Editörler : supporters.
12 Mayıs 2020 11:12

Doçentten Sorulara Cevaplar

Merhaba değerli arkadaşlar,

Bir devlet üniversitesinde doçent olarak çalışmaktayım. Gerek akademisyenlik gerekse de

doçentlik süreci ile ilgili tüm sorularınıza içtenlikle cevap vermek ve sizlere yardımcı olabilmek

için bu konuyu açtım. Ayrıca yaşım itibariyle de birçoğunuzdan büyük olduğum için tecrübemden de fayadalanın istedim. Bekliyorum....


pk01
Aday Memur
12 Mayıs 2020 13:35

Hocam merhaba,

Akademisyenlerin birbirlerinden bilgi ve tecrübelerini sakladığı, yardım ve yönlendirmenin bittiği bir dönem içerisinde böyle bir başlık ile tecrübe paylaşımı yapmak istemenizi takdir ediyorum.

Benim alanım güzel sanatlar, grafik tasarım. 5 yıl boyunca vakıf üniversitelerinde sömürüldükten sonra, liyakate dayalı olarak kazandığım bir devlet üniversitesinde Dr. Öğr. Üyesi olarak milletime hizmet etmekteyim. Dr. ünvanımı almamdan 11 ay geçmesine karşın doçentlik başvurumu yapacak fazlasıyla puanım bulunmaktadır. Benim size sorum, 11 aydır Dr. ünvanına ve gerekli şart ve puana sahip birinin doçentlik başvurusunu yapması nasıl karşılanır? Herkesin istediği ve beklediği adalet jürilerde mevcut mudur? Fikirlerini söyleyen birçok akademisyen doçentlik ünvanının yalnızca kendisine verilmesini ve peşinden kimsenin gelmesini istemediği için yalan yanlış (belki de gerçek bilemiyorum) 'hele bir palazlan, birkaç sene geçsin' diyor. Forumlarda okuduğum birçok yorumda meslektaşlarım haksızlığa uğradığını yazıyor. Bu durum ise yıllarca bir devlet üniversitesinde çalışmak için ülkemin neredeyse tamamını gezerek, liyakatsiz sınavlardan umut bekleyen zamanlarımı hatırlatıyor ve cesaretimi kırıyor. Siz ne dersiniz? Ne önerirsiniz?

Saygılar.

12 Mayıs 2020 15:54

Öncelikle bu ilk yazımda baştan söylemeliyim ki, kişisel bilgilerim dışında her suala bilgim ve deneyimim yettiğince ve de samimiyetle cevap verceğim.

-Doçentlik başvurusunda minimum şartların sağlanması zaten yasal bir zorunluk ve bunu herkes bilir zaten. Ancak mevzuatlardaki net olmayan flu tabir edilen kısımlar her zaman olmuştur maalesef.Hayatta ilk dikkat edilmesi gereken şey bence, bu tür durumlarda karşındaki insanı minimum akıl düzeyinde ve minimum insaf seviyesinde kabul edip ona göre temkinli davranmaktadır.

-Doçentlik başvurusu öncesi ilk yapmanız gereken şey o anki mevzuatı açığıyla flusuyla sindirerek defalarca okumak, kimsenin sözü ve tecrübesiyle sınırlı kalmayın. Unutmayın el elin eşeğini türkü söyleyerek çığırırmış...

-Hiçbir hoca standart bir düşünce yapısına sahip değildir. Bazıları salt bilimsel yaklaşır ki bunlar çoğunlukla akademik geçmişinde yabancı okullar olup yabancı yayınları fazla olanlardır. Bunlara birşey beğendirmen çok zordur ve herkesten kriterler ötesinde çok fazla istekleri olur. Örneğin bunu ben yaşadım. Diğer tüm hocalar hiçbir eksi bulmadan evet dediler, o adam ise, sscı az sayıda ve atıf az almış diyerek red verdi ama neyse ki, 4-1 le Doç olmak nasip oldu.

Diğer bir hoca türü tamamen asistanlarına inceletir belli kriterleri söyler tutuyorsa tamamdır.

Bir diğeri sadece aradaki aracılara ricacılara göre davranır. Kıramayacağı isimden gelen bir rica yeter de artar bile.

-Örneğin benim ilk başvurumda kendi bir hata yaptım ve asgariye takıldım. Puanım 180 e yakındı. Sonra kriterler değişti puanım 110 un altına düştü ama ince eleyip sık dokudum koşulları ve asgariye takılmadım çok şükür. Ayrıca birkaç isme de ulaştık. Sonuçta oldu çok şükür.

-şunu unutmayın başvuru yaptığınız puanın, nerede çalıştığınızın, yaşınızın, şunun bunun hiç ama hiçbir önemi yok. Jürinizde kimlerin olduğunun bir önemi var. Ve tabi sizlerin bu hocalarınkıramayacağı birilerini tanımanızın.

-Peki hiç adam gibi adam yok mu bu camiada? tabiki var ama çoğunluk olmadığı aşikar.

