Prof. Şükrü Hanioğlu doğrudan hezimet diyemese bile, şu raporunu okumakta fayda var:
Kazanan İngiltere ve ABD, kaybeden Türkiye
?ABD gözlemcileri konferansın ikinci evresinde Türk delegasyonu ile beraber çalışmışlar ve TPC imtiyazının anlaşma metninde zikredilmemesi için büyük çaba harcamışlardı. Buna karşılık İngilizler, kendi önerilerine gösterilen muhalefetten Amerikalıları sorumlu tutmuşlardı. Amerikan gözlemcisi Joseph Grew, Washington'a İsmet Paşa ile en az müttefikler kadar görüştüğünü bildirmişti, bu destek de Türk tarafının geri adım atmamasında önemli rol oynamıştı. İsmet Paşa'nın TPC konusu tartışılırken getirdiği ?concession (imtiyaz)? tabiri yerine ?droit acquis (kazanılmış hak)? ifadesinin kullanılması önerisi, konu üzerine geliştirilen Amerikan yaklaşımı ile İngiliz iddiaları arasında bir orta yol bulma isteğini dile getiriyordu. Ancak bu toplantıyı izleyen günlerde İsmet Paşa, bütünüyle Amerikan tezini savunan bir noktaya gelmiştir.?
Peki sonuç ne olmuştur? Yine Prof. Hanioğlu'nun yazısından aktaralım:
?ABD şüphesiz önemli bir başarı kazanmıştı. İngiltere ise Musul'un aidiyetinin Cemiyet-i Akvam'a havalesi ile bölgenin siyasî kontrolünü güvence altına almıştı. Türkiye ile ABD konferansta ortak hareket etmişler; ABD istediğini elde etmiş, Türkiye ise bu konuda başarısız olmuştu.?Bu durumda Lozan'da kazananlar ve kaybedenler tablosu şöyle belirginleşiyor:?Son tahlilde, Lozan'da verilen ?petrol savaşı?nın galibi ABD olmuştu. İngiltere mağlubiyetten ziyade planladığının azına razı olma mecburiyeti ile karşılaşmıştı. Büyük beklentilerle, ?hem Musul, hem de petrol? parolasıyla yola çıkan Türkiye ise oldukça cüz'î bir ödemeyle tatmin olmak zorunda kaldı. Söz konusu savaşın gerçek mağlubu ise hiçbir aşamada fikri sorulmayan ve sürece katılamayan bölge sakinleri idi.?Şükrü Hanioğlu'nun çizdiği tablodan bir zafer çıkıyor elbette ama bu bizim zaferimiz değil. Petrol şirketlerinin zaferi.
Prof. Şükrü Hanioğlu doğrudan hezimet diyemese bile, şu raporunu okumakta fayda var:
Kazanan İngiltere ve ABD, kaybeden Türkiye
?ABD gözlemcileri konferansın ikinci evresinde Türk delegasyonu ile beraber çalışmışlar ve TPC imtiyazının anlaşma metninde zikredilmemesi için büyük çaba harcamışlardı. Buna karşılık İngilizler, kendi önerilerine gösterilen muhalefetten Amerikalıları sorumlu tutmuşlardı. Amerikan gözlemcisi Joseph Grew, Washington'a İsmet Paşa ile en az müttefikler kadar görüştüğünü bildirmişti, bu destek de Türk tarafının geri adım atmamasında önemli rol oynamıştı. İsmet Paşa'nın TPC konusu tartışılırken getirdiği ?concession (imtiyaz)? tabiri yerine ?droit acquis (kazanılmış hak)? ifadesinin kullanılması önerisi, konu üzerine geliştirilen Amerikan yaklaşımı ile İngiliz iddiaları arasında bir orta yol bulma isteğini dile getiriyordu. Ancak bu toplantıyı izleyen günlerde İsmet Paşa, bütünüyle Amerikan tezini savunan bir noktaya gelmiştir.?
Peki sonuç ne olmuştur? Yine Prof. Hanioğlu'nun yazısından aktaralım:
?ABD şüphesiz önemli bir başarı kazanmıştı. İngiltere ise Musul'un aidiyetinin Cemiyet-i Akvam'a havalesi ile bölgenin siyasî kontrolünü güvence altına almıştı. Türkiye ile ABD konferansta ortak hareket etmişler; ABD istediğini elde etmiş, Türkiye ise bu konuda başarısız olmuştu.?Bu durumda Lozan'da kazananlar ve kaybedenler tablosu şöyle belirginleşiyor:?Son tahlilde, Lozan'da verilen ?petrol savaşı?nın galibi ABD olmuştu. İngiltere mağlubiyetten ziyade planladığının azına razı olma mecburiyeti ile karşılaşmıştı. Büyük beklentilerle, ?hem Musul, hem de petrol? parolasıyla yola çıkan Türkiye ise oldukça cüz'î bir ödemeyle tatmin olmak zorunda kaldı. Söz konusu savaşın gerçek mağlubu ise hiçbir aşamada fikri sorulmayan ve sürece katılamayan bölge sakinleri idi.?Şükrü Hanioğlu'nun çizdiği tablodan bir zafer çıkıyor elbette ama bu bizim zaferimiz değil. Petrol şirketlerinin zaferi.