Zaten bilinen bir gercek aslinda akademinin ne hale geldigi-getirildigi ve yazilanlardan anladigim kadariyla durum daha da vahim bir hal almis.
Cogu kisinin o oyle midir bu boyle midir diye celiskiye dustugu bir docentlik basvuru sisteminden bahsediyoruz. Yoruma acik yani. Elbette herkes icin demiyorum ama ne sekilde prof olmus belli olmayan kisilerin yorumlamasina gore karar veriliyor. Ustelik basvururlar esit sartlarda ve zamanda alinirken, sonuclar esitsizlik otesi sartlarda ve zamanda aciklaniyor. Her ay aciklanma ihtimali var diye beklemek eziyet degil de nedir? Bunun degismesi gerekir ve degistirmek icin biz de aktif rol almaliyiz. Isini hakkiyla yapan juri uyelerine elbette soylenecek soz yok ancak bu isi ego haline getirmis dostumun dostu zihniyetine sahip jurilerden bu sistemin kurtulmasi gerekir.
Ote yandan, neden ayni bilim alanindan bir juriye 1 dosya giderken digerine 5+ dosya gidiyor? Kura mi cekiyorlar? Nasil bir yontem kullaniliyor bilen var mi? Docentligin boyle juri yonetemiyle belirlendigi baska bir ulke yoktur sanirim. Bir acidan yenilikci bir tarz getirildi basvuru icin ancak juri asamasi hala cagimizin gerisinde. Zaten yapilan calismalar puanlanip asgari bir seviye cikarilmis. Tekrardan bazi prof hazretlerini juri olarak atamaya ne gerek var. Saygin dergilerde yayini olan kitap yazarligi bulunan, projelerde yer alan ve dahasi seklinde calismalari olan bir akademisyenin kalitesinin yine baska bir akademisyen tarafindan olculmesi son derece bilim disi geliyor bana.
Yillarca ugrasip yogun cabalarla elde ettiklerimizin karsiligini almayi istemek boyle celiskilerle dolu bir sistemle olmamalidir.
Bizden gecti denmemeli; onca emege ve zamana yaziktir. Yasadigimiz surecten ders cikarip, akilci cozum onerileri gelistirip sunmak lazim diye dusunuyorum.
Zaten bilinen bir gercek aslinda akademinin ne hale geldigi-getirildigi ve yazilanlardan anladigim kadariyla durum daha da vahim bir hal almis.
Cogu kisinin o oyle midir bu boyle midir diye celiskiye dustugu bir docentlik basvuru sisteminden bahsediyoruz. Yoruma acik yani. Elbette herkes icin demiyorum ama ne sekilde prof olmus belli olmayan kisilerin yorumlamasina gore karar veriliyor. Ustelik basvururlar esit sartlarda ve zamanda alinirken, sonuclar esitsizlik otesi sartlarda ve zamanda aciklaniyor. Her ay aciklanma ihtimali var diye beklemek eziyet degil de nedir? Bunun degismesi gerekir ve degistirmek icin biz de aktif rol almaliyiz. Isini hakkiyla yapan juri uyelerine elbette soylenecek soz yok ancak bu isi ego haline getirmis dostumun dostu zihniyetine sahip jurilerden bu sistemin kurtulmasi gerekir.
Ote yandan, neden ayni bilim alanindan bir juriye 1 dosya giderken digerine 5+ dosya gidiyor? Kura mi cekiyorlar? Nasil bir yontem kullaniliyor bilen var mi? Docentligin boyle juri yonetemiyle belirlendigi baska bir ulke yoktur sanirim. Bir acidan yenilikci bir tarz getirildi basvuru icin ancak juri asamasi hala cagimizin gerisinde. Zaten yapilan calismalar puanlanip asgari bir seviye cikarilmis. Tekrardan bazi prof hazretlerini juri olarak atamaya ne gerek var. Saygin dergilerde yayini olan kitap yazarligi bulunan, projelerde yer alan ve dahasi seklinde calismalari olan bir akademisyenin kalitesinin yine baska bir akademisyen tarafindan olculmesi son derece bilim disi geliyor bana.
Yillarca ugrasip yogun cabalarla elde ettiklerimizin karsiligini almayi istemek boyle celiskilerle dolu bir sistemle olmamalidir.
Bizden gecti denmemeli; onca emege ve zamana yaziktir. Yasadigimiz surecten ders cikarip, akilci cozum onerileri gelistirip sunmak lazim diye dusunuyorum.