Tıpatıp aynı şeyleri yaşamışız 15 Temmuz darbe girişimi olduğu zaman gece gündüz çalıştım eve bile gitmedim büroda yattım 17 temmuz günü artık dayanayınca geceyi evde geçirmek istedim ki 18 temmuz sabahı açığa alındım akıbetine 23 temmuz günü sorgusuz sualsiz gözaltı 1 gün nezaret ve ardından mahkemeye sevk.. hakimin karşısına çıktık ne var ben de ben niye gözaltına alınıyorum da mahkemeye sevk ediliyorum dedim yüzüme bakamadı çünkü isnat edeceği tek birşey yok.. Bana ne derse sevinirsiniz sen şubede çalışmışsın dedi bana ee bunun neresi suç Hakim bey dedim ve ardından yine kararı bile yüzüme okuyamadı duruşmaya ara verdi, ara sırasında tutuklandığımı öğrendim.. meğersem talimat gelmiş bizim Emniyet amiri ağzından kaçıırdı. ben orda duruşma salonunda ne yapsam da tutuklanacakmışım.. Ee tabi cezaevine girdim. Hayatım boyunca namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki 1 saniye 1 salise dahi yanlarında olmadığım alakamın olmadığı terör örgütü yüzünden suçsuz yere 75 gün geçirdim.. bir gün koğuşta umutsuzca uzanırken gece vakti gardiyanlar içeri girdi emre kim dediler benim dedim tahliye oldun dediler tek ben tahliye oldum.. inanamadım .. adli kontrol şartıyla cezaevinden çıktım gel git zaman haftada 1 gün 5-6 ay boyunca imza attım ve dilekçe ile başvuru yaparak adli kontrol şartımın kaldırılmasını talep ettim ve kabul edildi. Evet haftada 1 imzaya gitmek çok zor bişi değil ama bir zamanlar görevlisi olduğum yere imzaya gitmek ve bunu suçsuz yere yapmak çok zoruma gidiyordu.. 2018 yılının Ekim ayında evde otururken bir anda çıktım evden ve adliyeye gittim çünkü hakkımdaki soruşturma aşaması devam ediyor ve gizlilik kararı olduğu için dosyayı bir türlü açmıyorlardı.. Dikildim savcı beyin karşısına ve aynen şunu dedim, "Sayın savcım eğer ben de tırnak ucu kadar bişi varsa beni tekrar cezaevine gönderin ben artık bu yükle haksızlıkla yaşayamıyorum ya benim dosyamı açın ceza verin ya da benim dosyamı sonlandırın " katibini odaya çağırdı dedi ki Emre'nin veri inceleme raporu geldi mi katip de gitti kontrol etti geldi gelmiş savcı bey dedi ne Emre'nin kodu dedi ad ve edl dedi. ben tabi o an anlayamadım ne olduğunu çünkü kodlarla ilgili tek bir bilgim yok o zmaan.. savcı emre sen dışrda bekle dedi 10 dakika sonra katip çağırdı elime kyok kararını verdiler baktım kodlamalarım yazıyor fetö mensubu değil diye tek bir isnat hbişi yok.. sevindim hatta havalara uçtum ama şunu da düşündüm. Dedim ki böyle mi olması lazım hukuk işleyişinde gidip yalvarmak kelamini anlatmak mı gerekiyor hukuk bu şekilde mi işliyor.. Gittim hemen tazminat davası açtım ve kazandım. Çok şükür bugünlere kadar geldik.. sağlımız yerinde başımı sokacak bir evim bana sahip çıkan bir eşim var. Dosyam halen komisyonda incelemede.. Keşke bunlar başıma gelmeseydi.. cimere ohal komisyona defalarca yazdım cumhurbaşkanlığına mektup gönderdim egmye dilekçe yazdım hakkımda ne isnat varsa bilmek istiyorum diye ama hiçbir tatmin edici cevap alamadım .. İnsanlar soruyor ne zaman döneceksin diye eskiden şu zamana kadar dönerim diyordum şu an onu bile diyemiyorum komisyon ilerlemiyor ayda 500 dosya inceliyorlar belki seneye daha da yavaşlayacak.. yine bir bayram daha geldi akrabaların önüne başım dik göğsümü gere gere çıkmak istiyordum olmadı.. hepimiz için hayırlısı ne ise o olsun.. Sağlımıza dikkat edelim yeter.. İnanıyorum bugün değilse yarın tek bir mağdur kalmayana denk masum olan herkes iade olacak.. Selametle...
Tıpatıp aynı şeyleri yaşamışız 15 Temmuz darbe girişimi olduğu zaman gece gündüz çalıştım eve bile gitmedim büroda yattım 17 temmuz günü artık dayanayınca geceyi evde geçirmek istedim ki 18 temmuz sabahı açığa alındım akıbetine 23 temmuz günü sorgusuz sualsiz gözaltı 1 gün nezaret ve ardından mahkemeye sevk.. hakimin karşısına çıktık ne var ben de ben niye gözaltına alınıyorum da mahkemeye sevk ediliyorum dedim yüzüme bakamadı çünkü isnat edeceği tek birşey yok.. Bana ne derse sevinirsiniz sen şubede çalışmışsın dedi bana ee bunun neresi suç Hakim bey dedim ve ardından yine kararı bile yüzüme okuyamadı duruşmaya ara verdi, ara sırasında tutuklandığımı öğrendim.. meğersem talimat gelmiş bizim Emniyet amiri ağzından kaçıırdı. ben orda duruşma salonunda ne yapsam da tutuklanacakmışım.. Ee tabi cezaevine girdim. Hayatım boyunca namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki 1 saniye 1 salise dahi yanlarında olmadığım alakamın olmadığı terör örgütü yüzünden suçsuz yere 75 gün geçirdim.. bir gün koğuşta umutsuzca uzanırken gece vakti gardiyanlar içeri girdi emre kim dediler benim dedim tahliye oldun dediler tek ben tahliye oldum.. inanamadım .. adli kontrol şartıyla cezaevinden çıktım gel git zaman haftada 1 gün 5-6 ay boyunca imza attım ve dilekçe ile başvuru yaparak adli kontrol şartımın kaldırılmasını talep ettim ve kabul edildi. Evet haftada 1 imzaya gitmek çok zor bişi değil ama bir zamanlar görevlisi olduğum yere imzaya gitmek ve bunu suçsuz yere yapmak çok zoruma gidiyordu.. 2018 yılının Ekim ayında evde otururken bir anda çıktım evden ve adliyeye gittim çünkü hakkımdaki soruşturma aşaması devam ediyor ve gizlilik kararı olduğu için dosyayı bir türlü açmıyorlardı.. Dikildim savcı beyin karşısına ve aynen şunu dedim, "Sayın savcım eğer ben de tırnak ucu kadar bişi varsa beni tekrar cezaevine gönderin ben artık bu yükle haksızlıkla yaşayamıyorum ya benim dosyamı açın ceza verin ya da benim dosyamı sonlandırın " katibini odaya çağırdı dedi ki Emre'nin veri inceleme raporu geldi mi katip de gitti kontrol etti geldi gelmiş savcı bey dedi ne Emre'nin kodu dedi ad ve edl dedi. ben tabi o an anlayamadım ne olduğunu çünkü kodlarla ilgili tek bir bilgim yok o zmaan.. savcı emre sen dışrda bekle dedi 10 dakika sonra katip çağırdı elime kyok kararını verdiler baktım kodlamalarım yazıyor fetö mensubu değil diye tek bir isnat hbişi yok.. sevindim hatta havalara uçtum ama şunu da düşündüm. Dedim ki böyle mi olması lazım hukuk işleyişinde gidip yalvarmak kelamini anlatmak mı gerekiyor hukuk bu şekilde mi işliyor.. Gittim hemen tazminat davası açtım ve kazandım. Çok şükür bugünlere kadar geldik.. sağlımız yerinde başımı sokacak bir evim bana sahip çıkan bir eşim var. Dosyam halen komisyonda incelemede.. Keşke bunlar başıma gelmeseydi.. cimere ohal komisyona defalarca yazdım cumhurbaşkanlığına mektup gönderdim egmye dilekçe yazdım hakkımda ne isnat varsa bilmek istiyorum diye ama hiçbir tatmin edici cevap alamadım .. İnsanlar soruyor ne zaman döneceksin diye eskiden şu zamana kadar dönerim diyordum şu an onu bile diyemiyorum komisyon ilerlemiyor ayda 500 dosya inceliyorlar belki seneye daha da yavaşlayacak.. yine bir bayram daha geldi akrabaların önüne başım dik göğsümü gere gere çıkmak istiyordum olmadı.. hepimiz için hayırlısı ne ise o olsun.. Sağlımıza dikkat edelim yeter.. İnanıyorum bugün değilse yarın tek bir mağdur kalmayana denk masum olan herkes iade olacak.. Selametle...
sedpar , 3 yıl önce
Bir anımı anlatayım, ihraç olduk diye bir hafta nezaretten sonra sorgusuz sualsiz içeri attılar karar veren hakimin ilk duruşması ve gözlerimize bakamıyor suçumu soruyorum gizlilik kararı var diyor oysaki gizlilik kararını çok sonradan alıp dosyaya koymuşlar, hakim gelmeden zaten terörcü katibin yanına yaklaştı bir liste verdi katip tutukluluk kararını hazırlamıştı, neyse velhasıl içeri girdik günler aylar geçti, havalandırmada sigara içiyoruz ortada demir bir mazgal var sular aksın diye küçük misket sığacak kadar delikler açmışlar, sigarası biten mazgal deliğine uzaktan izmaritini atıyor, eğer delikten direk içeri düşerse tamam bugün tahliye olacağız diye kendimizi avutuyoruz, kaç kere delikten geçti saymadım hatta deliğe temas etmeden geçtiği oldu ama o günler tahliye olmadık, bir gün hiç beklemediğim bir anda gardiyan ismimi seslenmiş ben üst kattaydım duymadım arkadaşlar müjdeyi verdi ama sevinemedim 5 ay geçmişti o gün koğuştan sadece ben tahliye oldum, belki hala içerde kalan var bilmiyorum, iki yıl süren adli kontrol karakolda imzalardan sonra avukatın ardı kesilmeyen dilekçeleri sonrası adli kontrol kalktı 2019 da takipsizlik kararı kodlama AD miş o zaman öğrendim, dosya boş ...
Vel hasıl kelam uzun etmeyim şimdi her komisyon sayfasına girince mazgal deliğine izmarit atıyormuşum gibi geliyor, ciğerlerim çürüdü hala incleme devam insafınız kurusun yere düşen toplu iğneye kıyamayıp kaldıran devlet malı yetim hakkı diyen adamı ne hala koydunuz, aynaya bakıyorum geçmiş fotoğraflara bakıyorum yaşama sevincimi aldınız kendimi tanıyamıyorum. Yazılarımı yazarken ezan okunmaya başladı en güzel cevap Allaha havale ediyorum kimse yaptığını çekmeden ölmesin cana veremesin...