BİRİLERİ ÇOK RAHATSIZ OLACAK BELKİ AMA LÜTFEN PAYLAŞIN BU YAZIYI ARKADAŞLAR.AK PARTİ KİMSENİN BABASININ MÜLKÜ DEĞİL, 17 18 YILDIR PEŞİNDEN KOŞTUK, DESTEKLEDİK. FABRİKA AYARLARINA DÖNMESİ İÇİN BU YAZI BİR YERLERE ULAŞMALI. CEZA ALSAMDA CİMER'E YAZDIM. BENDEN BU KADAR. HATADA ISRAR EDERLERSE DE KENDİLERİ BİLİR.....
NEDEN KAYBETTİK?
Kendi yaşadıklarımdan hareketle anlatmak istiyorum. Asla hiçbir cümlesinde yalan yoktur:
Partimizin adında Adalet var ama maalesef adaletten saptık. En başta kendi içimizden olanlar zulmettik. Sadece kendimden örnek vermek istiyorum.
2005 yılında İlahiyat fakültesini bitirip memleketime imam olarak atandığımda çok sevinmiştim. Fazla sürmedi sevincim, müftü efendi bizi küçümser bir edayla karşıladı, halbuki Osmaniye?ye atanan ilk ilahiyat fakültesi mezunu imam benmişim, sonradan öğrendim. Müftü efendi (!) bizi gülerek dağ başında bir köye görevlendirdi. Köye gittik ne düzgün bir cami, ne namaz kılacak cemaat ne de başımı sokabileceğim bir ev var. Köylüler eşeği bağlasan durmayacak bir yeri, beğenirsen burada kalabilirsin dedi sanki başka alternatif vardı. Penceresiz kapısız çatısız susuz elektriksiz bir yerde dile kolay 3 yıl yaşadık. Ama duyduk ki dayısı olan lise mezunu birini benden sonra atanan yukarıdan aldıkları talimatla merkeze bir camiye görevlendirmişler. İlk devlete küsmüşlüğüm bu olay oldu. Tabi müftü baktı ki ben güzel hutbe falan yazıyorum, beni hutbe komisyonu başkanı yapmış, işlerini yaptırmak için köyden durmadan çağırıyor. Menfaat dünyası işte.
Merkezde bir camiye gelelim diye açılan sınavlara girdik defalarca ama müftü engelini geçemedik. Müftünün genel sekreteri olan arkadaşım hocam yine boşuna yoruldun o camiye gelecek imam belirlendi falanca adam atanacak oraya dedi. O zaman neden sınav açılıyor, boşuna ümitlendiriyorsunuz bunca insanı arkadaşım dedim, aman hocam benden bişey duymadın bak, yoksa yanarım diyordu gariban. Dediği gibi sınavdan bir hafta önce söylediği arkadaş mülakattan seçiliyor ve biz arkamıza baka baka köyümüze dönüyorduk. Defaatle inadına formalite de olsa öbür tarafta alacaklı olabilmek için girdim sınava ve hepsini kaybettim. ELHAMDULİLLEH YÜZÜM AK?Torpil denen hastalığa hiç yakalanmadım.
Bu torpil işi sadece bizim Osmaniye de vardır diye safça bir düşünce vardı bende. Ta ki 2009 yılında yurt dışında imamlık yapayım diye yurt dışı sınavına girdim. Müftüler vaizler imamların da girdiği bu sınavda 96 puan alarak Türkiye 1.si oldum. Yüzlerce görevli gideceği için mülakatta beni eleyeceklerini hiiiç düşünmedim bile. Osmaniye'den iki arkadaş ile mülakat için Ankara'ya gidiyoruz. Soruyorum kaç aldın sınavdan, baraj puanı 70 bu arkadaş 72 aldım diyor. Nasıl soru sorarlar mülakatta hocam diyorum. Arkadaşı Allah konuşturdu o gün. Hocam ben puanıma kuran okumama bilgime güvenmiyorum dedi. Ya neye güveniyorsun dedim. Elindeki kağıdı ve paketlenmiş fıstıkları gösterdi. Baktım kağıtta fetöcülerin imam temsilcisi arkadaşın adıyla bir not var. Orda yazan isimleri aldım ezberledim. Bir gün sonra mülakata girdik. VALLAHİ de BİLLAHİ de TALLAHİ de o kağıtta isimleri yazan adamlar bizi mülakat yapıyorlar. Mülakattan çıktık nasıl geçti dedi, iyi geçti hocam dedim senin ki nası dedim, hayırlı olsun dediler dedi. Şaşırdım inanmak istemedim. Bir ay sonra mülakatlar açıklanınca ben de başarısız, onda başarılı yazınca moralim tamamen çöktü. Diyanete küsmüştüm artık.
