Doçentlik Başvurusu Başarısız Olanlar veya Etik İhlal ile Suçlananlar İdari Dava Açmalımı?

Hocalarım benim etik ihlal sebebiyle mahkeme sürecim başladı bilirkişiler belli olacak ama mahkemede biz gitmiyormuşuz doğrumu evrak üstünden yürüyormuş süreç. Yani mahkeme de de bilirkişilerin vereceği cevaba mı kaldık. Hakim hiç bize sormuyormu. sadece yazılı savunmayla mı iş tamamlanıyor. bir de kınama cezası gelirse bir yaptırımı yada engelleyici yönü varmı. maaştan kesmede anabilim daı başkanı olamıyoruz da kınamada denk gelmedim böyle bir yaptırıma.

Yükseköğretim alanı, kendine özgü kavram ve terminolojisi, kurum ve kuralları, mevzuat ve uygulaması ile, hukuk alanında yetkin olan kişilerin de uygulamadaki sorunlara çözüm üretmede yetersizliğini kaçınılmaz hale getirmektedir. Yükseköğretim mevzuatının karmaşıklığı ve uygulamanın öngörülemezliği; bazı durumlarda kurumunuz bünyesindeki avukatların da yetersiz kalması sonucunu doğurabilmekte ve bilgi-beceri-yetkinlik bakımından bu alanda ozel uzmanlığı bulunan hukukçulara ihtiyaç duyulabilmektedir.

Her ne kadar YÖK?teki görevim öncesinde yaklaşık 13 yıl İdare Hukukçusu akademisyen olarak çalışmış olsam da, eğer YÖK tecrübesini yaşamamış olsaydım, yükseköğretim mevzuatı ve uygulamasına ilişkin bakış açım ve yaklaşımımın eksik kalacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Akademik ve teorik bilgilerimin üzerine inşa etmiş olduğum YÖK tecrübemin, yükseköğretime ilişkin hemen hemen her konudaki sorunlara en rasyonel/uygun çözüm üretme kabiliyetimi en üst seviyeye çıkarttığını düşünüyorum.

Bu bağlamda, öğrenim ve akademik kariyerim, yaklaşık 13 yıllık akademisyenlik tecrübem ve YÖK 1. Hukuk Müşaviri, YÖK Başkan Hukuk Danışmanı, YÖK Strateji Geliştirme Daire Başkanı, YÖK İdari ve Mali İşler Daire Başkan Vekili, YÖK Genel Sekreter Vekili gibi üst düzey yöneticilik görevleri ile geçen yaklaşık 8 yıllık YÖK tecrübem ve yükseköğretimle ilgili çok sayıda akademik çalışmalarım birlikte değerlendirildiğinde; yükseköğretim hukukunu, yükseköğretim mevzuatı ve uygulamasını, ilgili yargı kararlarını ve yükseköğretimin finansmanı, akademik ve idari personele ilişkin konuları, öğrencilerle ilgili mevzuat ve uygulamayı da kapsayacak şekilde bilen sayılı kişiler arasında olduğumu söyleyebilirim.

Yabancı dil: İngilizce KPDS: 94, TOEFL: 550/213

Eğitim Durumu: Lisans: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Doktora- İDARE HUKUKU (Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi)

Akademik Unvanı: İdare Hukuku Doçenti-2012

Mesleki Tecrübe:

1- Yaklaşık 14 yıllık akademisyenlik 1996-2010 (Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi-SDÜ Hukuk Fakültesi)

2-Yaklaşık 8 yıllık üst yöneticilik (YÖK 1. Hukuk Müşaviri, YÖK Strateji Geliştirme Daire Başkanı, YÖK Başkan Danışmanı, YÖK İdari ve Mali İşler Daire Başkan Vekili, YÖK Genel Sekreter Vekili, YÖK Başkanlık Müşaviri) (2008-2015)

Öğrenci işlemleri, Akademik kadro işlemleri, Doçentlik işlemleri, Denklik işlemleri, Disiplin ve ceza işlemleri, Etik ihlal işlemleri başta olmak üzere yükseköğretim alanındaki işlemler çok sayıda mağdur üreten hukuka aykırılıkları içinde barındırıyor. Özensiz ve ben yaptım oldu mantığıyla hazırlanmış keyfi uygulamaya açık ayrıntılı mevzuat, mantık ve istikrardan yoksun idari(YÖK, ÜAK, ÖSYM, Vakıf-Devlet Üniversitesi) kararlar ve gecikmeli olarak eksik incelemeye dayalı verilmiş yargı kararları dikkate alındığında mağdur kitlenin çokluğu hiç de şaşırtıcı değil. Gerçekleştirilen yanlış uygulamalar ve doğru bilinen yanlışlar nedeniyle mağdur olan paydaşların sorunlarına çözüm üretmek üzere uzman hukukçuların katkı sağlayacağı bir platforma ihtiyaç her geçen gün artıyor.

Sahip olduğum bilgi ve tecrübeyi bu alandaki paydaşların soru ve sorunlarına çözüm üretmek için kullanmak beni gerçekten mutlu edecektir.

Doç. Dr. Abdullah UZ

İletişim için: [email protected]

Evet idare mahkemeleri dosya üzerinden yürüyor, ne siz ne üak bir duruşmaya katılmıyorsunuz. Bilirkişiler raporlarını sunacak, ondan sonra bilirkişi sizin lehinize veya aleyhinize karar verirse iki taraf da bilirkişi raporlarına itiraz edebiliyor, sonuçta mahkeme heyeti de bir karar veriyor..üak ın aleyhine verirse kararı onlar rahat durmuyor istinafa taşıyorlar kararı...

Ben başarısız veren jüriler nedeniyle şu anda bilirkişi sürecindeyim, bekliyorum...bizim aleyhimize karar çıkarsa biz de istinafa basvurabiliyoruz..anayasa mahkemesine kadar yolu göze almış olmak lazım pes etmeden

Anladım hocam teşekkür ederim. İşimiz bilirkişilere kaldıysa yandık yine. Bi sürü beimkiyle aynı hatta benimkinden daha kötü emsal kararlar var. Umarım hakim bunları göz önüne alır. Bilirkişiler yöke karşı rapor yazmaya yanaşmaz kesin

Burada yazılanları okuyunca kanım dondu. Hem bir bilirkişi hem de juri üyesi olarak şunu belirteyim kimsenin YOK ya da UAK baskısı gördüğü yok. Psikolojik sağlığınıza dikkat edin lütfen, bunlar sanri. Kararlar jurilere ayrıca gönderilen değerlendirme kılavuzu üzerinden yapılmaktadır. Burada kalite ve katkının subjektif değerlendirmesi de vurgulanmaktadır. Siz bir juri üyesi olarak kalitesiz ve katkı sağlamıyor kanaatine ulaşabilirsiniz. Q1 i kıstas alıp yetersiz diyebilirsiniz ki bunların tamami dunyada geçerli kıstaslar. Burada sorun ilgisiz juri çıkabiliyor ve yeterince derin değerlendirme yapmıyor. Bu da kalitesiz bir süreç demek. Hukuki boyut burada başlıyor. Zaten juri bulamayan UAK süreci yönetemiyor. Sorun bu kısacası. Türkiye de şu anki mevcut docentlerin yarıdan fazlası docent kalitesine sahip değil, oyalaniyoruz sadece.

Yaşamayan bilemez hocam buradaki herkesin canı çok yandı. Çoğu kişi de dava ile hakkını geri aldı. Kaybedilen zaman, para, sabır da yanlarına kar kaldı. ben 20 bin tl verdim bu dava sürecinde kazansakta geri alamıyoruz bu parayı. giden yıl çekilen eziyette cabası. Benim durumumda olanlara dair 2006 yılıdan beri 1 kere bile etik verilmemiş. kazanılmış bir sürü emsal davalar var. Bunu bile bile etik vermek hangi akla uygun

Bilimsel katkının ne olduğunu ve niteliğini öyle sübjektif diye tamamen takdir yetkisine birakamazsin hocam. Bilimsel katkısına mi bakacaksin, o halde aynı tarih diliminde, benzer konuda, benzer coğrafyada yapılan araştırmaları inceleyecek, literatürü tarayacak, kişinin bulduğu sonuçların daha önceki bilinen gösterilmiş sonuçların tekrarı mi yoksa kendi sahasinda, kendi bölgesinde, kendi örneklem büyüklüğü ile mevcutta olmayan bir konuyu mu işlemiş bunları analiz edeceksiniz. Katkı öyle tamamen subjektiftir denilerek jüri uyesine sınırsız takdir yetkisi veremezsin. Verirsen o da gelir takdir yetkisini gözünün önünde kaşı var diyerek sakatlayarak kullanır.

Mevcutta böyle takdir yetkisi sakatlamasi yapan jürinin bilirkişi olduğunda tavrının değişeceğini umuyorsan sen de sahanın gerçeklerinden kopmuşsun demektir maalesef.

Diğer yandan yüksek yargı kararlarında nasıl saçma sapan bilirkişi raporları olabildiğini görüyoruz ve yüksek mahkeme böyle raporlara dayanarak verilen kararları da bozuyor. Örneğin "doçentliği hak ediyor olsa da jürinin kararına da saygı duyulması gerektiği" şeklinde bir bilirkişi raporuna dayanılanayacağını belirtmiş...

Bizdeki sorun jürilerin mantıksal zekalarını değil duygusal zekalarını kullanmaları. Ben önüme konan objektif kriterlere bakar ona göre çalışmalarıma yön veririm. Sen dosyanın bütününü inceleyip bence bu adam doçent olmak için yayın yapmış gibi bir kanaat getirip bunu bırakmak lazım diye bahaneler uyduramazsin. İçine sinse de sinmese de objektif kriterleri sağlayan adayı gecirmen gerekiyor. Geçirmiyorsan bunun gerekçesini çok detaylı ve okuyan herkesi ikna edici şekilde yazarak raporlaman gerekiyor.

Bak benim jürilerimden başarısız sayilmama örnekler vereyim:

Aday akademik kadroda değildir,

Adayın yurt dışı tecrübesi yoktur,

Adayın yayınının olduğu derginin bulunduğu ülke falanca tıp sahasında çok da gelişmiş değildir,

Aday idarecilik yapmıştır,

Adayın katıldığı bazı kongreler şaibeli kongrelerdir (yeni bir tabir uyduruyor, işte böyle sınırsız takdir yetkisi tanımanın sonucu),

Aday kurslara katılmamış, sertifikalar almamıştır...

Yayınlar mı? Emin ol hiç birisi yayınların içeriğine girip, literatür kıyası vs yapmamış, hatta ikisinin hiç yayın okuduğunu da zannetmiyorum.

Şimdi bunları yazan jüriler bir başkasına bilirkişi olsalar ne olur olmasalar ne olur? Bunlara işimiz kaldıysa yandık diyen bir aday mı sanrılıdir yoksa yukarıdaki gibi kriterler uyduran ve görevini ihmal eden hatta kötüye kullanan jüriler mi?

Haydi başlayalım Bismillah.

SORU 1- Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği İhlali iddialarını incelemekle görevli Kurul ve Komisyonların hukuki dayanağı var mıdır? Yok ise vermiş oldukları kararların hukuki geçerliliğinden söz edilebilir mi?

Bu soruya verilecek cevap, pek çok kişi hakkında üniversite ya da ÜAK düzeyinde verilmiş/verilecek yayın etiği ihlali kararının hukuka uygun olup olmadığı sorununu gündeme getirecek.

O nedenle nitelikli yorum ve cevaplarınızı bekliyorum.

dava süreçlerini takip edenler için söyleyeyim: yürütmeyi durdurmalı idare mahkemesine açtığım iptal davasında süreç adli tatil nedeniyle durmuyor, nöbetçi idare mahkemesi yeni naip atayarak adli tatilde de süreci işletiyor.

Herkese merhabalar 2022 Mart dönemi doçentlik başvurum bir jürinin asgari şartları sağlamadığım iddiası ile iptal edildi. Dosya puanım 180. İddiaya konu olan yayından aldığım puan 5. Sehven yanlış yerde puanlamak bu yayından almam gereken ise 2,5 puan. Bunu itiraz dilekçesi ile belirtmiş olmama ve söz konusu güncelleme ile puanımın asgari şartları rahatlıkla sağladığını göstermeme rağmen olumsuz sonuç geldi. Bu durumda mahkemeye başvurmaktan başka çarem kalmadı. 180 puanlı bir dosyada 5puanlık bir yanıltmaya gitmek hiç ihtiyacım olmayan bir durum. Bunu izah etmemize rağmen dk itirazımızı kabul etmedi. Bu hususta yardımcı olabilecek, yol gösterecek hocalarıma minnettarım. Herkese kolaylıklar ve sabır dilerim

aç hocam dava çekinme. uyaptan gir aç. ankara idare mahkemesi olacak buna dikkat et.

doçentlik kriterlerlerine uyduğundan emin isen, sana gönderilen asgari kararında kabak gibi hukuksuzluk varsa hiç bekleme ver mahkemeye.

Hocam merhaba geçmiş olsun dilerseniz akademik hukuk tan bilgi alın ben de aldım faydası oldu sözlü danışmanlıktan ücret almıyorlar

Hocam geçmiş olsun. Ham puan demissiniz acaba net puanlama ilgili bir sıkıntı olabilirmi o kısma ait. Alanınız ve hangi kısımdaki çalışmanızı değerlendirme dışı bıraktığını bilirsek belki sağlıklı bir yardımda bulunabiliriz. Selamlar

Arkadaşlar bunu bir hocam yolladı. Bakarmısınız ÜAK davalara bu sunumu delil olarak sunıyormuş. DK kendi çalmış kendi oynamış.Fen bilimlerin ettiğin sebebi bu tür zihniyet. Bu kişinin eşide jürilik yapıyormuş. Kendisi eşinin asgari kararlarını ve adayın itirazlarını değerlendiriyor. Sizce ne sonuç çıkar. ETİK Mİ BU.

https://akademikhukuk.org/uakin-yagmaci-dergi-davalarinda-dayandigi-sunum/