-Peki o zaman ne olacak? İlk olarak kazanma ihtimalinizi zahiren yükseğe çıkarabilmek adına da bazı tavsiyelerde bulanayım acizane:

-Öncelikle minimum 2 yıl (bence 4-5 yıl) ve mümkünse çok sayıda yoğun bir şekil ve çeşitlilikte lisans ve yüksek lisans hatta mümkünse (şart değil) doktora dersi vermek, ayrıca bitmiş 2-3 yl danışmalığı yapmış olmak reddedilme olasılığınızı gerçekten minimuma indirir. Tabi jüriyi tanıyan birilerini de buldunuz mu iş kolaylaşır. Ayrıca yaş da önemlidir. 32-33 yaşından küçük olmak şansı azaltır (genç ve başarılı olmanız adeta istenmez) 35 ten büyük hatta 40 civarı oldun mu işin kolaylaşır. Unutma jüri kendisinden iyi olanı da genelde sevmez, kıskanır yaşa takar,kriterde olmayan şeyler icat eder, ssci az der, atıf fazla almamış der, derde der. Subjektiflik ama yapabileceğin birşey yok.

-Mevzuat jüriye nitelik ve nicelik yönünden inceleme ve değerlendirme imkanı vermiş mahkemeye gitsen nafile.

-Analayacağınız 500 puanınız da olsa puana asla güvenme. Olmadık bir çalışman olmadık birgerekçeyle kılıfına uydurularak kabul edilmez takılırsın asgariye.

-Zor değil, bak rastgele hocaların cv lerine. Ne kadar az çalışmayla Doç. olanların olduğunu görürsün. Bunlar sadece duyduğum okuduğum değil, etrafımda da olanlardan örnekler...

Sonuç:

Ülkenin genelinde olan liyakat sorunu akademide de fazlasıyla mevcut.

Unutmayın, siz de araya birilerini soktuğunuzda yarın da size böyle istekler geldiğinde hayır deme lüksünüz olmayacak bunu da unutmayın.

Peki ne yapamalı?

Çok açık ve basit olarak söylüyorum. Alanında duayen sağlam referansların varsa asgari koşulları tuttur ve hemen başvur. Referanslar eh işte gibiyse daha önce yazdıklarımın çoğunu tutturmadan deneme bile vakit kaybetme çalış. Referans da ne dersen yazdıklarımın tamamını sağlamadan işin çok çok zor.

Bu arada ben sosyal bilimler için genel yorum yaptım. Diğer alanlar için de benzer şeyleri söyleyebilsem de içinde olmadığım için duyumdan ibaret olacaktır.

Ayrıca jürilere kesinlikle bizzat ulaşmaya çalışmayın. Kendisi yasak olsa da sana ulaşır o ayrı.

Doçentlik eserleri yollanırken süslemeye gerek yok ama anlaşılır ve tertipli olsun. Janjana gerek yok. Özellikle cd bin içi istenilen bilgiye kolay erişilebilir bir formatta olsun.

Ben hiç asistanlık yapmadım. Bir devlet kurumunda memur olarak çalışırken dışarıdan yl ve dr yapmak nasip oldu. Benim gibi olanların 4-5 yıldan önce zaten başvurmaması gerekir.

Bir diğer husus mutlaka çalışma ve yayınlarınızı çeşitlendirin. Asgari koşul dışında her puanlanacak hatta puanlanmayacak idari vb. görevler bile artı getirir. Hiçbir asgari şart kısmını sınırda yayınla tamamlamayın birini siler haklı ya göreceli haklı gerekçeyle benim gibi asgariye takılırsın.

yl tezi bitirtmeye eldene geldiğince gayret edin.

istenmese bile en az bir ssci koymaya çalışın.

Tam metin olmayan bildirileri ya bildiri olarak ya da makale olarak puanlayın ama puanlamasan da yer verin dolu görünsün. sonunda gidip sunmuşsun emek var.

Tez bitirdiğin öğrencilerinle makaleye dönüştürdüğün çalışmanda kesinlikle onların ismine de yer ver.

Tezinden makale yaptığında dipnot ver ve mümkünse tezden bir eser yap ki dilimleme yorumuna çanak tutma.

yayıncıların sitelerinde yazan indeks bilgilerine asla güvenme tek tek ilgili yıl için teyit et indeks sitelerinden.

uluslararası kitap ve kitap bölümleri için resim yazı al ve koy mutlaka.

Ulusal basımlı eserleri uluslararası dense de mümkün olduğunca ulusal kapsamda puanla riski azalt.

Aracı yapmayı düşündüğün bir hoca varsa başvurmadan önce ona göster görüşünü al ki arkanda rahat ve sağlam dursun.

SSCI ESCI VE SCOPUS dışında hiç kasma ulusalda yayınlat.

Mümkün olduğunca sitesinde bir sebeple para talep eden yerlerde yayın yapmamaya çalış.

Kesinlikle dosya yollarken içine mesaj vb. yazmayın. cd de dahil.

Son olarak tabiki de çok kıymetli hocalarımız da camiada bulunmakta. Herkes bir değil. Ancakmaalesef bahsettiğim türden takıntılı olanları da hesap etmekte fayda var. Ne olursa olsun kaderden öteye köy olmadığını unutma. Tevekkül bizden takdir Allah tan. Unutma dünyaya Doç Prof olmaya gelmedik. Zaman hızla akıp gidiyor ileride neler için strese girmişim diyeceksiniz çoğunuz. Dikkat ve tevekkül yeter stres benim yaptığım gibi dosyalama, puanlama vb. hatalara sebep olabilir.

