Salkımsız Sokağın Apartman Dairesi Lakırdıları

bir yağmurun altındaydım, yoktu yetişecek yerim, ıslandım, sizin apartmana sığınabilir miyim

Salkımsız sokağın apartman dairesinin en üst katındayım. Boşluktan bakıyorum çocuk parkı var karşımda. Bi gidip sallansam mı diyorum sonra amann şimdi kim inecek aşşağıya diyip dönüyorum.

Boşluklarımda halay çekerek eve geçiyorum.

Kahve yapıyorum gel :)

başlığını sevdiğim :D

Nefes nefes kalırsan soluklanmak için uğra,

Yorulursan dinlenmek için uğra,

Boğazın düğüm düğüm olursa, o düğümü çözmek için uğra,

Üşürsen iki dost kelamı ile ısınmak için uğra.

Kısacası bizim apartmanın gıcırdayan o demir kapısı sana her zaman sonuna kadar açık.

İş yerimde nefes almak için yangın merdivenine kaçardık.

Boşluğumuz o kadar havadar değil ama, ucu bucağı yok.

Görünmüyorsun.

Kahvenle gel her zaman duble olsun:)

"Hiç ziyaret etmediğin bir sokak, hiç okumadığın bir kitaptır Ne kaçırdığını hiç bilemezsin.."

Selam ben yeniyim de apartmanda kiralık dairevar mıydı acaba :p

Hoşgeldin olmaz mı? Kiralık iyi fikir, belki sıkılır Salkımsız Sokaktan Salkımlı Sokağa taşınırsın:)

Bazen hayatıma değenlerin varlığının, kaçırdıklarımdan mütevellit olduğunu düşünürüm. Oysa ki herkes; kaçırdıkları için elde ettiklerini suçlar.

Büyük olan her şeyi küçülttüm ve küçük olan her şeyi büyüttüm.

En uzak hedefimi en yakınla takas ettim, ve işte ben hazırım..

*

Tutunamayanlarda umut çabası..

Tam semaver havası :)

Sayın PozZii bu sözü söyleyenin kaçırılanlar derken söz ettiğinin kişiler olduğunu sanmıyorum..

Gerçekten sokak ve caddelerden bahsettiğini düşünüyorum..

Mesela çocukluğumuzun geçtiği, ya da yaşamımızın bir diliminde bizde iz bırakan her sokak köşesi ve her manzara

beynimizde yer etmiştir. İster kirazlı sokak olsun, ister dutlu, ister asmalı, ister salkımlı...

Salkımsız sokak tanımlamasını ben çok sevdim..

Başlığı samimi buldum ve yazmadan edemedim..

Apartman önündeki ağaçlar daha kıymetlidir..

Tesellisi bile alengirli :)

Çocukluğum "kuru dere" adlı bir mahallede geçti. Hiç mor salkımlı , hanımeli kokulu, evleri sarmaşıklı cumbalı sokaklardan geçmedim. Geçemedim. Sokaklarımız ağaç çiçekleri kokmazdı. Tek bildiğim koku; sürekli çamaşır yıkayan kadınların, sokağa döktükleri deterjanlı pis su kokusuydu.

Sonra büyüdük, konar göçer ailemle farklı farklı şehirlerde farklı farklı sokaklara yerleştik.

Soğuk apartman dairelerine yerleştik, lakırdılarımız da artık soğuktu. O çamaşır pisliği kalıntısı deterjanlı su kokulu sokak kadar bile sıcak değildi artık hiçbir şey.

Salkımsız sokaklar değiştikçe, tutunmak zorlaşıyordu hayata...

Teşekkürederim berfin-meb onore oldum.

Aslında zaman, mekan, kişi, eşya her şey olabilir kaçırdıklarımız, tek bildiğimiz TUTUNAMADIĞIMIZ...

"Yazacak çok söz var da, ne gerek var şimdi yazmaya.

Herkes bildiğini okuyor nasıl olsa.

Kimseden hiçbir beklentim yok.

Dünya bile iki yüzlü ;

Biri ' Yeryüzü ' diğeri ' Gökyüzü '.."

**

En iyisi Hissya 'nın dediği gibi "Tam semaver havası"

***

Salkımsız Sokak'ta semaverde çay içme vakti..

Komşunun yaptığı poğaça kokusu sarmışken apartmanımızı, dostumuz semaver çayı yapmışken üstelik, güneş batmaya selam vurmuşken bu şehirde, aç kalmış martıların çığlıklarına eşlik ediyorken radyoda çalan kırkbeşlik İlhan İrem şarkısı, gülümseyelim mi sokağın en güzel köşesinden tüm "tutunamayanlara"...

Bu olur mu ?

https://www.youtube.com/watch?v=5WK-OnJ2xI8

Bir karar almıştım ; artı ya da eksi vermemeye dair..

Artık sadece artı veriyorum.. Size verdiğim artıyı silmişler..

Bu artı eksi çok da önemli değil..Sözlerle de ifade edilebilir düşünceler..

***

Acaba gerçekten tutunamıyor muyuz yoksa tutundurtmuyorlar mı ?

Gerçek hayatta tutanabildiğimize göre var bunda bir gariplik..

Forum kültürünü bilmeyenler ve hiç tanımadıkları insanları işlerine geldikleri gibi yargılayanlar olduğu müddetçe tutunamayız

elbette..

Bu arada aç martılara poğaça vermeyi unutmayalım..