Bu olup biten fetö işini, mülakattakilerin isimlerini yapanı yaptıranı hepsini diyanet işleri başkanı ve yardımcılarına yazdığım dört adet mektupla bildirdim, birine ulaşmazsa birine ulaşır belki diye, meseleyi bilsinler istedim. Mektup ulaşınca ortalık biraz karışıyor ve sonuçta bana iftira ettin diye ceza verilmesini emretmiş diyanet başkanı müftüye. Ramazan Çortul müftü o zaman. Beni odasına çağırdı ve nasihat etti ! Evladım haklı olabilirsin ama sana mutlaka ceza vermeliyim dedi, boynumu büktüm ve siz bilirsiniz hocam dedim. 15 yıllık memuriyet hayatımda aldığım tek ceza buydu maalesef. Ama bu ceza bana çok koydu. Müftü bey olayı burada bırak yoksa işinden olursun yavrum diye de kibarca uyardı. Öteki arkadaşa noldu mu? Türkmenistana atanmıştı aslında duydum ki ben oraya gitmem demiş diyanet Almanya'ya atamış arkadaşı beş yıllığına. Kahroldum tabi yine. Arkadaşa sana hakkımı helal etmiyorum dedim, ben torpil yapmadım referansla gittim diye kendini temize çıkarıverdi. Öbür taraf var orada görüşürüz deyip meseleyi kapattım.
Artık diyanet personeli olmaktan utanıyordum. Duydum ki 3 ay sonra Kpss sınavı var, çalışıp öğretmenliğe geçeceğim. Günlük 15 16 saat ders çalıştım ve çok şükür güzel bir puan aldım. Hemen diyanetten istifa edip milli eğitime geçtim. Yaklaşık 10 yıldır öğretmenim. Ne bileceksin ki burada da işler torpille dönüyormuş. Geçen yıl idareci olmak için niyetlendim. Baktım ki yazılı sınav yok sadece mülakat varmış. Mülakatta sorulacak konular yayınlanmış, oturduk deli gibi çalıştık. Burası da diyanet gibi değildir dedik, ta ki puanlar yayınlanana kadar. Mülakattaki adamlara saygımızdan (saygı duyulacak adam değillermiş meğerse) takım elbise giydik, tıraş olduk o gün için özel. Konulara da o biçim çalışmışız. Zarf çektik 4 soru var biri hariç hepsini yaptık çok şükür. Puanlar bir açıklandı?. Mehmet Ali Sarak ortaokulundan matematikçi bir arkadaşla sınav görevimiz var. 78 aldığımı duyunca arkadaş güldü bana. Hocam boşa girmişsin dedi, neden dedim. Hocam millet merkez ilçedeki okulları ve idarecilikleri kendi aralarında paylaştılar falan sendikanın gizli toplantısında dedi. Merkezin köyü bile gelmez, ilçeleri yazarsan belki gelir dedi. Ben de o sendikadanım dedim. Gidip görüşmen lazımdı ben şu okulu istiyorum diye. Ağlamayana ? vermezler hocam dedi. Daha sistem üzerinden tercihlerimiz alınmadan sana birkaç okul ve oraya kimlerin atanacağını söyleyeyim, liste yayınlanınca bak istersen dedi. Atamalar gerçekleşti ve liste yayınlandı baktım ki dediği şahıslar o okullara idareci olmuşlar. çok uzak merkez köyleri dahi yazmıştım ama ne hikmetse kimsenin tercih etmeyeceği merkeze çook uzak köyler bile 96 puanlarla kapanmış. deneme amaçlı son tercihimi ise iş olsun diye ilçelerden birini yazmıştım o tercihim geldi. 