Bilirkişiyi reddetmek için reddi hakim gerekçelerinden birisi olması lazım. O da yok...sırf aynı dernekte olduklarından, arkadaş olduklarindan, hatta kanka olduklarından dolayı bilirkişiyi reddetmiyor mahkeme.
Ki ona gelene kadar zaten kamu çalışanı kendi kurumu ile alakalı mevzuda bilirkişi olamaz humuka göre...bu konuda itiraz da ettim, bu adamlar YÖK personeli, ben yökü mahkemeye vermişim, siz bilirkişi diye YÖK çalışanını bilirkişi yapıyorsunuz diye, de takan kim? Malumunuz yerel mahkeme heyetlerine etki etmek çok kolay bazı güç odakları tarafından...
Kamu Denetçiliği kurumunun internet sitesinde olan kararlari inceledim, 32 adet doçentlik ile alakalı şikayet var, 27 tanesi üniversitelerarasi kurul hakkında...neredeyse tamamı reddedilmiş...
Şu sistemde başarısız verilenlerin idari itirazı değerlendirilmiyor üak jüri kararlarına karışmıyoruz diye resmen cevap yazıyor,
Kdk hepsini reddediyor,
İdare mahkemesi jüri ne derse onu diyor...
Bu mevzu en üste kadar tasinmadikca, mağdur olanlar sesini birilerine yükseltmedikce, subjektif jüriler sosyal medyada reklam edilip ne oldukları ortaya konulmadikca, anayasa mahkemesine kadar uzun bir süreç göze alınmadıkça bu kokuşmuş düzen düzelmez...
Bilirkişiyi reddetmek için reddi hakim gerekçelerinden birisi olması lazım. O da yok...sırf aynı dernekte olduklarından, arkadaş olduklarindan, hatta kanka olduklarından dolayı bilirkişiyi reddetmiyor mahkeme.
Ki ona gelene kadar zaten kamu çalışanı kendi kurumu ile alakalı mevzuda bilirkişi olamaz humuka göre...bu konuda itiraz da ettim, bu adamlar YÖK personeli, ben yökü mahkemeye vermişim, siz bilirkişi diye YÖK çalışanını bilirkişi yapıyorsunuz diye, de takan kim? Malumunuz yerel mahkeme heyetlerine etki etmek çok kolay bazı güç odakları tarafından...
Kamu Denetçiliği kurumunun internet sitesinde olan kararlari inceledim, 32 adet doçentlik ile alakalı şikayet var, 27 tanesi üniversitelerarasi kurul hakkında...neredeyse tamamı reddedilmiş...
Şu sistemde başarısız verilenlerin idari itirazı değerlendirilmiyor üak jüri kararlarına karışmıyoruz diye resmen cevap yazıyor,
Kdk hepsini reddediyor,
İdare mahkemesi jüri ne derse onu diyor...
Bu mevzu en üste kadar tasinmadikca, mağdur olanlar sesini birilerine yükseltmedikce, subjektif jüriler sosyal medyada reklam edilip ne oldukları ortaya konulmadikca, anayasa mahkemesine kadar uzun bir süreç göze alınmadıkça bu kokuşmuş düzen düzelmez...
mevzuatdelisi , 1 yıl önce
Merhaba hocam, henüz sizlerle aynı aşamada ve süreçlerde değilim. Ancak bu başlık özenle takip ettiğim konulardan.
Jürilerden dolayı haksızlığa uğradığını düşünen ve bu haksızlığı da mahkeme yoluyla ortadan kaldırmak isteyen hocalarımız bu defa bilirkişi sorunu ile karşılaşıyor. Ancak birçoğu da gördüğüm kadarıyla aynı camiadan olunması nedeniyle tam anlamıyla bir tarafsızlık tesis edilemiyor.
Bu açıdan bilirkişilerin de en az sistem kadar, hakim kadar mahkeme sürecinde sorumluluğu vardır. Bu açıdan Türk hukukunda bilirkişilik sorunu birçok makale ile ele alınmış, güncel mevzuat ve tartışmalar ile değerlendirilmiştir.
Reddi hakim yapılabileceği gibi, bu gibi durumlarda bilirkişi reddi de gerçekleştirilebilir.
Yapılan haksızlığın kimsenin yanına kâr bırakılmaması gerekir.