Editörler : Pangaea
«45678910111213141516

kedimpersis
Kapalı
21 Ekim 2020 11:27

sayın hocam bu iş senle benle olacak bir şey değil. kişisel değil anlıyacağınız..

sistemde bir sıkıntı var rehberlik sistemi okullarda sıkıntılı...

bunun sorumlusu rehberlik öğretmeni değil elbette..

yukardaki mesajımda yazdığım gibi branş öğretmenlerine şu an rehber öğretmenlik hakkı verilse koşa koşa gider büyük kısmı. gitmekle de kalmaz rehber öğretmen olduktan sonra yönetmelik şöyle böyle diyerek verilen haklardan hiç bir şekilde vazgeçmemeye çalışır ölümüne mücadele eder:)))

tersi bir şekilde rehber öğretmenlerimizde branş öğretmeni olsa whatsapdan gelen mesajlardan sonra rehber öğretmenlerden gıcık olur yönetmelik yanlış demeye başlar.

konuyu kişisel boyuta indirirsek her kes kendi tarafından bakar..

psikoloji mezunları pdr psikolok değildir diye twitirde sayfalar açıp duruyor. herkes lisansını yapsın diyorlar ..insanlar olaylara olgulara kendi penceresinden bakarlar. kendi çıkarları işin içine girer bilinçaltı bunu önceler.... fakat doğru çoğu zaman ortadadır...

Marriage Story filminde iki cümle geçiyordu..

boşanma avukatları insanların her zaman kötü yönlerini görürler.

ceza avukatları insanların her zaman iyi yönlerini görürler diye

aslında burada boşanma avukatları dava kazanmak için karşı tarafı kötülemeleri gerekir onun için beyin açık aramaya proğramlanmıştır kendi ÇIKARI için bu şekilde bakar olaylara.

ceza avukatları ise mutlaka savundukları kişinin iyi taraflarını ortaya koymak zorundadır. yine KENDİ ÇIKARI İÇİN BU GÖZLE BAKAR..

herkes kendi çıkarına yönelmiş istese de istemese de...

gerçek orada duruyor pdr sistemi yararlımı değil mi ? nasıl değişikler yapılırsa daha yararlı olur

bu sorular herkes kendine baksın siz branşınızda ne yapıyorsunuz diye de cevap verilebilinir.

ya da aman ne doğru ki pdr doğru olsun herkes işine baksın cevabı da verebilir bazı arkadaşlar.

ama kendimize karşı dürüst olmak istiyorsak kendi çıkarlarımızdan arınarak bu soruyu da cevaplayabiliriz.

psk danışman chn, 5 yıl önce

hocam burada yazmak yerine okulunuzda çalışan meslektaşımın yüzüne söyleseniz rahatsızlığınızı, belki çözerdiniz aranızdaki iletişim kopukluğunu... belki yardımcı olurdu size.. belki de olmazdı bilemem ama..... (ben olurdum ama)

bir eğitimci diğer eğitimcinin arkasından sırf branşından dolayı nasıl böyle konuşur şaşılır şey..

sorunlarınızı yüz yüze halletmeye çalışın, en azından çaba gösterin...

sistemi eleştirmek ayrı senden olmayana sövmek ayrı... sövüyorsan eğitimci olmamalısın. bu herkes için geçerli(benim branşımdakiler de dahil)


Bi mucize olmalı
Aday Memur
21 Ekim 2020 12:09

Ben sövmedim durumu söyledim. Dışarıdan tam da böyle görünüyor. Ha sövmek istemez miyim? Yüzüne karşı ağız dolusu sövmek isterim, yaptığı sahtekarlığı, yediği haram ek dersleri yüzüne çarpmak isterim ama olmuyor işte..Az önce yine mesajla bir emir verdi paşamız. Tabii bize de yerine getirmek düşer.

psk danışman chn, 5 yıl önce

hocam burada yazmak yerine okulunuzda çalışan meslektaşımın yüzüne söyleseniz rahatsızlığınızı, belki çözerdiniz aranızdaki iletişim kopukluğunu... belki yardımcı olurdu size.. belki de olmazdı bilemem ama..... (ben olurdum ama)

bir eğitimci diğer eğitimcinin arkasından sırf branşından dolayı nasıl böyle konuşur şaşılır şey..

sorunlarınızı yüz yüze halletmeye çalışın, en azından çaba gösterin...

sistemi eleştirmek ayrı senden olmayana sövmek ayrı... sövüyorsan eğitimci olmamalısın. bu herkes için geçerli(benim branşımdakiler de dahil)

21 Ekim 2020 12:25

pdr cileri en çok neyle eleştiriyorlar, "pdr ciler hiç çalışmıyor"

peki çalışmayan meslektaşımız var mıdır? Elbette vardır. Ancak bunun oranı diğer branşlarda derse girip yeterli performans göstermeyenlerden çok değildir.

mesele branşlar arası rekabet de değil aslında. kişisel de değil....

sistemsel sıkıntı her meslek ve mesleğin alt gruplarında her zaman vardı ve var olmaya devam edecektir.

ancak sorun şu, iletişim kurarak çözülebilecek sorunlar bile ülkemizde karşıdaki kişiye söverek geçiştiriliyor ki bir de bunu bir eğitimci yapınca sorun daha da ciddi oluyor maalesef.

bir diğer suçlama evrak işleri vs.. bu iş sistemin sıkıntılarından küçük bir parça ben de rahatsızım gereksiz evraklardan ancak yine de bu durum biz pdr cilere sövme sebebi olmamalı olamaz da...

her camia önce kendini eleştirmeli,,, kendi eksik yönlerini görüp onları tamamlamaya çalışmalı..

gelelim bizim camianın kendini savunma biçimine, benim en çok eleştirdiğim savunma cümlesi diğer branşlara yöneltilen "az daha çalışsaydınız da pdr kazansaydınız" bu da yanlış,ki o zaman ben de 12 yıl önce 7.000 sıralama ile kazandığım bölüme bugün 90.000 sıralama ile giren pdr ci gördüm mü onu ezeyim mantığı doğurur.. yanlıştır bu tarz karşılaştırmalar. diğer branşları küçümsemek senin branşını ön plana çıkarmaz, ki üniversite sıralaması mesleğe başladığın zaman seni yüceltmez, seni yüceltecek olan kişiliğin, iletişim becerin ve mesleki çalışmalarındır.. pdr ci okuyorsa bu paragrafı bir özeleştiri yapmış oldum kendi camiama :)))

umarım diğer diğer branşlardaki arkadaşlar da kendi camialarına seslenirler... işte o zaman bu ülkede eğitim az da olsa yol olabilir...

ÇOK ŞEY YAZDIM UMARIM ANLAŞILMIŞIMDIR...

kedimpersis, 5 yıl önce

sayın hocam bu iş senle benle olacak bir şey değil. kişisel değil anlıyacağınız..

sistemde bir sıkıntı var rehberlik sistemi okullarda sıkıntılı...

bunun sorumlusu rehberlik öğretmeni değil elbette..

yukardaki mesajımda yazdığım gibi branş öğretmenlerine şu an rehber öğretmenlik hakkı verilse koşa koşa gider büyük kısmı. gitmekle de kalmaz rehber öğretmen olduktan sonra yönetmelik şöyle böyle diyerek verilen haklardan hiç bir şekilde vazgeçmemeye çalışır ölümüne mücadele eder:)))

tersi bir şekilde rehber öğretmenlerimizde branş öğretmeni olsa whatsapdan gelen mesajlardan sonra rehber öğretmenlerden gıcık olur yönetmelik yanlış demeye başlar.

konuyu kişisel boyuta indirirsek her kes kendi tarafından bakar..

psikoloji mezunları pdr psikolok değildir diye twitirde sayfalar açıp duruyor. herkes lisansını yapsın diyorlar ..insanlar olaylara olgulara kendi penceresinden bakarlar. kendi çıkarları işin içine girer bilinçaltı bunu önceler.... fakat doğru çoğu zaman ortadadır...

