Yok biz Türküz, yok biz büyük bir ülkeyiz gibi içi boş hamaset laflarına gerek yok.Her şey ekonominin gücüne bakar, lafla peynir gemisi yürümez.Aç ve fakir kalınca,ülkesi karışınca,ülkesine dair bir umudu kalmayınca da tıpkı ülkesinden kaçan Suriyeliler gibi bu ülke insanı da gerekirse ülkesinden daha huzurlu ve refah içinde yaşayacağı bir yere kaçar.Tıpkı kendi memleketinde tarım ve hayvancılıkla geçinmek zor olduğu için veya büyükşehirlerin avantajları fazla olduğu için ülkemizdeki büyükşehirlere göç eden insanlar gibi.Bu insanlarla memleketlerindeyken röportaj yapsan hayatta güzel memleketimi terketmem, büyükşehirlerde insanlık yok falan derlerdi.Ama ne oldu, göç ettiler o insanlığın olmadığı ama karınlarını n daha fazla doyduğu yerlere.Göçler yüzünden şimdi Anadolu'da tarım ve hayvancılıkla uğraşacak çok az kişi kaldı,bu da planlama yapamayan, geleceği göremeyen hükümetlerin suçu daha çok.
Büyük ülkeler senin ülkenle ilgili 30-40 yıllık projeler peşindeler ama sen 10 yıllık bile ekonomi, eğitim,politika planına sahip değilsen kusura bakma istedikleri tarzda yönetirler seni.
2001 ekonomik kriz zamanı şimdikine benzer şekilde dışardan gelecek borca ve sıcak paraya dayalı,daha çok ithal hammadde üretimine dayalı bir ekonomin vardı.Tabi o zamanlar kendini doyurabilecek tarım ve hayvancılığın vardı en azından.2001 krizinde Bahçeli piyonunun seçim önerisiyle önceden hazırlanmış Ilımlı İslâm proje partisi Akepe iktidara getirildi.Bu partideki insanların kafasının inşaat,dış borç harici bir şeye çalışmadığını ve çalışmayacağını dış güçler sizden bizden iyi biliyorlardı.
Sonuçta da 20 yıla yakın süredir ülkeyi yönetiyorlar ve kafalarının inşaattan, dışardan borç aramaktan ve zorda kalınca kendi insanına İban numarası verip para istemekten başka bir şeye çalışmadığı ortaya çıktı.
Ekonomide bu virüs belasının da etkisiyle çok daha kötü durumlara düşeceğimizi aklı başında ekonomistlerin çoğu söylüyor.Dağ gibi birikmiş dış borçlarımızı ödeyemeyeceğimiz ortaya çıkarsa, ülkedeki işsizlik ve hayat pahalılığının daha da yükseleceği oraya çıkarsa(ki gidişat o şekilde) ondan sonra olacakları görün.Bu iktidar,daha doğrusu Erdogan seçimle bile iktidarı vermeyeceğinin belirtilerini zaten gösterdi.
ABD,İsrail ve İngiltere Irak'ta da benzerini yapmışlardı.Saddam Hüseyin'i iktidara getirip sonra adeta diktatör gibi ülkesini yönetmesini sağlayacak şartları sağlayıp en sonunda da halkın fakirlikten,etnik,dini,siyasi bölünmelerden isyan edeceği koşulları yaratıp Saddam'ı iktidardan indirerek istediği düzeni kurmaya çalışmıştı.Şimdi de Erdogan'a aynısını yapacaklar gibi gözüküyor.
15 Temmuz da Rusya ve ABD'nin öncelerden haberinin olduğu kontrollü bir darbeydi.15 Temmuz ile birlikte Erdogan'a yine Bahçeli piyonunun önerisiyle başkanlık yolunun açılacağını biliyorlardı ve kontrollü darbeye engel olmadılar.Erdogan zaten Saddam Hüseyin gibi biri olacağı bilinerek taa 1995'lerde ABD gizli teşkilatı CIA yetkilileri ile görüşme halindeydi.Google'da "20 Ekim 1996 Aydınlık dergisi" diye arama yaparsanız Erdogan'ın ta o zamanlardan nasıl bir proje adamı olduğunu görürsünüz.
Bence zamanı gelince Erdogan'a bir zamanlar kendisinin de savunduğu eyalet sistemini önerecekler ve bu işi ülkeniz tam anlamıyla Suriye gibi olmadan halledelim diyecekler.Ya da seni iktidardan indiririz ve sonun Saddam Hüseyin gibi olur diyecekler.
Yok biz Türküz, yok biz büyük bir ülkeyiz gibi içi boş hamaset laflarına gerek yok.Her şey ekonominin gücüne bakar, lafla peynir gemisi yürümez.Aç ve fakir kalınca,ülkesi karışınca,ülkesine dair bir umudu kalmayınca da tıpkı ülkesinden kaçan Suriyeliler gibi bu ülke insanı da gerekirse ülkesinden daha huzurlu ve refah içinde yaşayacağı bir yere kaçar.Tıpkı kendi memleketinde tarım ve hayvancılıkla geçinmek zor olduğu için veya büyükşehirlerin avantajları fazla olduğu için ülkemizdeki büyükşehirlere göç eden insanlar gibi.Bu insanlarla memleketlerindeyken röportaj yapsan hayatta güzel memleketimi terketmem, büyükşehirlerde insanlık yok falan derlerdi.Ama ne oldu, göç ettiler o insanlığın olmadığı ama karınlarını n daha fazla doyduğu yerlere.Göçler yüzünden şimdi Anadolu'da tarım ve hayvancılıkla uğraşacak çok az kişi kaldı,bu da planlama yapamayan, geleceği göremeyen hükümetlerin suçu daha çok.
Büyük ülkeler senin ülkenle ilgili 30-40 yıllık projeler peşindeler ama sen 10 yıllık bile ekonomi, eğitim,politika planına sahip değilsen kusura bakma istedikleri tarzda yönetirler seni.
2001 ekonomik kriz zamanı şimdikine benzer şekilde dışardan gelecek borca ve sıcak paraya dayalı,daha çok ithal hammadde üretimine dayalı bir ekonomin vardı.Tabi o zamanlar kendini doyurabilecek tarım ve hayvancılığın vardı en azından.2001 krizinde Bahçeli piyonunun seçim önerisiyle önceden hazırlanmış Ilımlı İslâm proje partisi Akepe iktidara getirildi.Bu partideki insanların kafasının inşaat,dış borç harici bir şeye çalışmadığını ve çalışmayacağını dış güçler sizden bizden iyi biliyorlardı.
Sonuçta da 20 yıla yakın süredir ülkeyi yönetiyorlar ve kafalarının inşaattan, dışardan borç aramaktan ve zorda kalınca kendi insanına İban numarası verip para istemekten başka bir şeye çalışmadığı ortaya çıktı.
Ekonomide bu virüs belasının da etkisiyle çok daha kötü durumlara düşeceğimizi aklı başında ekonomistlerin çoğu söylüyor.Dağ gibi birikmiş dış borçlarımızı ödeyemeyeceğimiz ortaya çıkarsa, ülkedeki işsizlik ve hayat pahalılığının daha da yükseleceği oraya çıkarsa(ki gidişat o şekilde) ondan sonra olacakları görün.Bu iktidar,daha doğrusu Erdogan seçimle bile iktidarı vermeyeceğinin belirtilerini zaten gösterdi.
ABD,İsrail ve İngiltere Irak'ta da benzerini yapmışlardı.Saddam Hüseyin'i iktidara getirip sonra adeta diktatör gibi ülkesini yönetmesini sağlayacak şartları sağlayıp en sonunda da halkın fakirlikten,etnik,dini,siyasi bölünmelerden isyan edeceği koşulları yaratıp Saddam'ı iktidardan indirerek istediği düzeni kurmaya çalışmıştı.Şimdi de Erdogan'a aynısını yapacaklar gibi gözüküyor.
15 Temmuz da Rusya ve ABD'nin öncelerden haberinin olduğu kontrollü bir darbeydi.15 Temmuz ile birlikte Erdogan'a yine Bahçeli piyonunun önerisiyle başkanlık yolunun açılacağını biliyorlardı ve kontrollü darbeye engel olmadılar.Erdogan zaten Saddam Hüseyin gibi biri olacağı bilinerek taa 1995'lerde ABD gizli teşkilatı CIA yetkilileri ile görüşme halindeydi.Google'da "20 Ekim 1996 Aydınlık dergisi" diye arama yaparsanız Erdogan'ın ta o zamanlardan nasıl bir proje adamı olduğunu görürsünüz.
Bence zamanı gelince Erdogan'a bir zamanlar kendisinin de savunduğu eyalet sistemini önerecekler ve bu işi ülkeniz tam anlamıyla Suriye gibi olmadan halledelim diyecekler.Ya da seni iktidardan indiririz ve sonun Saddam Hüseyin gibi olur diyecekler.