kardeş yanlış gruba açmışsın öncelikle. genelleme yapmak istemem, genelleme dışında kalıp samimi olarak yardımcı olmak isteyen tüm abilerime minnettarım, lütfen alınmasınlar ama genelde ne iç kaynaktan ne dış kaynaktan komiserliği kazanamayıp da torpil var diye ağlayanların yeri burası. burada ne yazarsan yaz kimseyi memnun edemezsin. personel temin faaliyetleri kısmına açmanı öneririm konuyu. her neyse.
öncelikle şunu söyleyeyim. komiser yardımcılığı bir meslek değildir, meslek olan polisliktir. komiser yardımcılığıysa sadece amir sınıfının ilk rütbesidir.
ben de paem adayıyım. 21 yaşımdayım, asli hedefim sutasak ama bir gireceğim. pertem daire uyuyadursun, akademi hızlı davrandı. okulu 3 yılda bu işler için bitirdim üstten ders aldım, çektiğim çileyi bir Allah bilir, bir de ben bilirim.
polis çocuğuyum. teşkilatın içinde büyüdüm. çocukluğumda Ankaranın cerayimi en fazla olan karakollarından birinin maskotuydum hatta. lise yıllarımda polislik stajımı da o karakolda aldım. adı bende kalsın.
bizim peder F tipi değil, alkolik hareketçi. behzat ç'nin rütbesiz versiyonu. yemediği soruşturma kalmamış, çalıştığı en kaliteli yer semt karakolu olmuş hassas-karakol-ilçe ekipler üçgeninde dönüp durmuş, baksan bir tane dahi taltif almamış. dolayısıyla şubelerde durum ne hiç bilmiyorum. hassasta çok bi numara yok, sabahtan akşama akşamdan sabaha kadar oturup nokta beklersin, komisersen de o noktaları bekleyen memurları yalnız hissetmesinler diye nezaketen bi yoklar, hazır gitmişken de ufak bi denetleme yapar notunu alır yola revan olursun.
karakolda ve ekiplerde grup amiri olursun. hadi ekiplerde çok bir numara yok da karakoldaysan yandın arkadaş. hele cerayimi fazla bir karakola düşersen cayır cayır yandın. ne psikopatı biter, ne sarhoşu biter, ne ayyaşı biter, ne hırsızı biter, ne uğursuzu biter, ne düğünü biter, ne müracaatçısı biter, ne müştekisi biter, ne anonsu biter, ne geleni biter, ne gideni biter. yüzüne karşı ana avrat söven adam da görürsün, paşa paşa gelip uygun üslupla derdini anlatan vatandaş da görürsün. insanla uğraşmak zordur kardeş, karakolun en büyük zorluğu da budur.
dış görev gelir, sınav görevi gelir, devlet büyüğü gelir, 2. emrin ne zaman geleceğini bir Allahın bildiği 2. emre kadar 12/12 gelir, dış görevde bayat kumanya gelir, mesleğin cilveleridir. eyvallah diyip işini yapacaksın.
akademili amir de gördüm, orta k'lı amir de gördüm, paemli amir de gördüm. vasıflı-vasıfsız muhabbetine girmeye gerek yok, memurunun derdini dinleyen, samimi olarak ilgilenen paemli, orta K'lı amir de gördüm, ablasını hastaneye kaldırdığı için izin isteyen memura "artistlik yapma" diyen akademili amir de gördüm. kalp ameliyatı olup taburcu olan babasıyla vakit geçirmek isteyen memura "izin verme yetkisinin olmadığını" söyleyen orta k'lı da gördüm, o amcanın ameliyatına kan veren, yanında bulunan akademili de gördüm. velhasılkelam bu mesele amirlikte değil, insanlıkta bitiyor. omzunda yıldız olsa ne olacak, gökte de yıldız var, yönünü buldurmadıktan yolunu aydınlatmadıktan sonra ne halta yarıyor?
aşağıda karabela 55 abimiz durumu özetlemiş. amir dediğin öyle olur. hatta daha aşağıda SON-UMUT123 abimizin de yazısını okuduysan, öyle amire memurun nasıl baktığını da görürsün.