2 tane evladım osmaniye merkez proje hafızlık ortaokulunu kazanmış okuyordu, onları bırakıp ilçeye göçemezdi tabi, il milli eğitime gidip atamamı iptal ettirdim istemeyerek de olsa. ne hikmetse taaa uzak köye atanan müdür yardımcısı o puanla istese merkeze atanabilir dedim. Onu da öğrendim, öğretmenlere sakın size verdiğimiz okulun dışında başka okulu ilk tercihe yazmayın aksi takdirde sistemimiz çöker demişler. Ah güzel ülkem aaah, alnı secdeli dediğimiz müslümanlar bir koltuk için ne hallere düşüyorsunuz. ahiret var ahiret. Sonra üzgün umutsuz bir halde okuluma geldim pansiyonda nöbetçiyim bir arkadaşla.hayırdır dedi, olanı anlattım. O da bana şunları söyledi. Hocam sen niye sendikaya gidip görüşmedin ya. Hem ilahiyatçısın hem mastır yapmışsın sana istediğin okulu verirlerdi dedi. Ben falan okulu istedim tamam dediler. Sınava falan çalışılır mı dedi ve güldü alay edercesine. Sen sınavı nasıl yaptın peki dedim. Hiç çalışmadım. 4 soruda birini bildim dedi. Eee diğer üçünü ne yaptın dedim, yaptırdılar yazdırdılar dedi gülerek. Ben bunun dinen uygun olmadığını söyledim. Namaz kılan bu arkadaş amaaan hocam napcan uygun olup olmadığını dedi. Merak ettiniz bu arkadaş mülakattan kaç aldı diye belki, söyleyeyim: tam tamına 96 puan.
Sonradan sendikanın okul temsilcisi neden bize demedin sınava girdiğini bile bilmiyorduk dedi. Ben de gerek yok, çocuklarıma aileme haram lokma götürmek istemiyorum dedim ve artık bu sevdadan vazgeçtim. Bu olanları da isim verip CİMER?e ve milli eğitime anlatmak istedim. Aman kemal kaşınma, bak 8 senedir ceza almadığın için geçenlerde bir kademe ilerlemesi aldın otur oturduğun yerde dedim ve 1 senedir sustum. Ama bu olanları kabullenemiyorum, içim rahat değil. Bu ülkede niçin ADALET yok deyip durdum ama susarak adalet gelmez dedim, meslekten atılsam da olanları yazmaya karar verdim. Rızkı veren Allah?tır.
Sonra saygıdeğer bakanımız Ziya Selçuk Bey geldi. Mülakat olmayacak yöneticileri adil sınavla atayacağız dedi. Umutlandım doğrusu, sınava bir ay vardı, geçmişte yaşadıklarım yüzünden içimden çalışmak gelmedi pek, ama şükür sonuçlar açıklandı geçenlerde. Baraj puan 60 atama için. Ben 75 puan aldım çok şükür. Duydum ki halihazırda müdür ve müdür yardımcılığına atanan arkadaşlardan pek çoğu bu sınava ucube falan diyorlar. Sordum kaç aldınız.cevap yok.. öğrendim ki barajı geçememişler. Önümüzdeki temmuz ayında sınavla atama süreci başlayacak. Ortalıkta mülakat söylentileri dolaşıyor yine. Korkmuyor değilim. Bakanımız mülakatta sınavdan alınan puanın aynısını vereceğiz dese de ismini duymak yetiyor mülakatın. Fobi oldu sonuçta. Ama kimsenin bir yerini yalamayacağım aslaaaa. insan şerefi için yaşamalı şu kısacık dünyada. Buradan açıkça ilan ediyorum: bu atamalarda da hakkım yenilirse sendikadan istifa edeceğim ve bundan böyle ak partiye hem kendim hem de aileme oy verdirmeyeceğim. (Eladlü esasul mülk:Adalet mülkün temelidir)
TORPİLLE O KOLTUKLARDA OTURANLAR, HAKKIMI YİYİP MERKEZ CAMİLERE VE YURT DIŞINA TAYİNİ ÇIKANLAR, BU TORPİLLERİ YAPANLAR, YAPTIRANLAR HİÇBİRİNİZE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM. MAHKEME-İ KÜBRADA GÖRÜŞMEK ÜZERE? TABİİ İNANCINIZ VARSA?
