hocam konuyu siyasete çekmeyeyim demişsiniz lakin güncel siyasi konjonktürün amiyane tabirle avukatlığını yapar mahiyette bir mesaj bırakmışsınız.
biz gençlerin baktığı çerçeveden eski türkiye - yeni türkiye kıyaslaması yapılacak olursa bu konuda sizin tarafınız zararlı çıkacaktır.
mevut durumda şikayetçi olduğumuz bu plansızlık ortamını oluşturan da "yeni türkiye'nin" mimarları olan aktörlerdir. 1960 yılından beri faaliyet gösterirken önce raporları dikkate alınmayıp işlevsiz hale getirilen sonrasında da birden bire 2011 yılında kapatılan devlet planlama teşkilatının asli görevlerinden biri de kamu ve özel sektörün ihtiyacı dahilinde işgücüne katılması gereken ihtiyacı belirleyip ona göre üniversitelere kontenjan belirlemekti. ama devlet planlanma teşkilatı siyasi bir söylem olarak sıkça telaffuz edilen "her ile bir üniversite" vizyonunu baltaladığı için kapatılması siyasilerce uygun görüldü. kağıt üstünde 18-25 yaş arası işsizliği olduğundan az göstermek için yapılan bu hamleler tabiri caizse yeni neslin ocağına incir ağacı dikti. amaç rekabet ortamı oluşturmaktan öte mezun olan gencin değerini işveren gözünde düşürdü. asgari ücretin bile altında maaşlara razı ettirilen bir mühendis kuşağı oluştu. ülkede planlı bir eğitim, istihdam ortamı olsaydı böyle mi olacaktı?
eski türkiye'de üretim yok demişsiniz. buraya satılan devlet kurumlarını, zamanında neler ürettiklerini sayfa sayfa gösteririm. öyle birilerinin yakını olduğundan hazine garantili işlerle yapılan üretimlerden bahsetmiyorum. yani size göstereceğim satılan kuruluşlar "zarar ediyordu sattık!" gibi liberal söylemler ile aklanacak kuruluşlar da değil hani.
eski türkiye'deki faizlerden bahsetmişsiniz, 4 senedir ülkedeki faiz oranlarından çok bahsetmemişsiniz. görünürde bağımsız olması gereken , türk parasının değerini korumak gibi bir misyonu olan merkez bankas ının başkanları bir gecelik kararnameler ile değişti ve ekonomide güvensizlik ortamı peydah oldu. dış yatırımcı eski türkiye - yeni türkiye kıyası yapıp sizin düşündüğünüz gibi bir değerlendirme ile yatırımlarına yön vermiyor. ülkede ekonomik güven endeksine bakıyor merkez bankası gibi kurumların bağımsızlığına bakıyor. parasının bir gecelik kararname ile dibe vuracağı ülkeyi neden tercih etsin?
eski türkiye'de istisnai memurluk adı altında birtakım siyasi iltimaslı kimseler yerel yönetimlerde kadrolara alınıp kpss'siz memur olmuyordu. bakın memurlar.net'ten sadece bir haberi koyuyorum. neredeyse her hafta buna benzer şeyler ile karşı karşıya kalıyoruz. durumun vehametini siz düşünün.
https://www.memurlar.net/haber/946114/memurluga-geciste-ara-basamak-olarak-kullanilan-ozel-kalem-muduru-atamalarina-ceki-duzen-verilmeli.html
hocam konuyu siyasete çekmeyeyim demişsiniz lakin güncel siyasi konjonktürün amiyane tabirle avukatlığını yapar mahiyette bir mesaj bırakmışsınız.
biz gençlerin baktığı çerçeveden eski türkiye - yeni türkiye kıyaslaması yapılacak olursa bu konuda sizin tarafınız zararlı çıkacaktır.
mevut durumda şikayetçi olduğumuz bu plansızlık ortamını oluşturan da "yeni türkiye'nin" mimarları olan aktörlerdir. 1960 yılından beri faaliyet gösterirken önce raporları dikkate alınmayıp işlevsiz hale getirilen sonrasında da birden bire 2011 yılında kapatılan devlet planlama teşkilatının asli görevlerinden biri de kamu ve özel sektörün ihtiyacı dahilinde işgücüne katılması gereken ihtiyacı belirleyip ona göre üniversitelere kontenjan belirlemekti. ama devlet planlanma teşkilatı siyasi bir söylem olarak sıkça telaffuz edilen "her ile bir üniversite" vizyonunu baltaladığı için kapatılması siyasilerce uygun görüldü. kağıt üstünde 18-25 yaş arası işsizliği olduğundan az göstermek için yapılan bu hamleler tabiri caizse yeni neslin ocağına incir ağacı dikti. amaç rekabet ortamı oluşturmaktan öte mezun olan gencin değerini işveren gözünde düşürdü. asgari ücretin bile altında maaşlara razı ettirilen bir mühendis kuşağı oluştu. ülkede planlı bir eğitim, istihdam ortamı olsaydı böyle mi olacaktı?
eski türkiye'de üretim yok demişsiniz. buraya satılan devlet kurumlarını, zamanında neler ürettiklerini sayfa sayfa gösteririm. öyle birilerinin yakını olduğundan hazine garantili işlerle yapılan üretimlerden bahsetmiyorum. yani size göstereceğim satılan kuruluşlar "zarar ediyordu sattık!" gibi liberal söylemler ile aklanacak kuruluşlar da değil hani.
eski türkiye'deki faizlerden bahsetmişsiniz, 4 senedir ülkedeki faiz oranlarından çok bahsetmemişsiniz. görünürde bağımsız olması gereken , türk parasının değerini korumak gibi bir misyonu olan merkez bankas ının başkanları bir gecelik kararnameler ile değişti ve ekonomide güvensizlik ortamı peydah oldu. dış yatırımcı eski türkiye - yeni türkiye kıyası yapıp sizin düşündüğünüz gibi bir değerlendirme ile yatırımlarına yön vermiyor. ülkede ekonomik güven endeksine bakıyor merkez bankası gibi kurumların bağımsızlığına bakıyor. parasının bir gecelik kararname ile dibe vuracağı ülkeyi neden tercih etsin?
eski türkiye'de istisnai memurluk adı altında birtakım siyasi iltimaslı kimseler yerel yönetimlerde kadrolara alınıp kpss'siz memur olmuyordu. bakın memurlar.net'ten sadece bir haberi koyuyorum. neredeyse her hafta buna benzer şeyler ile karşı karşıya kalıyoruz. durumun vehametini siz düşünün.
https://www.memurlar.net/haber/946114/memurluga-geciste-ara-basamak-olarak-kullanilan-ozel-kalem-muduru-atamalarina-ceki-duzen-verilmeli.html
rbasaran16 , 3 yıl önce
Arkadaşlar konuyu burada siyasete çekmek eski Türkiye' yi bilmemek demektir. O zaman söyleyelim, sizde bilin. Önceden şöyle bir anlayış vardı.İşçinin oğlu işçi olur. Mantalite ve ego buralardaydı. Şimdi yok, ülkenin kapasitesi yokmuş, yol yatırım çekemiyormuş daha düne kadar doğru düzgün üretim mi cardı Türkiye' de !
Faizler korkunç seviyede yüksek kimse yatırım yapmazdı bunun yerine parasını faize koyardı faizler %1000 lerde inanılmaz kötü alt yapısı olan bir ülke, hergün bir faili meçhul ve her 3-5 yılda bir iç kriz (Bu iç krizler hep parlamento sistemi yüzünden), her 3-5 yılda bir devalüasyon gibi gibi gibi daha neler neler tabii bunları bilen şimdinin kıymetini bilir. Kıymetini bilir derkende herşey mükemmel mi hayır daha da iyi olmalı ama önerim gençlerin kafalarını bulandırmayalım. İyi bir mühendis en az ingilizcesi olmalı sosyal olmalı teknolojiyi ve işi ile ilgili takipte olmalı girişken olmalı zaten o zaman mühendisliğin hakkını verir. Onun dışında mühendislik çok iyi bir alandır.
Saygılar...