İşte aranan ve beklenen yorum. Ellerinize sağlık. Fakat yazdıklarınızda küçük bir kısmı açıklığa kavuşturmanızı rica edeceğim.
"Belirteyim ki o kararda da anlaşılması gereken brüt ya da net ele geçen miktarın devletle aynı olmasıdır. Yani devlette 6200 alınıyorsa vakıfta da 6200 olması gerekir. Bu konunun vergi dilimiyle vs alakası yoktur. "
Değerli hocam, aslında mesele vergi diliminden ziyade maaşlar brüt olarak eşitlenirse elimize geçecek paranın eşit olmayacağı noktasında düğümleniyor. Biliyorsunuz, brüt olarak eşitlenirse net maaşlarımız devletteki muadillerimizle eşit olmayacak. Kesin olarak anlamak için soruyorum. Gerekirse brüt maaşlarımızın devlettekine nispetle daha yüksek olup, net maaşlarımızın devletteki muadillerimizle eşitlenmesi gerektiğini savunuyorsunuz, değil mi? (Sanıyorum en büyük korkum meslektaşlarımın devlettekilerle eşit olmasa da en azından yakın miktarda bir maaşa razı olmaları.)
İşte aranan ve beklenen yorum. Ellerinize sağlık. Fakat yazdıklarınızda küçük bir kısmı açıklığa kavuşturmanızı rica edeceğim.
"Belirteyim ki o kararda da anlaşılması gereken brüt ya da net ele geçen miktarın devletle aynı olmasıdır. Yani devlette 6200 alınıyorsa vakıfta da 6200 olması gerekir. Bu konunun vergi dilimiyle vs alakası yoktur. "
Değerli hocam, aslında mesele vergi diliminden ziyade maaşlar brüt olarak eşitlenirse elimize geçecek paranın eşit olmayacağı noktasında düğümleniyor. Biliyorsunuz, brüt olarak eşitlenirse net maaşlarımız devletteki muadillerimizle eşit olmayacak. Kesin olarak anlamak için soruyorum. Gerekirse brüt maaşlarımızın devlettekine nispetle daha yüksek olup, net maaşlarımızın devletteki muadillerimizle eşitlenmesi gerektiğini savunuyorsunuz, değil mi? (Sanıyorum en büyük korkum meslektaşlarımın devlettekilerle eşit olmasa da en azından yakın miktarda bir maaşa razı olmaları.)
Akademiksavcı , 4 yıl önce
Herkese merhabalar,
Başlığa ilişkin tüm yorumları okudum. Ben de çoğunuz gibi bir vakıf üniversitesinde araştırma görevlisi olarak görev yapmaktayım.Ayrıca bir hukukçu olduğumu da ifade etmek istiyorum. Yazacağım bu yorumu da tamamen acaba bir katkım olur mu diye bir umutla yazıyorum. Ayrıca belirtmem gerekir ki yazılanların çoğunluğunda bilgi Ya da yorum yanlışlığı olduğunu da ifade etmem gerekir. Öncelikle şunu ifade etmeliyim. Şu anda elimizde resmî gazetede yayınlanmış bir kanun maddesi var. Söz konusu maddede, ?ödenen ücretin? eşit Ya da daha fazla olması düzenlenmektedir. Bu kanun maddesi dikkate alındığında, herhangi bir hukukçunun anlayacağı durum istediği şekilde yorum yaparsa yapsın ele geçen ücretin devlet ve vakıf açısından eşit olması yönünde olur. O halde kanunun lafzı bakımından bir sorun yoktur. Sorun kanunun uygulanması noktasındadır. Kanunun uygulanması noktasında görevli merci her bir üniversitedir. Ayrıca bu üniversitelere talimat verebilme yetkisine sahip olan YÖK, deyim yerindeyse bu kanunun yürütme mercidir. Üniversitelerin pek tabii bu kanunu çıktığı hali ile hemen uygulaması Türkiye şartlarında şaşırtıcı olurdu. Bunun iki nedeni var . Birincisi gerçekten bu kanunun halk tabiriyle işlerine gelmemesi. İkincisi ise kanunun uygulanma noktasında fazlaca açıklığa kavuşturulması gereken noktalar olması. Bu açıklığa kavuşturma işini de YÖK ün yapması gerekirdi. Sadece bir fotodan yola çıkarak brüt net ücret ayrımı yapıldığı gibi bir karar var ortalıkta dolaşan. Bu kararın yök tarafından verildiğine şüpheli yaklaşmaktayım. Ancak söz konusu karar doğruysa hiçbir yaraya merhem olmayacağını da ifade etmek isterim. Bu konuya ilişkin bir karar verilmesi gerekiyor evet. Ancak bu kararın infazda tereddüt bırakamayacak ve talimat şeklinde bir karar olması gerekiyordu. Ancak söz konusu karar tam aksine ( doğruysa tabii) bir o kadar kapalıydı. Belirteyim ki o kararda da anlaşılması gereken brütYa da net ele geçen miktarın devletle aynı olmasıdır. Yanş devlette 6200 alınıyorsa vakıfta da 6200 olması gerekir. Bu konunun vergi dilimiyle vs alakası yoktur. Kanun açıktır. O halde şu anda yapılması gereken ilk iş hiçbir kafa karışıklığına mahal vermeden üniversitelerin ilgili birimlerinden bilgi almaktır. Yok alamadık mı? Bu durumda yökün ilgili birimine telefon yoluyla ulaşmaya çalışmaktır. Buralardan aldığımız sonuca göre hareket etmek mantıklı olacaktır. Ayrıca belirtmek gerekirse bu kanun uygulanmadığında kanun yoluna gidilirse mutlaka hak edilen ücret yürürlük tarihinden itibaren verilecektir. Bu yüzdenüniversitelerin iki noktaya karar vermesi gerekir.1. Dükkanı kapatıp gitmek?
2. Hak edenlere hak ettiği maaşı vererek yola devam etmek.
Değerli arkadaşlarım bu süreçte bir kişinin on kişinin araması değil, herkesin elinden geldiği kadar ilgili mercilere başvuru yapması gerekir. Özellikle Yök ün bu noktada faydalı olabilecek bir tavır takınacağını düşünmekteyim. Zira Yökün bir talimatıyla ( açık şekilde olacak) bu sorun çözülecektir. Bunun için de yöke ulaşmanın faydalı olacağını ( daha önce arayanların olduğunu biliyorum) ve bu durumun üst mercilere iletilceğğğnie inanıyorum.