her şeyden önce, ilk kural saygı kardeşim. karşındaki adam çocuk değil, yerine göre senin yaşın kadar mesleği olan insanlar olacak karşında. birlikte çalışıyorsun, mesai arkadaşın. memurlarını kıracak, incitecek, canını sıkacak şeylerden uzak dur. şunu unutma, bizim peder ne zaman bi amire kızsa gelir hıncını bizden çıkartırdı. valide bir ton beddua ederdi, ben de ağız dolusu küfrederdim. insan ya anısıyla ya da anasıyla anılırmış. hiçbirimiz anasıyla anılanlardan olmak istemeyiz, değil mi?
yönetici değil, lider ol. mabadını yayıp emir vermektense işin içine gir. hem astlarının saygısını kazanırsın, hem de polisliği öğrenirsin. her türlü fayda görürsün.
astlarının halinden anla. amirlikten memurluktan önce hepimiz insanız, bir dakika sonrasına garantimiz yok. başımıza her an her şey gelebilir, bugün memurunun başına gelen herhangi bir olumsuzluğun senin de başına gelmesi muhtemel.
ota çöpe yok rapor yazarım yok tutanak tutarım diye atlama, memurlarından tsk disiplini bekleme. tsk başka, egm başka. sorun yaratan birisini gördün mü tekken yakala, uygun dille uyar, iki üç dört derse o zaman başka.
bizzat tanık olduğum bazı şeyler var. dedikodu, laf taşıma, siyasi ya da dini muhabbetler gibi konularda ben şahsen hoşgörü göstermemeyi düşünüyorum çünkü bu gibi hususlar grupların birlik ve bütünlüğünü bozuyor, kavgalara, işlerin büyümesine sebebiyet veriyor. herkes aynı görüşe sahip değil, beş parmağın beşi bir değil.
kazanırsan, meslek hayatında başarılar dilerim kardeşim. adil, egolarından arınmış ve memur dostu bir amir olman dileğimle.
kardeş yanlış gruba açmışsın öncelikle. genelleme yapmak istemem, genelleme dışında kalıp samimi olarak yardımcı olmak isteyen tüm abilerime minnettarım, lütfen alınmasınlar ama genelde ne iç kaynaktan ne dış kaynaktan komiserliği kazanamayıp da torpil var diye ağlayanların yeri burası. burada ne yazarsan yaz kimseyi memnun edemezsin. personel temin faaliyetleri kısmına açmanı öneririm konuyu. her neyse.
öncelikle şunu söyleyeyim. komiser yardımcılığı bir meslek değildir, meslek olan polisliktir. komiser yardımcılığıysa sadece amir sınıfının ilk rütbesidir.
ben de paem adayıyım. 21 yaşımdayım, asli hedefim sutasak ama bir gireceğim. pertem daire uyuyadursun, akademi hızlı davrandı. okulu 3 yılda bu işler için bitirdim üstten ders aldım, çektiğim çileyi bir Allah bilir, bir de ben bilirim.
polis çocuğuyum. teşkilatın içinde büyüdüm. çocukluğumda Ankaranın cerayimi en fazla olan karakollarından birinin maskotuydum hatta. lise yıllarımda polislik stajımı da o karakolda aldım. adı bende kalsın.
bizim peder F tipi değil, alkolik hareketçi. behzat ç'nin rütbesiz versiyonu. yemediği soruşturma kalmamış, çalıştığı en kaliteli yer semt karakolu olmuş hassas-karakol-ilçe ekipler üçgeninde dönüp durmuş, baksan bir tane dahi taltif almamış. dolayısıyla şubelerde durum ne hiç bilmiyorum. hassasta çok bi numara yok, sabahtan akşama akşamdan sabaha kadar oturup nokta beklersin, komisersen de o noktaları bekleyen memurları yalnız hissetmesinler diye nezaketen bi yoklar, hazır gitmişken de ufak bi denetleme yapar notunu alır yola revan olursun.
karakolda ve ekiplerde grup amiri olursun. hadi ekiplerde çok bir numara yok da karakoldaysan yandın arkadaş. hele cerayimi fazla bir karakola düşersen cayır cayır yandın. ne psikopatı biter, ne sarhoşu biter, ne ayyaşı biter, ne hırsızı biter, ne uğursuzu biter, ne düğünü biter, ne müracaatçısı biter, ne müştekisi biter, ne anonsu biter, ne geleni biter, ne gideni biter. yüzüne karşı ana avrat söven adam da görürsün, paşa paşa gelip uygun üslupla derdini anlatan vatandaş da görürsün. insanla uğraşmak zordur kardeş, karakolun en büyük zorluğu da budur.
dış görev gelir, sınav görevi gelir, devlet büyüğü gelir, 2. emrin ne zaman geleceğini bir Allahın bildiği 2. emre kadar 12/12 gelir, dış görevde bayat kumanya gelir, mesleğin cilveleridir. eyvallah diyip işini yapacaksın.
akademili amir de gördüm, orta k'lı amir de gördüm, paemli amir de gördüm. vasıflı-vasıfsız muhabbetine girmeye gerek yok, memurunun derdini dinleyen, samimi olarak ilgilenen paemli, orta K'lı amir de gördüm, ablasını hastaneye kaldırdığı için izin isteyen memura "artistlik yapma" diyen akademili amir de gördüm. kalp ameliyatı olup taburcu olan babasıyla vakit geçirmek isteyen memura "izin verme yetkisinin olmadığını" söyleyen orta k'lı da gördüm, o amcanın ameliyatına kan veren, yanında bulunan akademili de gördüm. velhasılkelam bu mesele amirlikte değil, insanlıkta bitiyor. omzunda yıldız olsa ne olacak, gökte de yıldız var, yönünü buldurmadıktan yolunu aydınlatmadıktan sonra ne halta yarıyor?
aşağıda karabela 55 abimiz durumu özetlemiş. amir dediğin öyle olur. hatta daha aşağıda SON-UMUT123 abimizin de yazısını okuduysan, öyle amire memurun nasıl baktığını da görürsün.
her şeyden önce, ilk kural saygı kardeşim. karşındaki adam çocuk değil, yerine göre senin yaşın kadar mesleği olan insanlar olacak karşında. birlikte çalışıyorsun, mesai arkadaşın. memurlarını kıracak, incitecek, canını sıkacak şeylerden uzak dur. şunu unutma, bizim peder ne zaman bi amire kızsa gelir hıncını bizden çıkartırdı. valide bir ton beddua ederdi, ben de ağız dolusu küfrederdim. insan ya anısıyla ya da anasıyla anılırmış. hiçbirimiz anasıyla anılanlardan olmak istemeyiz, değil mi?
yönetici değil, lider ol. mabadını yayıp emir vermektense işin içine gir. hem astlarının saygısını kazanırsın, hem de polisliği öğrenirsin. her türlü fayda görürsün.
astlarının halinden anla. amirlikten memurluktan önce hepimiz insanız, bir dakika sonrasına garantimiz yok. başımıza her an her şey gelebilir, bugün memurunun başına gelen herhangi bir olumsuzluğun senin de başına gelmesi muhtemel.
ota çöpe yok rapor yazarım yok tutanak tutarım diye atlama, memurlarından tsk disiplini bekleme. tsk başka, egm başka. sorun yaratan birisini gördün mü tekken yakala, uygun dille uyar, iki üç dört derse o zaman başka.
bizzat tanık olduğum bazı şeyler var. dedikodu, laf taşıma, siyasi ya da dini muhabbetler gibi konularda ben şahsen hoşgörü göstermemeyi düşünüyorum çünkü bu gibi hususlar grupların birlik ve bütünlüğünü bozuyor, kavgalara, işlerin büyümesine sebebiyet veriyor. herkes aynı görüşe sahip değil, beş parmağın beşi bir değil.
kazanırsan, meslek hayatında başarılar dilerim kardeşim. adil, egolarından arınmış ve memur dostu bir amir olman dileğimle.