Kusura bakmayın biraz karışık yazdım. Kafanıza takılan bir şey olursa buyrun bildiğim kadarıyla cevap vermeye çalışayım.


nickbulmakzorazizim
Genel Müdür
12 Mayıs 2020 18:43

Hocam MYO'da görevli öğretim üyesinin hali ne olacak? Lisans dersi veremiyorum, lisansüstü ders veremiyorum, tez danışmanlığı yapamıyorum. 10 yıl sonra da bunları yapamamış olacağım. Çok büyük haksızlık söz konusu burada. ÜAK dışında hocaların kendi kriterleri uydurmaları sorun. Benim MYO'da görevli olmam bir suç gibi oluyor bu durumda.

akademisyenolma1905, 4 yıl önce

Öncelikle bu ilk yazımda baştan söylemeliyim ki, kişisel bilgilerim dışında her suala bilgim ve deneyimim yettiğince ve de samimiyetle cevap verceğim.

-Doçentlik başvurusunda minimum şartların sağlanması zaten yasal bir zorunluk ve bunu herkes bilir zaten. Ancak mevzuatlardaki net olmayan flu tabir edilen kısımlar her zaman olmuştur maalesef.Hayatta ilk dikkat edilmesi gereken şey bence, bu tür durumlarda karşındaki insanı minimum akıl düzeyinde ve minimum insaf seviyesinde kabul edip ona göre temkinli davranmaktadır.

-Doçentlik başvurusu öncesi ilk yapmanız gereken şey o anki mevzuatı açığıyla flusuyla sindirerek defalarca okumak, kimsenin sözü ve tecrübesiyle sınırlı kalmayın. Unutmayın el elin eşeğini türkü söyleyerek çığırırmış...

-Hiçbir hoca standart bir düşünce yapısına sahip değildir. Bazıları salt bilimsel yaklaşır ki bunlar çoğunlukla akademik geçmişinde yabancı okullar olup yabancı yayınları fazla olanlardır. Bunlara birşey beğendirmen çok zordur ve herkesten kriterler ötesinde çok fazla istekleri olur. Örneğin bunu ben yaşadım. Diğer tüm hocalar hiçbir eksi bulmadan evet dediler, o adam ise, sscı az sayıda ve atıf az almış diyerek red verdi ama neyse ki, 4-1 le Doç olmak nasip oldu.

Diğer bir hoca türü tamamen asistanlarına inceletir belli kriterleri söyler tutuyorsa tamamdır.

Bir diğeri sadece aradaki aracılara ricacılara göre davranır. Kıramayacağı isimden gelen bir rica yeter de artar bile.

-Örneğin benim ilk başvurumda kendi bir hata yaptım ve asgariye takıldım. Puanım 180 e yakındı. Sonra kriterler değişti puanım 110 un altına düştü ama ince eleyip sık dokudum koşulları ve asgariye takılmadım çok şükür. Ayrıca birkaç isme de ulaştık. Sonuçta oldu çok şükür.

-şunu unutmayın başvuru yaptığınız puanın, nerede çalıştığınızın, yaşınızın, şunun bunun hiç ama hiçbir önemi yok. Jürinizde kimlerin olduğunun bir önemi var. Ve tabi sizlerin bu hocalarınkıramayacağı birilerini tanımanızın.

-Peki hiç adam gibi adam yok mu bu camiada? tabiki var ama çoğunluk olmadığı aşikar.

-Peki o zaman ne olacak? İlk olarak kazanma ihtimalinizi zahiren yükseğe çıkarabilmek adına da bazı tavsiyelerde bulanayım acizane:

-Öncelikle minimum 2 yıl (bence 4-5 yıl) ve mümkünse çok sayıda yoğun bir şekil ve çeşitlilikte lisans ve yüksek lisans hatta mümkünse (şart değil) doktora dersi vermek, ayrıca bitmiş 2-3 yl danışmalığı yapmış olmak reddedilme olasılığınızı gerçekten minimuma indirir. Tabi jüriyi tanıyan birilerini de buldunuz mu iş kolaylaşır. Ayrıca yaş da önemlidir. 32-33 yaşından küçük olmak şansı azaltır (genç ve başarılı olmanız adeta istenmez) 35 ten büyük hatta 40 civarı oldun mu işin kolaylaşır. Unutma jüri kendisinden iyi olanı da genelde sevmez, kıskanır yaşa takar,kriterde olmayan şeyler icat eder, ssci az der, atıf fazla almamış der, derde der. Subjektiflik ama yapabileceğin birşey yok.

-Mevzuat jüriye nitelik ve nicelik yönünden inceleme ve değerlendirme imkanı vermiş mahkemeye gitsen nafile.

-Analayacağınız 500 puanınız da olsa puana asla güvenme. Olmadık bir çalışman olmadık birgerekçeyle kılıfına uydurularak kabul edilmez takılırsın asgariye.

-Zor değil, bak rastgele hocaların cv lerine. Ne kadar az çalışmayla Doç. olanların olduğunu görürsün. Bunlar sadece duyduğum okuduğum değil, etrafımda da olanlardan örnekler...

Sonuç:

Ülkenin genelinde olan liyakat sorunu akademide de fazlasıyla mevcut.