BİRİLERİ ÇOK RAHATSIZ OLACAK BELKİ AMA LÜTFEN PAYLAŞIN BU YAZIYI ARKADAŞLAR.AK PARTİ KİMSENİN BABASININ MÜLKÜ DEĞİL, 17 18 YILDIR PEŞİNDEN KOŞTUK, DESTEKLEDİK. FABRİKA AYARLARINA DÖNMESİ İÇİN BU YAZI BİR YERLERE ULAŞMALI. CEZA ALSAMDA CİMER'E YAZDIM. BENDEN BU KADAR. HATADA ISRAR EDERLERSE DE KENDİLERİ BİLİR.....
NEDEN KAYBETTİK?
Kendi yaşadıklarımdan hareketle anlatmak istiyorum. Asla hiçbir cümlesinde yalan yoktur:
Partimizin adında Adalet var ama maalesef adaletten saptık. En başta kendi içimizden olanlar zulmettik. Sadece kendimden örnek vermek istiyorum.
2005 yılında İlahiyat fakültesini bitirip memleketime imam olarak atandığımda çok sevinmiştim. Fazla sürmedi sevincim, müftü efendi bizi küçümser bir edayla karşıladı, halbuki Osmaniye?ye atanan ilk ilahiyat fakültesi mezunu imam benmişim, sonradan öğrendim. Müftü efendi (!) bizi gülerek dağ başında bir köye görevlendirdi. Köye gittik ne düzgün bir cami, ne namaz kılacak cemaat ne de başımı sokabileceğim bir ev var. Köylüler eşeği bağlasan durmayacak bir yeri, beğenirsen burada kalabilirsin dedi sanki başka alternatif vardı. Penceresiz kapısız çatısız susuz elektriksiz bir yerde dile kolay 3 yıl yaşadık. Ama duyduk ki dayısı olan lise mezunu birini benden sonra atanan yukarıdan aldıkları talimatla merkeze bir camiye görevlendirmişler. İlk devlete küsmüşlüğüm bu olay oldu. Tabi müftü baktı ki ben güzel hutbe falan yazıyorum, beni hutbe komisyonu başkanı yapmış, işlerini yaptırmak için köyden durmadan çağırıyor. Menfaat dünyası işte.
Merkezde bir camiye gelelim diye açılan sınavlara girdik defalarca ama müftü engelini geçemedik. Müftünün genel sekreteri olan arkadaşım hocam yine boşuna yoruldun o camiye gelecek imam belirlendi falanca adam atanacak oraya dedi. O zaman neden sınav açılıyor, boşuna ümitlendiriyorsunuz bunca insanı arkadaşım dedim, aman hocam benden bişey duymadın bak, yoksa yanarım diyordu gariban. Dediği gibi sınavdan bir hafta önce söylediği arkadaş mülakattan seçiliyor ve biz arkamıza baka baka köyümüze dönüyorduk. Defaatle inadına formalite de olsa öbür tarafta alacaklı olabilmek için girdim sınava ve hepsini kaybettim. ELHAMDULİLLEH YÜZÜM AK?Torpil denen hastalığa hiç yakalanmadım.
Bu torpil işi sadece bizim Osmaniye de vardır diye safça bir düşünce vardı bende. Ta ki 2009 yılında yurt dışında imamlık yapayım diye yurt dışı sınavına girdim. Müftüler vaizler imamların da girdiği bu sınavda 96 puan alarak Türkiye 1.si oldum. Yüzlerce görevli gideceği için mülakatta beni eleyeceklerini hiiiç düşünmedim bile. Osmaniye'den iki arkadaş ile mülakat için Ankara'ya gidiyoruz. Soruyorum kaç aldın sınavdan, baraj puanı 70 bu arkadaş 72 aldım diyor. Nasıl soru sorarlar mülakatta hocam diyorum. Arkadaşı Allah konuşturdu o gün. Hocam ben puanıma kuran okumama bilgime güvenmiyorum dedi. Ya neye güveniyorsun dedim. Elindeki kağıdı ve paketlenmiş fıstıkları gösterdi. Baktım kağıtta fetöcülerin imam temsilcisi arkadaşın adıyla bir not var. Orda yazan isimleri aldım ezberledim. Bir gün sonra mülakata girdik. VALLAHİ de BİLLAHİ de TALLAHİ de o kağıtta isimleri yazan adamlar bizi mülakat yapıyorlar. Mülakattan çıktık nasıl geçti dedi, iyi geçti hocam dedim senin ki nası dedim, hayırlı olsun dediler dedi. Şaşırdım inanmak istemedim. Bir ay sonra mülakatlar açıklanınca ben de başarısız, onda başarılı yazınca moralim tamamen çöktü. Diyanete küsmüştüm artık.