Marriage Story filminde iki cümle geçiyordu..

boşanma avukatları insanların her zaman kötü yönlerini görürler.

ceza avukatları insanların her zaman iyi yönlerini görürler diye

aslında burada boşanma avukatları dava kazanmak için karşı tarafı kötülemeleri gerekir onun için beyin açık aramaya proğramlanmıştır kendi ÇIKARI için bu şekilde bakar olaylara.

ceza avukatları ise mutlaka savundukları kişinin iyi taraflarını ortaya koymak zorundadır. yine KENDİ ÇIKARI İÇİN BU GÖZLE BAKAR..

herkes kendi çıkarına yönelmiş istese de istemese de...

gerçek orada duruyor pdr sistemi yararlımı değil mi ? nasıl değişikler yapılırsa daha yararlı olur

bu sorular herkes kendine baksın siz branşınızda ne yapıyorsunuz diye de cevap verilebilinir.

ya da aman ne doğru ki pdr doğru olsun herkes işine baksın cevabı da verebilir bazı arkadaşlar.

ama kendimize karşı dürüst olmak istiyorsak kendi çıkarlarımızdan arınarak bu soruyu da cevaplayabiliriz.


kedimpersis
Kapalı
21 Ekim 2020 13:15

Hocam aslında benim yazdıklarım güme gitmiş..

Benim anlattığım, anlatmak istediğim burada kişilerden çok sisteme bakmak lazım...

kişilerin söylemleri sistemden ziyade kendi çıkarlarına göre şekilleniyor. pdr hakkında açılan bütün başlıklarda yapılan bütün yorumlarda kişisel çıkarlar ön planda..

okullarda uygulanan rehberlik sisteminde büyük sıkıntılar var..

bu sıkıntılar karşısında her branşda var bu sıkıntılar eğitimin alt yapısı sıkıntılı da diyebiliriz. Eğitimde hiç bir şey düzeltilmeden neden pdr konuşuluyor bırakın biz rahat edelim en son bize gelin de diyebiliriz

VERİLEN CEVAPLARIN HİÇ BİRİSİ OKULLARDAKİ PDR SİSTEMİNİN SORUNLU, ATIL, İŞE YARAMAZ OLDUĞUNU DEĞİŞTİRMEZ...

bu sistemden rehber öğretmenler sorumlu değil bunun değişmemesinin isteyen pdr öğretmenlerine hakaret edilmesini gerektirmez.

AMA ORTADA İŞE YARAMAYAN BİR PDR SİSTEMİ OLDUĞUNU DA DEĞİŞTİRMEZ.

sorun kişiler ve ya bu kişilerin birbirine karşı söylemlerinde değil değil sistemden kaynaklı

psk danışman chn, 5 yıl önce

pdr cileri en çok neyle eleştiriyorlar, "pdr ciler hiç çalışmıyor"

peki çalışmayan meslektaşımız var mıdır? Elbette vardır. Ancak bunun oranı diğer branşlarda derse girip yeterli performans göstermeyenlerden çok değildir.

mesele branşlar arası rekabet de değil aslında. kişisel de değil....

sistemsel sıkıntı her meslek ve mesleğin alt gruplarında her zaman vardı ve var olmaya devam edecektir.

ancak sorun şu, iletişim kurarak çözülebilecek sorunlar bile ülkemizde karşıdaki kişiye söverek geçiştiriliyor ki bir de bunu bir eğitimci yapınca sorun daha da ciddi oluyor maalesef.

bir diğer suçlama evrak işleri vs.. bu iş sistemin sıkıntılarından küçük bir parça ben de rahatsızım gereksiz evraklardan ancak yine de bu durum biz pdr cilere sövme sebebi olmamalı olamaz da...

her camia önce kendini eleştirmeli,,, kendi eksik yönlerini görüp onları tamamlamaya çalışmalı..

gelelim bizim camianın kendini savunma biçimine, benim en çok eleştirdiğim savunma cümlesi diğer branşlara yöneltilen "az daha çalışsaydınız da pdr kazansaydınız" bu da yanlış,ki o zaman ben de 12 yıl önce 7.000 sıralama ile kazandığım bölüme bugün 90.000 sıralama ile giren pdr ci gördüm mü onu ezeyim mantığı doğurur.. yanlıştır bu tarz karşılaştırmalar. diğer branşları küçümsemek senin branşını ön plana çıkarmaz, ki üniversite sıralaması mesleğe başladığın zaman seni yüceltmez, seni yüceltecek olan kişiliğin, iletişim becerin ve mesleki çalışmalarındır.. pdr ci okuyorsa bu paragrafı bir özeleştiri yapmış oldum kendi camiama :)))

umarım diğer diğer branşlardaki arkadaşlar da kendi camialarına seslenirler... işte o zaman bu ülkede eğitim az da olsa yol olabilir...

ÇOK ŞEY YAZDIM UMARIM ANLAŞILMIŞIMDIR...

21 Ekim 2020 13:34

sistemin değişmesinin yolu eğitimcilerin hepsinin birlik olmasından geçiyor ama bu kafa yapısıyla iş zor. herkes bireysel çıkarların peşinde Kohlberg'in. saf çıkarcı yaklaşımında olduğu gibi. "kurallar bana uyarsa iyidir uymazsa kötüdür mantığı"... ya da "aman başım derde girmesin ama arkadan da söveyim mantığı gibi"...

kedimpersis, 5 yıl önce

Hocam aslında benim yazdıklarım güme gitmiş..

Benim anlattığım, anlatmak istediğim burada kişilerden çok sisteme bakmak lazım...

kişilerin söylemleri sistemden ziyade kendi çıkarlarına göre şekilleniyor. pdr hakkında açılan bütün başlıklarda yapılan bütün yorumlarda kişisel çıkarlar ön planda..

okullarda uygulanan rehberlik sisteminde büyük sıkıntılar var..

bu sıkıntılar karşısında her branşda var bu sıkıntılar eğitimin alt yapısı sıkıntılı da diyebiliriz. Eğitimde hiç bir şey düzeltilmeden neden pdr konuşuluyor bırakın biz rahat edelim en son bize gelin de diyebiliriz

VERİLEN CEVAPLARIN HİÇ BİRİSİ OKULLARDAKİ PDR SİSTEMİNİN SORUNLU, ATIL, İŞE YARAMAZ OLDUĞUNU DEĞİŞTİRMEZ...

bu sistemden rehber öğretmenler sorumlu değil bunun değişmemesinin isteyen pdr öğretmenlerine hakaret edilmesini gerektirmez.

AMA ORTADA İŞE YARAMAYAN BİR PDR SİSTEMİ OLDUĞUNU DA DEĞİŞTİRMEZ.

sorun kişiler ve ya bu kişilerin birbirine karşı söylemlerinde değil değil sistemden kaynaklı


Teknososyal
Yasaklı
21 Ekim 2020 13:58

Merhaba hocam. Yazışma seviyeniz ekseriyet rehber öğretmenlere nazaran bana daha seviyeli göründüğü için bazı sorularıma cevap aramaktayım. Yukarıdaki kedimpersis arkadaşın da belrttiği gibi bizler asla sizi değil saha yönetimi içermeyen, tepkiler barındıran rehberlik sistemi ve yönetmeliğini eleştiriyoruz.