Unutmayın, siz de araya birilerini soktuğunuzda yarın da size böyle istekler geldiğinde hayır deme lüksünüz olmayacak bunu da unutmayın.

Peki ne yapamalı?

Çok açık ve basit olarak söylüyorum. Alanında duayen sağlam referansların varsa asgari koşulları tuttur ve hemen başvur. Referanslar eh işte gibiyse daha önce yazdıklarımın çoğunu tutturmadan deneme bile vakit kaybetme çalış. Referans da ne dersen yazdıklarımın tamamını sağlamadan işin çok çok zor.

Bu arada ben sosyal bilimler için genel yorum yaptım. Diğer alanlar için de benzer şeyleri söyleyebilsem de içinde olmadığım için duyumdan ibaret olacaktır.

Ayrıca jürilere kesinlikle bizzat ulaşmaya çalışmayın. Kendisi yasak olsa da sana ulaşır o ayrı.

Doçentlik eserleri yollanırken süslemeye gerek yok ama anlaşılır ve tertipli olsun. Janjana gerek yok. Özellikle cd bin içi istenilen bilgiye kolay erişilebilir bir formatta olsun.

Ben hiç asistanlık yapmadım. Bir devlet kurumunda memur olarak çalışırken dışarıdan yl ve dr yapmak nasip oldu. Benim gibi olanların 4-5 yıldan önce zaten başvurmaması gerekir.

Bir diğer husus mutlaka çalışma ve yayınlarınızı çeşitlendirin. Asgari koşul dışında her puanlanacak hatta puanlanmayacak idari vb. görevler bile artı getirir. Hiçbir asgari şart kısmını sınırda yayınla tamamlamayın birini siler haklı ya göreceli haklı gerekçeyle benim gibi asgariye takılırsın.

yl tezi bitirtmeye eldene geldiğince gayret edin.

istenmese bile en az bir ssci koymaya çalışın.

Tam metin olmayan bildirileri ya bildiri olarak ya da makale olarak puanlayın ama puanlamasan da yer verin dolu görünsün. sonunda gidip sunmuşsun emek var.

Tez bitirdiğin öğrencilerinle makaleye dönüştürdüğün çalışmanda kesinlikle onların ismine de yer ver.

Tezinden makale yaptığında dipnot ver ve mümkünse tezden bir eser yap ki dilimleme yorumuna çanak tutma.

yayıncıların sitelerinde yazan indeks bilgilerine asla güvenme tek tek ilgili yıl için teyit et indeks sitelerinden.

uluslararası kitap ve kitap bölümleri için resim yazı al ve koy mutlaka.

Ulusal basımlı eserleri uluslararası dense de mümkün olduğunca ulusal kapsamda puanla riski azalt.

Aracı yapmayı düşündüğün bir hoca varsa başvurmadan önce ona göster görüşünü al ki arkanda rahat ve sağlam dursun.

SSCI ESCI VE SCOPUS dışında hiç kasma ulusalda yayınlat.

Mümkün olduğunca sitesinde bir sebeple para talep eden yerlerde yayın yapmamaya çalış.

Kesinlikle dosya yollarken içine mesaj vb. yazmayın. cd de dahil.

Son olarak tabiki de çok kıymetli hocalarımız da camiada bulunmakta. Herkes bir değil. Ancakmaalesef bahsettiğim türden takıntılı olanları da hesap etmekte fayda var. Ne olursa olsun kaderden öteye köy olmadığını unutma. Tevekkül bizden takdir Allah tan. Unutma dünyaya Doç Prof olmaya gelmedik. Zaman hızla akıp gidiyor ileride neler için strese girmişim diyeceksiniz çoğunuz. Dikkat ve tevekkül yeter stres benim yaptığım gibi dosyalama, puanlama vb. hatalara sebep olabilir.

Kusura bakmayın biraz karışık yazdım. Kafanıza takılan bir şey olursa buyrun bildiğim kadarıyla cevap vermeye çalışayım.


pk01
Aday Memur
12 Mayıs 2020 21:05

Hocam, vakit ayırıp cevapladığınız için çok teşekkür ederim.

akademisyenolma1905, 4 yıl önce

Öncelikle bu ilk yazımda baştan söylemeliyim ki, kişisel bilgilerim dışında her suala bilgim ve deneyimim yettiğince ve de samimiyetle cevap verceğim.

-Doçentlik başvurusunda minimum şartların sağlanması zaten yasal bir zorunluk ve bunu herkes bilir zaten. Ancak mevzuatlardaki net olmayan flu tabir edilen kısımlar her zaman olmuştur maalesef.Hayatta ilk dikkat edilmesi gereken şey bence, bu tür durumlarda karşındaki insanı minimum akıl düzeyinde ve minimum insaf seviyesinde kabul edip ona göre temkinli davranmaktadır.

-Doçentlik başvurusu öncesi ilk yapmanız gereken şey o anki mevzuatı açığıyla flusuyla sindirerek defalarca okumak, kimsenin sözü ve tecrübesiyle sınırlı kalmayın. Unutmayın el elin eşeğini türkü söyleyerek çığırırmış...