Bu olup biten fetö işini, mülakattakilerin isimlerini yapanı yaptıranı hepsini diyanet işleri başkanı ve yardımcılarına yazdığım dört adet mektupla bildirdim, birine ulaşmazsa birine ulaşır belki diye, meseleyi bilsinler istedim. Mektup ulaşınca ortalık biraz karışıyor ve sonuçta bana iftira ettin diye ceza verilmesini emretmiş diyanet başkanı müftüye. Ramazan Çortul müftü o zaman. Beni odasına çağırdı ve nasihat etti ! Evladım haklı olabilirsin ama sana mutlaka ceza vermeliyim dedi, boynumu büktüm ve siz bilirsiniz hocam dedim. 15 yıllık memuriyet hayatımda aldığım tek ceza buydu maalesef. Ama bu ceza bana çok koydu. Müftü bey olayı burada bırak yoksa işinden olursun yavrum diye de kibarca uyardı. Öteki arkadaşa noldu mu? Türkmenistana atanmıştı aslında duydum ki ben oraya gitmem demiş diyanet Almanya'ya atamış arkadaşı beş yıllığına. Kahroldum tabi yine. Arkadaşa sana hakkımı helal etmiyorum dedim, ben torpil yapmadım referansla gittim diye kendini temize çıkarıverdi. Öbür taraf var orada görüşürüz deyip meseleyi kapattım.
Artık diyanet personeli olmaktan utanıyordum. Duydum ki 3 ay sonra Kpss sınavı var, çalışıp öğretmenliğe geçeceğim. Günlük 15 16 saat ders çalıştım ve çok şükür güzel bir puan aldım. Hemen diyanetten istifa edip milli eğitime geçtim. Yaklaşık 10 yıldır öğretmenim. Ne bileceksin ki burada da işler torpille dönüyormuş. Geçen yıl idareci olmak için niyetlendim. Baktım ki yazılı sınav yok sadece mülakat varmış. Mülakatta sorulacak konular yayınlanmış, oturduk deli gibi çalıştık. Burası da diyanet gibi değildir dedik, ta ki puanlar yayınlanana kadar. Mülakattaki adamlara saygımızdan (saygı duyulacak adam değillermiş meğerse) takım elbise giydik, tıraş olduk o gün için özel. Konulara da o biçim çalışmışız. Zarf çektik 4 soru var biri hariç hepsini yaptık çok şükür. Puanlar bir açıklandı?. Mehmet Ali Sarak ortaokulundan matematikçi bir arkadaşla sınav görevimiz var. 78 aldığımı duyunca arkadaş güldü bana. Hocam boşa girmişsin dedi, neden dedim. Hocam millet merkez ilçedeki okulları ve idarecilikleri kendi aralarında paylaştılar falan sendikanın gizli toplantısında dedi. Merkezin köyü bile gelmez, ilçeleri yazarsan belki gelir dedi. Ben de o sendikadanım dedim. Gidip görüşmen lazımdı ben şu okulu istiyorum diye. Ağlamayana ? vermezler hocam dedi. Daha sistem üzerinden tercihlerimiz alınmadan sana birkaç okul ve oraya kimlerin atanacağını söyleyeyim, liste yayınlanınca bak istersen dedi. Atamalar gerçekleşti ve liste yayınlandı baktım ki dediği şahıslar o okullara idareci olmuşlar. çok uzak merkez köyleri dahi yazmıştım ama ne hikmetse kimsenin tercih etmeyeceği merkeze çook uzak köyler bile 96 puanlarla kapanmış. deneme amaçlı son tercihimi ise iş olsun diye ilçelerden birini yazmıştım o tercihim geldi. 