Merhabalar,
Mülakattan çıkınca tüm detayları yazacağım demiştim. İlgilenenler için aşağıda uzunca süreci anlatacağım.
Arkadaşlar öncelikle kuruma girdikten sonra sizi yönlendirdikleri binanın girişinde bir süre bekliyorsunuz. C3'tü sanırım, evrak teslimine gittiğimiz bina değil de onun ilerisinde.. Sonra kaç kişi girecekseniz hepiniz yada büyük çoğunluğunuz toplandıktan sonra telefonlarınızı alıp sizi topluca yukarı çıkarıyorlar. Acıktığınız veya susadığınızda kantin/kafeterya gibi alanlara güvenlik görevlileri ile beraber gidip dönebiliyorsunuz. Gözlemlerimden edindiğim yanınızda bir yığın not ile gelmenin çok da bir işe yaramadığı. Zaten okuduğunuzu da o ortamda çok anlayamayabiliyorsunuz.
Tavsiyem birbirinizle tanışmanız yönünde, sohbet edince daha rahat olduğunu söylüyordu diğer arkadaşlar da. Yani evet tabi ki rakipsiniz ama bu birbirinize destek olmayacağınız ve birbirinizi sakinleştirmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Birbirinize moral verirken aslında kendinizi de rahatlatıyorsunuz.
Mülakattan çıkan arkadaşlarla oturup sohbet etmenize müsade ediliyor. Eğer detay vermek isteyenler olursa nasıl geçtiğini biraz anlatıyorlar. Ama fark ettiğim şu ki hiççbirimizin mülakatı birbiriyle benzer değil. Kimi gayet sakin bir ortam vardı dedi. Kimisi de gergindi içerisi öyle çok da rahat değildik dedi. Sanırım biraz da sizin yaklaşımınız belirliyor içerdeki havayı.
Sorulara gelince bazılarımıza önce kendini tanıt dendi bazılarımıza çok belirgin şeyler soruldu kişisel özelliklerimizle ilgili. Önce bir ısınma konuşması oluyor, biraz sohbet havasında geçiyor. Sonrasında önünüzde zarflar var oradan soru çekiyorsunuz. Sorular anladığım kadarıyla bahtınıza ne gelirse. Çok belirgin ve sert güç konuları çıkabildiği gibi yumuşak güç meseleleri de çıkabiliyor. Gerçekten şansınıza kalmış. Bize ingilizce mi tükçe mi cevap vermek isterseniz diye sorulmuştu. Sorulan da var sorulmayan da. Biraz bahtınıza kalıyor sürecin nasıl ilerlediği. Çıkan sorular da tahmin edilmesi çok zor şeyler olmamakla beraber o konuda derin bilgi gerektiren şeyler de olabiliyor. Bilmiyorsanız bilmiyorum demek uydurmaktan çok daha iyi. Ölçtükleri şey bence salt bilgi değil aynı zamanda tepkileriniz de..
Sorulan soruların mülakat performansınızdaki etkileri mülakata girmeden zihninizde oluştuğu kadar büyük değil. Mesele biraz da durumu kurtarabilmek, köşeye sıkıştığında nasıl başa çıkabildiğini göstermek. O yüzden bence en önemli şey modunuzun düşmesini engellemek. Bir standartı var mı ben de bilmiyorum ama anladığım en somut şey bilgiden ziyade sizin ifade kabiliyetiniz, temsil yeteneğiniz daha önemli. Ben bu günün böyle olacağını bilseydim bunca şeyi aklımda tutmaya çalışmaz ,ki tutamadım da zaten, belli başlı konularla ilgili genel bir anlayış, bakış açısı geliştirmeye çalışırdım..
Şimdilik bu kadar aklıma gelenler. Daha kapsamlı soruları olan arkadaşlar burdan yazarsa cevap verebilirim. Hem diğer arkadaşlar da faydalanır.