-Hiçbir hoca standart bir düşünce yapısına sahip değildir. Bazıları salt bilimsel yaklaşır ki bunlar çoğunlukla akademik geçmişinde yabancı okullar olup yabancı yayınları fazla olanlardır. Bunlara birşey beğendirmen çok zordur ve herkesten kriterler ötesinde çok fazla istekleri olur. Örneğin bunu ben yaşadım. Diğer tüm hocalar hiçbir eksi bulmadan evet dediler, o adam ise, sscı az sayıda ve atıf az almış diyerek red verdi ama neyse ki, 4-1 le Doç olmak nasip oldu.

Diğer bir hoca türü tamamen asistanlarına inceletir belli kriterleri söyler tutuyorsa tamamdır.

Bir diğeri sadece aradaki aracılara ricacılara göre davranır. Kıramayacağı isimden gelen bir rica yeter de artar bile.

-Örneğin benim ilk başvurumda kendi bir hata yaptım ve asgariye takıldım. Puanım 180 e yakındı. Sonra kriterler değişti puanım 110 un altına düştü ama ince eleyip sık dokudum koşulları ve asgariye takılmadım çok şükür. Ayrıca birkaç isme de ulaştık. Sonuçta oldu çok şükür.

-şunu unutmayın başvuru yaptığınız puanın, nerede çalıştığınızın, yaşınızın, şunun bunun hiç ama hiçbir önemi yok. Jürinizde kimlerin olduğunun bir önemi var. Ve tabi sizlerin bu hocalarınkıramayacağı birilerini tanımanızın.

-Peki hiç adam gibi adam yok mu bu camiada? tabiki var ama çoğunluk olmadığı aşikar.

-Peki o zaman ne olacak? İlk olarak kazanma ihtimalinizi zahiren yükseğe çıkarabilmek adına da bazı tavsiyelerde bulanayım acizane:

-Öncelikle minimum 2 yıl (bence 4-5 yıl) ve mümkünse çok sayıda yoğun bir şekil ve çeşitlilikte lisans ve yüksek lisans hatta mümkünse (şart değil) doktora dersi vermek, ayrıca bitmiş 2-3 yl danışmalığı yapmış olmak reddedilme olasılığınızı gerçekten minimuma indirir. Tabi jüriyi tanıyan birilerini de buldunuz mu iş kolaylaşır. Ayrıca yaş da önemlidir. 32-33 yaşından küçük olmak şansı azaltır (genç ve başarılı olmanız adeta istenmez) 35 ten büyük hatta 40 civarı oldun mu işin kolaylaşır. Unutma jüri kendisinden iyi olanı da genelde sevmez, kıskanır yaşa takar,kriterde olmayan şeyler icat eder, ssci az der, atıf fazla almamış der, derde der. Subjektiflik ama yapabileceğin birşey yok.

-Mevzuat jüriye nitelik ve nicelik yönünden inceleme ve değerlendirme imkanı vermiş mahkemeye gitsen nafile.

-Analayacağınız 500 puanınız da olsa puana asla güvenme. Olmadık bir çalışman olmadık birgerekçeyle kılıfına uydurularak kabul edilmez takılırsın asgariye.

-Zor değil, bak rastgele hocaların cv lerine. Ne kadar az çalışmayla Doç. olanların olduğunu görürsün. Bunlar sadece duyduğum okuduğum değil, etrafımda da olanlardan örnekler...

Sonuç:

Ülkenin genelinde olan liyakat sorunu akademide de fazlasıyla mevcut.

Unutmayın, siz de araya birilerini soktuğunuzda yarın da size böyle istekler geldiğinde hayır deme lüksünüz olmayacak bunu da unutmayın.

Peki ne yapamalı?

Çok açık ve basit olarak söylüyorum. Alanında duayen sağlam referansların varsa asgari koşulları tuttur ve hemen başvur. Referanslar eh işte gibiyse daha önce yazdıklarımın çoğunu tutturmadan deneme bile vakit kaybetme çalış. Referans da ne dersen yazdıklarımın tamamını sağlamadan işin çok çok zor.

Bu arada ben sosyal bilimler için genel yorum yaptım. Diğer alanlar için de benzer şeyleri söyleyebilsem de içinde olmadığım için duyumdan ibaret olacaktır.

Ayrıca jürilere kesinlikle bizzat ulaşmaya çalışmayın. Kendisi yasak olsa da sana ulaşır o ayrı.

Doçentlik eserleri yollanırken süslemeye gerek yok ama anlaşılır ve tertipli olsun. Janjana gerek yok. Özellikle cd bin içi istenilen bilgiye kolay erişilebilir bir formatta olsun.

Ben hiç asistanlık yapmadım. Bir devlet kurumunda memur olarak çalışırken dışarıdan yl ve dr yapmak nasip oldu. Benim gibi olanların 4-5 yıldan önce zaten başvurmaması gerekir.

Bir diğer husus mutlaka çalışma ve yayınlarınızı çeşitlendirin. Asgari koşul dışında her puanlanacak hatta puanlanmayacak idari vb. görevler bile artı getirir. Hiçbir asgari şart kısmını sınırda yayınla tamamlamayın birini siler haklı ya göreceli haklı gerekçeyle benim gibi asgariye takılırsın.

yl tezi bitirtmeye eldene geldiğince gayret edin.

istenmese bile en az bir ssci koymaya çalışın.

