İslam'ı kimin yaşayıp kimlerin yaşamadığı birilerinin demesiyle beraber ölçülemez. İslam; ölçüsü yapılan, yapılması için var olan ya da kimya laboratuvarlarında ölçümü yapılan bir deney malzemesi değil ki, birilerin demesiyle, dini yaşayıp ya da ihmalkarlıkları sebebiyle şekil alsın.
İslam, Allah'ın dinidir ve insandan önce yeryüzünde yaşayan cinlerin de, ilk insan Adem aleyhisselam ve kıyametin kopacağı son ana kadar kainatı saracak olan yegana dindir İslam.
İslam, yaşamdır. İnsanı ebedi hayata sevk eden inancın ta kendisidir. Merhamettir, sadece kendisine mensup olan insanlığa değil, bütün insanlığı kuşatan ve hoşgörü duygusunu sadece insana değil, hayvanata, doğaya ve canlı cansız olan bütün varlığı kuşatım altına almıştır.
İslam, insanın üzerine giyinmiş olduğu elbisedir. İslam diniyle kuşanan ve kendini muhafaza eden her insan, önce kendisine, sonra yakınlarına ve tüm çevresine iyilik yapandır, vesile olandır.
İslam sadece kişinin kendisine ait, evine has, camilere sıkıştırılacak bir din değildir. İslam evvela insanın bedeninde, evinde, mahallesinde, şehrinde, memleketinde, devletin de ve yeryüzünün her yerine hakim olan güç ve inançtır.
Allah'a iman eden bir müslüman, birilerin kanunlarıyla değil, Allah ve Rasulu'nun kanunlarıyla yönetmek ve yönetilmek ister. Çünkü bu, inancın gereğidir. Dün nasıl ki, Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem İslam devletini kurduğunda yönetim şekli Kur'an, yani İslam ise, dört halifenin ümmetin başa geçmesiyle kendisine verilen yetkileri nasıl Kur'an ve Peygamber Efendimizi örnek almışlarsa, hangi devlet, hangi ülke olursa olsun devletin başına geçen de İslam'a göre hareket etmeli, devlette İslam olmak zorundadır. Çünkü bu, Allah'ın emridir. Allah'ın emrini en iyi yaşayan ve öğreten Peygamberler olduğuna göre, peygamberlerin gittiği yoldan insanlık gittiği müddetçe dünyaya barış gelecektir. İslam barış için vardır, batıl inançlar ise küfür ve zülüm için.
İslam'ı kimin yaşayıp kimlerin yaşamadığı birilerinin demesiyle beraber ölçülemez. İslam; ölçüsü yapılan, yapılması için var olan ya da kimya laboratuvarlarında ölçümü yapılan bir deney malzemesi değil ki, birilerin demesiyle, dini yaşayıp ya da ihmalkarlıkları sebebiyle şekil alsın.
İslam, Allah'ın dinidir ve insandan önce yeryüzünde yaşayan cinlerin de, ilk insan Adem aleyhisselam ve kıyametin kopacağı son ana kadar kainatı saracak olan yegana dindir İslam.
İslam, yaşamdır. İnsanı ebedi hayata sevk eden inancın ta kendisidir. Merhamettir, sadece kendisine mensup olan insanlığa değil, bütün insanlığı kuşatan ve hoşgörü duygusunu sadece insana değil, hayvanata, doğaya ve canlı cansız olan bütün varlığı kuşatım altına almıştır.
İslam, insanın üzerine giyinmiş olduğu elbisedir. İslam diniyle kuşanan ve kendini muhafaza eden her insan, önce kendisine, sonra yakınlarına ve tüm çevresine iyilik yapandır, vesile olandır.
İslam sadece kişinin kendisine ait, evine has, camilere sıkıştırılacak bir din değildir. İslam evvela insanın bedeninde, evinde, mahallesinde, şehrinde, memleketinde, devletin de ve yeryüzünün her yerine hakim olan güç ve inançtır.
Allah'a iman eden bir müslüman, birilerin kanunlarıyla değil, Allah ve Rasulu'nun kanunlarıyla yönetmek ve yönetilmek ister. Çünkü bu, inancın gereğidir. Dün nasıl ki, Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem İslam devletini kurduğunda yönetim şekli Kur'an, yani İslam ise, dört halifenin ümmetin başa geçmesiyle kendisine verilen yetkileri nasıl Kur'an ve Peygamber Efendimizi örnek almışlarsa, hangi devlet, hangi ülke olursa olsun devletin başına geçen de İslam'a göre hareket etmeli, devlette İslam olmak zorundadır. Çünkü bu, Allah'ın emridir. Allah'ın emrini en iyi yaşayan ve öğreten Peygamberler olduğuna göre, peygamberlerin gittiği yoldan insanlık gittiği müddetçe dünyaya barış gelecektir. İslam barış için vardır, batıl inançlar ise küfür ve zülüm için.