Yani gerçekten şu önyargılı ve art niyetli yoruma şaşıyorum. Şi,mdi Allah rızası için doğru söyle, Allahın adını verdim bak, Hafızlık müktesebi olan Din görevlilerinin %'de kaçı Hafızlığını %100 oranında korumuş durumda.
Ben sana sadece etrafımda bildiğim arkadaşlardan örnek vereyim. 7 Tane hafız arkadaşım var İmam ve müezzin görevi olan. Ve bunlardan sadece 1 tanesi hergün tekrar yaptığı için hafızlığın %90 dan fazlasını muhafaza etmiş durumda.
Diğerlerinin hafızlığı hak getire.
Şimdi Müktesepte 8 puan fark olacak, Kademe imkanı verecek, Aşere takrip tayyibe, ihtisas, Dini musiki kurslarında, Yurt dışı, ihtisas vs. sınavlarda avantaj sağlayacak bir imkana sahip olacak, Ondan sonra Başkanlık bu imkanları verdiği adamların Hafızlıklarını sağlamlaştırmak istemesi, Hafızlıklarından emin olmak istemesi yanlış mı oluyor. Haksızlık mı oluyor.
Hem ekmeğini yiyeceksin, hem nimetlerinden faydalanacaksın, hemde hafızlık belgesini aldıktan sonra ezberini unutup, hafızlığını kaybedip, tüm imkanlardan hafızmışsın gibi yararlanmaya devam edeceksin.
İşin uhrevi boyutunu sormuyorum bile. Bunun hesabını kitabını Allah bilir. Onu siz düşüneceksiniz.
Ama burada ben hafızım ispat etmek zorundamıyım anlayışı saçma sapan bir alayış.
Ayrıca Düz lise imamları tabiri nedir kardeşim. Ne diye aşağılar şekilde konuşuyorsun. Kim oluyorsun da kendini üstün görüp Lise mezunu hafız olmayan imamlara laf atıyorsun.
"İnne ekramekum indellahi etkakum" ayeti senin hafızandan silinmiş bell ki.
Haddini bileceksin. Eğer Diyanet işleri başkanlığında Din hizmetleri sınıfında Din görevlisi olarak Hafızlık belgesinin sağladığı imkanlardan yararlanıp, Hafızlığının iyi olup olmadının kontrol edilmesinden rahatsız oluyorsan, Müftülüğe gidersin, İKYS de bilgilerinde yazılı olan "HAFIZ" İbaresini sildirirsin, sonra konuşursun.
Yani gerçekten şu önyargılı ve art niyetli yoruma şaşıyorum. Şi,mdi Allah rızası için doğru söyle, Allahın adını verdim bak, Hafızlık müktesebi olan Din görevlilerinin %'de kaçı Hafızlığını %100 oranında korumuş durumda.
Ben sana sadece etrafımda bildiğim arkadaşlardan örnek vereyim. 7 Tane hafız arkadaşım var İmam ve müezzin görevi olan. Ve bunlardan sadece 1 tanesi hergün tekrar yaptığı için hafızlığın %90 dan fazlasını muhafaza etmiş durumda.
Diğerlerinin hafızlığı hak getire.
Şimdi Müktesepte 8 puan fark olacak, Kademe imkanı verecek, Aşere takrip tayyibe, ihtisas, Dini musiki kurslarında, Yurt dışı, ihtisas vs. sınavlarda avantaj sağlayacak bir imkana sahip olacak, Ondan sonra Başkanlık bu imkanları verdiği adamların Hafızlıklarını sağlamlaştırmak istemesi, Hafızlıklarından emin olmak istemesi yanlış mı oluyor. Haksızlık mı oluyor.
Hem ekmeğini yiyeceksin, hem nimetlerinden faydalanacaksın, hemde hafızlık belgesini aldıktan sonra ezberini unutup, hafızlığını kaybedip, tüm imkanlardan hafızmışsın gibi yararlanmaya devam edeceksin.
İşin uhrevi boyutunu sormuyorum bile. Bunun hesabını kitabını Allah bilir. Onu siz düşüneceksiniz.
Ama burada ben hafızım ispat etmek zorundamıyım anlayışı saçma sapan bir alayış.
Ayrıca Düz lise imamları tabiri nedir kardeşim. Ne diye aşağılar şekilde konuşuyorsun. Kim oluyorsun da kendini üstün görüp Lise mezunu hafız olmayan imamlara laf atıyorsun.
"İnne ekramekum indellahi etkakum" ayeti senin hafızandan silinmiş bell ki.
Haddini bileceksin. Eğer Diyanet işleri başkanlığında Din hizmetleri sınıfında Din görevlisi olarak Hafızlık belgesinin sağladığı imkanlardan yararlanıp, Hafızlığının iyi olup olmadının kontrol edilmesinden rahatsız oluyorsan, Müftülüğe gidersin, İKYS de bilgilerinde yazılı olan "HAFIZ" İbaresini sildirirsin, sonra konuşursun.