Herkesin hakkında hayırlısı olur umarım. Başarılar,
Merhabalar,
Mülakattan çıkınca tüm detayları yazacağım demiştim. İlgilenenler için aşağıda uzunca süreci anlatacağım.
Arkadaşlar öncelikle kuruma girdikten sonra sizi yönlendirdikleri binanın girişinde bir süre bekliyorsunuz. C3'tü sanırım, evrak teslimine gittiğimiz bina değil de onun ilerisinde.. Sonra kaç kişi girecekseniz hepiniz yada büyük çoğunluğunuz toplandıktan sonra telefonlarınızı alıp sizi topluca yukarı çıkarıyorlar. Acıktığınız veya susadığınızda kantin/kafeterya gibi alanlara güvenlik görevlileri ile beraber gidip dönebiliyorsunuz. Gözlemlerimden edindiğim yanınızda bir yığın not ile gelmenin çok da bir işe yaramadığı. Zaten okuduğunuzu da o ortamda çok anlayamayabiliyorsunuz.
Tavsiyem birbirinizle tanışmanız yönünde, sohbet edince daha rahat olduğunu söylüyordu diğer arkadaşlar da. Yani evet tabi ki rakipsiniz ama bu birbirinize destek olmayacağınız ve birbirinizi sakinleştirmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Birbirinize moral verirken aslında kendinizi de rahatlatıyorsunuz.
Mülakattan çıkan arkadaşlarla oturup sohbet etmenize müsade ediliyor. Eğer detay vermek isteyenler olursa nasıl geçtiğini biraz anlatıyorlar. Ama fark ettiğim şu ki hiççbirimizin mülakatı birbiriyle benzer değil. Kimi gayet sakin bir ortam vardı dedi. Kimisi de gergindi içerisi öyle çok da rahat değildik dedi. Sanırım biraz da sizin yaklaşımınız belirliyor içerdeki havayı.
Sorulara gelince bazılarımıza önce kendini tanıt dendi bazılarımıza çok belirgin şeyler soruldu kişisel özelliklerimizle ilgili. Önce bir ısınma konuşması oluyor, biraz sohbet havasında geçiyor. Sonrasında önünüzde zarflar var oradan soru çekiyorsunuz. Sorular anladığım kadarıyla bahtınıza ne gelirse. Çok belirgin ve sert güç konuları çıkabildiği gibi yumuşak güç meseleleri de çıkabiliyor. Gerçekten şansınıza kalmış. Bize ingilizce mi tükçe mi cevap vermek isterseniz diye sorulmuştu. Sorulan da var sorulmayan da. Biraz bahtınıza kalıyor sürecin nasıl ilerlediği. Çıkan sorular da tahmin edilmesi çok zor şeyler olmamakla beraber o konuda derin bilgi gerektiren şeyler de olabiliyor. Bilmiyorsanız bilmiyorum demek uydurmaktan çok daha iyi. Ölçtükleri şey bence salt bilgi değil aynı zamanda tepkileriniz de..
Sorulan soruların mülakat performansınızdaki etkileri mülakata girmeden zihninizde oluştuğu kadar büyük değil. Mesele biraz da durumu kurtarabilmek, köşeye sıkıştığında nasıl başa çıkabildiğini göstermek. O yüzden bence en önemli şey modunuzun düşmesini engellemek. Bir standartı var mı ben de bilmiyorum ama anladığım en somut şey bilgiden ziyade sizin ifade kabiliyetiniz, temsil yeteneğiniz daha önemli. Ben bu günün böyle olacağını bilseydim bunca şeyi aklımda tutmaya çalışmaz ,ki tutamadım da zaten, belli başlı konularla ilgili genel bir anlayış, bakış açısı geliştirmeye çalışırdım..
Şimdilik bu kadar aklıma gelenler. Daha kapsamlı soruları olan arkadaşlar burdan yazarsa cevap verebilirim. Hem diğer arkadaşlar da faydalanır.
Herkesin hakkında hayırlısı olur umarım. Başarılar,