2 tane evladım osmaniye merkez proje hafızlık ortaokulunu kazanmış okuyordu, onları bırakıp ilçeye göçemezdi tabi, il milli eğitime gidip atamamı iptal ettirdim istemeyerek de olsa. ne hikmetse taaa uzak köye atanan müdür yardımcısı o puanla istese merkeze atanabilir dedim. Onu da öğrendim, öğretmenlere sakın size verdiğimiz okulun dışında başka okulu ilk tercihe yazmayın aksi takdirde sistemimiz çöker demişler. Ah güzel ülkem aaah, alnı secdeli dediğimiz müslümanlar bir koltuk için ne hallere düşüyorsunuz. ahiret var ahiret. Sonra üzgün umutsuz bir halde okuluma geldim pansiyonda nöbetçiyim bir arkadaşla.hayırdır dedi, olanı anlattım. O da bana şunları söyledi. Hocam sen niye sendikaya gidip görüşmedin ya. Hem ilahiyatçısın hem mastır yapmışsın sana istediğin okulu verirlerdi dedi. Ben falan okulu istedim tamam dediler. Sınava falan çalışılır mı dedi ve güldü alay edercesine. Sen sınavı nasıl yaptın peki dedim. Hiç çalışmadım. 4 soruda birini bildim dedi. Eee diğer üçünü ne yaptın dedim, yaptırdılar yazdırdılar dedi gülerek. Ben bunun dinen uygun olmadığını söyledim. Namaz kılan bu arkadaş amaaan hocam napcan uygun olup olmadığını dedi. Merak ettiniz bu arkadaş mülakattan kaç aldı diye belki, söyleyeyim: tam tamına 96 puan.
Sonradan sendikanın okul temsilcisi neden bize demedin sınava girdiğini bile bilmiyorduk dedi. Ben de gerek yok, çocuklarıma aileme haram lokma götürmek istemiyorum dedim ve artık bu sevdadan vazgeçtim. Bu olanları da isim verip CİMER?e ve milli eğitime anlatmak istedim. Aman kemal kaşınma, bak 8 senedir ceza almadığın için geçenlerde bir kademe ilerlemesi aldın otur oturduğun yerde dedim ve 1 senedir sustum. Ama bu olanları kabullenemiyorum, içim rahat değil. Bu ülkede niçin ADALET yok deyip durdum ama susarak adalet gelmez dedim, meslekten atılsam da olanları yazmaya karar verdim. Rızkı veren Allah?tır.
Sonra saygıdeğer bakanımız Ziya Selçuk Bey geldi. Mülakat olmayacak yöneticileri adil sınavla atayacağız dedi. Umutlandım doğrusu, sınava bir ay vardı, geçmişte yaşadıklarım yüzünden içimden çalışmak gelmedi pek, ama şükür sonuçlar açıklandı geçenlerde. Baraj puan 60 atama için. Ben 75 puan aldım çok şükür. Duydum ki halihazırda müdür ve müdür yardımcılığına atanan arkadaşlardan pek çoğu bu sınava ucube falan diyorlar. Sordum kaç aldınız.cevap yok.. öğrendim ki barajı geçememişler. Önümüzdeki temmuz ayında sınavla atama süreci başlayacak. Ortalıkta mülakat söylentileri dolaşıyor yine. Korkmuyor değilim. Bakanımız mülakatta sınavdan alınan puanın aynısını vereceğiz dese de ismini duymak yetiyor mülakatın. Fobi oldu sonuçta. Ama kimsenin bir yerini yalamayacağım aslaaaa. insan şerefi için yaşamalı şu kısacık dünyada. Buradan açıkça ilan ediyorum: bu atamalarda da hakkım yenilirse sendikadan istifa edeceğim ve bundan böyle ak partiye hem kendim hem de aileme oy verdirmeyeceğim. (Eladlü esasul mülk:Adalet mülkün temelidir)
TORPİLLE O KOLTUKLARDA OTURANLAR, HAKKIMI YİYİP MERKEZ CAMİLERE VE YURT DIŞINA TAYİNİ ÇIKANLAR, BU TORPİLLERİ YAPANLAR, YAPTIRANLAR HİÇBİRİNİZE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM. MAHKEME-İ KÜBRADA GÖRÜŞMEK ÜZERE? TABİİ İNANCINIZ VARSA?