Zabıt Katipliği yaptığımda bu tarz başlıklarda çok dolaşırdım.
2022'de istifa edip başka bir kuruma geçtim. Memurluk neymiş, geçtiğim kurumda gördüm. Diğer kurumlar ile adalet bakanlığı arasındaki farkı anlatmayayım, canınız sıkılır.
Ağır Ceza Mahkemesinde görevliydim. Önce bir hakim çağırıyordu onla deli gibi karar yazıyorduk kaleme dönüyordum başka bir hakim çağırıyordu sonra onla çalışıyorduk.
Kaleme döndüğümde kalem işleri, vatandaş ve telefonla ilgilenme, segbis bağlama işleriyle uğraşıyorduk. 10 dakika nefes alacak zamanımız olmuyordu. Böyle bir durumda 5 dakika kafamı masaya koyup dinlendiğimde müdür beni sinirlenip uyarmıştı.
En zoru sanırım duruşmalara girmekti. Onlarca insanın gözü önünde(tanıklar, sanıklar, müştekiler, taraf avukatları, duruşma izlemeye gelenler) mahkeme başkanı sizi azarlıyordu. (Hızlı yazsana oğlum, şunu niye yazmıyorsun illa benim mi söylemem lazım gibi, aklın nerde evladım, bi daha yanlış yazarsan kafana dosya fırlatıcam bak)
Katipken, okul döneminize dönüyordunuz. Öğretmenin sizi azarladığı gibi hakimler sizi azarlıyordu.
Genç hakimler oluyordu. Mesleki egolarını yaşamak için sizi eften püften sebeplerle azarlıyordu. Küçük düşürmeye çalışıyorlardı. Böyle bir hakime cevap verdiğimde olay mahkeme başkanına intikal etmişti, mahkeme başkanı beni hiç dinlemeden hakimden özür dilemem için zorlamıştı. Üstü kapalı sürmekle tehdit etmişti.
Katipler arasında gruplaşmalar olurdu. Yazı işleri müdürü, bu gruplaşmalardan birinden taraf olurdu. O grup sizi sevmezse, müdür de sevmezdi.
Çalıştığım kalemdeki katipler mahkeme kalemine 6-7 dakika sonra gelirdi. Ben bir defa geç kalınca oradaki katipler bana niye geç kalıyorsun diye hesap sormaya kalktı :D Siz bana hesap soramazsınız dedim. onlar geç kalınca aynı şeyi ben onlara söyleyince beni mahkeme başkanına şikayet etmişler, kalem değişikliği yapmıştım. Yani çalışma arkadaşlarınızın müdür ve hakimlerle arası iyiyse sizi yerinizden bile ediyorlar.
Hakim beni bir ara markete göndermişti. Yeni katiptim. Hayır diyemedim. Çünkü "hayır" desem mesleki bir sebepten bana mobbing yapabilirdi. Hakim bunu bildiği için kendi özel işleri için sizi kullanabiliyordu. Hayır diyemeceğinizi biliyordu. Kıdemli katip olsanız dik durabilirsiniz o ayrı ama yeni katipler için bu söylenemez tabii.
20 dakika sigara molasına çıktım gelmedim. Müdür hesap sordu :D Eşek gibi çalışırken fark etmiyordu 20 dk dinlenince fark etmiş. O kadar saat çalıştı ve bunun dinlenmeye ihtiyacı var diye düşünmezdi.
Daha neler neler yazılabilir ki...
Çok güçlü bir kişiliğiniz ve mesleki beceriniz yoksa bu mesleği yapmak sizin için sadece zulüm olabilir. Maaş ve iş garantisi dışında hiçbir avantajın olmadığı, kişiliğinizin günden güne eriyeceği, yaşınızın insanlar arasında hiçbir önemi olmadığı ve 40 yaşında bile olsanız çocuklar gibi ezileceğiniz bir meslekten bahsediyoruz.
İnsanların işe ihtiyacı olmasa, personel bulmak için verilen maaşı 2 kat artırırdı bakanlık. Çünkü hiçbir cazibesi yok bu mesleğin. Hiç kimsenin seve seve yapabileceği bir meslek değil.
Bak aklıma geldi. Mübaşir arkadaşım, hakimin ısıtıcısını her duruşma öncesi ve sonrası odasına taşırdı :D
Komik değil trajıkomik. Allah bu meslekten kurtulmak isteyen herkese kurtuluş nasip etsin.
Zabıt Katipliği yaptığımda bu tarz başlıklarda çok dolaşırdım.
2022'de istifa edip başka bir kuruma geçtim. Memurluk neymiş, geçtiğim kurumda gördüm. Diğer kurumlar ile adalet bakanlığı arasındaki farkı anlatmayayım, canınız sıkılır.
Ağır Ceza Mahkemesinde görevliydim. Önce bir hakim çağırıyordu onla deli gibi karar yazıyorduk kaleme dönüyordum başka bir hakim çağırıyordu sonra onla çalışıyorduk.
Kaleme döndüğümde kalem işleri, vatandaş ve telefonla ilgilenme, segbis bağlama işleriyle uğraşıyorduk. 10 dakika nefes alacak zamanımız olmuyordu. Böyle bir durumda 5 dakika kafamı masaya koyup dinlendiğimde müdür beni sinirlenip uyarmıştı.
En zoru sanırım duruşmalara girmekti. Onlarca insanın gözü önünde(tanıklar, sanıklar, müştekiler, taraf avukatları, duruşma izlemeye gelenler) mahkeme başkanı sizi azarlıyordu. (Hızlı yazsana oğlum, şunu niye yazmıyorsun illa benim mi söylemem lazım gibi, aklın nerde evladım, bi daha yanlış yazarsan kafana dosya fırlatıcam bak)
Katipken, okul döneminize dönüyordunuz. Öğretmenin sizi azarladığı gibi hakimler sizi azarlıyordu.
Genç hakimler oluyordu. Mesleki egolarını yaşamak için sizi eften püften sebeplerle azarlıyordu. Küçük düşürmeye çalışıyorlardı. Böyle bir hakime cevap verdiğimde olay mahkeme başkanına intikal etmişti, mahkeme başkanı beni hiç dinlemeden hakimden özür dilemem için zorlamıştı. Üstü kapalı sürmekle tehdit etmişti.
Katipler arasında gruplaşmalar olurdu. Yazı işleri müdürü, bu gruplaşmalardan birinden taraf olurdu. O grup sizi sevmezse, müdür de sevmezdi.
Çalıştığım kalemdeki katipler mahkeme kalemine 6-7 dakika sonra gelirdi. Ben bir defa geç kalınca oradaki katipler bana niye geç kalıyorsun diye hesap sormaya kalktı :D Siz bana hesap soramazsınız dedim. onlar geç kalınca aynı şeyi ben onlara söyleyince beni mahkeme başkanına şikayet etmişler, kalem değişikliği yapmıştım. Yani çalışma arkadaşlarınızın müdür ve hakimlerle arası iyiyse sizi yerinizden bile ediyorlar.
Hakim beni bir ara markete göndermişti. Yeni katiptim. Hayır diyemedim. Çünkü "hayır" desem mesleki bir sebepten bana mobbing yapabilirdi. Hakim bunu bildiği için kendi özel işleri için sizi kullanabiliyordu. Hayır diyemeceğinizi biliyordu. Kıdemli katip olsanız dik durabilirsiniz o ayrı ama yeni katipler için bu söylenemez tabii.
20 dakika sigara molasına çıktım gelmedim. Müdür hesap sordu :D Eşek gibi çalışırken fark etmiyordu 20 dk dinlenince fark etmiş. O kadar saat çalıştı ve bunun dinlenmeye ihtiyacı var diye düşünmezdi.
Daha neler neler yazılabilir ki...
Çok güçlü bir kişiliğiniz ve mesleki beceriniz yoksa bu mesleği yapmak sizin için sadece zulüm olabilir. Maaş ve iş garantisi dışında hiçbir avantajın olmadığı, kişiliğinizin günden güne eriyeceği, yaşınızın insanlar arasında hiçbir önemi olmadığı ve 40 yaşında bile olsanız çocuklar gibi ezileceğiniz bir meslekten bahsediyoruz.
İnsanların işe ihtiyacı olmasa, personel bulmak için verilen maaşı 2 kat artırırdı bakanlık. Çünkü hiçbir cazibesi yok bu mesleğin. Hiç kimsenin seve seve yapabileceği bir meslek değil.
Bak aklıma geldi. Mübaşir arkadaşım, hakimin ısıtıcısını her duruşma öncesi ve sonrası odasına taşırdı :D
Komik değil trajıkomik. Allah bu meslekten kurtulmak isteyen herkese kurtuluş nasip etsin.
Yener73 , 4 hafta önce
Zabıt Katipliği yaptığımda bu tarz başlıklarda çok dolaşırdım.
2022'de istifa edip başka bir kuruma geçtim. Memurluk neymiş, geçtiğim kurumda gördüm. Diğer kurumlar ile adalet bakanlığı arasındaki farkı anlatmayayım, canınız sıkılır.
Ağır Ceza Mahkemesinde görevliydim. Önce bir hakim çağırıyordu onla deli gibi karar yazıyorduk kaleme dönüyordum başka bir hakim çağırıyordu sonra onla çalışıyorduk.
Kaleme döndüğümde kalem işleri, vatandaş ve telefonla ilgilenme, segbis bağlama işleriyle uğraşıyorduk. 10 dakika nefes alacak zamanımız olmuyordu. Böyle bir durumda 5 dakika kafamı masaya koyup dinlendiğimde müdür beni fark edip uyarmıştı.
En zoru sanırım duruşmalara girmekti. Onlarca insanın gözü önünde(tanıklar, sanıklar, müştekiler, taraf avukatları, duruşma izlemeye gelenler) mahkeme başkanı sizi azarlıyordu. (Hızlı yazsana oğlum, şunu niye yazmıyorsun illa benim mi söylemem lazım gibi, aklın nerde evladım, bi daha yanlış yazarsan kafana dosya fırlatıcam bak)
Katipken, okul döneminize dönüyordunuz. Öğretmenin sizi azarladığı gibi hakimler sizi azarlıyordu.
Genç hakimler oluyordu. Mesleki egolarını yaşamak için sizi eften püften sebeplerle azarlıyordu. Küçük düşürmeye çalışıyorlardı. Böyle birine cevap verdiğimde mahkeme başkanı beni hiç dinlemeden özür dilemeye zorlamıştı. Sürmekle tehdit etmişti :)
Katipler arasında gruplaşmalar olurdu. Yazı işleri müdürü, bu gruplaşmalardan birinden taraf olurdu. O grup sizi sevmezse, müdür de sevmezdi.
Hakim beni bir ara markete göndermişti. Yeni katiptim. Hayır diyemedim. Çünkü "hayır" desem mesleki bir sebepten bana mobbing yapabilirdi. Hakim bunu bildiği için kendi özel işleri için sizi kullanabiliyordu. Hayır diyemeceğinizi biliyordu. Kıdemli katip olsanız dik durabilirsiniz o ayrı ama yeni katipler için bu söylenemez tabii.
20 dakika sigara molasına çıktım gelmedim. Müdür hesap sordu :D Eşek gibi çalışırken fark etmiyordu 20 dk olmayınca fark etmiş. Bu insan, bunun dinlenmeye ihtiyacı var diye düşünmüyordu.
Daha neler neler yazılabilir ki...
Çok güçlü bir kişiliğiniz ve mesleki beceriniz yoksa bu mesleği yapmak sizin için sadece zulüm olabilir. Maaş ve iş garantisi dışında hiçbir avantajın olmadığı, kişiliğinizin günden güne eriyeceği, yaşınızın insanlar arasında hiçbir önemi olmadığı ve 40 yaşında bile olsanız çocuklar gibi ezileceğiniz bir meslekten bahsediyoruz.
İnsanların işe ihtiyacı olmasa, personel bulmak için verilen maaşı 2 kat artırırdı bakanlık. Çünkü hiçbir cazibesi yok bu mesleğin.
Bak aklıma geldi. Mübaşir arkadaşım, hakimin ısıtıcısını her duruşma öncesi ve sonrası odasına taşırdı :D
Komik değil trajıkomik. Allah bu meslekten kurtulmak isteyen herkese kurtuluş nasip etsin.
Katipler arasında gruplaşma oluyordu. Müdürü etkiliyorlardı müdür bazı grupların gazına gelip