Tam metin olmayan bildirileri ya bildiri olarak ya da makale olarak puanlayın ama puanlamasan da yer verin dolu görünsün. sonunda gidip sunmuşsun emek var.

Tez bitirdiğin öğrencilerinle makaleye dönüştürdüğün çalışmanda kesinlikle onların ismine de yer ver.

Tezinden makale yaptığında dipnot ver ve mümkünse tezden bir eser yap ki dilimleme yorumuna çanak tutma.

yayıncıların sitelerinde yazan indeks bilgilerine asla güvenme tek tek ilgili yıl için teyit et indeks sitelerinden.

uluslararası kitap ve kitap bölümleri için resim yazı al ve koy mutlaka.

Ulusal basımlı eserleri uluslararası dense de mümkün olduğunca ulusal kapsamda puanla riski azalt.

Aracı yapmayı düşündüğün bir hoca varsa başvurmadan önce ona göster görüşünü al ki arkanda rahat ve sağlam dursun.

SSCI ESCI VE SCOPUS dışında hiç kasma ulusalda yayınlat.

Mümkün olduğunca sitesinde bir sebeple para talep eden yerlerde yayın yapmamaya çalış.

Kesinlikle dosya yollarken içine mesaj vb. yazmayın. cd de dahil.

Son olarak tabiki de çok kıymetli hocalarımız da camiada bulunmakta. Herkes bir değil. Ancakmaalesef bahsettiğim türden takıntılı olanları da hesap etmekte fayda var. Ne olursa olsun kaderden öteye köy olmadığını unutma. Tevekkül bizden takdir Allah tan. Unutma dünyaya Doç Prof olmaya gelmedik. Zaman hızla akıp gidiyor ileride neler için strese girmişim diyeceksiniz çoğunuz. Dikkat ve tevekkül yeter stres benim yaptığım gibi dosyalama, puanlama vb. hatalara sebep olabilir.

Kusura bakmayın biraz karışık yazdım. Kafanıza takılan bir şey olursa buyrun bildiğim kadarıyla cevap vermeye çalışayım.

12 Mayıs 2020 23:31

rica ederim.

12 Mayıs 2020 23:40

myo da olanalara acizane tavsiye. fakültedeki hoca arkadaşlarla irtibata geçip hiç olmazsa 1 kişi için danışmanlık rica etmeniz. olmadı myo müdürüyle görüşüp fakülteye yazı yazdırarak diğer bölümlerde verebileceğiniz servis derslerin listesini gönderip talepte bulunmanız olabilir. ya da tersten düşünürsek diğer bir fakülte ve bölümde verebileceğiniz bir ders için önden görüşüp fakülteden myo ya ters talepte bulunulmasını sağlamak olabilir. ayrıca mümkünse yakın üniversitelerden de bu durum söz konusu olabilir. zorlamak ve denemek lazım. ancak tüm bunları bölüm başkanınız ve myo müdürünüzden habersiz yapmamaya çalışın. tiribe girmesinler beni çiğnedin diye. fakültelerdeki tanıdıklarınızı mutlaka devreye sokun çünkü danışmanlıklarda sistem şöyle işler: 1 danışmanlık 8 saat uzmanlık + 1 tez danışmanlığı yani 9 saat normal öğr. ücreti alır bundan sonraki her ilave 1 kişi 1 saat fark eder. yani bazı hocalar için ha 8 olmuş ha 9 fazla fark olmaz. tabi kefeninde cebi yoksa...

nickbulmakzorazizim, 4 yıl önce

Hocam MYO'da görevli öğretim üyesinin hali ne olacak? Lisans dersi veremiyorum, lisansüstü ders veremiyorum, tez danışmanlığı yapamıyorum. 10 yıl sonra da bunları yapamamış olacağım. Çok büyük haksızlık söz konusu burada. ÜAK dışında hocaların kendi kriterleri uydurmaları sorun. Benim MYO'da görevli olmam bir suç gibi oluyor bu durumda.

13 Mayıs 2020 00:03

Doçentlikte çalışma gönderim tarihi?

Selam,

Bir çalışmayı "Doktoradan sonra yapılan çalışmalara" sokmak için sorunun cevabı ne olur ?

Çalışmanın gönderim tarihi mi göz önüne alınıyor yoksa yayımlanma tarihi mi göz önüne alınıyor ?

Bu sorunun cevabı yok.

DOI alma tarihi mi?

Cilt sayı numara alma tarihi mi?

Kabul tarihi mi ?

Hangisine bakılıyor ?

Teşekkürler,

Saygı ve hoş görüyle,

Not: Süper oldu; ilaç gibisiniz!

13 Mayıs 2020 04:42

yine bildiğim kadarıyla cevaplamaya çalışayım:

doi numarası almak bir yayının yayınlanmış olması demek değil tam olarak. çünkü doi nodan sonra eseri geri çekme veya düzeltme gibi durumlar da olabilir. zaten doi olan ama yayınlanmamış eserlerde sayfa no vb. bilgiler de net değildir hatta belli değildir. bu sebeple dr mezuniyeti sonrası olabilmesi için eserin yazılı olarak basıldığı veya online olarak yayınlandığı tarihin mezuniyet tarihinden sonra olması gerekir. şöyle düşünün eseriniz kabul edildi, ancak herhangi bir sebeple yayıncı kapandı. ortada basılı ya da online eser var mı yok. doi almış, kabul almışanlamı var mı?yok.

saygılar...


nickbulmakzorazizim
Genel Müdür
13 Mayıs 2020 19:31

Hocam;

1- 100 puan baraj. 104 puan ile doçent olan var, 170 puan ile yetersiz görülen var. Bu puan olayı bahane mi jüri için yoksa onları nezdinde gerçek karşılığı var mı?

2- Adayın tez danışmanın siyasi görüşüne zıt olan bir jüri üyesi bu durumu adayı elemek için kullanmakta mı?

13 Mayıs 2020 19:56

uzun yazımda değinmiştim. puana takılmayın. 200 puan olur ama hep bir çalışma türüne yüklenmiştir. 110 olur ama çok çeşitlidir yayınları. hocalar ilk önce yayın çeşitliliğine sonra yayınların içindeki konu , teknik vb. çeşitliliğine bakar. kısmet olur prof. luğa atandığımda jüri olursam ben de öyle yaparım açıkçası. tabi yayınların kalitesi ve yayınlandıkları yerlerde önemli. sosyal bilimlerde ssci zordur. ama hocarlın çoğu özellikle iibf lerdekiler ssci yı önemser. asgari şartlarda yazmaması onları bağlamaz. dediğim gibi proje yürütücülüğü, tez danışmanlığı ve mezun etme, ssci, idari görev, ders vermedeki çeşitlilik ve yl dersi vermek, bunlar çok ciddi artı puandır.

siyasi görüş olayı, hayatın her alanında olabileceği gibi akademik camiada da olabilir. kişisine bağlı. jüri belli olduğunda sizden kıdemli hocalardan yardım istediğinizde zaten size jüriden tanıdıkları ile ilgili malumat verirler. Ya da onları tanıyanı tanıyorlarsa onlardan bilgi alıp size aktarırlar. yeter ki aranızın iyi olduğu hocalarınız olsun. mesela x jürisi kemalist, y jürisi milliyetçi falan gibi. ancak unutmayın bunlar her zaman herkesin başına mutlaka gelecek diye birşey yok. hattın kendisi gibi bazen o olur bazen bu. bazen de son derece anlayışılı, görmüş geçirmiş,halden anlayan muhterem insanlarla karşılaşırsınız.

son olarak jüriyi tanımadan bilmeden ezbere davranmak olacak işi de bozabilir. çünkü bazılarıda araya birilerinin sokulmasından nefret eder.

yazdıklarımı dikkate alın, elinizden geleni yapın takdir Allah ın.

ilk başvurumda kendi jürimin çoğunluğunun evet diyeceğinden neredeyse eminken, yedeklerden biri hakkını yemiyeyim benden kaynaklı küçük bir detayı fark edip asgari verdi. istersen 5 te 5 yap ne olur. yedeklerin asgari ve etikte görüşü önemli.

Tevekkül...

nickbulmakzorazizim, 4 yıl önce

Hocam;

1- 100 puan baraj. 104 puan ile doçent olan var, 170 puan ile yetersiz görülen var. Bu puan olayı bahane mi jüri için yoksa onları nezdinde gerçek karşılığı var mı?

2- Adayın tez danışmanın siyasi görüşüne zıt olan bir jüri üyesi bu durumu adayı elemek için kullanmakta mı?


nickbulmakzorazizim
Genel Müdür
14 Mayıs 2020 18:52

Hocam, jüriler bizim belirlediğimiz anahtar kelime alanlarından mı geliyor? Yoksa başvuru bilim alanımızdan karışık olarak mı?

14 Mayıs 2020 19:03

jüri olmak isteyen hocalar sistemden anahtar kelimeler seçerler. buna göre aday atanır. hocanın ana alanı önemli, yani doçentliğini almadığı ama yakın bir alandan da gelebilir. Bir de bu jüri olamak isteyen hoca sayısına ve atanabilme durumuna da bağlı. malumunuz kişinin mezun olduğu ve çalıştığı kurumdan jüri atanmıyor. bunun gibi şeyler...

nickbulmakzorazizim, 4 yıl önce

Hocam, jüriler bizim belirlediğimiz anahtar kelime alanlarından mı geliyor? Yoksa başvuru bilim alanımızdan karışık olarak mı?


acadex
Aday Memur
15 Mayıs 2020 23:31

Hocam doktora yeterlilik sınavı için neler tavsiye edersiniz? Önümüzdeki ay gireceğim vakif üniversitesinde yapıyorum jüriyi genelde son hafta yayınlamayı tercih ediyorlar. Şayet daha önceki dönemde girenler gelirse nerdeyse herkesi bırakmışlar,kendileride Dr. ders elbette çalışıyorum o süreci yönetmek için neler yapmalı?

16 Mayıs 2020 12:34

jüriler belli olduğunda bir danışın tek tek. doktora alanın ne ise o alandaki temel konular ve özellikle lisans temel konularına bakınız. bir de jüri üyesi lisans ve yüksek lisansta hangi derslere girmiş oana bakınız. kısaca detaylardan önce temel bilgiler daha önemli.

acadex, 4 yıl önce

Hocam doktora yeterlilik sınavı için neler tavsiye edersiniz? Önümüzdeki ay gireceğim vakif üniversitesinde yapıyorum jüriyi genelde son hafta yayınlamayı tercih ediyorlar. Şayet daha önceki dönemde girenler gelirse nerdeyse herkesi bırakmışlar,kendileride Dr. ders elbette çalışıyorum o süreci yönetmek için neler yapmalı?


acadex
Aday Memur
16 Mayıs 2020 18:12

Hocam çok teşekkür ederim, jüriyi erken öğrenebilmek daha faydalı olacaktır ama son bir hafta kala açıklamayı tercih ediyorlar


bezginbekirr
Aday Memur
16 Mayıs 2020 18:35

sonuc sonrası tanıdıgınız jurileri tesekkur için arayıp aramama konusunda kararsız kaldım.. Cok guzel seyler yazmıslar, elbette emegimin karsılığı ama aramak gerekir mi bilemedim. Sizin bu konuda fikriniz nedir?

akademisyenolma1905, 4 yıl önce

uzun yazımda değinmiştim. puana takılmayın. 200 puan olur ama hep bir çalışma türüne yüklenmiştir. 110 olur ama çok çeşitlidir yayınları. hocalar ilk önce yayın çeşitliliğine sonra yayınların içindeki konu , teknik vb. çeşitliliğine bakar. kısmet olur prof. luğa atandığımda jüri olursam ben de öyle yaparım açıkçası. tabi yayınların kalitesi ve yayınlandıkları yerlerde önemli. sosyal bilimlerde ssci zordur. ama hocarlın çoğu özellikle iibf lerdekiler ssci yı önemser. asgari şartlarda yazmaması onları bağlamaz. dediğim gibi proje yürütücülüğü, tez danışmanlığı ve mezun etme, ssci, idari görev, ders vermedeki çeşitlilik ve yl dersi vermek, bunlar çok ciddi artı puandır.

siyasi görüş olayı, hayatın her alanında olabileceği gibi akademik camiada da olabilir. kişisine bağlı. jüri belli olduğunda sizden kıdemli hocalardan yardım istediğinizde zaten size jüriden tanıdıkları ile ilgili malumat verirler. Ya da onları tanıyanı tanıyorlarsa onlardan bilgi alıp size aktarırlar. yeter ki aranızın iyi olduğu hocalarınız olsun. mesela x jürisi kemalist, y jürisi milliyetçi falan gibi. ancak unutmayın bunlar her zaman herkesin başına mutlaka gelecek diye birşey yok. hattın kendisi gibi bazen o olur bazen bu. bazen de son derece anlayışılı, görmüş geçirmiş,halden anlayan muhterem insanlarla karşılaşırsınız.

son olarak jüriyi tanımadan bilmeden ezbere davranmak olacak işi de bozabilir. çünkü bazılarıda araya birilerinin sokulmasından nefret eder.

yazdıklarımı dikkate alın, elinizden geleni yapın takdir Allah ın.

ilk başvurumda kendi jürimin çoğunluğunun evet diyeceğinden neredeyse eminken, yedeklerden biri hakkını yemiyeyim benden kaynaklı küçük bir detayı fark edip asgari verdi. istersen 5 te 5 yap ne olur. yedeklerin asgari ve etikte görüşü önemli.

Tevekkül...

16 Mayıs 2020 19:30

kesinlikle arama.teşekkürün yeri ve zamanı başka türlü gelir akademik yaşantında.

bezginbekirr, 4 yıl önce

sonuc sonrası tanıdıgınız jurileri tesekkur için arayıp aramama konusunda kararsız kaldım.. Cok guzel seyler yazmıslar, elbette emegimin karsılığı ama aramak gerekir mi bilemedim. Sizin bu konuda fikriniz nedir?


t.uba8099
Kapalı
18 Mayıs 2020 09:09

Sayın hocam merhaba, doçentlikte alan değişebilir miyiz, Eğitim bilimleri doktora mezuniyet alanımdan farklı bir alanda sosyal bilimlerde doçent olmak istiyorum. Bu mümkün müdür, teşekkürler

18 Mayıs 2020 12:20

bildiğim kadarıyla sorun olmaz ama hiç kolay da olmaz. bütün eserlerinizin verdiğiniz derslerin vs. ilgili alanda olması uygun olacaktır. Bunu nasıl sağlarsınız bilmiyorum.

t.uba8099, 4 yıl önce

Sayın hocam merhaba, doçentlikte alan değişebilir miyiz, Eğitim bilimleri doktora mezuniyet alanımdan farklı bir alanda sosyal bilimlerde doçent olmak istiyorum. Bu mümkün müdür, teşekkürler


t.uba8099
Kapalı
18 Mayıs 2020 13:31

Sayın hocam yüksek lisansım ilgili alanla ilgili. Girdiğim derslerde sıkıntı yok, edebiyat derslerine giriyorum. Yayınları da bu doğrultuda yapıyorum doktora alanım aynı olmadığı için sorun olur mu onu bilemedim. Yani yayınlar ve girdiğim derslerde sorun yok ikgilş derslere giriyorum . Doçentlik için doktora mezuniyet alanım farklı olduğu için tedirginim. Teşekkür ederim

Toplam 57 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi