Haybeden Karalamalar

Bana bir şiir oku.

Bundan sonra saçlarını okşayıp seni sevmek mümkün olmayacak

Sana bakıp kendimden geçemeyeceğim

Geriye kalan sayılı dakikalarda bana bir şiir oku

Seç kitaplardan birini

Eline gelen ilk şiiri oku.

Belki birkaç damla gözyaşı da üstüne düşer

Ruhlarımız biraz temizlenir.

Mümkünse

Sana olan sevgimi anlatmak hep daha kolaydı

Çünkü içim kıpır kıpır olurdu.

Adını da sahiplenmeliydim.

Özelce güzelce sevmeliydim seni

Adını söyleye söyleye kendimden seçmeliydim

Geçiyordum da..

Sonra birşey oldu

Herşey tepetaklak gitti

Düştük iki ayrı dağa

Görmek artık lanetlenmekti bizim için

Görmeden sesin kalmıştı elimde

Bari bir şiir oku.

İçinde kalmasın

Bir hediye olsun senden bana...

Merak etmek, narin bir telaştır sevginin yüreğinde

Aykut Özcan

Balotelli: Sakın bir kızın "Aşkım" lafına kanmayın. Onlar oyuncak ayıya bile o lafı söylüyor.

Adamın haklı olma olasılığı çok yüksek.

Yalnız bir kadının en çok değersizleştirdiği kelime "canım"

Uyandırdığı his günaydın kelimesi ile aynı

Boş ve sıradan :)

Nietzsche tüm insanlığa şu öğüdü bıraktı: En derin yaralarla başlar, en derin gülücükler. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir seferde yaşamayı.

Bu insanın mazeretidir.

Vakit ayırmak isteyen vakit bulur.

Az da olsa.

Üç olur beş olur yine birşeyler olur.

Olmuyorsa

Umrunda olmadığınızı kabul edin.

Bir kenarda oturun.

"Bir tek Allah'a yük olmazsın şu kâinatta.

Sığındığın her kapıda vefasızlığa mahkûmsun."

Herkesin işine yaradığın kadar iyisindir bu hayatta!

Günün sonunda yine kendinle başbaşa kalıyorsun

Yine hesabını kendine veriyorsun

Vicdanına

Kimse bilmiyor olsa da sen biliyorsun

Sen yaşıyorsun

İçinde kalmışsa insanlığa dair birşey o vicdan seni rahat bırakmıyor.

Soruyor sorguluyor neden diyor sana.

Soruyor sen insan mısın be

Söyle diyor ne farkın kaldı bir hayvandan

Cevapların hep kaçamak hep yarım ağız.

Vicdan bu seni terletiyorsa

Sana dair bir umut hala var içinde

Hala insan kalabilirsin.

Sana öyle bakarım

Kimin anladığının önemi yok.

Sana bakmazsam yaşamın tadı yokki.

Gözlerinde takılı kalmalıyım mesela

Dudaklarının gülerken aldığı şekilleri zihnime işlemeliyim.

Galiba fazla konuşmamalıyım

Takılıp kaldım o günlerde...

Yazmak ilk kez bu kadar zor geldi.

https://youtu.be/x4c_mOCsw3E

Bazı şeyleri baştan kabul etmek gerekiyor

Yalnız doğru kabuller yaparak

Eğer yanlış bir kabul varsa sonuç sorun yumağına dönüşüyor.

Galiba ben de yanlış kabuller de bulundum.

Varlık yokluğa ağır geliyor

Ve insan hafifleyince kendini iyi hisseder.

Bir de sizi önemsediğimi sandığınız insanların

Karşıdan isteyip da alamadığımız gerçekleşmeyen arzunuz, isteğinizin

Başkalarının rahatça ulaşabildiği birşey olduğunu öğrendiğinizde

İşte asıl üzüntüyü orada yaşıyorsunuz.

Ağızdan çıkan kelimelerin bomboş olduğunu acıya acıya kabul ediyorsunuz

"İnsan insanın cehennemidir" de diyen insan

"İnsan insanın cennetidir" de diyen insan

Cenneti olmaya çalışsanız da bazen cehennemi yaşıyorsunuz...

Kaçıncı kendime söz verişim

Son deyişim

Hep kaçtıkça hep gitmeye çalıştıkça

Daha da sana saplanıp kalıyorum.

Tüm çabalarım hep yenilgi ile sonuçlandı.

Hep sen kazandın

Ben kaybettim.

Sen güldün halime

Ben uykusuz kaldım.

Sen keyif aldın ben üzüntü duydum.

Bir sesin bir nefesin

Herşeyi değiştirdi.

Acaba "yenilgi yenilgi büyüyen zafer"e giderek yaklaşıyor muyum?

Daha kaç kere daha yenilebilir değil mi? :)

Size gerçekten bakmayı bilmeyen insanlarla dolu etrafımız

İçimizi görmeye değil yüzeysel bakışlarla bakan insanlarla

Sizi incitmeye sakınan insanlar denk gelsin karşınıza :)

https://youtu.be/TmkxYbRKWlM

Sevgileri aşkları bir heves ki

Sizin sevginizi de aşkınızı da heves olarak görüyorlar.

Geçer gider diyorlar

Geçmeyince kendilerine başka mazeretler buluyorlar.

İnsanoğlu işte herşeye birşey buluyor

Eğer sana yanlış sualleri sordurabiliyorlarsa, cevaplar hakkında endişe etmelerine lüzum yok.

Thomas Pynchon.

Bazan var'ı

Anlarsın yok ile...

Cahit Zarifoğlu

Gecenin sonunda elinde bir hüzün bir mutluluk kaldı.

Bir düşüşü durduran bir tebessüm gibi

Ne uzun konuşmalar yapmak geçmişti içimden

Sana dökmeye hazırdım içimi

Ve seni dinlemeyi saatlerce

Birkaç güzel hayal de ekmiştim içine

Bizde ki şans ya

Ektiğimiz hayal tohumları dahi kuruyor.

Tek farkla bu sefer bileceksin.

Bu iç dökmeye bir sigara mı eşlik ederdi bir rakı bardağı mı

Yoksa demli bir çay mı bilemem

Bildiğim biz bizi dinlemeliyiz.

Neymiş efendim

Beni uykumdan uyandıracakmış

Erken erken arayıp

Bilmez ki (unutmuştur)

Sabah senle uyunmayı

İlk senin sesini duymak istediğimi

Keşke yapsa de mi :))

Hayal işte içimizde kalan

Bir de gül yetiştirmek nedir dikeni batar

Biz nergis ektik

Senin kokunu içimize çekebilmek için...

Bir tek köşen bile ayrılmamışken bana

Var olan ve olacak olan bütün köşelerinin sahibi benim

Sezai Karakoç

o kadar çok iş var ki yapılması gereken

Bense hiç birşey yapmak istemiyorum.

Emekliliğimi isteme vaktim gelmiş.

Yerleşecek mekanda buldum.

50.60 m2 yer yeter bana

Deniz kokulu yeşillik bir alan.

Miss