Kökeni ABD marshall (tembel) pdr'si olan ve 3. dünya ülkelerinde dahi ilkeleri hariç saha pratiği taşımadığı için reddedilen âtıl yapıda bir Pdr sisteminin sorunları kronikleşmiştir sn hocam.

Okullarımıza ve şube rehber öğretmenlerine oluşturduğu angarya ise öteden beri malumdur. Öğrenmeyi arzu ettiğim bazı soru ve sorunlar silsilesi şunlardır diyebilirim

"Rehber Öğretmeni sahaya inmeli neden mi?

1) Sınıf/şube öğretmeni olarak öğrencilerin sorunlarıyla hep birebir ilgilenmek zorundayız.

2) Alanımız olmadığı halde birçok konuda yalnız bırakılmaktayız.

3) Öğrenciler, sadece odasında gördükleri rehber öğretmene bırak dert anlatmayı , gitmek için ikna bile edilememektedir.

4) Sadece teneffüs aralarındaki on dakika alınarak öğrenciye zulmedilmektedir.

5) Dersimizden öğrenci alınarak rehberlik yapılma anlayışını anlayamamaktayız.

6) Derslerimiz önemsiz gösterilip rehberlik yapılmaktadır.

7) Hepimiz öğretmen olarak atanmakta fakat rehber öğretmen, hiçbir zaman danışmanlık yapacağı öğrencilerle yüzyüze tanışmamaktadır.

8) Sadece sorunlu öğrencilerle tanışmakta, bunların da sorunu sınıf rehber öğretmene yüklenmektedir.O zaman nerde kaldı rehber öğretmenlerin psikolojik danışmanlığı....

9) Derse girip öğrencinin davranışlarıyla karşılaşılmadığı için sorunlara çözüm yüzeysel kalmaktadır.

10) Rehber öğretmeni sadece odasında ( ki oda çoğu zaman kilitli ) bulmaktan öğretmenlerle fikir alışverişi verimsiz olmaktadır.

Cevap verecekseniz lütfen bu sebeplere karşı sebepler olarak cevap verin...Yoksa yine haset, kıskanç kelimeleriyle hakaret etmeyiniz...Kaliteli bir paylaşım olsun..Öğretmenlere yakışan"

Teşekkür ederim.

psk danışman chn, 5 yıl önce

sistemin değişmesinin yolu eğitimcilerin hepsinin birlik olmasından geçiyor ama bu kafa yapısıyla iş zor. herkes bireysel çıkarların peşinde Kohlberg'in. saf çıkarcı yaklaşımında olduğu gibi. "kurallar bana uyarsa iyidir uymazsa kötüdür mantığı"... ya da "aman başım derde girmesin ama arkadan da söveyim mantığı gibi"...

21 Ekim 2020 15:45

1) Sınıf/şube öğretmeni olarak öğrencilerin sorunlarıyla hep birebir ilgilenmek zorundayız.

cevap: öğretmen olmak sadece ders anlatmak olmamalı. her öğretmen ergenlik ve çocuk psikolojisinden az da olsa anlamalı. ve her öğretmenin gözlem yeteneği olmalı. ders anlatırken sınıf içindeki içe kapanık, özgüveni düşük ya da farklı anormal davranış sergileyen öğrencileri gözlem yeteneğiyle tespit edebilmeli(bu sorun ile ilgilenmek değil bir öntespit yapmaktır) okul psikolojik danışmanıyla bu öğrencileri tanıştırabilmeli, işbirliği. bakın bunu sadece ders saati içinde yapabilir gözlem yeteneği olan bir öğretmen. ve yapan arkadaşlarım da oldu ve çok da uyum için de çalışıyoruz.

2) Alanımız olmadığı halde birçok konuda yalnız bırakılmaktayız.

bireysel psikolojik danışma ya da grupla psikolojik danışma yapmadığınız müddetçe sorun yok. ancak sınıf rehberlik planı yapmak, ribaları doldurtmak angarya olmamalı(burda benim eleştirdiğim tek şey haftalık rehberlik saatlerinin kaldırılması, bu saatler olsaydı belki angarya gelmezdi sınıf öğretmenlerine bu durum,)

3) Öğrenciler, sadece odasında gördükleri rehber öğretmene bırak dert anlatmayı , gitmek için ikna bile edilememektedir.

bu konuda haklısınız. her meslektaşım sahaya inmiyor, kendini tanıtmıyor maalesef. ben her eğitim öğretim başında tüm sınıfları gezer kendimi ve rehberlik servisini tanıtırım, mümkün olduğunca tüm sınıf veli toplantılarına katılmaya çalışırım(toplantı mesai saatleri dışında olsa bile) ancak şöyle bir durumda var,, özellikle öğrenci sayısı 600 ün altında olan okullarda tüm sınıfları gezmek sıkıntı yaratmaz ama öğrenci sayısının çok fazla olduğu okullarda rehber öğretmenin tüm sınıfları gezmesi zor olabilir. örneğin 2 yıl önce çalıştığım okulda 200 öğrenci vardı ve 8.sınıflar 3 şubeydi ve kariyer planlama derslerine mümkün olduğunca ben girerdim ama kalabalık okullarda bu zor bir iş.. düşünün 30-40 şubeli okullar var buralarda rehber öğretmenin tüm öğrencilere yetmesi mümkün değil.

4) Sadece teneffüs aralarındaki on dakika alınarak öğrenciye zulmedilmektedir.

burda biz de sıkıntı çekiyoruz. öğle arasını alsan söyleniyorlar, teneffüsü alsan söyleniyorlar, dersten alsan yine söyleniyorlar. taşımalı öğretimden dolayı okul sonrası görüşsen bu sefer de servisçiler söyleniyorlar. bu bizi de aşan bir durum. bu belki şöyle aşılabilir(benim görüşüm) her sınıfın haftada okulda olmak şartıyla 2 ders saati boşluğu olmalı(serbest etkinlik gibi) bu sınıftan birysel görüşme almak isteyen ya da grupla görüşme yapmak isteyen öğrenciler o 2 saatlik boşlukta rehberlik servisinden randevu alabilir. sınıftaki diğer öğrenciler de sınıf öğretmeni gözetiminde serbest etkinlik yapabilir. biraz ütopik kaçıyor belki ama işe yarayabilir. ancak daha önce dediğim gibi bu sistem de kalabalık okullarda tutmaz. ben en çok verimi 200 öğrencili okulumda almıştım. 200 öğrencinin neredeyse tamamını ailesine kadar tanımıştım.

5) Dersimizden öğrenci alınarak rehberlik yapılma anlayışını anlayamamaktayız.

4te bunun cevabını verdiğimizi düşünüyorum. ancak şöyle bir durum var, öğrenci ciddi bir problemi var(aile içi şiddet, ihmal,istismar vs..) o çocuğun zaten derse ilgisi olmayacaktır(hazırbulunuşluluk diyoruz buna) sınıfta olacağına okul psikolojik danışmanına yönlendirilmesine ihtiyaç vardır. ama tabi klasik rehberlik bilgi verme çalışması yapılacaksa(mesleki rehberlik, verimli ders çalışma vs gibi) o öğrencinin özellikle çok önemli derslerde rehberlik servisine gelmesini ben de doğru bulmuyorum daha boş bir zamanında gelmesi daha iyi olacaktır.

6) Derslerimiz önemsiz gösterilip rehberlik yapılmaktadır.

derslerinizi önemsiz gösteren pdr ci varsa yanlış yoldadır. ancak bazı hayati konular var çalışma yapılması gereken ve haftalık rehberlik saati kaldırıldığı için dersler alınıyor. örneğin psikososyal destek programı kapsamında yapmamız gereken uygulamalar var ve uygun boşluk yoksa idare aracılığıyla ders ayrımı gözetmeksizin dersler alınmaktadır.. geçen yıl bu tarihlerde deprem olmuştu hatırlarsanız okul saatleri içerisinde... olaydan etkilenen 3 sınıfımla matematik, fen, beden ve sosyal derslerini alıp doğal afet içerikli bu programı uygulamıştım 1 hafta boyunca. matematik öğretmenimizin hoşuna gitmemişti ama odamda kendisiyle birebir konuştuğumda ikna oldu duruma.

7) Hepimiz öğretmen olarak atanmakta fakat rehber öğretmen, hiçbir zaman danışmanlık yapacağı öğrencilerle yüzyüze tanışmamaktadır.

bu sorunun cevabını da 3.soruda verdim sanırım.

8) Sadece sorunlu öğrencilerle tanışmakta, bunların da sorunu sınıf rehber öğretmene yüklenmektedir.O zaman nerde kaldı rehber öğretmenlerin psikolojik danışmanlığı....

burda ben de aynı şeyi branş öğretmenlerine iletebilirim. sizlerde sadece sorunsuz öğrencilerle iletişim kuruyorsunuz diye. psikolojik danışmada gönüllük esastır. sorunlu sorunsuz ayrımı yapılmaz, yapılıyorsa bu biraz da idarecilerden kaynaklanmaktadır. sınıfın en çalışkan öğrencisiyle odamda görüşme yapmak istediğimde hocam siz bari bu öğrenciyi rahat bırakın diyen branş öğretmeniyle karşılaştım ben..

9) Derse girip öğrencinin davranışlarıyla karşılaşılmadığı için sorunlara çözüm yüzeysel kalmaktadır.

gözlem yeteneği olan öğretmen öğrenci davranışlarını az çok yorumlar zaten. örneğin sene boyunca çok neşeli olan bir öğrenci son birkaç gündür sınıfta mutsuzsa bunu gayet tabi de branş öğretmeni sezebilir, öğrenciye belli etmeden okul rehber öğretmeni ile bu durumu paylaşabilir, sonrasında zaten iş biz de bitiyor. eğer biz burda devreye girmiyorsak mesleğe ihanet etmiş oluyoruz zaten.

ancak bizim derse girmemiz için; örneğin okulda 20-30 şube var her şubeye haftada 1 ders saati derse girmek gerekiyor, peki yapılması gereken görüşmeler hangi saatte yapılacak. ama 9-10 şubeli okulda ben zaten sınıfları geziyordum...

10) Rehber öğretmeni sadece odasında ( ki oda çoğu zaman kilitli ) bulmaktan öğretmenlerle fikir alışverişi verimsiz olmaktadır.

bu da yanlış ama genelleme yapmak da yanlış, ben sadece öğrenci görüşmesi yapıyorsam odamın kapısını kapatırım, onun dışında odam hep açık, soru sormak isteyen zaten soruyor. işbirliği şart. ancak odasına kapanıp uyuyan meslektaşım da var mıdır evet vardır. Tıpkı sınıfa girip ders anlatmayan, anlatamayan, sınıfı yönetemeyen öğretmenler olduğu gibi.. ancak tüm bir camiaya yıkamayız bu yanlış davranışı.

SON OLARAK,

Cevap verecekseniz lütfen bu sebeplere karşı sebepler olarak cevap verin...Yoksa yine haset, kıskanç kelimeleriyle hakaret etmeyiniz...Kaliteli bir paylaşım olsun..Öğretmenlere yakışan"

demişsiniz. her mesleğin her branşın kendi içinde değerli olduğunu düşünen biri olarak böyle bir şey yapmazdım zaten. bunu belirtmenize gerek yoktu.

Teknososyal, 5 yıl önce

Merhaba hocam. Yazışma seviyeniz ekseriyet rehber öğretmenlere nazaran bana daha seviyeli göründüğü için bazı sorularıma cevap aramaktayım. Yukarıdaki kedimpersis arkadaşın da belrttiği gibi bizler asla sizi değil saha yönetimi içermeyen, tepkiler barındıran rehberlik sistemi ve yönetmeliğini eleştiriyoruz.

Kökeni ABD marshall (tembel) pdr'si olan ve 3. dünya ülkelerinde dahi ilkeleri hariç saha pratiği taşımadığı için reddedilen âtıl yapıda bir Pdr sisteminin sorunları kronikleşmiştir sn hocam.

Okullarımıza ve şube rehber öğretmenlerine oluşturduğu angarya ise öteden beri malumdur. Öğrenmeyi arzu ettiğim bazı soru ve sorunlar silsilesi şunlardır diyebilirim

"Rehber Öğretmeni sahaya inmeli neden mi?

1) Sınıf/şube öğretmeni olarak öğrencilerin sorunlarıyla hep birebir ilgilenmek zorundayız.

2) Alanımız olmadığı halde birçok konuda yalnız bırakılmaktayız.

3) Öğrenciler, sadece odasında gördükleri rehber öğretmene bırak dert anlatmayı , gitmek için ikna bile edilememektedir.

4) Sadece teneffüs aralarındaki on dakika alınarak öğrenciye zulmedilmektedir.

5) Dersimizden öğrenci alınarak rehberlik yapılma anlayışını anlayamamaktayız.

6) Derslerimiz önemsiz gösterilip rehberlik yapılmaktadır.

7) Hepimiz öğretmen olarak atanmakta fakat rehber öğretmen, hiçbir zaman danışmanlık yapacağı öğrencilerle yüzyüze tanışmamaktadır.

8) Sadece sorunlu öğrencilerle tanışmakta, bunların da sorunu sınıf rehber öğretmene yüklenmektedir.O zaman nerde kaldı rehber öğretmenlerin psikolojik danışmanlığı....

9) Derse girip öğrencinin davranışlarıyla karşılaşılmadığı için sorunlara çözüm yüzeysel kalmaktadır.

10) Rehber öğretmeni sadece odasında ( ki oda çoğu zaman kilitli ) bulmaktan öğretmenlerle fikir alışverişi verimsiz olmaktadır.

Cevap verecekseniz lütfen bu sebeplere karşı sebepler olarak cevap verin...Yoksa yine haset, kıskanç kelimeleriyle hakaret etmeyiniz...Kaliteli bir paylaşım olsun..Öğretmenlere yakışan"

Teşekkür ederim.


Teknososyal
Yasaklı
21 Ekim 2020 17:48

Samimi bir şekilde yaşanan sorunların yarısına hak vermişsiniz size teşekkür ederim. Aslında kendi tahvilime göre tabi, yaşanan " Sistem Sorununu" da açıklığa kavuşturmuş oldunuz hocam. Yazımın başında da ilettiğim gibi, buralarda sitem eden, tepkilenen, Pdr sistemi için çözüm bekleyen öğretmenlerin hedefi asla sizler değilsiniz. Aynı samimiyetle 2 .veya 3. sayfadan biraz saldırgan bir dil kullanmakla beraber yazışma yaptığımı görebileceksiniz. Lakin orada dillendirdiğim, PDR öğretmenleri için bir görüş ve gözlem saati konulması tallebimin, kahir ekseriyete göre ise talebimiizn %100 ile arkasındayız.

Çözüm esasen çok basit ama çoğunluk yazıdan ifade edildiği gibi, sizleri hedef halinde bırakan ve eğitim camiasının dirliğini kaçıran vesayet mekanizmaları PDR'yi ÂTIL konumundan çekip kurtararak okula entegrasyonu sağlanmış, fâal bir rehberlik servisi pozisyonuna taşımamak için 40 dereden su çekmektedirler maalesef. Halbuki belirttiğiniz şekilde şube rehber öğretmenlik dersine, mutat bir katılımınızn sağlanması (nadir de olsa 2 haftada her şubeye 1 saat veya ayda en azından), bir kısım kendi etkinlik ve faaliyetlerini gerçekleştirebilmenize sağlayacağı olanak kadar, öğrenci genelini tanıma da ve YETERKLİ GÖRÜŞ VE GÖZLEM oluşturmada bütün kaosu giderebilir.

Sizlere duyulan tepkiler, kıskançıklar vsair yerini karşılıklı saygıya bırakabilir. "İş barışı" gelir.

Ne diyeyim hakkınızda ve hakkımızda illaki hayırlısı olsun.

psk danışman chn, 5 yıl önce

1) Sınıf/şube öğretmeni olarak öğrencilerin sorunlarıyla hep birebir ilgilenmek zorundayız.

cevap: öğretmen olmak sadece ders anlatmak olmamalı. her öğretmen ergenlik ve çocuk psikolojisinden az da olsa anlamalı. ve her öğretmenin gözlem yeteneği olmalı. ders anlatırken sınıf içindeki içe kapanık, özgüveni düşük ya da farklı anormal davranış sergileyen öğrencileri gözlem yeteneğiyle tespit edebilmeli(bu sorun ile ilgilenmek değil bir öntespit yapmaktır) okul psikolojik danışmanıyla bu öğrencileri tanıştırabilmeli, işbirliği. bakın bunu sadece ders saati içinde yapabilir gözlem yeteneği olan bir öğretmen. ve yapan arkadaşlarım da oldu ve çok da uyum için de çalışıyoruz.

2) Alanımız olmadığı halde birçok konuda yalnız bırakılmaktayız.

bireysel psikolojik danışma ya da grupla psikolojik danışma yapmadığınız müddetçe sorun yok. ancak sınıf rehberlik planı yapmak, ribaları doldurtmak angarya olmamalı(burda benim eleştirdiğim tek şey haftalık rehberlik saatlerinin kaldırılması, bu saatler olsaydı belki angarya gelmezdi sınıf öğretmenlerine bu durum,)

3) Öğrenciler, sadece odasında gördükleri rehber öğretmene bırak dert anlatmayı , gitmek için ikna bile edilememektedir.

bu konuda haklısınız. her meslektaşım sahaya inmiyor, kendini tanıtmıyor maalesef. ben her eğitim öğretim başında tüm sınıfları gezer kendimi ve rehberlik servisini tanıtırım, mümkün olduğunca tüm sınıf veli toplantılarına katılmaya çalışırım(toplantı mesai saatleri dışında olsa bile) ancak şöyle bir durumda var,, özellikle öğrenci sayısı 600 ün altında olan okullarda tüm sınıfları gezmek sıkıntı yaratmaz ama öğrenci sayısının çok fazla olduğu okullarda rehber öğretmenin tüm sınıfları gezmesi zor olabilir. örneğin 2 yıl önce çalıştığım okulda 200 öğrenci vardı ve 8.sınıflar 3 şubeydi ve kariyer planlama derslerine mümkün olduğunca ben girerdim ama kalabalık okullarda bu zor bir iş.. düşünün 30-40 şubeli okullar var buralarda rehber öğretmenin tüm öğrencilere yetmesi mümkün değil.

4) Sadece teneffüs aralarındaki on dakika alınarak öğrenciye zulmedilmektedir.

burda biz de sıkıntı çekiyoruz. öğle arasını alsan söyleniyorlar, teneffüsü alsan söyleniyorlar, dersten alsan yine söyleniyorlar. taşımalı öğretimden dolayı okul sonrası görüşsen bu sefer de servisçiler söyleniyorlar. bu bizi de aşan bir durum. bu belki şöyle aşılabilir(benim görüşüm) her sınıfın haftada okulda olmak şartıyla 2 ders saati boşluğu olmalı(serbest etkinlik gibi) bu sınıftan birysel görüşme almak isteyen ya da grupla görüşme yapmak isteyen öğrenciler o 2 saatlik boşlukta rehberlik servisinden randevu alabilir. sınıftaki diğer öğrenciler de sınıf öğretmeni gözetiminde serbest etkinlik yapabilir. biraz ütopik kaçıyor belki ama işe yarayabilir. ancak daha önce dediğim gibi bu sistem de kalabalık okullarda tutmaz. ben en çok verimi 200 öğrencili okulumda almıştım. 200 öğrencinin neredeyse tamamını ailesine kadar tanımıştım.

5) Dersimizden öğrenci alınarak rehberlik yapılma anlayışını anlayamamaktayız.

4te bunun cevabını verdiğimizi düşünüyorum. ancak şöyle bir durum var, öğrenci ciddi bir problemi var(aile içi şiddet, ihmal,istismar vs..) o çocuğun zaten derse ilgisi olmayacaktır(hazırbulunuşluluk diyoruz buna) sınıfta olacağına okul psikolojik danışmanına yönlendirilmesine ihtiyaç vardır. ama tabi klasik rehberlik bilgi verme çalışması yapılacaksa(mesleki rehberlik, verimli ders çalışma vs gibi) o öğrencinin özellikle çok önemli derslerde rehberlik servisine gelmesini ben de doğru bulmuyorum daha boş bir zamanında gelmesi daha iyi olacaktır.

6) Derslerimiz önemsiz gösterilip rehberlik yapılmaktadır.

derslerinizi önemsiz gösteren pdr ci varsa yanlış yoldadır. ancak bazı hayati konular var çalışma yapılması gereken ve haftalık rehberlik saati kaldırıldığı için dersler alınıyor. örneğin psikososyal destek programı kapsamında yapmamız gereken uygulamalar var ve uygun boşluk yoksa idare aracılığıyla ders ayrımı gözetmeksizin dersler alınmaktadır.. geçen yıl bu tarihlerde deprem olmuştu hatırlarsanız okul saatleri içerisinde... olaydan etkilenen 3 sınıfımla matematik, fen, beden ve sosyal derslerini alıp doğal afet içerikli bu programı uygulamıştım 1 hafta boyunca. matematik öğretmenimizin hoşuna gitmemişti ama odamda kendisiyle birebir konuştuğumda ikna oldu duruma.

7) Hepimiz öğretmen olarak atanmakta fakat rehber öğretmen, hiçbir zaman danışmanlık yapacağı öğrencilerle yüzyüze tanışmamaktadır.

bu sorunun cevabını da 3.soruda verdim sanırım.

8) Sadece sorunlu öğrencilerle tanışmakta, bunların da sorunu sınıf rehber öğretmene yüklenmektedir.O zaman nerde kaldı rehber öğretmenlerin psikolojik danışmanlığı....

burda ben de aynı şeyi branş öğretmenlerine iletebilirim. sizlerde sadece sorunsuz öğrencilerle iletişim kuruyorsunuz diye. psikolojik danışmada gönüllük esastır. sorunlu sorunsuz ayrımı yapılmaz, yapılıyorsa bu biraz da idarecilerden kaynaklanmaktadır. sınıfın en çalışkan öğrencisiyle odamda görüşme yapmak istediğimde hocam siz bari bu öğrenciyi rahat bırakın diyen branş öğretmeniyle karşılaştım ben..

9) Derse girip öğrencinin davranışlarıyla karşılaşılmadığı için sorunlara çözüm yüzeysel kalmaktadır.

gözlem yeteneği olan öğretmen öğrenci davranışlarını az çok yorumlar zaten. örneğin sene boyunca çok neşeli olan bir öğrenci son birkaç gündür sınıfta mutsuzsa bunu gayet tabi de branş öğretmeni sezebilir, öğrenciye belli etmeden okul rehber öğretmeni ile bu durumu paylaşabilir, sonrasında zaten iş biz de bitiyor. eğer biz burda devreye girmiyorsak mesleğe ihanet etmiş oluyoruz zaten.

ancak bizim derse girmemiz için; örneğin okulda 20-30 şube var her şubeye haftada 1 ders saati derse girmek gerekiyor, peki yapılması gereken görüşmeler hangi saatte yapılacak. ama 9-10 şubeli okulda ben zaten sınıfları geziyordum...

10) Rehber öğretmeni sadece odasında ( ki oda çoğu zaman kilitli ) bulmaktan öğretmenlerle fikir alışverişi verimsiz olmaktadır.

bu da yanlış ama genelleme yapmak da yanlış, ben sadece öğrenci görüşmesi yapıyorsam odamın kapısını kapatırım, onun dışında odam hep açık, soru sormak isteyen zaten soruyor. işbirliği şart. ancak odasına kapanıp uyuyan meslektaşım da var mıdır evet vardır. Tıpkı sınıfa girip ders anlatmayan, anlatamayan, sınıfı yönetemeyen öğretmenler olduğu gibi.. ancak tüm bir camiaya yıkamayız bu yanlış davranışı.

SON OLARAK,

Cevap verecekseniz lütfen bu sebeplere karşı sebepler olarak cevap verin...Yoksa yine haset, kıskanç kelimeleriyle hakaret etmeyiniz...Kaliteli bir paylaşım olsun..Öğretmenlere yakışan"

demişsiniz. her mesleğin her branşın kendi içinde değerli olduğunu düşünen biri olarak böyle bir şey yapmazdım zaten. bunu belirtmenize gerek yoktu.


pdrprens
Aday Memur
22 Ekim 2020 10:43

Rehber Öğretmen yada Rehberlik Öğretmeni değil Psikolojik Danışman


kedimpersis
Kapalı
22 Ekim 2020 13:36

psikolik danışman:)) psikoloji lisansınız yok ama çocuklara seans verdiğinizi iddia ederek bakanlığında gazlamasıyla psikolojik danışman sıfatıyla anılmayı istiyorsunuz.

psikologlar her gün giydiriyor size( haklı olarak) lisansınız olmadan bu ünvanı kullanamazsınız diye...

illaki böyle anılmak istiyorsanız biz söyleriz sorun yok

hocam sizi psikolojik danışmansınız))))))))))))))))))(psikoloji lisansı almamışsınız ama olsun ne önemi var:))))

tanmasanız çocuk ergen psikiyatri uzmanı olduğunuzu iddia edecceksiniz ama o ileriki aşama heralde. yakında teşhis koyup ilaçda yazmak da bizim hakkımız dersiniz:))))))))))

pdrprens, 5 yıl önce

Rehber Öğretmen yada Rehberlik Öğretmeni değil Psikolojik Danışman


erenbay
Yasaklı
22 Ekim 2020 13:41

Sizler rehber öğretmen ve EĞİTİM DANIŞMANISINIZ sayın hocam ne Psk. Danişmani yahu..?

Prof. Dr Hasan BACANLI Diyor ki:

"Türk PDR Derneği Görevini Yapmamaktadır ve Siyasallaşmıştır. Bir de bana göre dernek biraz fazla siyasallaştı. Siyasallaşmak değil de sendikalaştı ifadesi daha doğru olur. Yapılan tek şey burada MEB'de çalışanların rehber öğretmenleri rahatlatmak için iki parantez açmak ve parantezin içine psikolojik danışman unvanını koymak. Yapılan başka bir şey yok. Yani siz MEB'in söyleminde de Rehber Öğretmen?siniz, YÖK'ün söyleminde de. Psikolojik danışman unvanını kabul etmede YÖK?ün de MEB?in de yetkisi yok. Bu yetki Devlet Personel Dairesinindir. Rehber Öğretmenler Bir Merkezde Toplanarak Uzmanlaşmalıdır. RAM' lara geçilmelidir."

pdrprens, 5 yıl önce

Rehber Öğretmen yada Rehberlik Öğretmeni değil Psikolojik Danışman


kedimpersis
Kapalı
22 Ekim 2020 13:42

sizin göreviniz çocuğu yönlendirmek. size verilen eğitim bu. yani siz taramayı yapıp yönlendireceksiniz. psikolglar bunun için var. psikologlarda daha ağırlarını psikiyatriye yönlendirecek.

ilaç yazma tanı koyma onların yetkisi

altı sene tıp eğitimi okumuş üstüne tus kazanmış üstüne beş sene asistanlık yapmış sonra uzaman olmuş bir insanın yapması gerekenleri söyleyeceksiniz yakında.

sizin göreviniz koçluk yapmak bile değil o da psikologların işi

siz sadece okullarda öğrencileri yönlendireceksiniz(ki onu bile yapmamak için bin dereden su getiriyorsunuz)

seans verme si

zi aşar.. ama psikolojik danışman ünvanını verdi büzeeee diye söylenin bakalım...:))

pdrprens, 5 yıl önce

Rehber Öğretmen yada Rehberlik Öğretmeni değil Psikolojik Danışman


erenbay
Yasaklı
22 Ekim 2020 14:05

Milli Eğitim Bakanlığı -MEB, rehberlikle ilgili birçok konuda inanın olumlu adımlar attı hocam. Anaokullarında PDR normunu kaldırdı. Ama her fırsatta işe karışan lobi, danıştay aracılığıya gene yd verdirdi norm tekrardan verildi. Bazen hakkatten bakanlığa da hak vermek lazım bazı şeyleri düzeltmeye çalıştı, görev tanımını en azından "Rehberlikçi" tanımladı şaibelerin üzerini örtmüştü.. Nöbet görevi (ders bulunmadığı için öğrenciyi tanıma amaçlı) vermişti.. Tüm bunlar gene mahkemeye takıldı(!) yd verenleri anlamak mümkün değil hangi pedagojik ilkeye göre veriyorlar.(!) Anaokulunda ne işi var rehberlikçinin(!) liselerde uyuşturucu adam bıçaklama çeteler kol geziyor umurunda mı acaba iptal kararı verdiren vesayet mekanizmasi ve odaklarinin??? Akıl fikir kaldırmıyor artık.

kedimpersis, 5 yıl önce

sizin göreviniz çocuğu yönlendirmek. size verilen eğitim bu. yani siz taramayı yapıp yönlendireceksiniz. psikolglar bunun için var. psikologlarda daha ağırlarını psikiyatriye yönlendirecek.

ilaç yazma tanı koyma onların yetkisi

altı sene tıp eğitimi okumuş üstüne tus kazanmış üstüne beş sene asistanlık yapmış sonra uzaman olmuş bir insanın yapması gerekenleri söyleyeceksiniz yakında.

sizin göreviniz koçluk yapmak bile değil o da psikologların işi

siz sadece okullarda öğrencileri yönlendireceksiniz(ki onu bile yapmamak için bin dereden su getiriyorsunuz)

seans verme si

zi aşar.. ama psikolojik danışman ünvanını verdi büzeeee diye söylenin bakalım...:))


kedimpersis
Kapalı
22 Ekim 2020 14:22

Hocam bu işte mantık aranıyorsa ilk başta çıkış amacı belli zaten ...

bir zamanlar eski zamanlar :)) belli dersaneler vardı onlara öğrenci belirlemek için bu rehbelik sisteminin fonksiyonları geliştirildi. tek görev başarılı çok başarılı öğrencileri bildirmekti bu rehberlik sisteminin. bu öğrencileri bildirmeleri ve bürokrasiden de etkilenmemeleri için dernek vasıtasıyla bir çok koruma sağlandı..

bunun dışında bir zamanlar özel eğitim öğrencileri için açılan kurumlar vardı. bu kurumlara okullardaki rehber öğretmenler tarafından yönlendirilen çocuklar gider parasını da devlet karşılardı..

benim bir çok arkadaşım bu kurumlarda çalıştı..

bu kurumlara öğrenci yönlendiren rehberlikçilere ne paralar ödendiğine ben şahidim.

istanbul esenyurtta iki bin civarı öğrencisi olan ilkokul da çalışırken okul rehber öğretmenine böyle özel bir kurum tarafından sıfır araba alındığına şahit oldum görevi okuldaki bu şekilde gereksinim duyan öğrencileri sadece o kuruma yönlendirmesiydi.

ve bu açık açık gizli saklı olmadan yapıldı...

belli olaylardan sonra ( belli badireler atlattı ülkemiz hepimizin de malumu) artık bu şekilde yönlendirmeler kalmadı.

ama işte o zaman dan gelen koruma kalkanı bir şekilde devam ettiği için okullardaki rehberlik sistemi atıl bir şekilde işe yaramaz bir şekilde kalmaya devam ediyor ne yazık ki.

yukarıdaki arkadaşı görmediniz mi? psikolojik danışman olduğuna inanmış:)) PSİKOLOJİK DANIŞMAN...

insanlar bunun için psikoloji lisansı alıyor üstüne birde yaş grubuna göre uzmanlaşıyor. ki onlar bile her vakaya bakamıyor üst dalı psikiyatri var bu işin tıp eğitimini almış insanlar.

bizdeki öğretmen haklarına tabi ama öğretmen denilmesinden gocunan fakat lisansını yapmadıkları bir ünvanla anılmak isteyen arkadaşlarda seans verdiklerini iddia ediyorlar.

tek görevleri yönlendirme aslında geçmişde de görevleri buydu şimdi de bu.. yönlendiren öğretmenler kendileri ama ne yazık ki kabul etmiyorlar.

kendileri öğretmen olduğunu kabul etmedikten sonra bu sorun düzelmez okullarda zaten..

erenbay, 5 yıl önce

Milli Eğitim Bakanlığı -MEB, rehberlikle ilgili birçok konuda inanın olumlu adımlar attı hocam. Anaokullarında PDR normunu kaldırdı. Ama her fırsatta işe karışan lobi, danıştay aracılığıya gene yd verdirdi norm tekrardan verildi. Bazen hakkatten bakanlığa da hak vermek lazım bazı şeyleri düzeltmeye çalıştı, görev tanımını en azından "Rehberlikçi" tanımladı şaibelerin üzerini örtmüştü.. Nöbet görevi (ders bulunmadığı için öğrenciyi tanıma amaçlı) vermişti.. Tüm bunlar gene mahkemeye takıldı(!) yd verenleri anlamak mümkün değil hangi pedagojik ilkeye göre veriyorlar.(!) Anaokulunda ne işi var rehberlikçinin(!) liselerde uyuşturucu adam bıçaklama çeteler kol geziyor umurunda mı acaba iptal kararı verdiren vesayet mekanizmasi ve odaklarinin??? Akıl fikir kaldırmıyor artık.


EricContana
Yasaklı
22 Ekim 2020 16:24

Sayın hocam siz bu şekilde redci politikalardan vazgeçmedikçe aslında hiç bir şey düzelmez. Türkiye de psikolojik danışman unvanını yalnızca psikolojik danışmanlar kullanabilir yasal olarak. Varsa çevrenize psikoloji mezunu olup bu unvanı kullanan kişiler buraya açık açık yazın bizde ihbar edelim. Psikolojik danışman unvanımız yasal bir hakkımız. Türkçesi olanlar için bölümümüzün adı psikolojik danışma ve rehberlik, psikoloji mezunu arkadaşların psikolog olduğuna inanıyorsunuz da psikolojik danışma ve rehberlik mezunu kişilerin mi psikolojik danışman olduğuna inanamıyorsunuz. Mevzuatı okuyun dediğime inanmak zorunda değilsiniz. Gidin bir avukat ile görüşün. Hatta Türk Psikologlar Derneğine şikayet edin bizi bu arkadaşlar psikolojik danışman olduğunu iddia ediyor diye. Veya siz bir Veli olarak mahkemeye verin. Görün bakalım cevabını kimden ne şekilde alıyorsunuz. Önce insanların emeğine saygı duymayı öğreneceksiniz.. bizler mezuniyetimize 1 hafta kalana kadar bu unvanı kullanmadık etik ilkeler gereği, emek verdik aldık, bundan sonrasında da kusura bakmayın söz söyletmeyiz, psikolojik danışmanız. PSİKOLOJİK DANIŞMANIZ. Bunu her platformda ifade ettiğimiz gibi bu unvanı da yasal olarak kullanıyoruz.
kedimpersis, 5 yıl önce

Hocam bu işte mantık aranıyorsa ilk başta çıkış amacı belli zaten ...

bir zamanlar eski zamanlar :)) belli dersaneler vardı onlara öğrenci belirlemek için bu rehbelik sisteminin fonksiyonları geliştirildi. tek görev başarılı çok başarılı öğrencileri bildirmekti bu rehberlik sisteminin. bu öğrencileri bildirmeleri ve bürokrasiden de etkilenmemeleri için dernek vasıtasıyla bir çok koruma sağlandı..

bunun dışında bir zamanlar özel eğitim öğrencileri için açılan kurumlar vardı. bu kurumlara okullardaki rehber öğretmenler tarafından yönlendirilen çocuklar gider parasını da devlet karşılardı..

benim bir çok arkadaşım bu kurumlarda çalıştı..

bu kurumlara öğrenci yönlendiren rehberlikçilere ne paralar ödendiğine ben şahidim.

istanbul esenyurtta iki bin civarı öğrencisi olan ilkokul da çalışırken okul rehber öğretmenine böyle özel bir kurum tarafından sıfır araba alındığına şahit oldum görevi okuldaki bu şekilde gereksinim duyan öğrencileri sadece o kuruma yönlendirmesiydi.

ve bu açık açık gizli saklı olmadan yapıldı...

belli olaylardan sonra ( belli badireler atlattı ülkemiz hepimizin de malumu) artık bu şekilde yönlendirmeler kalmadı.

ama işte o zaman dan gelen koruma kalkanı bir şekilde devam ettiği için okullardaki rehberlik sistemi atıl bir şekilde işe yaramaz bir şekilde kalmaya devam ediyor ne yazık ki.

yukarıdaki arkadaşı görmediniz mi? psikolojik danışman olduğuna inanmış:)) PSİKOLOJİK DANIŞMAN...

insanlar bunun için psikoloji lisansı alıyor üstüne birde yaş grubuna göre uzmanlaşıyor. ki onlar bile her vakaya bakamıyor üst dalı psikiyatri var bu işin tıp eğitimini almış insanlar.

bizdeki öğretmen haklarına tabi ama öğretmen denilmesinden gocunan fakat lisansını yapmadıkları bir ünvanla anılmak isteyen arkadaşlarda seans verdiklerini iddia ediyorlar.

tek görevleri yönlendirme aslında geçmişde de görevleri buydu şimdi de bu.. yönlendiren öğretmenler kendileri ama ne yazık ki kabul etmiyorlar.

kendileri öğretmen olduğunu kabul etmedikten sonra bu sorun düzelmez okullarda zaten..


EricContana
Yasaklı
22 Ekim 2020 16:36

Pdr yi tanımlarken lisansını yapmadiklari bir unvanla anılmak isteyen arkadaşlar demişsiniz, size ODTÜ Pdr nin resmi sitesinde bölümümüzü tanımlarken kullandığı ifadeyi aynen paylaşıyorum. PDR Programı mezunları öğretmen değildir, sadece Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda bu alan mezunlarına tahsis edilmiş olan kadronun adı "rehber öğretmen"dir. Ancak meslek alanının adı "Psikolojik Danışmanlık"tır. Bu durum bir fabrikanın ARGE bölümünde yönetici olarak çalışan bir makina mühendisinin kadro ünvanının "Müdür" ama mesleğinin "Makina Mühendisi" olmasına benzetilebilir."

EricContana
Yasaklı
22 Ekim 2020 16:38

Gördüğünüz gibi lisansı vermeye yetkili kurum bize bu unvanı verdiğini daha bölüme başlamayan kişilere dahi deklare edecek şekilde paylaşıyor
EricContana, 5 yıl önce
Pdr yi tanımlarken lisansını yapmadiklari bir unvanla anılmak isteyen arkadaşlar demişsiniz, size ODTÜ Pdr nin resmi sitesinde bölümümüzü tanımlarken kullandığı ifadeyi aynen paylaşıyorum. PDR Programı mezunları öğretmen değildir, sadece Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda bu alan mezunlarına tahsis edilmiş olan kadronun adı "rehber öğretmen"dir. Ancak meslek alanının adı "Psikolojik Danışmanlık"tır. Bu durum bir fabrikanın ARGE bölümünde yönetici olarak çalışan bir makina mühendisinin kadro ünvanının "Müdür" ama mesleğinin "Makina Mühendisi" olmasına benzetilebilir."

EricContana
Yasaklı
22 Ekim 2020 16:40

Dediğim resmi site. https://ncc.metu.edu.tr/tr/gpc/anasayfa
EricContana, 5 yıl önce
Gördüğünüz gibi lisansı vermeye yetkili kurum bize bu unvanı verdiğini daha bölüme başlamayan kişilere dahi deklare edecek şekilde paylaşıyor

kedimpersis
Kapalı
22 Ekim 2020 16:50

Devlet tarafından bir ünvan veriliyorsa o ünvan benim hakkımdır mantığıyla tartışacaksak haklısınız...kimlere ne ünvanlar verildi zamanında.

otoriteler zamanın ruhuna uygun olarak çeşitli ünvanlar dağıtırlar.

hiç askerlik yapmayana mareşal hiç bir vasfı olmayana bilmemne ünvanları verilmiştir. o zamanın ruhu ve muktedirler değişince bu ünvanlar da değişir.

siz kendinizi psikolojik danışman( insan psikolojisi hakkında bilgi sahibi, tavsiye veren, tedavi eden) kategorisine sokabilirsiniz devlet bize bu ünvanı verdi biz bunu kullanırız ve istersen git şikayet et de diyebilirsiniz. ama bunun saçmalığını en fazla siz biliyorsunuz pdr lisans mezunu olarak hangi dersleri aldığınızı nelere yetkin olduğunuzu ne yapabileceğinizi... psikoloji lisansı alanların nelere yetkili olduklarını lisansı aldıktan sonra kendi aralarında hangi bölümlerde uzmanlaştıklarını. psikiyatriye hiç girmeye gerek bile yok

pdr: öğretmen özlük haklarını kullanan onların mesai saatleri içinde çalışan pskolijik tedavi(seans) işinde ehil olmayan mezunlar verir.. en iyi siz bilirsiniz

bundan on veya on beş sene önce okul rehberlik ÖĞRETMENLERİNİN hangi dersanelere hangi rehabilitasyon merkezlerine öğrenci yönlendirdiğini bundan ne çıkarlar sağladığını bu çarkın devam etmesi için hangi koruma kalkanına alındığını da siz daha iyi bilirsiniz

pdr nin Türkiye'ye ne için getirildiğini, işleyişini ve şu anda işe yaramaz ve atıl şekilde ilerlediğini herkes biliyor hocam siz de biliyorsunuz.

isterseniz yönetmelik diyelim isterseniz mahkemeye verin diyelim isterseniz git şikayet et diyelim

vicdan ve zaman her şeyi bize gösterir doğru iğne deliğinde olsa bile bulunur.

sağlıcakla kalın

EricContana, 5 yıl önce
Pdr yi tanımlarken lisansını yapmadiklari bir unvanla anılmak isteyen arkadaşlar demişsiniz, size ODTÜ Pdr nin resmi sitesinde bölümümüzü tanımlarken kullandığı ifadeyi aynen paylaşıyorum. PDR Programı mezunları öğretmen değildir, sadece Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda bu alan mezunlarına tahsis edilmiş olan kadronun adı "rehber öğretmen"dir. Ancak meslek alanının adı "Psikolojik Danışmanlık"tır. Bu durum bir fabrikanın ARGE bölümünde yönetici olarak çalışan bir makina mühendisinin kadro ünvanının "Müdür" ama mesleğinin "Makina Mühendisi" olmasına benzetilebilir."

erenbay
Yasaklı
22 Ekim 2020 17:02

Sayın hocam kedimpersis, sizin entellektüel bakışınız, yorum kapasiteniz, bilgi birikiminiz gerçekten tevatür elinze sağlık. Peki hocam şunu sormaktan yanayım hepimiz merak ederz işin açığı;

Size göre PDR yani rehber öğretmenlik kavramının, daha açığıyla Okul rehberlik servislerinin içine sokulduğu bu açmazın ÇÖZÜMÜ NEDİR? Ne yapılırsa yeniden İŞ BARIŞI mümkün olacaktır.

Evet aslında benimde bir fikrim var konuda ama sizden sonraya bıraktığımı bilmenizi isterim.

kedimpersis, 5 yıl önce

Devlet tarafından bir ünvan veriliyorsa o ünvan benim hakkımdır mantığıyla tartışacaksak haklısınız...kimlere ne ünvanlar verildi zamanında.

otoriteler zamanın ruhuna uygun olarak çeşitli ünvanlar dağıtırlar.

hiç askerlik yapmayana mareşal hiç bir vasfı olmayana bilmemne ünvanları verilmiştir. o zamanın ruhu ve muktedirler değişince bu ünvanlar da değişir.

siz kendinizi psikolojik danışman( insan psikolojisi hakkında bilgi sahibi, tavsiye veren, tedavi eden) kategorisine sokabilirsiniz devlet bize bu ünvanı verdi biz bunu kullanırız ve istersen git şikayet et de diyebilirsiniz. ama bunun saçmalığını en fazla siz biliyorsunuz pdr lisans mezunu olarak hangi dersleri aldığınızı nelere yetkin olduğunuzu ne yapabileceğinizi... psikoloji lisansı alanların nelere yetkili olduklarını lisansı aldıktan sonra kendi aralarında hangi bölümlerde uzmanlaştıklarını. psikiyatriye hiç girmeye gerek bile yok

pdr: öğretmen özlük haklarını kullanan onların mesai saatleri içinde çalışan pskolijik tedavi(seans) işinde ehil olmayan mezunlar verir.. en iyi siz bilirsiniz

bundan on veya on beş sene önce okul rehberlik ÖĞRETMENLERİNİN hangi dersanelere hangi rehabilitasyon merkezlerine öğrenci yönlendirdiğini bundan ne çıkarlar sağladığını bu çarkın devam etmesi için hangi koruma kalkanına alındığını da siz daha iyi bilirsiniz

pdr nin Türkiye'ye ne için getirildiğini, işleyişini ve şu anda işe yaramaz ve atıl şekilde ilerlediğini herkes biliyor hocam siz de biliyorsunuz.

isterseniz yönetmelik diyelim isterseniz mahkemeye verin diyelim isterseniz git şikayet et diyelim

vicdan ve zaman her şeyi bize gösterir doğru iğne deliğinde olsa bile bulunur.

sağlıcakla kalın

Toplam 313 mesaj
«45678910111213141516

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi