Pedagojik formasyon - ömb-tzyl

formasyonu olmayanlara geçmiş olsun arkadaşlar. gerçekten üzgünüm.

insanlar 1 ocak 2021 öncesinde yani formasyon kaldırılmadan önce bu bölümlere formasyon alma fikriyle gittiler ama almak isteyip alamadan programlar kapatıldı. bazıları bakan'a güvenip almadı, bazıları almak üzereyken formasyon programları kapatıldı.

ve görüldüğü gibi şu an tüm sistem değişti. mağdur oldular.

derdimizi kimse dinlemeyip çare olmadığına göre ve konu netleştiğine göre söylenecek başka söz kalmadı. forumda belki sesimizi birilerine duyururuz diye yazıyordum artık yazmanın da anlamı kalmadı. sağlıcakla kalın.

Hedef artık yüksek lisans kontenjan ve giriş şartlarının makul düzeyde tutulması olmalı

Hemen kabullendiniz.. Formasyonu olmayan fen edebiyat mezunları tyl ile eğitim süresi 5 yıla çıkacak sınırlı sayıda kontenjan olacağından tyl alamayanlar 6. Senesinde, 7. Senesinde vs. Atanma şansı yakalayacak. Böyle bir saçmalık olmaz. Sistem daha yeni olduğunda yönetmelik bu atamaya yetişmemiş vs. Olabilir . istedikleri kadar işi zorlaştırsınlar atandıktan sonra verilmesi çok yüksek ihtimal . üniversitelerin açacağı tyl programları özelde öğretmenlik yapmak isteyenleri mağdur etmemek adına. Meb yüksek puan alıp atanmaya hak kazanan formasyonsuz kişilere kendisi beceri paketi adı altında ücretsiz formasyon eğitimini verecek. Yönetmeliği önceden açıklamadılar ki kimse mağdur oldum demesin diye. Eylül ayıyla birlikte üni ler tyl programlarına başlayacaklar ve yönetmelik açıklanacaktır..

Hocam inşallah dediğiniz gibidir. 2021 için hazırlanıyorum. Moraller yerlerde. Söyledikleriniz olmasa bile büyük bir umut verdiniz çalışmaya devam etmem için çok teşekkür ederim.

Umarım Tezsiz Y. Lisans Programları da açılmaz ve Fen-Edebiyat'a öğretmenlik yolu hepten kapanır. Öğretmen olmak isteyen Eğitim Fakültesi'ne gitsin. Sınava yarım milyon insan giriyor hala burda formasyonu savunanlar var. Pes! Yetmedi mi her önüne gelene peynir ekmek gibi dağıtılan formasyonlar?! Yetmedi mi öğretmenlik mesleğinin itibarının ayaklar altına alınışı? Ne olsun istiyorsunuz milyonlarca insan mı girsin KPSS'ye öğretmen olarak atanmak için? MEB'in ihtiyacı hepi topu 100 bin, sınava giren yarım milyon! Bu kadar öğretmen olmayı istiyorduysanız eğer Eğitim Fakültesi'ne gitseydiniz!

Adaletten bahsedeceksek ayrımı formasyonu olanlar ya da olmayanlar diye yapmak yanlış. Pedagoji derslerini görmeden kendisi çalışarak senden yüksek puan alıyorsa bırak da öğretmenlik bu adamın hakkı olsun. Pedagoji görmek uygulamadan hiçbir işe yaramadığının hepimiz farkındayız. Teori kağıt üzerinden ibarettir. Eğitim sistemini tartışacak halimiz yok. Kim hak ediyorsa o kazansın..

Yorumu okurken güldüm. Ciddi söylüyorum. Böyle sığ bir bakış açısı olabilir mi diye hayret ettim aynı zamanda. Formasyon dersleri sana göre değersiz (gerçi hiç gördüğünü de düşünmüyorum, buralarda formasyon olmadan atanmayı savunduğuna göre). Görmediğin bir şey hakkında bu kadar bilgi sahibi olman da ayrı bir şaşırtıcı. ''Pedagoji görmek uygulamadan hiçbir işe yaramadığının hepimiz farkındayız. Teori kağıt üzerinden ibarettir.'' benim derslerimde birinci sınıftan itibaren uygulama yaptırılıyor birçok derste, sadece formasyon derslerinde değil. Normal bölüm derslerimiz mesela Methodology dersleri bile uygulama üzerine ama ell bölümünde Methodology üzerine hiçbir ders yok. 3 ayda uyduruk bir formasyon belgesi tutuşturuyorlar ellerine. İşte bahsettiğin işe yaramazlık sizin almaya çalıştığınız bu belgelerde. Çünkü bize 1. sınıftan itibaren sindire sindire, uygulama yaptırılarak veriliyor bu dersler. Fakülteye girişte Eğitim Fakültesi'nin puanlarının daha yüksek olduğundan bahsetmiyorum bile. Son olarak da hangi bölüm mezunlarının ÖABT'de daha başarılı olduğunu görmek istersen ÖSYM'nin ÖABT değerlendirme raporlarını inceleyebilirsin. İşte bu sığ bakış açısı yüzünden öğretmenliğin itibarı azaldı. Senin bakış açına göre herkes öğretmen olabilir, herkes öğretmen olduğu zaman da bir değeri kalmıyor bugün geldiğimiz noktada olduğu gibi.

Fen edebiyat mezunları öğretmen olacaksa bunu senin dediğin gibi ele tutuşturulan bir formasyon belgesine bağlı kılmak da bi o kadar yanlış. Bunun çözümü fen-edebiyat mezunlarına öğretmen yapmamakla değil fen edebiyat bölümlerini kapatmakla olur. insanların verdiği emekler formasyonu kaldırıyoruz diyerek çöpe atılmaz fen edebiyat mezunu değilim ama ortada bir yanlış varsa hepimiz ses çıkartmalıyız

Fen Edebiyat Fakültesini neden kapattırıyorsunuz ki insanlar pekala sosyoloji, tarih, felsefe gibi bölümleri okuyabilir. Sorun buraya öğretmen olma hayali ile girilmesi. Hala olayı dümdüz görmek istemeyenler için söylüyorum, öğretmen olmak için eğitim fakültesine gidilir. Formasyon yeterli değildir, pek çok akademisyen de bu fikirdedir. Devletin size bu hakkı vermiş olması doğru olduğu anlamına gelmez. Çıkıp deyin ki ''evet eğitim fakültesinde okuyanlar için haksızlık yapıyoruz ama öğretmen olmazsak aç kalacağız, iş imkanımız yok'' veya ''eğitim fakültesinde ... öğretmenliği yoktu o yüzden bu bölümü mühendislik fakültesinde, FEF'de, sağlık bilimlerinde vs. okudum'' o zaman anlayayım.

Bir mesleğin eğitimini almamış olmanız bu bölümü seçmediğinizden kaynaklanıyor. ''ODTÜ'de FEF'de okudum, sıradan bir üniversitenin eğitim fakültesinden iyidir, ben öğretmenliği daha çok hak ediyorum'' demek doğru bir mantık değildir. Bir de sanıyorsunuz ki formasyonu sadece başarılı insanlar alıyor. Hayır, açıköğretim fakültesinde okuyanlar da alıyor mesela. Koskoca bir meslek hiç edildi ve ediliyor.

Bakın 3 ayda alınan eğitim yeterli değilse açılması planlanan yüksek lisans programınıın öğretmen adaylarının daha donanımlı olacağı şekilde planlanmasını destekleyelim, çok bahsettiğiniz metodoloji dersi de programa dahil olsun. Hatta program 1-2 sene sürsün yeter ki adaletsizlik yapılmasın. Meslek itibarından bahsetmişsiniz, mesleğin itibarını fefliler düşürmez, her fırsatta tatil kovalayan, sürekli nazlanıp kamuoyuna itici görünen öğretmenler itibarı zedeler. Ödev verip yatan, aldığı maaşı hak etmeyenler zedeler. Ben hala sizin sınavda atanma olasılığınızın yüksek olması için didindiğiniz fikrindeyim. Meslek itibarı bu kadar derdinizse o zaman neden intihar eden öğretmenler için sesinizi çıkarmıyorsunuz? Neden atanan öğretmenler bir anda ücretli öğretmen sorununu ilgi odağından çıkarıyor? Binlerce doktor tusa girip kazanamıyor, doktorluğun itibarı düşüyor mu? Hayır pek sanmam. Önemli olan nicelik değil niteliktir, iyi bir eğitim almış fefli öğretmen pekala başarılı bir öğretmen olabilir. 2019 mezunu kişinin hakkı saklanıyorken 2020 mezunu kişi atanamayacaksa bunu savunan kişiler yarın öbür gün sınıfında adaletsizlik olduğunda çıkarları için görmezden gelecektir.

Yine konuyu çokça saptırmışsınız. Amacı öğretmen yetiştirmek olan bir fakülte mevcutken neden destekleyeyim başka fakültelere öğretmenlik yolu açılmasını? Başka fakültelerin doktor, mühendis, diş hekimi veya hemşire yetiştirmesini savunan var mı? İnsanın gözlerinin önündeki bencillik perdesi kalkmadığında böyle olması gayet normal. Siz Fen-Edebiyat'a gittiniz ya, öğretmen olmanız için her yol mübah. En donanımlısı, en süperi, en öğretmen olmayı hak edeni sizsiniz. Madem yüksek bir puan aldınız üniversiteye girişte, merkezi puanınızla herhangi bir ELT bölümüne geçiş yapın okul bitmeden, ya da kazanın Eğitim Fakültesi'ni, aldığınız dersleri saydırın ve öğretmen olarak mezun olun. Yüksek Lisans Programının açılmasını beklemenize gerek bile yok. Tabi kimse bunu yapmak istemiyor çünkü öyle bir kolaycılık kültürü oluştu ki 3 ayda peynir ekmek gibi formasyon belgesi dağıtılmasıyla. Aslında söylenenleri anlıyorsunuz ama işinize gelmiyor. Kimse kimsenin alanını talan etmesin, tercüman tercümanlık yapsın, ell mezunu ona göre bir iş, öğretmenlik mezunu da öğretmenlik. Nasıl fikir? Ben hiç tercümanlık yapmak isteyen İngilizce Öğretmeni duymadım ama fef'lilerin çok büyük çoğunluğu öğretmenliğe kapağı atmak istiyor. Bahsettiğiniz bu durum gerçekse bunun da karşısındayım ben, tercümanlık hakkının tanınmaması gerekir. Herkes gittiği fakültenin misyonu neyse o işi yapsın.

Gelelim ifadenizdeki başka bir çelişkiye. ''Neden intihar eden öğretmenler için sesinizi çıkarmıyorsunuz?'' dediniz. Ben ne yapıyorum şu anda? Neden intihar ediyor öğretmenler? Atanamadıkları için. Neden atanamıyorlar? Çünkü dünden beri 1239856940 kere söylediğim üzere mezun sayısı gereğinden çok çok fazla. Mezun sayısı neden fazla? Formasyon ve Eğitim F. kontenjanlarından dolayı. Benim demek istediğim de bu zaten. İnsanları mutlu etmekten çok mutsuz etti aslında bu süreç. Öğretmen fazlalığı neden sorun olsun dediniz ama şimdi atanamayıp intihar eden öğretmenlerden bahsediyorsunuz. Savunma yapmak için daldan dala sıçrıyorsunuz ama cevaplardan birini kendi ağzınızla verdiniz.

O zaman eğitim fakültelerinin de kontenjanı azaltılmalı, özelde bile çalışma hakkı engelleniyor şu anda. Öğretmenler belirsizlikten intihar ediyor, umudun kalmamasından dolayı. Bunun sorumlusu fefliler değil eğitim sistemidir ve şu anki belirsizlik de adaletsizliktir. Her zaman yineleyeceğim gibi eğer bu hak elden alınacaksa yeni girecek öğrencileri etkilemeli.

Öğretmenler, atanamadıkları için intihar ediyor. Daha önce de dediğim gibi sistem formasyona ve aşırı mezuna izin vermemeliydi zaten. Eğitimde atılan hatalı adımlardan birisi. Atılan adımlar doğru olsaydı bugün mükemmel bir eğitim sistemimiz olurdu. Oysa ki kimse memnun değil. Çünkü; Ziraat Mühendisi Sınıf Öğretmeni, Sınıf Öğretmeni branş öğretmeni, İngilizce biliyorum diyen İngilizce Öğretmeni, bildiklerini nasıl aktaracağını bilmeyen, pedagojik temeli oturmamış fen-Edebiyat mezunları da öğretmen oldu. Bütün Eğitim Fakültesi mezunları çok mu harika? Hayır değil. Bununla ilgili de üniversiteye girişte birçok ülkede olduğu gibi seçim kriterleri getirilebilir veya öğretim programındaki dersler çeşitlendirilebilir. Baraj daha da yükseltilebilir ama benim de her zaman söylediğim gibi: Öğretmen yetiştiren fakülteler Eğitim Fakülteleridir.