayüz eden başarılarınızın devamını dilerim


Son detail bükücü
Genel Müdür
15 Mayıs 2019 18:59

Merhaba güzide silah arkadaşım ...

Öncelikle kanser tedavisi gören kıymetli babanız için geçmiş olsun dileklerimi kabul ediniz

Aile efradınıza ve üstsoyunuza karşı duyduğunuz ahde vefa ve gönül borcu, zaten yurtsever bir birey olduğunuzun yegane delilidir

Asker şahıs olup olmadığı dahi tartışmaya açık bulunan yorumcuların yorumlarına ve kınayıcıların kınamalarına aldırış etmenize lüzum yok

Hak bildiğiniz yolda ilerlemeniz en doğrusu

Her ne kadar klasifikasyonunuzda yer bulamasam da bilmesi gereken prensibini kendime sütre sağlamaksızın, statükocu yaklaşımlarda bulunma kolaycılığına kaçmadan 3ncü bir grubun ihdas edilmesinin rasyonel olacağı kanaatindeyim

;)

Emin olabilirsin ki, sana cevap yetiştirme çabasında olan yorumcu ve kınayıcıların birçoğu ST 'larını açıp okumaya bile üşenmişlerdir

Şehadet şerbetini içen tüm silah arkadaşlarımızın ruhları şad mekanları cennet olsun

Külli iradenin tecellisi ve tezahürü her şeyin üzerinde olmakla birlikte , ülkeniz için hayatta kalma mücadelenizi , ülkünüz uğruna ölümü göze alma perspektifini zi kıymetli buluyor ve alkışlıyorum

Hybrid harbin istatistiki analizlerine girmeyi bu platformda doğru bulmuyorum çünkü statulerin total rakamlarının denkleme dahil edilerek oransal hesaplamalara gidilmesi gerekirken , gerek yaş grubu gerek muh /yrd sınıf ayrımları, görev tanımları, kişilerin TSK 'ne intisab ederken ki amaç arka plan haleti ruhiye beklenti ve moral değerlerinin yanı sıra , mezun olunan okul kaynak sosyoekonomik ve psikososyal birçok değişkenin , çıkan sonucun sihhatini olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum

Normatif ve formel açıdan statünüz uzman erbaş olsa da , benim nazarımda bir astsb bçvs kadar ağırlığa haizsiniz

Keşke diğer sözleşmeli ast personel de sizin kadar geniş açıdan bakabilse ve kişisel gelişimini tekamüle erdirebilse

Başarılarınızın devamını diliyorum

Atatürkün Askeri1981, 5 yıl önce

O kadar mantıksızsın ki ama zeki olmadığın da aşikar. :)

Kalifiye olanlar neden koltukta basen yapıyor o zaman?

Hadi ironiyi bırakalım..

Bizim devrelerin yükselme şansı yotku. Çünkü o zamanlar uzmanların yükselmesini kimse istemiyordu.

İlk astsubaylik sınavına başvurduğumda s1 deki boşçavuş pardon başçavuşum evrakları mühürsüz yolladığı için başvuru geçersiz sayıldı. Giremedim sonra yüksekokul şartı geldi.

Okuyalım dedik anamdan emdiğimiz sütün burnumuz da getirildiği yılardı o zamanlar. Bitireyim derken yaş 28 i geçti. Bir daha da giremedim.

2010 yılında tam bırakacağım yıl babam kanser oldu 4 yıl baktım ve meslekten ayrılmaya fırsatım olmadı.

Artık benden geçti..

Sadece 20 yılın dolmasını bekliyorum ondan sonra emekliliğe kadar başımın çaresine bakarım siz merak etmeyin..

Asıl mesele sizin haliniz ne olacak?


Son detail bükücü
Genel Müdür
21 Mayıs 2019 20:07

Güzel adamdın ve o güzel atına binerek gittin be Celal Yzb

Komutanım demekten efendim demeyi unutmuştun , tıpkı Harbiye marşı'nı söylemekten donanma marşı'nı unuttuğun gibi

Meşhurdun , fakat meşhur olduğundan daha fazla mütevazıydın

Sitayisle bahsedilirdin , hep merak ederdim uzaktan

İlkin , bir Pentagon programında , Antep ve Kırşehir'in 2015 yazında kesişti yolumuz , ürdün'den gelen division 30 bileşenlerinden birinci kısmı adam etme görevinde komşu istasyonda faaliyet icrasındaydım ,keskinleri keskinleştirmekten saçını kaşıyacak zamanın yoktu , Hz Eyüp sabrına hayran kalmıştım , azıcık bayır-bucak türkmen ağzı ile azıcık suri levant arapçan ile attığın fırçaların yankılarını duyardım

Kaynaşıp muhabbet ettiğimizde , Belarus'lu bir kızçenin kendi sosyal ağına yüklediği görselimden hareketle soruşturmaya dahil edildiğim ,işaret fişeği olan false flag casusluk kumpasında alabilmeyi başardığım KYOK 'mdan bahisle şakirtlerin sonunun geldiğini görmeden ölmek istemem demiştin azeri şivesiyle , yiğit oğlu yiğit adam

Ne mutlu ki, El Bab önünde bizleri bir lokma kumanya ile bir yudum suya muhtaç etmeye çalışan kişilerin isimlerini KHK 'lerde görme bahtiyarlığına eriştik ve bu sayede ikmal bakım ve sair lojistik sistemimize sızmış olan şakirtlerin varlığı ortaya çıkmış oldu , o vakit bizleri açlık ve susuzluk ile sınamaya kalkan hadsizler şimdi kendileri bir lokma ekmeğe muhtaç kaldılar : )

Dinar Dombay esprilerime katlandığın için ayrıca teşekkür ederim iki metrelik dev adam, büyük yürekli insan

Ertesi yıl , bir Cizre kışında yine karşılaşmıştık sabah ezanı öncesi etrafı kolaçan ederken mescid niyetine kullanılan bir viranenin yanından geçtiğimiz esnada içeriden gelen inleme benzeri efektleri duyunca tam içeriye dalmıştım ki , üzerinde pöh kamuflajli pançosu örtmüş olan komiserin sara nöbeti geçirdiği sui zannıyla shh astsb çağırmayı düşünürken arkamdan yetişip kolumdan tutup çekmiştin ve cehaletimin farkına vardığım o anlar dan birini daha yaşamama vesile olmuştun, zikir zakir şakir hor görme virane malik define ve saire :(

Hoş aynı yılın sonunda süper terfi almış zakir komiserim , meritokrasiden bahisle lüzumsuz yere vaktini almayayım

FSA -TEP sonrasında , Cizre merkezinde Şehit Burak Demirci opu bitirmiş Şehit Mehmet Çiftçi opuna başlarken , başlayamadan bittigimde , sen başarılı bir şekilde bitirip yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadı olarak tufanları göstermeye devam etmiştin beraberindeki keskinlerin ile Silopi meskun mahalde adeta destan yazmıştın

Burak Demirci harekatı esnasında viranenin içerisinde yapılan toplantıda bana edilmedik hakaret yapılmadık mobbing bırakmayan asker özentisi şakirtin , Paulus musun Chuikov mu sorusuna , justa grata honoria 'ya atfen Attila 'nın atını söylemek üzre iken sağ ayağıma yemiştim sol ayağınla yaptığın hamleyi , flavius aetius'tan zerre feyz almamış nasiplenememiş insancıkların maiyetinde vukuat işlemeden çalışabildik verdiğin omuzla , ikinci mümtaz terfiyi dahi ayim yoluyla ancak alabildik üzerimde çok hakkın var, ödeyememem , zaten ödeyemeden gittin koca yürekli uzun adam

Asker özentisinin cebinde bylock çıktığı haberini aldığım vakit Erbil 'de adak kurbanı kesip , lokma tatlısı dağıtmıştım gurebaya , aklıma geldikçe Hüseyin Kağıt erik dalı eşliğinde oynuyorum , yüreğimi soğutmak için

Askeri Lise ve KHO döneminde yaz dönemi mentes atat esnasında ıstırap olan adamcıkların cezaevinde olmasından mutluluk duyuyorum, yabancı uyruklu bir kızçenin sosyal ağında yapmış olduğu masumane görsel paylaşımını ganimet bilerek sözde Bedir Harbi'nde ( ergenekon balyoz atabeyler ankara İzmir casusluk kumpasları ) ismimizi kaydedip soruşturmaya dahil ettiklerinde huseyn olmuştuk la tahzen demiştik , şükür ki uhud harbinde ( 15-16 07 ) rövanşı aldık, sözde bedrin sözde şanlı aslanlarını adeta kediye çevirdik

Zeytin Dalı 'nda bıraktığın izler de hâlâ tazeliğini koruyor

Şehadetinin hemen ertesinde , henüz Oran lojmanlarında taziye ziyaretleri devam ederken , atlantikçi sözde analistler, şehadetine dost ateşinin (rus spetsnaz devriyelerinin ) sebebiyet verdiğine ilişkin twitler atma gafletine dahi düştüler ,Pentagon'un kara gücüm dediği örgütü paklamak ve avrasya jeopolitiğine ket vurabilmek adına, koordinat denilen kavramdan bihaber , haritacılık dersinde uyuklamış olanlar Malikiyye noktası neresi , Tel Rıfat nerede bilmeden tezvirat yapmaya devam ediyorlar , içimizdeki namaz kılan cia ajanları 15 temmuz darbe ve işgal planının arkasındaki büyük şeytan ve küresel efendilerinin emriyle , make economy scream 'den de bihaber ve risale okumaktan operation condor veya plan condor okumaya fırsat bulamayan tapınak şövalyeleri

Bab önlerinde aç biilaç iken konuşurduk tarihsel arka plan, dost aşiretler , güvenli ikmal hatları , kapalı hava sahası, Blackwater academi , hizmet alımı taşeron sistemi, risk minimizasyonu mekkare katırları topçu beygirleri ve sair hususlarda kuvvet geliştirmedeki şakirtlerin hayalleri dahi ulaşamazdı bizim planlarımıza

Işıklar içerisinde uyu , kocaman yürekli uzun adam


Son detail bükücü
Genel Müdür
27 Mayıs 2019 20:20

Konuyu açan silah arkadaşım, sanırım tanıdık birine benziyor veya ikizi var

Şayet hafızam yanıltmıyor ise , 2017 yılında Al Rayyan 'da ve 2018 sonu 2019 başlarında Akçakale ve Urfa 'da kendisini veya ikizini gördüğümü sanıyorum

Sonuçta , başarılı bir arkadaşımızın azıcık sitemkar azıcık küskün bir duygulanım durumu içerisinde açmış olduğu konu , sitem sevgiden doğar

Gözlük seçimi de fena sayılmaz

Kendisine , başarılarının devamını diliyorum


Son detail bükücü
Genel Müdür
30 Mayıs 2019 17:29

Konuyu açan silah arkadaşım mutlaka okumuştur fakat okumayan personele feyz olması açısından Halil Cibran 'ın The Prophet isimli eserinden anektodlar vermek isterim

Dünyevi rehberin aynı isimli eserinde oyak konut da dahil olmak üzre çok sayıda mühim konu başlıkları var , fakat ben numune olarak çalışmaya Dair ve Kanunlara Dair isimli fasılları seçtim

Mesai arkadaşlarım için degil ,silah arkadaşlarım için faydalı olacağını düşünüyorum

ÇALIŞMAYA DAİR

Sonra bir çiftçi söz aldı, bize, Çalışmak'tan söz et,

dedi.

Ve El Mustafa yanıtladı:

Yeryüzüne ve onun ruhuna ayak uydurabilmek için

çalışıyorsunuz.

Çünkü aylaklık yeryüzünün mevsimlerine yabancılaş-

mak demektir. Sonsuza doğru gururlu bir kabullenmişlik

ve soylu adımlarla ilerleyen Hayat'ın gelişiminin dışına

çıkmak demektir.

Çalıştığınız zaman akıp giden saatlerin fısıltılarını

içinde müziğe dönüştüren bir ney'e benzersiniz.

Yeryüzünde her şey belli bir uyum içinde şarkı söyle-

mekteyken, hangi biriniz çıkıp da sağır ve dilsiz bir kamış

parçası gibi sessiz kalabilir?

Kimbilir kaç kez çalışmanın bir bela ve iş?in de bir

uğursuzluk olduğu söylenmiştir sizlere.

Oysa ben sizlere diyorum ki, çalıştığınız zaman yer-

yüzünün en uzak düşünün, doğduğu gün sizin adınıza

ayrılan bir parçasını doldurmuş olursunuz.

Kendinizi işinize vermekle de gerçekte hayatı ve

yaşamayı seviyor oluşunuzu ortaya koyarsınız.

Hem, sarıldığınız bir işin aracılığıyla hayatı sevmek,

onun içinin derinliklerinde sakladığı gizeme yakınlaşabil-

menizi sağlar.

Ama eğer çektiğiniz acılara bakarak üretkenliğin bir

bela, kör gırtlağı doyurmanın da alnınıza yazılmış bir

büyü olduğunu söylerseniz, sizlere, akan alınterinizden

başka hiç bir şeyin bu yazgıyı silip atamayacağını duyu-

rurum.

Sizlere hayatın kapkara olduğu da söylenmiştir. Ve

sizler de gerçekte zayıf kimselerce söylenmiş olan bu

sözleri kendi zayıflığınız içinde dilinize dolayıp, yinele-

mektesiniz.

Ben size diyorum ki, hayat, ancak hızlı gelişiminden

yavaşlatılmaya kalkışıldığında kapkara olur.

Ve bu hızlı gelişim bilgiden yoksunsa kör olur,

Ve her bilgi, içinde eylem yoksa boşunadır.

Ve her eylem, içinde sevgi yoksa boştur.

Sevgiyle dolu olarak çalışırsanız, ilkin kendinize,

sonra birbirinize, sonra da Tanrı'ya bağlanmış olursunuz.

Sevgiyle dolu olarak çalışmak nedir, bir de bu var?

Dokuduğunuz kumaşı, sanki yalnız en sevdiğiniz

kimse giyecekmişçesine yüreğinizden çektiğiniz ipliklerle

dokuyabilmek.

Kurduğunuz yapıyı, sanki içinde yalnız en sevdiğiniz

oturacakmışçasına özenle ve sevgiyle kurabilmek,

Serptiğiniz tohumları ve onun ürünlerini, sanki yalnız

en sevdiğiniz yiyecekmişçesine sevgiyle ekip-biçebilmek.

Bütün yaptıklarınıza kendi canınızdan yükselen bir

soluk katabilmek,

Ve tüm kutsanmış ölülerin, çevrenizde yaptıklarınızı

gözlemlemekte olduklarını bir an olsun aklınızdan çıkar-

mamış olmak.

Uykunuzda konuşuyormuşcasına şu sözleri yinele-

diğinizi çok duymuşumdur; «Mermeri işlerken, kendi ruhunun şeklini o ak taşın içinde bulan kimse, toprağı

işleyen kimseden daha yücedir.

Gökkuşağını yakalayarak bir kumaşın üzerine onun

renklerinden insanı çizebilen kimse, ayaklarımızı donatan

kimseden daha üstündür.»

Oysa, şu öğle vakti ve uykuda değil de olanca

uyanıklığımla sizlere diyorum ki; esen yel, dev çınarlara,

çimenlerin en boysuzuna konuştuğundan daha tatlı bir

dille konuşmaz.

Gerçekte büyük olan, o rüzgarın uğultusunu kendi

sevgisiyle karıştırıp bundan daha hoşa gidecek bir şarkı

yaratabilendir.

Çalışmak, sevginin göze görülebilen şeklidir.

Eğer işinize sevgiyle değil de isteksizlikle sarılmış-

sanız, o zaman işinizi bırakın ve tapınağın kapısı önüne

çöreklenip sevgiyle çalışanların önünüze atacakları sa-

dakaları toplayarak geçinin, daha iyi.

Çünkü, eğer ekmeği içine sevgi katmadan, ilgisizce

pişirirseniz, yiyecek olanların ancak yarı açlığını gidere-

bilecek acı bir ekmek yapmış olursunuz.

Eğer üzümlerinizi içine ağız-tadı katmadan, kinle da-

mıtmışsanız, şarabınızdan içecek olanın kadehine zehir

akıtmış olursunuz,

Ve eğer, meleklere özenircesine şarkı söyleyip de

gerçekte içinizden şarkı söylemeyi sevmek geçmiyorsa,

insanların, gecenin ve gündüzün seslerini duyacak ku-

laklarını tıkamış olursunuz.

KANUNLARA DAİR

Sonra bir avukat söz aldı, ya Kanunlar için ne

dersin, erenler, dedi.

Ve El Mustafa yanıtladı:

Gerçi siz kanunlar koymaktan hoşlanırsınız.

Ama koyduğunuz kanunları çiğnemekten daha çok

hoşlanırsınız.

Tıpkı okyanusun sahilinde durmadan kumdan kaleler

yapan sonra da bir vuruşta gülerek yıkıveren çocuklar

gibi.

Oysa sizler kumdan kaleler yaptıkça okyanus sahile

daha çok kum yığmaktadır.

Ve yaptığınız kaleleri yıktıkça okyanus sizlere gül-

mektedir.

Ama, kendileri için hayatın okyanus ve kul-yapısı

kanunların da kum-kaleler değil.

Ama, hayatın kaya ve kanunların da bu kayanın

üzerine kendi beğenilerini işleyebilecekleri birer keski

olduğunu kabul edenlere ne demeli?

Rakkaselerden nefret eden topala ne denir ki?

Boynuna vurulmuş boyunduruğu seven ve ormanda

gönlünce yaşayan geyiği ve ceylanı serseri sanan öküze

ne denir ki?

Ve düğün-şölenine herkesten önce gelip tıka-basa

karnını doyuran, sonra da yorgun düşüp, başkalarına

bakarak tüm şölenlerin aykırılık ve tüm şölencilerin de

kanunbozucu olduklarını söyleyene ne denir ki?

Bu gibi kimselerin güneş ışığında durdukları, sırtla-

rını güneşe dönmüş olduklarını söylemekten başka ne

diyebilirim ki?

Bu gibi kimseler salt kendi gölgelerini görmektedirler

ve kendi gölgeleri de kendi koydukları kanunlardır.

Ve onlar için güneş, kendilerine gölge dağıtan bir

kaynaktan başka bir şey değil de nedir ki?

Bu gibi kimseler için kanunları bilebilmek demek,

yeryüzüne serilmiş olan gölgelerine eğilip, onları ölçmek

değil de nedir?

Ama ey güneşin ışınlarına karşı ilerleyen sizler, yer-

yüzünde hangi tasarım-gölge sizleri yolunuzdan alıko-

yabilir?

Sizler ki rüzgarı arkanıza almış ilerlemektesiniz,

hangi rüzgar gülü sizin yönünüzü çizebilir ki?

Sizler insanlığın zindan kapısı önünde boyunlarınıza

vurulmuş olan boyundurukları kırsanız, hangi kul-yapısı

kanun sizi engelleyebilir ki?

Raksederken ayaklarınıza insanlığın demir zincirleri

çarpmıyorsa, hangi kanun sizleri korkutabilir ki?

Sizlerin giysilerinizi paralayıp da insanlığın yolu

üzerine atmadıkça, kim sizi yargıçların önüne sürükle-

yebilir ki?

Ey Orphalese halkı, davulun sesini boğabilir, lir?in

tellerini gevşetebilirsiniz, ama hangi biriniz çıkıp da tarla-

kuşunu ötmekten alakoyabilir ki?


44Malatyam
Kapalı
30 Mayıs 2019 21:18

Yazacak çok şey var. Ama sözleşmeliler de ağlamasın bi zahmet . Bütün imkanlardan faydalaniyorlar

01 Haziran 2019 09:32

Subaylık dahil

yer6adresi, 5 yıl önce
Uzmanlık için evet
Toplam 53 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi